• Sonuç bulunamadı

2. er-RAHMÂN VASFIYLA ĐLGĐLĐ ÂYETLERĐN MUHTEVA BAKIMINDAN

2.3. Kıssalarla Đlgili Âyetlerde er-Rahmân

2.3.3. Hz Đbrâhîm Kıssasında er-Rahmân

Đbrâhim (as) ise Kur’ân’da kendisinden en çok söz edilen ülü’l-azm peygamberlerden ve Peygamber Efendimiz’den (sav) sonra model şahsiyet olarak sunulan iki peygamberden biridir.381 Kur’ân’da Đbrâhim ismi altmış dokuz yerde

geçer.382 Ayrıca Kur’ân’da onun şahsiyet özellikleri ve ahlâki nitelikleri hakkında geniş bilgi verilmektedir. Buna göre Hz. Đbrâhim Hz. Nuh’un milletindendir,383 inananların babası,384 Allah’ın dostudur.385 Kendisine yerin ve göklerin melekûtu gösterilmiş,386 Rabbinin emrettiği yere hicret etmiştir.387 Onun soyuna da peygamberlik ve kitap verilmiştir.388 Allah tarafından birtakım kelimelerle sınanan Hz. Đbrâhim bu imtihandan başarıyla çıkmış, bu sayede insanlara önder (imam) yapılmıştır.389 Bir olan Allah’a adanan ilk mâbed olarak Kâbe’nin yeri kendisine bildirildikten sonra onu yeniden inşa

379 Bkz. Đbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, III, 123; Zemahşerî, el-Keşşaf, III/12.

380 Meryem 19/16–50. 381 el-Ahzâb 33/21; el-Mümtehine 60/4, 6. 382 Abdülbâkî, Mu’cemü’l-Müfehres, “Đbrâhîm” md., s.3. 383 es-Sâffât 37/83. 384 el-Hac 22/78. 385 en-Nisâ 4/125. 386 el-En‘âm 6/75. 387 el-Ankebût 29/26; es-Sâffât 37/99. 388 en-Nisâ 4/54; el-Hadîd 57/26. 389 el-Bakara 2/124.

etmesi Müslümanlardan biri olarak gösterilmesine ve kendisine itibarlı bir yer verilmesine neden olmuştur.390 Hac ibadetini menasikiyle beraber ilan etmiş, Beytullah’ı temiz tutması istenmiş ve böylece bu kutsal mekân bütün Müslümanlar için hac yeri ve kıble yapılmıştır.391 Hz. Đbrahim Beytullah’ın bulunduğu Mekke’nin dokunulmaz bir şehir olması için dua etmiş, orayı “haram” ilan ederek orada kan dökülmesini ve dışarıda caiz olan diğer bazı işlerin orada yapılmasını yasaklamış, kendi zürriyetinden Allah’a itaat eden bir ümmet çıkarmasını, onlara peygamber göndermesini niyaz etmiştir. 392 Hz. Đbrâhim asla müşriklerden, Yahûdi ve Hristiyanlardan olmamış, Allah’ı bir tanıyan samimi bir Müslüman olmuştur.393

Kur’ân’da geçmiş peygamberler içinde özellikle Đbrâhim’in öğretisine kalıcı bir değer yüklendiği görülür. Nitekim Peygamber Efendimize ve ona uyanlara doğru yola yönelerek Đbrâhim’in dinine uymaları emredilmiş,394 Allah’ın onu, doğru yola, gerçek dine, hakka yönelen ve puta tapanlardan olmayan Đbrâhim’in dinine ilettiği belirtilmiştir.395 Din bakımından en güzel yolun Đbrâhim’in dinini benimsemek sûretiyle izlenen yol olduğu ifade edilmiştir.396 Kâbe’nin haremindeki Đbrâhim’in makamının namaz yeri kılınması emredilmiştir.397 Onun dininden ancak kendini bilmezlerin yüz çevireceği,398 gerçek iman sahiplerine Müslüman isminin çok önceden Đbrahim’in verdiği bildirilmiştir.399 Đbrâhim dünyada seçkin kılınanlardan, kendisine güzellik verilenlerden, ahirette de salihlerdendir. O, Hakk’a yönelen, Allah’a itaat eden bir önderdir.400

390 el-Bakara 2/127, 135; Âl-i Đmrân 3/67, 95, 96; en-Nisâ 4/125; el-Hac 22/78.

391 el-Bakara 2/125; el-Hac 22/26–28. 392 el-Bakara 2/126–129; Đbrâhîm 14/35–40. 393 el-Bakara 2/135, 140; Âl-i 3/65, 67. 394 Âl-i Đmrân 3/95; en-Nahl 16/123. 395 el-En‘âm 6/161. 396 en-Nisâ 4/125. 397 el-Bakara 2/125. 398 el-Bakara 2/130. 399 el-Hac 22/78. 400 el-Bakara 2/130; en-Nahl 16/120–122.

