• Sonuç bulunamadı

3.2. Arstanbek Buylaş Uulu’nun Şiirlerinde Muhteva

3.2.1. Tarihi ve Sosyal Olaylar

3.2.1.1. Hokant Hanlığı Dönemi

Kırgızlar, Moğol ve Rus saldırılarından çekindikleri için Özbek Şahruh Bey tarafından 1700 tarihinde kurulan Hokant Hanlığı’nın yönetimi altına girmişlerdir. Hanlığa dâhil olan Kırgızlar, askeri alandaki yetenekleri ve nüfus çoğunluklarıyla hanlık içerisinde saygı gören ve söz sahibi olan bir konuma yükselmişlerdir (Saray, 1993: 19- 20).

Özellikle askeri gücüyle ön plana çıkan Hokant Hanlığı, bölgedeki diğer hanlıklarla mücadele etmiştir. Hanlıklar arasındaki karmaşanın yanında hanlığın bünyesinde olan boylar da birbiriyle mücadele etmişlerdir. Bu karışık ortamda iktidarlarının devamı kaygısıyla hareket eden hanlık idarecileri güçlerini arttırabilmek

için halkı kullanışlardır. İktidarlarını garanti altına almak için halktan ağır vergiler toplamış, istediklerini alamayınca da halka zulüm etmişlerdir. Hanlık idarecileri bu faaliyetlerini halkın önde gelen zenginleriyle anlaşmalı olarak devam ettirmişlerdir. Halkın gördüğü baskı ekonomik alanda sınırlı kalmayıp sosyal hayatta da yansımıştır. Hanlık döneminde yaşamış olan Arstanbek de dönem içerisinde şahitlik ettiği durumlardan etkilenmiş ve bunları şiirlerinde açıkça dile getirmiştir (Kapağan, 2015: 49- 51).

Farklı şiirlerinde Hokant Hanlığı’nın politikalarından ve baskılarından bahseden Arstanbek’in, özellikle Hokant yönetimi için söylediği bir şiiri de bulunmaktadır. Arstanbek, kalabalık ve göçebe olarak yaşayan Kırgızların, hanlık yönetimi altındayken hapsedilmiş olduğunu, hanlığın onların etrafını sarıp onlara doğrudan zülüm ettiğini aktarmıştır:

Tegeregi Kırgızdın Etrafı Kırgızların

Temirden tartkan tor boldu. Demirden örülmüş tel oldu Tüşkön ceri Kırgızdın Girdikleri yer Kırgızların Kırk kulaç tereñ or boldu. Kırk kulaç derin zindan oldu Köçmöndüü bizdin köp Kırgız Göçebe bizim kalabalık Kırgızlar Kök çapan sartka kor boldu. Gök kaftanlı Sartlara hor oldu Argımagın kekeytip, Küheylanını dikerek

Kök kepiçin tepeytip, Gök çarığı küçücük

Kokonduktun kordugu, Kokanlıkların horluğu(eziyeti) Aşkere öttü zordugu. Açıkça kullanıldı gücü

Altından kamçı alakan Altından kamçı avuç Arkı tüptö çoñ hanı Öbür tarafta büyük hanı

Ancıyandık Mala Han. Andicanlı Mala Han

Atka kakkan cez kazık, Ata vuran bakır kazık (Kebekova, 1994: 103)

Arstanbek bu mısralarında 1857- 1862 yıllarında iktidarda olan Malla Han’ın adını anmıştır. Malla Han’ın yönetimde olduğu yıllar Hokantlıların, Kırgızlar üzerindeki baskısının ileri düzeye ulaştığı yıllardır. Bu sebeple halk arasında bu isme yer vermiştir. Şair de bu durumdan etkilenerek şiirinde Malla Han’ın adını anmış ve halka yapılan zulümleri dile getirmiştir (Begaliyeva, 1998: 34).

Şiirlerinde Hokant Hanlığı dönemi hakkında açıklamalarda bulunan Arstanbek, özellikle ekonomik alanda yaşananlar üzerinde durmuştur. Hanlığın, ekonomik alandaki faaliyetleri karşısında Kırgızların içine düşürüldüğü sıkıntıları dile getirmiştir. Çeşitli sebeplerden dolayı hanlığa tabii olan Kırgızlar, onlara vergi vermiş ve hanlığın asker ihtiyacını karşılamışlardır. Bunlar dışında kalan diğer işlerinde hanlığın Kırgızlar üzerinde pek fazla etkisi olmamıştır. Kırgızlar birçok konuda kendi sistemlerini devam ettirmişlerdir (Yazı, 2007: 19). Durum böyleyken Hanlık yönetimini çekilmez kılan sebeplerin temelini arttırılan vergiler ve vergilerin temini için yapılan zorbalıklar oluşturmuştur. Yönetimini kuvvetlendirmek isteyen hanlık idarecilerin yaptıkları Arstanbek tarafından dile getirilmiştir:

Kokonduktun sarttarı Kokanlının Sartları Kokun işti baştadı, Felaket işi başladı,

Koy kötörüp, bul berip, Koyun taşıyıp kumaş verip,

Ӓki kılıp ӓsebin İki kat yapıp hesabını

Asiñdi caman ketirdi, Aklını kötü karıştırdı,

Çom mingen sartıñ ӓsirdi. Keçeden eyere binen Sartların kudurdu.

