• Sonuç bulunamadı

4. TÜRKİYE’DE 2013-2017 DÖNEMİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN HAZİNE

4.2.3 Alanya İlçesi 2013-2017 yılları arası taşınmaz satışları üzerine anket

Haziran-Temmuz aylarında Antalya ili Alanya ilçesi ile satış işlemleri incelenmemekle birlikte sorunların netleştirilmesi amacıyla Kemer ilçesi çalışanları arasında yapılan anket çalışmasında; ankete katılanlardan 2886 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yapılan ve yapılması planlanan satışlar ile 4706 Sayılı Kanun’un 4.md.(c) fıkrası çerçevesinde hissedarlarına doğrudan satışı için hazırlık yapılan Hazine taşınmazları ile ilgili ihale süreci öncesi ve ihale sürecinde ve doğrudan yapılan satışlarda yaşanan problemler ile ilgili görüşlerinin bildirilmesi talep edilmiştir.

Uygulama soruları arasında ilçenin her bölgesinin ve satışa hazırlanan her taşınmazın kendine has problemleri olması nedeniyle çoktan seçmeli yöntem yerine ankete katılanlardan sorular içinde sıralanan örneklere bağlı kalmadan serbest şekilde görüşlerinin bildirilmesi talep edilmiştir. Anket çalışmasına katılanlara yöneltilen diğer sorular ise, “4706 Sayılı Kanun’un 4/c maddesine (hissedarlarına doğrudan satış) göre taşınmazların satılamama nedenleri nelerdir?”, “Taşınmaza bağlı nedenler nelerdir?”,

“İdareye bağlı nedenler nelerdir?”, “Hissedarlarından kaynaklanan nedenler nelerdir?”,

“Diğer nedenler nelerdir?”, ve “Konu ile ilgili çözüm önerileriniz nelerdir?” olmuştur.

Sorulan sorulara serbest şekilde cevap verilmesi istenilmiş olup, anket sorularına verilen cevaplar aşağıda değerlendirilmiştir.

2886 Sayılı Kanun kapsamında satış işlemi gerçekleştirilemeyen taşınmazlarla ilgili olarak katılımcılarca verilen cevaplar incelendiğinde, katılımcıların taşınmaza bağlı nedenler arasında; taşınmazlar üzerinde işgal ya da yapı bulunması nedeniyle üçüncü kişilerin ihaleye iştirak etmek istememesi ilk sırada yer almıştır. Taşınmazları satın almak isteyebilecek potansiyel alıcıların satın alma işlemi sırasında taşınmazın sorunsuz olarak teslimini istemesi ve bunun satış aşamasında problemler yarattığı, ayrıca taşınmazların şekil bozukluklarının (satın alma amacına uygun şeklinin olmaması) olması, satış dosyası hazırlanan taşınmazlardan bazılarının yolunun (ulaşım) olmaması satışları engellediğini düşündükleri;

38

İdareye bağlı nedenler arasında; İdare tarafından belirlenen satış bedeli ile piyasa bedeli arasında uyumsuzlukların olması, kurum görüşlerinin alınması amacıyla yapılan yazışmaların uzun sürmesi, İdarenin personel ve teçhizat eksiklikleri, satışı gerçekleştirilen herhangi bir taşınmazın ihalesi sırasında taşınmazın kendine has özellikleri dolayısıyla satış bedelinin aşırı artması sonrasında bölgedeki taşınmazların satış bedellerinin bu taşınmazın ihaledeki satış bedeline göre belirlenmesi nedeniyle piyasadaki rayiç bedellerin çok üstüne çıkılmasına neden olması, İdarelerce satış ihalelerinin yeterince duyurulamadığı, satış ve satış sonrası avantajlar hakkında potansiyel alıcılara yeterli bilgi verilememesinin düşünüldüğü,

Diğer nedenler arasında; satış bedellerinde daha önceki dönemlerde gerçekleşen satışlar nedeniyle piyasadaki dalgalanmaların aksine esneklik sağlanamamasını, yüzölçümü büyük Hazine taşınmazlarında belirlenen fiyatların yüksek olmasını, Hazineye ait taşınmazların satış bedellerinin belirlenmesi sonrasında ihale sırasında İdare ile talep sahibinin pazarlık yapamamasını, bölgede alternatif satın alınabilecek üçüncü kişilere ait taşınmazların çokluğunu, Hazine taşınmazlarının genelinde imar problemlerinin bulunmasının düşünüldüğü anlaşılmıştır.

