• Sonuç bulunamadı

HUKUK SISTEMIMIZDE MES- MES-LEK HASTALIĞI

Belgede KARATAHTA İş Yazıları Derğisi (sayfa 165-169)

COVID-19 HASTALIĞI İŞ KAZASI VEYA MESLEK HASTALIĞI MIDIR?

OCCUPATIONAL DISEASE FOR HEALTHCARE WORKERS?

3. HUKUK SISTEMIMIZDE MES- MES-LEK HASTALIĞI

3.1. Meslek Hastalığı

Sağlık, sadece hastalık ya da sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyi-lik hali içerisinde olmak olarak ta-nımlanmaktadır (Şimşek, 9; Sada-na, 2002: 407; Callahan, 77). Hasta-lık ise, insan organizmasının çeşitli nedenlerden ruhsal, bedensel ve sosyal dengesinin bozulmasıdır.22

Meslek hastalığı, öğretide; işçi-nin işvereişçi-nin emir ve talimatı (otori-tesi) altında çalışmakta iken işin ni-teliğine veya yürütme koşullarına göre tekrarlanması nedeniyle ma-ruz kaldığı bedeni veya ruhi arızadır (Güzel ve diğerleri, 2012: 417).

Yine, meslek hastalıkları, zararlı bir etkenle bundan etkilenen insan vücudu arasında, çalışılan işe özgü bir etki-tepki ilişkisinin ortaya ko-nabildiği hastalıklar grubu olarak tanımlanmaktadır (Şimşek, 9).

Mevzuatımızda ise meslek has-talığı değişik Kanunlarda tanımlan-mıştır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 3. maddesinde; “Meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.

5510 sayılı Kanun 14/1. madde-sinde; “Meslek hastalığı, sigortalının

22 http://www.turkcebilgi.com/soru/19041/h

tahsis edilen sevk ve yönetimindeki araçla, iş sahasından sosyal tesise geldiği sırada, tali yolda seyreder-ken, aracın çukura girmesine bağlı olarak, yoldan çıkması ve araçtan fırlayarak yüzde 100 sürekli iş göre-mezliğe uğramasıyla sonuçlanan olayda tarafların kusuru bulunma-dığı bilirkişi raporuyla saptanmış ise de, işyeri koşullarından oluşan teh-like ile kaza arasında illiyet bağı mevcut olup illiyet bağını kesen ne-denler de bulunmadığından işvere-nin sorumluluğuna gidilmesi gerek-tiğine karar vermiştir (Güneren, 2011: 4638).

2.3.2.4.2. Kaza ile zarar arasında-ki illiyet bağı

İşverenin sorumluluğu için ara-nan ikinci tür illiyet bağı, kaza ile

za-rar arasındaki illiyet bağıdır. Buna göre, işverenin sorumluluğunun do-ğabilmesi için, çalışanın uğradığı za-rarın ortaya çıkan kazanın uygun bir sonucu olması gerekir (Akın, 2001: 46). Aksi halde kazaya maruz kalan sigortalının işverenden tazminat is-teyebilmesi mümkün değildir. Örne-ğin işyerinde başına bir cismin düş-mesi ile yaralanarak hastaneye kal-dırılan sigortalının, tedavi sonrasında taburcu olarak evine gittiği sırada trafik kazasında ölmesinden, işye-rindeki kaza ile nihai zarar (ölüm) arasında uygun illiyet bağı bulunma-ması nedeniyle işveren sorumlu tu-tulamaz (Akın, 2001: 46-47).

Bununla beraber sadece kaza ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması, işverenin sorumluluğu

Meslek hastalığının; mesleki maruziyetten kaynaklanma, çalışı-lan veya yapıçalışı-lan işten kaynakçalışı-lan- kaynaklan-ma, işin niteliğinden dolayı tekrarla-nan bir sebepten kaynaklanma, işin yürütüm şartlarından kaynaklan-ma gibi fiziksel, çevresel ve sosyal unsurları;

geçici veya sürekli hastalığın or-taya çıkması, bedensel veyaruhsal engellilik durumlarının ortaya çık-ması gibi fiziki ve tıbbi unsurları ve-sigortalı olma gibi hukuki bir unsu-ru da içerdiği görülmektedir.

