• Sonuç bulunamadı

Hz. Muhammed (s.a.v.)

BÖLÜM 3: SENÎ ALİ DÎVÂNI’NDA DİN

3.1. Îmân

3.1.4. Peygamberler

3.1.4.5. Hz. Muhammed (s.a.v.)

Resûl-i Ekrem, Hz. Muhammed Mustafa. Nesebi “Muhammmed bin Abdullah bin Abdulmuttalib bin Hâşim bin Abdimenaf bin Kusayy bin Kilab bin Mürre bin Kab bin Lüey bin Galip bin Fihr bin Malik bin İlyas bin Mudar bin Nizar bin Mead bin Adnan” olan Hz. Muhammed (s.a.v.) İslâm âleminin peygamberidir. Aynı zamanda son din

İslâm’ın tebliğcisidir. Son semâvi kitap Kur’ân-ı Kerîm de kendisine indirilmiştir. Hz.

Muhammed (s.a.v.) miladi 571 senesinde, Rumî aylardan Nisan ayı içerisinde, kameri Rabiulevvel ayının on ikinci pazartesi gecesi sabaha doğru dünyaya gelmiştir. Resûlü Ekrem efendimize kırk yaşlarında nübüvvet, kırk üç yaşlarında da risâlet gelmişir. O, yirmi üç senelik peygamberlik hayatında durmadan dinlenmeden çalışmış, insanları Allah yoluna davet etmiş, topluluklara hitap etmiştir. Allah’ın kendisine verdiği peygamberlik vazifesini bihakkın ifa eyledikten sonra, hicretin on birinci yılı, rebiülevvel ayının 12’sinde (m. 632) Pazartesi günü güneşin zevailinden sonra ve gruptan önce irtihal etmişlerdir (Pala, 2004):

Nÿr-ı RaómÀndur Muóammed aãl-ı ‘Àlem oluban äanma altmış iki yıl óÀ’il ola aña cesed (G. 51/5)

“Muhammed” pek çok övülmüş, “Mustafa” seçilmiş, seçkin demektir. Kendisi için sayısız naatlar, siyerler, mevlidler, hilyeler, miraciyyeler yazılmıştır. Hadisleri, edebi

eserlerin tasdik ve teşvik bakımından başvurduğu en mühim kaynakları arasında yer almıştır. Dünyanın onun yüzü suyu hürmetine yaratıldığı, müminlerin şefaatçısı, insanların en seçkini ve mübareği Hz. Muhammed (s.a.v) yaşamı, karakteri, ahlakı, müminlere duyduğu sevgisi, savaşları, mücadeleleri, mucizeleri ve sünnetiyle edebi eserlerde bolca zikredilmiştir.

Şâirlerimiz peygamberimiz hakkında bilinmesi gerekenleri şiirlerinde ele alarak dinî ve

tasavvufî edebiyatımızı zenginleştirmişlerdir. Dîvânı üzerinde çalıştığımız Senî Ali’de Resûlü Ekrem efendimizi şiirlerinde zikrederek edebiyatımıza katkıda bulunmuştur. Senî dîvânda “Medh-i Resul-ı ‘Aleyhi’s-selam” başlığı ile yazdığı mesnevisinde ve pek çok na’t gazellerinde peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’e içten, samimi sevgi ve muhabbetini göstermiştir.

Hz. Muhammed (s.a.v) Dîvân şiirinde, dinî-tasavvufi edebiyatımızda ve İslâm –Türk topluluklarında birçok ad ve sıfatlarla anılmıştır. Senî’nin dîvânında peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) için kullandığı isim, sıfat ve benzetmelerin bazıları şunlardır: “Resûl-ı rahmet-i Rahmân, Mahmûd, Şefì‘ül-Müõnibìn, Ekrem, Muhammed, Nûr-ı

Rahmân, Cism-i PÀk, Rÿh-ı PÀk, Muhammed Mustafa, Mustafa, Ahmed, mülk-i

Ahmed, dîn-i Ahmed, mim-i Ahmed, rûh-ı Ahmed, cevher-i evvel, Óabìbu’llÀh, Raómeten lil-‘Àlemìn vs.”