Çözüm olarak ileri sürülen öneriler ise; İdarenin iç işleyişi ile ilgili (personel, teçhizat, eğitim gibi) problemlerin çözülmesi gerektiği, satış bedellerinin daha düşük tutulabilmesi konusunda yerel idarelere daha çok yetki verilmesi gerektiği, Hazine taşınmazlarının imar problemlerinin çözülmesinin gerekliliğini düşündükleri anlaşılmaktadır.

4706 Sayılı Kanun’un 4. md.(c) fıkrası kapsamında, satışı gerçekleştirilemeyen taşınmazlarla ilgili olarak katılımcılarca verilen cevaplar incelendiğinde; katılımcıların taşınmaza bağlı nedenler arasında; taşınmazın hissedarları hariç 3. kişilerce işgal edilmesini, İdarece belirlenen satış bedeli ile hissedarların ekonomik durum uyuşmazlıklarının bulunduğunu, hisseli taşınmazlarda imar problemleri bulunmasının düşünüldüğü;

İdareye bağlı nedenler arasında; İdare tarafından belirlenen satış bedeli ile piyasa bedeli arasındaki uyumsuzlukları, kurum görüşlerinin alınması amacıyla yapılan yazışmaların

39

uzun sürmesini, idareler tarafından hisseli taşınmazların satış bedellerinin müstakil taşınmazlar emsal alınarak yüksek belirlenmesinin düşünüldüğü,

Hissedarından kaynaklanan nedenler arasında; hissedarların satış bedeli hakkındaki beklentilerinin İdarelerle paralel olmamasını, hissedarların çoğu zaman alım gücünün düşük olmasını, hissedarlar arasında anlaşmazlıkların bulunmasını, tebligat için hissedarların adreslerinin bulunamamasının düşünüldüğü,

Diğer nedenler arasında; Hazine taşınmazlarının genelinde imar problemlerinin bulunmasını, Kamu kurumları arasında koordinasyonsuzluklar bulunduğu, bölgenin kendine has ekonomik yapısı nedeniyle kış dönemine denk gelen satışlarda peşinat bedelinin ödenmesi konusunda sıkıntılar bulunduğunun düşünüldüğü anlaşılmıştır.

Çözüm olarak ileri sürülen öneriler ise; taksitli satışlarda satış vadesinin uzatılması gerektiği, taksitli satışlarda hesaplanan faiz oranının düşürülmesi gerektiği, satış sonrası alınan peşinat oranın düşürülmesi gerektiği, satış için hissedarlara verilen sürenin uzatılması gerektiği, İdarece belirlenen rayiç bedelin belirli bir yüzdesi ile hissedarlarına satış yapılması gerektiği, rayiç bedelin belirlenmesi sırasında emlak vergi değerinin taban fiyat kabul edilerek komisyonun bedel belirlemesi aşamalarında serbestçe hareket edebileceği ortamın sağlanması gerektiğinin düşünüldüğü görülmektedir.

