• Sonuç bulunamadı

4. YÖNTEM

5.6. Gümüşhane Herfene Toplantıları

5.6.5. Herfenede Müzik

Bu bölümde anlatılanlar, Talat Ülker (KK-3) ile yapılan görüşme metninin analizi sonucu elde edilen bulgulardır.

Yemek kaldırıldıktan sonra namaz kılacak olanlar kalkar abdestlerini alır namaz kılarlar. Namaz kılındıktan sonra oturulur. Oturulduktan sonra öncelik müziğindir.

Birlikte türküler söylenmeye başlanır.

90 Yörede bu toplantılara bazen âşıklar da misafir edilirdi. Âşıklar köy köy dolaşırlardı.

Âşık Reyhanî’yi, Mevlüt İhsani’yi çocukluğumda Herfenede tanıdım.

Türkü söyleyerek horon geleneği de vardır bizde. Davul-zurna ya da kemençecinin olmaması bizde horon oynamaya, halay kurmaya mani değildir. Hatta bir horona kaldırma türküsü vardır. Bayburt-Gümüşhane arasında bir dağ ismiyle;

Osluk’unun başında bak borana borana

…… efendiyi istiyoruz horona

diye oynamasını istedikleri kişi davet edilir. O kişi horona kalkıncaya kadar bu beyit tekrar edilir. Kişi davete icabet ettikten sonra sıradaki kişiler horon tamam oluncaya kadar isimle çağrılarak davet edilir.

Fotoğraf 20. Herfene Toplantısı (Erişim 21)

Şiran tarafında, Gümüşhane’nin Yağmurdere dediğimiz Bayburt ile Artvin’e doğru olan bölgesinde ayrı bir uygulama görülür. Buralarda müzik de değişiktir. Torul, Şiran tarafında biraz daha Karadeniz’i okşayan bir müzik türü vardır. Tam Karadeniz değildir ama. Torul merkezde horon kültürü tam Karadeniz horonu gibidir.

91 Onun dışında Şiran’ın alt bölgesi Kürtün ve Gümüşhane’nin Torul’a yakın bölgesinde biraz İç Anadolu Şebinkarahisar, Sivas tarafıyla benzeşen bir müzik kültürü vardır.

Tulum ve klarnet, Gümüşhane'de otuzlu, kırklı yıllarda kullanılmış. Klarnetin kullanılmasını da göç sebebine yoruyorum. Elazığ'la epeyce bir benzer yanımız Spor Kulübü Derneği” ismiyle kurulan dernek, Herfene geleneğini yaşatmak ve yeni nesle tanıtabilmek için bir çaba içerisine girmiştir. Gümüşhane kültürüne gönül veren bu kişiler, 2009 yılından itibaren şehir merkezinde eski Herfene geleneğini biraz da olsa günümüz şartlarına uyarlayıp otantik olarak düzenledikleri özel bir mekânda yaşatmaya başlamışlardır. Derneğin kurulmasından sonra her sene belirli aralıklarla Herfene toplantıları yapılmıştır. Genellikle kasım ayında başlayıp nisan ayına kadar her cumartesi akşamı düzenli olarak icra edilmektedir (Atlı, 2016: 68).

Biz bugünkü şekliyle Herfeneyi şehre taşıyınca kadın erkek ayrımı yapmayalım dedik. Hatta çocuklara bile yasak koymuyoruz. Bayanları, bazen öğrencileri, derneğimizin diğer aktivitelerine katılan bayanları teşvik ederek Herfenelerin bayan - erkek bir arada olmasını sağlıyoruz. Haremlik-selamlık sınırı olmadan gelenekten gelen Herfeneyi modernize ederek şehirde uyguluyoruz. Oturma düzeni olarak önceliğimiz kadınların rahatlığıdır. Bundan dolayı öncelikli olarak kadınların bir arada oturmasını temin ediyoruz. Bunun yanında gelenekten gelen kültürün bir kısmı burada da uygulanıyor. Büyükler gelince gençlere “Siz yavaş yavaş kapıya doğru kayın bakalım” diyoruz. Bizim başlattığımız bu çalışmadan sonra Gümüşhane’den dışarıya göç eden insanlar gittikleri her şehirde köy derneklerini yaşatıyorlar. Bir nevi köy odasının şehirlere götürülmüş şekli. Onlar da Herfene yapmaya başladılar.