Hz. Đbrâhim son derece ağırbaşlı, yumuşak huylu, varlığını Allaha’a adayan biridir.401 Kendisi ve eşi ileri yaşta olduğu halde duası kabul edilerek ona akıllı, iyi huylu, bilgili iki oğlu olacağı müjdelenmiştir.402 Sadece kendisi değil ailesi de Allah’ın rahmet ve bereketine mazhar olmuştur.403 Hz. Đbrâhim çok misafirperverdir.404 Çok doğru bir peygamberdir.405 Bu sebeple Hz. Đbrâhim ve onunla birlikte olan mü’minler için güzel örnekler bulunduğu bildirilmiştir.406

Hz. Đbrâhim tevhid dinini inşa ederken karşısına birçok engel çıkmıştır. Başta Nemrut olmak üzere ona inanmayanlar kendisine hakaretler etmişler sadece bununla kalmayıp canına dahi kastetmişlerdir. Fakat Hz. Đbrâhim inancından ve mücadelesinden asla vazgeçmediği gibi kendisine karşı gelenlere de mümkün olduğu kadar yumuşak kalbli davranmaya çalışmış, tesis ettiği yeni dinin tanrısının da hep şefkat, merhamet ve af yönünü ön plana çıkarmaya çalışarak tebliğ faaliyetini yürütmüştür. Yine bu mücadelesinde Hz. Đbrâhim’e en çok karşı gelenlerden biri de babası Âzer’dir. Hz. Đbrâhim putlara tapmanın mantıksızlığını babasına da açıklamış,407 fakat babası onun söylediklerini kabul etmediğ gibi, kendi dinini ona telkin etmeye kalkışmış, üstelik onu tehdit etmiştir.408 Hz. Đbrâhim, babasının hak dini kabul etmeyip putlara tapmakta ısrar etmesi üzerine ona şöyle demiştir:

" #W ﻝ ن#آ ن#@>ﻝا نإ ن#@>ﻝا +2'ﺕ C 3أ #ی

" “Babacığım! Şeytana kulluk etme!

Çünkü şeytan, Rahmân’a âsi oldu.”409

" #ﻝو ن#@>ﻝ نB( ﻝا ﻡ باL H<ی نأ ف#ﺥأ D0إ 3أ #ی

" “Babacığım! Allah

tarafından, sana azap dokunup da şeytanın yakını olmandan korkuyorum. Ey babacığım, ben senin başına Rahmân’ın katından bir azabın çökmesinden korkuyorum;

401 et-Tevbe /114; Hûd 11/75. 402 el-Hicr 15/53; es-Sâffât 37/101, 112. 403 Hûd 11/73. 404 el-Hicr 15/51. 405 Meryem 19/41. 406 el-Mümtehine 60/4. 407 Meryem 19/4245; el-Enbiyâ 21/52–57. 408 Meryem 19/46. 409 Meryem 19/44.

(öyle bir azap ki,) başına geldiği zaman Şeytan'ın dostu ol (duğunu hemen anlar)sın”410 tavsiyesinde bulunmuştur. Ayrıca Hz. Đbrahim kıssanın devamında onun için Allah’tan mağfiret dilemiş411 ancak bu dileği kabul edilmemiştir. Zira Kur’ân’ın ifadesine göre babası Allah düşmanıdır.412

Görüldüğü gibi Kur’ân’ın ifadesiyle “çok içli, yumuşak huylu, kendini Allah’a vermiş”413 Hz. Đbrâhim de tebliğ faaliyetinin en sıkıntılı bir anında kendisini taşlayacağını, şirkinden asla vazgeçmeyeceğini bildiren babasına karşı “Bababığım! er-

Rahmân’dan sana azab dokunacağından korkuyorum” diyerek Allah’ın aşkın rahmetini ifade eden er-Rahmân vasfına müracat ederek de bir nezaket ve merhamet timsali olduğunu göstermiştir.

er-Rahmân isminin geçtiği bütün âyetlerin bu vasfın taşıdığı rahmet ve ihsân anlamlarına uygun olduğuna tezimiz boyunca bu ismin geçtiği âyetleri ele alırken özellikle işaret etmeye çalıştık. Şimdi bu uygunluğun kolayca fark edilemeyeceği âyetlerden biri olarak düşündüğümüz yukarıdaki âyetin bu yönünü açıklamaya çalışacağız.

Âyette geçen “er-Rahmân’dan azab dokunması” tabiri ile er-Rahmân isminin manasının derinliği düşünüldüğünde ilk etapta bir çelişki var gibi gözükür. Fakat böyle olmadığını âyetin her unsuru göstermektedir:

Âyetteki “Babacığım” ifadesinin içinde sırf şefkat, nezaket ve rahmet olduğu gibi büyük bir saygı da vardır. Ayrıca bu ifade Halîlürrahmân lakabıyla da tanınan Hz. Đbrâhim’in babasını çok sevdiğini onu ilâhî azaptan kurtarma arzusu içinde olduğunu, doğruya ve güzele iletmek istediğini gösterir.414 “Havf” Arapçada “dünya ya da ahiretle ilgili kesin bilgiye ya da bir emareye dayanarak, istenmeyen bir durumun tahmin

410 Meryem 19/45.

411 Meryem 19/47; eş-Şu‘arâ 26/86; el-Mümtehine 60/4.

412 et-Tevbe 9/114.