40 5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Hazineye ait taşınmazlar denildiğinde, özel mülkiyetinde olan ve DHTA olan alanlar kastedilmektedir. Bu taşınmazlardan özel mülkiyetinde olanlar satışa konu edilebilmektedir. Satışa çıkarılabilmesi için çalışmanın ilgili bölümünde anlatılan şartları sağlaması gereklidir. Çalışmada, özel mevzuatı gereği şartlarını taşıyanlara yapılması gereken satışlar haricinde, herkesin ihaleye katılarak satın alabildiği ve hissedar olarak ön alım hakkına sahip olduğu taşınmazların satış süreci değerlendirilmiştir. Bu süreçte eğer üzerinde yapı varsa bu yapıların rayiç bedel üzerinden kıymet takdiri yapılarak satışı yapılırken, yapıyı yapana sadece asgari levazım bedelinin ödenmesi gerektiği ortaya konulmuştur. Özellikle hisseli taşınmaz satışlarında satış bedelinin tahsilinde ortaya çıkan farklı durumlar ve taşınmazların satılamama nedenlerinin neler olduğu ortaya konulmak istenilmiştir.

Hazineye ait taşınmazlar üzerinde 19.07.2003 tarihinden sonra yapılan izinsiz yapıların asgari levazım bedelinin yapı sahiplerine ödenmesi hak ve tazminat taleplerine yönelik yapılmış olsa da taşınmazların bu yolla işgalini engellememektedir. Özel kanunlarla;

6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun uyarınca, 6831 sayılı Kanun’un 2’nci maddesine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler ile Hazineye ait tarım arazilerinin işgalci ve kullanıcılarına doğrudan satılması, 4706 Sayılı Kanun’un 5’inci maddesine göre

“Hazineye ait taşınmazlardan, 30.03.2014 tarihinden önce üzerinde yapılanma olanlar;

Hazine adına tescil tarihine bakılmaksızın öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir” ve rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır denilmektedir. Yine 2981 sayılı Kanuna göre imar ve gecekondu kanununa aykırı olarak yapılan yapılar için de yapı sahiplerine hak sahipliği verilmektedir. Bu kanunlar ve benzer kanunlar genel olarak düşünüldüğünde af kanunları olarak adlandırılabilir ve bu tarz kanunların tekrarlanması Hazine taşınmazlarının işgalini özelliklede yapı yapılarak işgalini arttırdığı görülmektedir.

41

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre yapılan ihaleli satışlarda taşınmazın yapılı olması ve yapının da üçüncü kişilere ait olması ihaleye girme talebini azaltmakta, ya da talebin olmamasına, belediye ve mücavir alan dışında olan yerlerde, sadece işgalcinin ihaleye girmesine ve rekabetin sağlanamamasına neden olmaktadır. Hazine taşınmazlarından beklenen toplumsal fayda bu nedenle sekteye uğramakta taşınmaz bir nevi kusurlu hale geldiği için talep azalmaktadır. Bu da taşınmazın hak ettiği değeri bulamamasına neden olmaktadır.

Hazine taşınmazlarından hisseli olanlarının, (daha çok imar uygulamaları nedeniyle hisseli hale gelmesi) talebinin fazla olmasının nedeni yapılaşmaya geçmek istenilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu taşınmazların satılamama sebepleri ise, üzerinde hissedar haricinde kişilere ait yapıların bulunması, bedelinin hisseli bir taşınmaz olmasına karşılık piyasa fiyatına göre değerlendirilmesi nedeniyle yüksek bulunması, hissedarların diğer hissedar ya da taşınmazın değerlendirilmesine ilişkin olumsuz görüşü dolayısıyla satın almak istememesi, çok hissedarlılarda tebligat yapılma sürecinin uzun sürmesi yurtdışı tebligatların uzun zaman alması, hissedar sayısının fazlalığı ve hissedarlara ulaşamama ya da hisseye düşen Hazine payının düşük olması gibi sebepler gösterilebilir.

Satış sürecinde taşınmazlar üzerindeki yapıların yapım tarihinin tam olarak tespit edilememesi sıkıntılar yaşanmasına sebep olmakta ve tasarrufu engellemektedir. Yine Hazine taşınmazlarının işgalli olması ve özellikle üzerinde üçüncü kişilere ait yapı bulunması durumu taşınmazın etkili ekonomik ve verimli kullanımını engellediği görülmektedir.