Bu unsurlara göre, örneğin kö-mür madenlerinde çalışan sigortalı-ların tutuldukları, silikozis, pnömo-konyoz ve antrekozis, tütün işlet-melerinde çalışan sigortalıların ya- kalandıkları tabakoz gibi hastalıklar işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple meydana gelen meslek hastalıklarındandır. Bunun yanında sıtma savaş işlerinde çalışan sigor-talıların, bataklıkların kurutulması işinde çalıştıkları sırada yakalan-dıkları sıtma hastalığı, hayvanlarla ilgili işte çalışanların yakalandıkları şarbon hastalığı, işin yürütüm şart-ları yüzünden meydana gelen mes-lek hastalıklarından sayılmaktadır (Bilgili, 2008: 491).

Bu yönleriyle meslek hastalığıy-la iş kazası birbirinden ayrılmakta-dır. Meslek hastalığı tamamıyla mesleki nitelikte olup belirli bir meslek mensubu olmanın sonucu-dur (Bilgili, 2008: 491). Buna karşılık icra edilen meslekle hiç ilgisi olmasa bile bir kaza iş kazası sayılabilmek-tedir.

çalıştığı veya yaptığı işin niteliğin-den dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzün-den uğradığı geçici veya sürekli has-talık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.” şeklinde düzenlenerek ayrıntılı bir tanıma yer verilmiştir.

Bu tanımlara göre, belirli bir meslekte veya çalışma alanında sık görülen ve aynı koşullar altında de-neysel olarak da meydana getirile-bilen bir hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerekir (Veli-cangil ve Veli(Veli-cangil, 1987: 117).

Kanun ile yapılan tanım incelen-diğinde, meslek hastalığını oluştu-ran unsurların bir kesiminin, iş ka-zasının unsurlarına paralel; bir kesi-minin ise, tamamen kendisine özgü olduğu görülmektedir (Tozan, 2011: 77).

5510 sayılı Kanuna göre; bir has-talığı meslek hashas-talığı sayabilmek için sigortalı olunması, hastalık veya sakatlığın yürütülen işin sonucu olarak ortaya çıkması, sigortalının bedence veya ruhça bir zarara uğ-raması, hastalığın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Ora-nı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nde yer alması ve belirtilen süre içinde ortaya çıkması, hastalığın hekim raporu ile belirlenmesi unsurlarının hepsinin bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir (Olgaç ve Bulut, 2013: 71-73).

3.2. Meslek Hastalığının Unsur-ları

Meslek hastalığının unsurları ele alındığında fiziki, tıbbi ve hukuki unsurlar içerdiği görülmektedir.

dan yararlanabilmenin ikinci ko-şulu olarak sigortalının geçici veya sürekli hastalığının ortaya çıkması, bedenen ve/veya ruhen bir zarara uğraması sayılmaktadır.

Meslek hastalığının kişide beden ve/veya ruhi bir engellilik oluştur-ması, yardımlardan yararlanmak için koşul olarak belirtilmiş ve Kanunda her ne kadar ölümden bahsedilme-mişse de meslek hastalığı neticesi ölüm ortaya çıkmışsa, bu da iş kazası ve meslek hastalığı sigortası içerisin-de yer alacaktır (Uşan, 2009: 180).

3.2.3. Meslek Hastalığı ile Sigor-talının Gördüğü Iş veya Işyeri Koşulları Arasında Uygun Bir Il-liyet Bağı Bulunması

Bir meslek hastalığından söz edebilmek için, yapılan iş ile ortaya çıkan zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Bir başka ifadeyle, hastalık ve bunun sonucu olarak sa-katlık veya ölüm olayı, sigortalının çalıştığı iş sebebiyle ortaya çıkmalı-dır (Uşan, 2009: 180). Meslek hastalığı için Kanunun öngördüğü nedenlerin ikisi de sigortalının gördüğü iş ve ça-lıştığı işyeriyle ilgilidir. Bu yönüyle meslek hastalığı, iş kazasından fark-lı olarak, tümüyle mesleki özellikler taşır. Yani, iş kazasının yapılan işle ilgili bulunması zorunlu olmadığı halde, meslek hastalığının sigortalı-nın yaptığı işin sonucu olarak ortaya çıkması gerekir (Güzel ve diğerleri, 2012: 419).

