• Sonuç bulunamadı

4. YÖNTEM

5.3. Balıkesir (Dursunbey) Barana Toplantıları

5.3.4. Baranada Müzik

Araştırmada, Barana toplantılarında müzik öğesinin misafiri karşılamadan, toplantının sonuna kadar etkin bir rol aldığı tespit edilmiştir. Sohbetin başlaması, ikramın beğenilmemesi, misafirin gelmesi ve mahkeme esnasında ahbaplardan birinin kovulması gibi gelenekselleşmiş davranışlarda türküler vasıtasıyla mesajlar iletilmektedir. Müziğin, toplantı genelinde bu kadar aktif rol oynaması, Barana toplantılarını muadillerinden ayıran en önemli özellik olarak gösterilebilir.

Fedakâr’a göre (2013: 34-35), sohbetin başlangıcı “Emine'min Çam Dibinde Sesi Var” (Ek-2) adlı türkünün icrasıyla yapılmaktadır. Bu durum geleneksel Barana sohbetlerinin olmazsa olmazlarından birisidir. Kurallar, müzikli eğlencenin yapıldığı zamanlarda da geçerliliğini korumaktadır. Barana sohbetlerinde müzik ve oyun icraları esnasında odada gezinmek ve dışarı çıkmak yasak olduğu gibi, dışarıdan misafir kabul edilmesi de mümkün değildir. Bir Barana grubunun bir başka Barana grubunu sohbet esnasında ziyaret etmesi de yine belli kurallar dâhilinde gerçekleşebilmektedir. “Baskın” olarak adlandırılan bu uygulamada, eğer içeride sohbet devam ediyorsa, misafir olarak gelen Barana, sohbete ara verilmesini dışarıda bekler ve ara verildikten sonra “Sabahtan Kavuştum Ben Bir Güzele” türküsü ile misafir olarak geldiklerini ifade eder. Ev sahibi Barana da yine aynı türküyü seslendirerek misafirleri karşılar. Bir Barana’nın, başka bir Barana’yı ziyareti

56 sohbete verilen arada başlamakta ve diğer araya kadar devam etmektedir. Müzik ve oyun icraları genellikle gece saat 12'ye kadar devam eder.

Tutu’ya göre (2013: 53), “Emine'min Çam Dibinde Sesi Var” dizesi ile başlayan havanın ardından icra edilecek havaların, toplantıda seslendirilecek son havaya kadar kesin bir sıra izlemediği ve çevredeki düğün gibi ortamlarda da sık olarak icra edildikleri gözlenmiştir. Bu arada seslendirilen havalar daha çok Dursunbey ve köylerine ait olmakla birlikte, Balıkesir'in diğer ilçeleri, Kütahya (özellikle Simav ilçesi) ve Bursa çevrelerinden de bazı havaların zaman zaman icra edilmesi mümkündür.

Sıtkı Bahadır Tutu’nun 23.01.2010 tarihinde izlediği icrada, Barana toplantılarında seslendirilen türküler şunlardır:

 Sabahtan Kavuştum Ben Bir Güzele

 Evleri Var Üst Başta

 Emine'min Çam Dibinde Sesi Var

 Ayva Çiçek Açmış

 Karaköy un Armudu (Şirvan)

 Alçak Ceviz Dalları

 Kuyu Dibi Derinden

 Çatal Çamlar Arası Kirpiklerin Karası

 Top Top Olmuş Efem Aman

 Yeraltının Yılanı

 Koca Kuşun Yüksektedir Oyunu

 Dursunbey'in Hanları

 Aşağı Mahalle Hocası “Sohbet övgüsü” (Tutu, 2013: 53).

Yapılan araştırmada, Barana toplantılarında icra edilen müziğin, eğlendirmenin dışında farklı bir amaçla da kullanıldığı tespit edilmiştir. Barana’da sohbet ahbaplarına işleyişle ilgili bazı mesajların türküler vasıtasıyla iletildiği görülmektedir. Sabahtan Kavuştum Ben Bir Güzele, Emine’min Çam Dibinde Sesi Var ve Sohbet Övgüsü (Sohbet Övme/Sohbet Devretme) türkülerinin ayrı bir önemi olduğu ve farklı bir misyon üstlendiği söylenebilir. Örneğin “Sabahtan Kavuştum Ben Bir Güzele” türküsü Barana toplantısında üç farklı uygulamada karşımıza çıkmaktadır:

57

 “Sabahtan Kavuştum Ben Bir Güzele” türküsü, ahbapların sohbet evine 20-30 adım kala okudukları türküdür (Bayrı, 1938: 121). Bu türküyü duyan ev sahibi misafirlerini kapıda karşılar.