Mülkiyetinde ciddi bir taşınmaz stoku bulunduran Hazinenin taşınmazlarının etkili bir şekilde ekonomiye kazandırılması ve gelir artışının sağlanması için; öncelikle taşınmazların değerli ve toplumsal faydasının gerekli olduğu bölgelerde işgallerin engellenmesini sağlayacak mevzuatın geliştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Milli Emlak Genel Müdürlüğü taşra teşkilatında en küçük birimlerinde dahi taşınmazın satışı ve yönetimine ilişkin değerleme işlemi yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda personelin, gayrimenkul geliştirme ve yönetimi alanında uzmanlık kazanılmasının zorunlu olduğu görülmektedir. Taşınmazların tespiti, cins analizi, etkin kullanım

42

biçimlerinin bulunması, taşınmazın hangi amaçla kullanımının toplam faydasını arttıracağına ilişkin analizlerinin yapılabilmesi, taşınmazın satış amaçlı değerlemesinde uluslararası değerleme standartlarına göre değerleme yapılabilmesi için uluslararası düzeyde akredite edilmiş lisans ve lisansüstü eğitim programı sunan Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Anabilim Dalı ile ortak bir çalışmanın yürütülmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Yine Hazine taşınmazlarının imar uygulamalarında takibi yapılarak taşınmazının çok fazla hisselere ayrımının engellenmesi mümkünse tam mülkiyetli taşınmaz elde edilmesi amaçlanmalı, üzerinde izinsiz olarak yapılan yapılar nedeniyle satışının kolaylaştırılmasına yönelik mevzuatın geliştirilmesi sağlanmalıdır.

Hazine taşınmazlarından en yüksek gelir elde edilmesi amaçlanıyorsa özellikle gelir getirici bölgelerde olanlarının hem şehircilik ilkeleri açısından hem de ekonomiye katkısının arttırılması amacıyla taşınmazın etkili ekonomik ve verimli kullanımını engelleyen taşınmazları bir nevi kusurlu hale getiren durumların önlenmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Etkili kullanımı için genel anlamda af kanunları gibi duran kanunların yeni ve art niyetli işgallere sebep olmayacak şekilde düzenlenmesi ve taşınmazların satışı durumunda piyasa değerine ulaşabilmesi açısından işgallerin ve izinsiz yapılan yapıların engellenmesine karşı caydırıcı önlemler alınması gereklidir.

43 KAYNAKLAR

Anonim. 2014. Web Sitesi: istatistiklerle Türkiye Turkey in Statitics 2014- www.tuik.gov.tr/ İçerik Getir do, Erişim Tarihi: 10.06.2014.

Anonim. 2015. 4706 Sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin onbirinci (son) fıkrasının uygulanması 2015/1 sayılı Milli Emlak Genelgesi. Erişim Tarihi: 09.04.2015.

Anonim. 2015. Milli Emlak Genel Müdürlüğü 2015 Yılı Faaliyet Raporu. Web Sitesi:

http://kurumsal.milliemlak.gov.tr/Faaliyet%20Raporlar/2016_YILI_MILE_FA ALIYET_RAPORU.pdf, Erişim Tarihi: 02.03.2015.

Anonim. 2016. Milli Emlak Genel Müdürlüğü 2016 Yılı Faaliyet Raporu. Web Sitesi:

http://kurumsal.milliemlak.gov.tr/Faaliyet%20Raporlar/2016_YILI_MILE_FA ALIYET_RAPORU.pdf, Erişim Tarihi: 21.05.2016

Anonim. 2018a. Web Sitesi: http://kurumsal.milliemlak.gov.tr/, Erişim Tarihi: 5.5.2018 Anonim. 2018b. Milli Emlak Genel Müdürlüğü 2017 Yılı Faaliyet Raporu. Web Sitesi:

http://kurumsal.milliemlak.gov.tr/Faaliyet/Raporlar/2017_YILI_MILE_FAALI YET_RAPORU.pdf, Erişim Tarihi: 14.03.2018.

Anonim. 2018c. Web Sitesi: http: //kurumsal.milliemlak.gov.tr /Sayfalar/ islemlerimiz/

tasfiye/islemleri/Satis.aspx Erişim Tarihi: 11.04.2018.