Yargıtay’a göre de, meslek has-talığı nedeniyle açılan maddi ve ma-nevi tazminat davasının kabulü için, Meslek hastalığının unsurları

aynı zamanda meslek hastalığı si-gortasından yararlanmanın koşul-larını oluşturmaktadır.

3.2.1. Meslek Hastalığına Tutulan Kişinin Sigortalı Olması

İş kazası ve meslek hastalığı si-gortasından sağlanan yardımlardan yararlanabilmenin ilk ve en önemli koşulu çalışan kişinin sigortalı ol-masıdır.

SGK açısından meslek hastalığı, sigortalı niteliğini taşıyanlar için söz konusudur. 5510 sayılı Kanun 4. maddesinde sigortalı sayılanlar be-lirtilmiştir. Sigortalı niteliğini taşı-mayanlar aynı türden bir hastalığa yakalansalar bile ortaya çıkan talık SGK bakımından meslek has-talığı değildir (Aslanköylü, 2003: 220).

Korkusuz/Uğur’a göre, çalışanın Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildiril-memiş olması meslek hastalığına tutulanın bu haktan yararlanması-na engel olmamaktadır (Korkusuz ve Uğur, 2015: 293). Fakat uygula-mada durum böyle değildir. Meslek hastalığına tutulan kişi sigortalı ise, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca iş ka-zası ve meslek hastalığı sigortasın-dan sağlanan yardımlarsigortasın-dan fayda-lanabilmekte aksi takdirde yararla-namamaktadır (Karatahta İş Yazısı Dergisi, 2015/2: 19-43).

3.2.2. Meslek Hastalığına Tutu-lan Işçinin Bedensel veya Ruhsal Engele Uğraması ya da Ölmesi

İş kazası ve meslek hastalığı si-gortasından sağlanan

yardımlar-çıkması halinde sigortalının mesle-ğinden ileri geldiğinin kabul edile-ceği meslek hastalıkları listesine göre (Ek-2) tespit ve tayin edilir.”25

Buna göre, sigortalıda Yönetme-likte yer alan bir hastalık tespit edil-diği takdirde, bu hastalığın görülen işin niteliğinden veya yürütüm şartlarından ileri geldiği sabit olacak ve artık işçiden o hastalığın meslek hastalığı olduğunu ispat etmesi is-tenmeyecektir. O halde örneğin, maden kömürü işinde çalışan sigor-talının yakalandığı hastalığın silikoz hastalığı olduğu anlaşılacak olursa, hastalığın meslek hastalığı olarak nitelendirilmesi zorunluluğu vardır. Diğer bir anlatımla, Yönetmelikte sayılan bir hastalığın tespit edilmesi halinde artık sigortalıdan hastalığın kaynağının işin nitelik ve yürütüm şartlarından ileri geldiğini ispat et-mesi istenmeyecek, fakat hastalığın bir meslek hastalığı olduğu karine olarak kabul edilecektir (Tuncay ve diğerleri, 2013: 299).

3.2.5. Meslek Hastalığının Yönet-melikte Belirtilen Sürede Ortaya Çıkması

5510 sayıl Kanun m. 14’e göre, meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağla-nan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla

25 Meslek hastalıklarının tespitine ilişkin 02.01.2009

tarih ve 2008-113 sayılı genelge yürürlüğe konulmuş-tur.

davacıda oluşan hastalığın yapmış olduğu mesleki faaliyetten kaynak-lanması, zarar ile yapılan iş arasında uygun illiyet bağı bulunması gere-kir.23 Aksi takdirde, çalışan iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan yardımlardan yararlana-mayacaktır.