 “Baskın” olarak adlandırılan misafir ziyaretinin gerçekleşmesi için misafirler, toplantıya verilen arayı bekler ve ara verildikten sonra

“Sabahtan Kavuştum Ben Bir Güzele” türküsünü okumaya başlar. Barana ahbapları da türküye eşlik ederek misafiri karşılar. Misafir ağırlama diğer araya kadar devam eder (Fedakâr, 2013: 34).

 Toplantının “Mahkeme (Yargı)” bölümünde, sohbet ahbaplarından bir tanesi toplantıdan ihraç cezası almışsa, bir çıra yakılıp eline verilir ve

“Sabahtan Kavuştum Ben Bir Güzele” türküsü eşliğinde sohbet evinden uzaklaştırılır (Kaya, 1997: 142).

“Emine'min Çam Dibinde Sesi Var” türküsü sohbete giriş türküsüdür. Sohbetin başlangıcı bu türküyle yapılmaktadır ve bu durum geleneksel Barana sohbetlerinin olmazsa olmazlarından birisidir. Bu türkü gecede bir defa söylenmektedir (Fedakâr, 2013: 34).

“Sohbet Övgüsü” türküsünün, sözleri ve söyleme biçimi ele alındığında üç işlevi yerine getirdiği görülmektedir.

 Öncelikle ev sahibine ağırlamasından dolayı türkünün sözleri ile teşekkür edilir ve övülür.

 Sonraki kıtalarda sıradaki sohbetin kimde olacağının ipuçları verilir ve son kıtada “Kadem ola (…..) Paşa” ifadesiyle yeni sohbet sahibinin adı belirtilir (Bayrı, 1935: 216, Bayrı, 1938: 125, Kaya, 1997: 139).

 Fedakâr’a göre (2013: 135), Toplantının yemek bölümünde ikram edilen sunumda bir eksiklik görülürse bu türkü de eksik söylenerek ev sahibine gönderme yapılır. Bu uygulamada türkü bir kıta okunmaktadır.Baranalarda ut, keman, saz, cura, def, düdük, kemençe gibi çalgılar çalınır (Dağlı, 1935: 215-216), Tutu’nun kaynak kişilerden edindiği bilgilere göre Barana’nın temel çalgıları vurmalı çalgılardır.

Darbuka, def, bendir ve zilli maşa gibi çalgıların yanında ezgiyi seslendiren bağlama,

58 cura, kemane ve kaval gibi çalgıların hatta GTSM çalgılarının Barana’da kullanılmasına karşı duran bir tutum bulunmamaktadır. Bir Barana üyesi, Barana’ya katıldıktan sonra, o güne kadar izleyerek öğrendiği kadarıyla adı geçen vurmalı çalgılardan birini sohbetlerde icra etmeye başlayabilmektedir (Tutu, 2013: 54). Bu durumdan yola çıkarak Barana’da usta-çırak geleneğinin olduğu ve bu yolla müzik öğretisinin de yapıldığı söylenebilir.

Barana havaları, birbiri ile ortak birçok özelliğe sahip olan farklı makamlardadır. Yaptığımız derleme sırasında karşılaştığımız havalar, karcığar, gerdâniye, tâhir, muhayyer kürdi, hüseyni, uşşak, beyâti ve hicaz makamlarındadır. Makam adları bu şekilde çeşitlilik gösterse de özellikle karcığar, gerdâniye, tâhir, uşşak, beyâti makamlarında olduğunu belirlediğimiz havaların çoğunda hüseyni makamı etkisinin yoğun olarak hissedildiğini belirtmemiz gerekmektedir (age.: 55).

Müzikli eğlencenin sona ermesinden sonra, çalgılar ortadan kaldırılır ve “Sohbet Övgüsü” nden sonra artık türkü seslendirilmez (Fedakâr, 2013: 35).