Senî peygamberimiz için yazdığı mesnevîde O’nun vasıflarından bahseder ve O’nu över. O’nu överken hadislerden ve ayetlerden sıklıkla istifade etmiştir. Bir beyitte “Sen olmasaydın, sen olmasaydın felekleri yaratmazdım” anlamındaki “Levlâke levlâk lemâ halaktü’l eflâk” hadisine telmih yapmıştır. Allah O’nun için “Sen olmasaydın felekleri yaratmazdım” demiştir. İşte felekler her daim toprağına yüzünü sürer:

Diyüpdür Óaúú anuñ óaúúında

lev-lÀk

Sürer óÀkine yüzin dÀ’im eflÀk (Mes. 2/2)

Hz. Muhammed (s.a.v)’in zatı mevcut olan her şeyden üstün oldu. Çünkü Allah’ın sıfatı onunla ortaya çıktı (Mes. 2/4). Ezel O’nun canı; ahir ise cismidir. Bu yüzden ismi son olmuştur (Mes. 2/5). Hakk peygamberlerinin tümü onun âşığıdır(Mes. 2/6). O, Allah

katında her zaman çok şeref sahibidir, dünyada ise vahiy sırrına mahremdir (Mes. 2/10). Muhammed Allah’ın zatının incisidir. Bu yüzden insan ve cinlerin rehberidir:

Muóammed baór-ı õÀtuñ gevheridür

Anuñçün ins [ü] cinnüñ rehberidür (Mes. 2/12)

Senî, Hz. Muhammed’in gönül rahatlatan hitâbını Tâhâ Sûresi’yle, yüzünü Duhâ Sûresi’yle, saçını Leyl Sûresi’yle, temiz canını Yâ’sîn Sûresi’yle eşleştirmiştir:

Olur

ÙÀ-hÀ

òitÀb-ı cÀn-fezÀsı

Le-‘amrük

dür nidÀ-yı dil-güşÀsı (Mes 2/25) Yüzinden

ve’ê-êuóÀ

oldı ‘ibÀret

äaçı

ve’l-leyl iõÀ

yeàşÀ işÀret (Mes. 2/26) SiyÀdet başı üzre tÀcı anuñ

Olur

YÀ’sìn

bil ol pÀk cÀnuñ (Mes. 2/27)

Hz. Muhammed (s.a.v) alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Allah peygamberimiz için Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle demiştir: “Ey Muhammed biz seni ancak âlemlere rahmet olarak göderdik” (Enbiya 21/17). Senî de mesnevîsinde peygamberimizin vasfı için bu ayeti iktibas yapar:

Çü vaãfı

Raómeten lil-‘Àlemìn

dür

ÒudÀ-vend-i semÀvÀt-ı zemìndür (Mes. 2/30)

Mesnevisini Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin O’nun dostu olduğunu söylerek tamamlar:

Anuñ yÀri ki her biri velìdür

Livâü’l-Hamd, övgü sancağıdır. Çok hamd eden ve edilen olduğu için Hz. Muhammed (s.a.v)’e verilmiş bir sancaktır. Kıyamet gününde, mahşerde Hz. Muhammmed’in ümmetinin bu sancağın altında toplanacağı bildirilir:

Ey livÀü’l-óamd destinde olan yevmü’l-óisÀb

Vey olan maòşer gününde server-i Maómud-cÀ (G. 1/10) ÒudÀ ãÀhid durur meşhÿr oldur

LivÀü’l-óamd ile Maómÿd oldur (Mes. 2/8)

Son olarak Senî’nin peygamberimiz için yazmış olduğu na’t gazellerinden birini burada vermeyi uygun buluyoruz:

1 Göñüldür ãÀóib esrÀr-ı Muóammed Doludur cÀnda envÀr-ı Muóammed 2 Ebed maóv oldı ÀåÀr-ı şerÀyi‘ Çü geldi dìn-i ÀåÀr-ı Muóammed 3 Çü luùf-ı úahrınuñ men ‘Àşıúıyam Gözümde gül durur òÀr-ı Muóammed 4 Úılur cÀnum dimÀàın òoş mu‘aùùar Nesìm-i müşk-i tÀtÀr-ı Muóammed 5 CihÀn õerrÀtı cümle ôÀhir oldı Çü doàdı semsi ruòsÀr-ı Muóammed 6 SelÀùìn úulaàında gÿş-vÀre

Olur úavl-i dürer-bÀr-ı Muóammed 7 Göñüller altunında naúş-ı şÀhı

Olupdur óükm-i aòbÀr-ı Muóammed 8 İkilik òÀrını gözden arıt kim Görine saña gül-zÀr-ı Muóammed 9 ÒudÀnuñ yÀri olurlar óaúìúat Olanlar cÀn ile yÀr-i Muóammed 10 MetÀ‘-ı enbiyÀ hep kÀsir oldı Úuruldı çünki bÀzÀr-ı Muóammed 11 Senì bu ‘ilme ancaú tercümÀndur Óaúìúat oldı güftÀr-ı Muóammed (G. 61)

Benzer Belgeler