(Kebekova, 1994: 40)

Hokant Hanlığı, Kırgızlardan çeşitli adlar altında onlarca vergi toplamıştır. Arsa vergisi, hayvan vergisi, tarım vergisi ve askeri vergi bunlardan birkaçıdır. Kırgızların sahip olduğu mülke göre değişkenlik gösteren vergiler için alınan bedel, bazen para bazen altın bazen de hayvan olarak alınmıştır. Hanlık yönetimi boyunca vergi miktarlarında dönemsel değişiklikler yaşanmış ve en çok değişikliğe uğrayan vergi, hayvan vergisi olmuştur (Arıklı, 2015: 111- 112).

Kendisine bağlı olan halklardan vergi toplayan hanlık, toplanmakta olan verginin miktarını her geçen gün arttırılıp halkın karşılayamayacağı miktarlara ulaştırmıştır. Bu durumdan hoşnut olmayan Arstanbek, şiirlerinde hanlığın topladığı verginin halkı nasıl zor durumda bıraktığını ve istenen miktarların halk tarafından karşılanamayacak boyutlara geldiğini belirtmiştir. Hanlık idarecileri, vergi konusunda halka hiçbir şekilde yardımcı olmamış, halkın yakınmalarını hiçe saymıştır. Yönetim halktan talep ettiği vergiyi istediği anda, hiç kimseye acımadan almış ve kendilerine karşı koyanları da cezalandırmıştır. Bu cezalar, ölüm cezasına kadar varabilen ağır cezalar olmuştur.

Ayabagan tülüktü Aşırı çeşitli hayvanı

Salıp turat Kokonduk. Yüklemektedir Kokanlı Aygır at menen atan töö Küheylan at ile atan deve Bir aytkandan kaltırbay, Bir dediğinden geciktirmeden Alıp turat Kokonduk. Alacaktır Kokanlı

Kaarına alganda Kahrı geldiğinde

Beli katuu ӓrlerdi Beli güçlü erleri(yiğitleri) Carıp turat Kokonduk. Parçalayacak Kokanlı

Alımına at aldı, Vergisine at aldı

Ayal kılbay bat aldı. Acımadan çabuk aldı (Kebekova, 1994: 104)

Arstanbek, Hokantlıların vergi olarak Kırgızların ellerindeki malların en iyisini seçtiğini, halkı kendi hizmetlerine tabi tutup ezdiğini anlatmıştır. Hanlık, halkın alt tabakasından ağır vergiler alıp onlara zulüm ederken zengin Kırgız beyleri de hanlığı desteklemişlerdir. Beyler ve hanlık arasında karşılıklı çıkar ilişkisini devam ederken halk ezilmiş ve sömürülmüştür. Bu adaletsiz ortamdan hoşnut olmayan Arstanbek yaşanan olumsuzlukları şiirlerine taşımış ve eleştirilerde bulunmuştur.

“Zekâtı için Kokanlı Beş kâküllü kız aldı, Elinden iş gelenleri aldı,

Kulaklarına bakarak, Ahırdan seçip koyun aldı, Hizmetine zengini aldı,”

Yukarıda verilen “Beş kâküllü kız aldı,” dizesi Hokantlıların yaptığı zorbalığın ne kadar ileri boyutlarda olduğunun açık bir delili niteliğinde olmuştur. Hanların, Kırgız kızlarından beğendiklerini kendilerine cariye olarak seçmesi aktarılmıştır (Kapağan, 2015: 54- 55).

Hokant Hanlığı tarafından uğradıkları zulme karşılık veremeyen Kırgızlar, onların isteklerini yerine getirebilmek için birçok zorluk çekmiştir. Ellerinde olanı hanlığa vergi diye verip ekonomik darlığa düşmüşlerdir. Halkı için hayıflanan Arstanbek de yaşanan tüm bu sıkıntıları ve bunlardan dolayı üzüntüsünü şiirlerinde anlatmıştır.

Canına cakın baralbay, Yanına yakın varamadan Kırgız baykuş çegindi. Kırgız zavallılar çekindi Kokonduk aldı kölüñdü, Kokanlılar aldı gölünü

Kokuylattı ӓliñdi. Sızlattırdı halkını

Köldün başın Sart aldı, Gölün başını Sartlar aldı Köküröktü dart çaldı. Göğsümü dert kapladı.

(Kebekova, 1994: 104- 105)

Şiirlerinde Hokant Hanlarına dair çeşitli eleştirilerde bulunan şair, onların zulümlerini anlatmış ve sonlarının ölüm olmasını dilemiştir. Hanların hükümdara yanaşmak amacıyla halkı sömürmelerini, halka acı çektirmelerini anlatmıştır:

Katarlaş ӓlge kan çaçsa, Yanındaki halka kan saçsa Kankorlorgo can tartsa, Hünkârların tarafını tutsa Kandın cayı – kara cer. Hanın yeri- kara toprak Kara özgöy bolso kalkına Kötü niyetli olsa halkına Kalktın cetpey barkına Halkın kıymetini bilmese Cakırdık candı kıynasa, Fakir halka işkence etse

Öydö- tömön çarpıla, Aşağı yukarı doğru çarpıla Akimdin cayı – kara cer. Kaymakamın yeri- kara toprak

(Kebekova, 1994: 99)