Herfene adıyla şu anda İstanbul’da, İzmit’te dernekler ayda bir toplanıyorlar ve geleneği oralarda yaşatıyorlar (KK-3).

92 Günümüzde yapılan Herfene toplantılarında da saygı ön plandadır. Söz öncelikle büyüklerindir. Gençler daha çok dinleyici konumundadırlar, söz sırası geldiğinde konuşurlar. Herfenenin genç yetenekleri ve cevherleri ortaya çıkarma gibi de bir misyonu vardır. Bazen o kadar deneyimli ve bilgili büyüklerin yanında, gençlerden çok etkileyici bir fikir veya söz çıkabilir. Bu tip durumlar toplantılarda o gence olan ilgiyi artırır aynı zamanda o kişiyi teşvik eder (KK-4).

Biz şu an bir dernek olduğumuz için sunumu biraz hafiflettik. Yani Herfeneye gelenlere illa evinizden bir şeyler getirin demiyoruz. Kendimiz dernek olarak ikramı hazırlıyoruz. İkramda çok yük olmasın diye Gümüşhane’de kış gecelerinin yatsılık denilen yemeğini ikram ederiz. Haşlanmış kartol (patates), kelem (lahana) turşusu ve küflenmiş lor ikram edilir. Patates ile lor ayrılmaz parçadır bizler için. Lor yapışmaz birbirine, böyle kum gibidir. Patates o lora batırılarak yenir. Tabi çay da ikram ediyoruz dernekte (KK-3).

Herfenelerde “niçin yakılmış bu türkü” diye okunan türkülerin hikâyeleri de anlatılır.

Önceden hazırlanan türkü dosyaları hep birlikte okunsun diye katılımcılara verilir ve okumaya teşvik edilir. Herfeneye misafirler de katılabilir fakat her hafta sabit kişilerin de gelmesinden dolayı ilgi azalmasın diye faklı farklı türküler okunur (KK-4).

Genelde Necati Bey ve ben söz dağıtımı yapıyoruz. Örneğin; “Turan Amca bugünkü Herfeneye dair ne anlatırsınız?” O, ya bir şiir okur ya bir fıkra anlatır, ya da konuşma yapar. Ya da “söz türküde” diyerek müzik Şahin hocaya (Kazancı) bırakılır. Şahin hoca halk müziğinden örnekler sunar. Müsaade ettiği kadarıyla Şahin hocanın öğrencileri de türküleri yorumlar. Bilinen türkülere katılımcılar da eşlik eder.

Türkülerde yöre kısıtlaması yoktur ama Gümüşhane türkülerine mutlaka yer verilir.

Hatta Herfene müziğinin yarısını Gümüşhane türküleri oluşturur diyebilirim.

Herfenede arabesk tabir edilen eserlere ya da türkü formunda bestelenen eserlerin okunmasına müsaade edilmez. Fakat Gümüşhane’nin yetiştirdiği şair Osman Nebioğlu’nun (Hışır Osman) “Yazın Yağar Kar Başıma” gibi türküleşmiş diyebileceğimiz bestelerinden bir iki tanesi mutlaka okunur. Enstrüman olarak bağlama mutlaka vardır. Bağlamaya bendir, davul gibi ritim sazlar eşlik eder. Her

93 zaman olmamakla birlikte şartlara göre bu enstrümanlara nefesli ve eşlik sazları da dâhil olabilir (KK-3).