• Sonuç bulunamadı

3.2 BĠLGĠ PAYLAġIMI

3.2.1 Bilgi HiyerarĢisi

Bilgi ile ilgili yapılan çalıĢmalarda göze çarpan en önemli karıĢıklığın, özellikle çeviri söz konusu olduğunda Türkçe anlam karĢılığı bulmada yaĢanan yanlıĢ aktarımların olduğu görülmektedir. Nalbant (2007) bu kapsamdaki tespitlerini Ģöyle ifade etnektedir; bilgi kelimesinin Ġngilizce karĢılığı olan “knowledge” terimi anlam olarak dilimizde gerekli karĢılığı bulmaktadır. Benzer Ģekilde Latince kökenli datum kelimesinin çoğulu olan “data” kelimesi de Ġngilizce’de aynı biçimde kullanılmakta ve Türkçe karĢılığı da veri olarak dilimize yerleĢmiĢ bulunmaktadır. Ancak Ġngilizce “information” sözcüğünün dilimizde tam olarak karĢılığının olmadığı, bilgi sözcüğünün hem knowledge hem de information için aynı anlamda kullanıldığı görülmektedir. Ġngilizce olan bu sözcüğün kökeni Latince kökenli Fransızca’daki “enformation” sözcüğüne dayanmaktadır. Günümüz Türkçesinde sözcüğün Fransızca okunuĢu uyarlanarak enformasyon kelimesi karĢılık olarak kullanılmaktadır. Ġngilizce’de ise information terimi “data in formation” yani Ģekil verilmiĢ veri anlamında kullanılmaktadır.

Bilgi yönetimi literatüründe, bilgi hiyerarĢisi araĢtırmacılar tarafından veri-enformasyon-bilgi-akıl sıralamasıyla tanımlanmaktadır (Ackoff, 1989; Rowley, 2007). Bu kapsamdaki sınıflandırma çalıĢmaları Ackoff (1989) öncülüğünde baĢlamıĢtır.

Kavramların doğru anlaĢılması adına söz konusu hiyerarĢik yapıda yer alan ifadeler kısaca açıklanmaya çalıĢılmıĢtır.

ġekil 3. 7 Bilgi: Teori, Enformasyon ve Deneyimin Bir Türevi

Kaynak: Small, C.T. ve Sage, A.P. (2006). “Knowledge Management And Knowledge Sharing: A Review”, Information Knowledge Systems Management, c.5, s.3, ss153-169.

Miller ve Moris (1999) bilgiyi enformasyon, deneyim ve teorinin birleĢme noktası olarak tanımlamaktadır. Bu yapı, baĢarılı bir biçimde elde edilen ve doğası gereği çoğunlukla örtük olan bilginin akla doğru uzayan görünümünü barındırmaktadır. Small ve Sage (2006)’nın yeniden düzenlediği bu yapı, ġekil 3.7’de gösterilmektedir.

3.2.1.1 Veri

Veri, henüz yorumlanmamıĢ sembollerdir (Spek ve Spijkervet, 1997); basit gözlemlerdir (Davenport, 1997); farklı olgulardan oluĢan bir settir (Davenport ve Prusak, 1998); herhangi bir biçimde ortaya çıkabilen, kullanıma uygun olan veya

Akıl Bilgi Enformasyon Veri Deneyim Öğrenme Teori Kavramsal Süzgeç Kavramsal Süzgeç

olmayan ham olaylardır (Ackoff, 1989); belirli problemler için cevap içermeyen metinlerdir (Quigley ve Debons, 1999); olgular ve mesajlardır (Choo, Detlor ve Turnbull, 2000); biçimlendirilerek enformasyona dönüĢtürülecek ham gerçeklerdir (Tuomi, 2000).

Veri, herhangi bir soruna ait çözümde ve herhangi konuda alınacak kararlarda anahtar rol oynar. Fakat problemin çözümünde ve kararların alınmasında sebep sonuç iliĢkisi kurulmasına yardımcı olmaz. Verilerden hareketle elde edilecek sonuçları yorumlamak ve bu sonuçlara belli bir Ģeyler katmak tamamen bireysel çabaya aittir. Bu açıdan sadece verileri olduğu gibi almak ve bunlar üzerinden hareket etmek istenilen sonucu vermez. Ancak verilerin, enformasyon ve bilgi için de temel olduklarının unutulmaması gerekir (Durna ve Demirel, 2008). ĠĢletmelerde gerçekleĢen iĢlerle ilgili olarak, örneğin bilgisayar sistemlerinde tutulan kayıtlar, verinin çalıĢma hayatındaki yeri için anlaĢılır bir örnektir (Davenport ve Prusak, 2001).