413 et-Tevbe /114; Hûd 11/75.

414 Râzî, Tefsîr-i Kebîr, XV, 360; es-Sâbûnî, Muhammed Ali, Safvetü’t-Tefâsîr, I-III, Dersaâdet Kitabevi,

edilmesi ve başa geleceği beklentisine girilmesidir.”415 Dolayısıyla âyette Hz. Đbrâhim’in korkuya konu yaptığı şeyin (azabın) sanki kesinliği yokmuş gibi bir ifadeyle kullandığı görülüyor. Çünkü her ne kadar babası o an için inkâr ediyor görünse de ölmeden önce hidâyete erme ihtimali vardır. Şâyet hidâyete ermeden ölürse şeytana dost olanların akibetlerinin nasıl neticeleneceğini bildiği için bu işaret ve emarelerden yola çıkarak istemediği bir durumun babasının başına gelebileceğini tahmin ederek onu bu konuda uyarıyor.416 “Mess”, Arapçada “dokunma ya da azıcık değme ”417 yi ifade eder. “Azâb” kelimesi ise Arapçada “terk etmek, vazgeçmek, vazgeçirmek, cezalandırmak, eziyet etmek, acı vermek, şiddetli açlık”manasına gelen “azb” kökünden isim olup “işkence, eziyet ve elem” anlamında kullanıldığı gibi kelimenin “tatlı, hoş” anlamına geldiğini de dil bilginleri ifade etmektedir.418 Bu son anlamıyla Kur’ân’da da “azbün fürâtün” “tatlı, susuzluğu giderici” şeklinde kullanılmıştır.419 Bu kelime Arapçadaki temsîl, nekâl, ikâb vb. acı çektirme şekilleri arasında hafif bir dereceyi de gösterir.420 Ayrıca âyette “azâbün” kelimesinin sonundaki tenvin ise “taklîl” yani “küçültme” ifade eder.421 Đşte burada da özellikle er-Rahmân isminin kullanılması âyetin kasdettiği mana ile çok uygun düşmektedir. Đlk anda varmış gibi gözüken çelişki de böylece ortadan kalkmaktadır.

Görüldüğü gibi Hz. Đbrâhim babasını uyarırken ona karşı çok şefkatli davranmış, kullandığı kelimeleri özenle seçmiş ve tebliğ yaparken öncelikle dikkat edilmesi gereken bir konuyu da gözler önüne sermiştir. Zira Kur’ân insanları uyarırken yumuşak kalbli olmayı, kullanılan kelimelere azami özen göstermeyi ve karşıdakinin değer yargılarını aşağılamamayı davet metodları arasında saymıştır.422 Ayrıca Allah Teâlâ’nın konuşma, açıklama, duygu ve düşüncelerini açıklayabilme şeklinde ifade edebileceğimiz beyan konusunu Kur’ân’da Rahmân ismiyle kullanması da dikkat

415 Đsfahânî, Müfredât, “hvf” md., s.303.

416 Âlûsî, Rûhu’l-Me‘ânî, XVI, 142; Beydâvî, Envârü’t-Tenzîl, III, 290.

417 Đsfahânî, Müfredât, “mss” md., 766–767.

418 Đbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, I, 584; Đsfahânî, Müfredât, “azb” md., s.554–555.

419 el-Furkân 25/53.

420 Âlûsî, Rûhu’l-Me‘ânî, I, 242–243; ez-Zebîdî, Muhammed Murtazâ el-Huseyn (1205/1791), Tâcü’l-

‘Arûs min Cevâhiri’l-Kâmûs, I-XX, (thk. Ali Şîrî), Dârü’l-Fiker, Beyrut, 1994, “azb” md., II, 210–213.

421 Beydâvî, Envârü’t-Tenzîl, III, 290.

çekmektedir.423 Bu haliyle Hz. Đbrâhim babasına dinini tebliğ ederken Rahmân’ın kendisine öğrettiği hitap sanatını en güzel şekilde kullandığını, hem Rahmân isminin manasına hem de kendine lütfedilen şefkat ve merhamet vasıflarına uygun hareket ettiğini söyleyebiliriz.

Bu açıklamalardan sonra âyete şöyle mana verebiliriz: “Babacığım, bu gidişle

bütün yaratılmışları sevgi ve şefkatiyle kuşatmış olan o Rahmân'dan bile bir azabın gelip sana dokunmasından ve senin şeytanın dostu olmandan ciddî endişe etmekteyim.”

424