3.2.4.Meslek Hastalığının Yönet-melikteki Listede Yer Alması

Bir hastalığın meslek hastalığı olup olmadığı konusunda dünyada iki sistem uygulanmaktadır. Birincisi hastalığın yapılan işin sonucu (mes-leki) olduğunun hastalığa tutulan ta-rafından ispatlanması usulü, diğeri ise liste usulüdür. Liste usulünde hastalı-ğın meslek hastalıkları listesinde yer alan hastalık olduğunun ispatlanması yeterlidir. Listede yer almayan bir hastalığın ise yapılan işin sonucu (mesleki) olduğunun sigortalı tarafın-dan ispatlanması gerekir (Tuncay ve diğerleri, 2011: 298-299).

Bir hastalığın mesleki sayılabil-mesi için, hastalığın Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği-nin2417. maddesine göre, bu yönet-meliğe ekli meslek hastalıkları lis-tesinde yer alması gerekir. Çal. Güç Kay. Yön. m. 17/1’de şöyle denilmek-tedir. “Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalık-ların, işten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana

23 21HD, 14.04.2014, E. 2014/456, K. 2014/7736, Özel

ar-şiv

24 RG, 11.10.2008, sayı: 27021, bu Yönetmelik 01/09/2013

rumlara uyanlar bakımından her-hangi bir sorun olmadan ilgili işlem yapılacaktır. COVID-19 virüsü ken-disine bulaşan sağlık çalışanları açısından ise iş kazası mı? meslek hastalığı mı? sorusu cevaplandırıl-maya muhtaçtır. Şöyle ki;

Bir sağlık çalışanının bu hastalı-ğa yakalanması halinde Sosyal Gü-venlik Kurumuna bildirim yapılır-ken hangi tür bildirim yapılacağı il-gili bildirimi yapacak kurum yöneticileri veya hekimler arasında tartışılmaktadır.

Örneğin, Sağlık Bilimleri Üniver-sitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim-liği, SGK Bursa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne bir yazı yazarak, Pan-demi hastanesi olmaları nedeniyle, hastane çalışanlarında COVID-19 pozitif çıkması durumunda iş kazası bildirimi yapılıp yapılamayacağını sormuştur. Bu soruya cevap veren SGK Bursa Sosyal Güvenlik İl Mü-dürlüğü, yazının içeriğinde 5510 sk 13. Ve 14. maddelerinde açıklanan iş kazası ve meslek hastalığı açıklama ve tanımlarına yer vermiş ve bu tür durumlarda iş kazası bildirimi yapı-lamayacağı meslek hastalığı olarak bildirim yapılması gerektiğini bildir-miştir. Bunun gerekçesini ise, iş ka-zası olabilmesi için tanımda belirtil-diği üzere “…bir olay…” olması ge-rekmekte olup COVID-19 hasta- lığında bulaşma olayının ne zaman meydana geldiğinin tespiti müm-kün olamayacağından bu durumun hastalığın meydana çıkması

arasın-da bu hastalık için Kurum tarafın-dan çıkarılacak yönetmelikte belir-tilen süreden daha uzun bir zama-nın geçmemiş olması şarttır.

Çal. Güç. Kay. Yön. 4/n maddesi-ne göre; sigortalının meslek hastalı-ğına sebep olan işinden fiilen ayrıl-dığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında ge-çen en uzun süreye yükümlülük süresi (sessiz dönem) denir. Yü-kümlülük süresi, her meslek hasta-lığına göre değişmektedir. Yönet-meliğe ekli meslek hastalıkları lis-tesine göre, yükümlülük süreleri 2 gün ila 10 yıl arasında değişmekte-dir.

Çal. Güç. Kay. Yönetmeliği’nde her meslek hastalığı bakımından ayrı ayrı yükümlülük süreleri geti-rilmesinde işyeri koşulları, çeşitli meslek hastalıklarının nitelikleri göz önünde bulundurulmuştur (As-lanköylü, 2003: 222).

4. HUKUK SISTEMIMIZE GÖRE

Belgede KARATAHTA İş Yazıları Derğisi (sayfa 165-169)