3.2.1.2 Enformasyon

Enformasyon, iliĢki kurularak bir araya getirilen, kullanıma uygun ham verilerdir (Ackoff, 1989); bir durumu veya koĢulu tanımlamak için organize edilen olgulardır (Wiig, 1993); anlamlı mesajların akıĢıdır (Nonaka ve Takeuchi, 1995); anlamlı verilerdir (Spek ve Spijkervet, 1997); ilgili amaca uygun verilerdir (Davenport, 1997); alıcının algısını değiĢtiren bir mesajdır (Davenport ve Prusak, 1998); kim, ne zaman, ne veya nerede sorularına cevap veren metinlerdir (Quigley ve Debons, 1999); anlam kazandırılan verilerdir (Choo vd., 2000).

Veriden farklı olarak enformasyonun bir anlamı mevcuttur. Bir amaca yönelik olarak düzenlenmiĢ enformasyonun, alıcısını biçimlendirme potansiyeline sahip olma ile birlikte kendisinin de bir biçimi vardır. Veriler çeĢitli Ģekillerde değer eklenerek enformasyona dönüĢtürülür. Örgütlerde verilerin enformasyona dönüĢtürülmesi ile ilgili söz konusu olabilecek yöntemler Ģu Ģekilde sıralanabilir (Davenport ve Prusak, 2001);

Amaca yönelik olma; veriler belirli amaçlara yönelik olarak toplanabilir,

Sınıflandırma; veriler analiz için uygun biçimde ve temel bileĢenleri esasında sınıflandırılabilir,

Hesaplanma; veriler matematik veya istatistik çerçevede analiz edilebilir,

Düzeltme; veriler hatalarından ayrılabilir, amaç ile iliĢkisi olmayanlar ayrıĢtırılır, Özetleme; veriler kısa ve öz olarak özetlenerek en fazla fayda sağlanabilecek hale getirilir.

3.2.1.3 Bilgi

Bilgi uzmanlıktır, enformasyonun deneyimlerle dönüĢtürülmesidir (Ackoff, 1989); doğrular ve inançlar, yaklaĢımlar ve kapsamlar, yargılar ve beklentiler, metodolojiler ve uzmanlıklardır (Wiig, 1993); anlamlı mesajlardan oluĢturulan bağlılıklar ve inançlardır (Nonaka ve Takeuchi, 1995); anlamlandırma becerisidir (Spek ve Spijkervet, 1997); insan zihninden gelen değer katılmıĢ, dönüĢtürülmüĢ enformasyondur (Davenport, 1997); deneyimler, değerler, anlayıĢlar ve kavramsal enformasyondur (Davenport ve Prusak, 1998); niçin ve nasıl sorularına cevap veren metinlerdir (Quigley ve Debons, 1999); gerekçeli doğru inançlardır (Choo vd., 2000).

Bilgi, insanların beynindedir ve yaĢam boyu öğrenilenlerin ve deneyim yoluyla kazanılanların toplamıdır. Ġnançlara ve değerlere dayanmaktadır. Ġnsanlar arasındaki iletiĢim aracılığıyla enformasyon akıĢı, bilgi yaratılmasını sağlar (Barutçugil, 2002).

McDermott (1999) bilginin enformasyondan farklı olduğunu ve paylaĢılmasının da farklı yaklaĢımları içerdiğini ifade ederek, bu farklılıkları Ģu Ģekilde sıralar; bilgi insana ait bir eylemdir, düĢünmenin tortusu gibidir, içinde bulunulan anda yaratılır, topluma aittir ve toplum içinde çok çeĢitli yollarla dağılır.

3.2.1.4 Akıl

Akıl etkinliğin arttırılması yeteneğidir. Herhangi bir konuda yapılan değerlendirme sürecindeki zihinsel faaliyetlere değer katar. Bu değerler ahlaki ve estetik değerler kapsamında benzersizdir (Ackoff, 1989). BütünleĢtirilmiĢ bilgidir. Bir bilgiyi baĢka bir alana taĢıyabilme ve ondan yararlanabilme yeteneğidir. Bilgiden farkı karmaĢık yapısıdır. Akıl kiĢisel bir kimyadır ve bilginin sindirilmesi, özümsenmesi

olarak açıklanabilir (Barutçugil, 2002). Dolayısıyla bilgi, doğru yerde, doğru zamanda ve doğru biçimde kullanılmazsa değerini büyük oranda yitirir (Zaim, 2005).