Anonim. 2018ç. Web sitesi: http://www.bumko.gov.tr/TR,8082/2018.html Erişim Tarihi:16.04.2018.

Anonim. 2018d. Web Sitesi: http://dergipark.gov.tr/sduiibfd/issue/

20820/222832Kentleşme sorunlarının çözümü açısından Hazine taşınmazlarının etkin yönetimi, Uluç Çağatay, 2012 dergipark.gov.tr/download/article-file/194381, Erişim Tarihi: 06.06.2018.

Anonim.2018e. Web Sitesi: http://ankaradefterdarligi.gov.tr/dokuman-kategori/islem-yonergesi/,Erişim Tarihi: 27.05.2018.

Anonim.2018f.http://kurumsal.milliemlak.gov.tr/Sayfalar/islemlerimiz/tasfiyeislemleri/

Satis.aspx

Anonim 2018g. Web Sitesi: http://kararlaryeni.anayasa.gov.tr/Karar/Content/f1b56850-eed7-4041-8df5-3832f20b18ba?excludeGerekce=False&words Only=False, Erişim Tarihi: 03.05.2018.

Aslan, A. 2012. Hazine Arazilerindeki İşgallerin Belirlenmesinde Ve Satışa Esas Hazine Arazilerinin Kıymetlendirilmesinde Bilgi Teknolojilerinin Kullanımı. Yüksek lisans tezi. Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Harita Mühendisliği Anabilim Dalı. Konya.

44

Çalışkan, N. 2012. Van İli Örneğinde Hazine Taşınmazlarının Yönetimi Ve Yatırımlara Tahsisi. Yüksek lisans tezi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı. Van.

Kara, D. 2017. Türkiye’de Hazine Taşınmazlarının Ekonomik Kalkınma Üzerindeki Rolü. Yüksek lisans tezi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı İktisat Bilim Dalı. Adana.

Kardeş, S. 2010. Milli Emlak. Milli Emlak Kontrolörleri Derneği yayını, Ankara.

Oğuz, A. 2010. Hazine Taşınmazlarının Tasarrufuna İlişkin Bir Araştırma: Adıyaman Örneği. Yüksek lisans tezi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı. Bolu.

Tanrıvermiş, H. 2017. Gayrimenkul Değerleme Esasları, SPL Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu, Lisanslama Sınavları Çalışma Kitapları Ders Kodu: 1014 (Konut Değerleme Sınavı, Gayrimenkul Değerleme Sınavı), Ankara.

Tanrıvermiş, H., Akipek Öcal, Ş. ve Demir, E. 2017. Gayrimenkul Mevzuatı, SPL Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu, Lisanslama Sınavları Çalışma Kitapları Ders Kodu: 1019 (Gayrimenkul Değerleme Sınavı), Ankara.

Yılmaz, M. 2011. Milli Emlak ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi. Yüksek lisans tezi.

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı. Kütahya.

45 EKLER

EK 1 2015/ 1 sayılı Milli Emlak Genelgesi EK 2 Taşınmaz Tespit Tutanağı

EK 3 Tahmin Edilen Bedel Tespit Raporu

EK 4 Süreç Modelleme Çizelgesinde Şekillerin Anlamları

EK 5 2018 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu (İ) cetveli parasal ve diğer sınırlara ait cetvel

EK 6 Anket Formu

EK 7 Alanya İlçesinde 2886 Sayılı Kanuna Göre Gerçekleştirilen Satışlar Tablosu (2013 – 2017 Yılları Arası)

EK 8 Alanya İlçesinde 4706 Sayılı Kanuna (4/c Maddesine) Göre 2013 – 2017 Yılları Arası Gerçekleştirilen Satışlar Listesi

EK 9 Alanya İlçesinde İhale Süreci Olumsuz Sonuçlanan Taşınmazlar Listesi (2013 – 2017 Yılları Arası)

EK 10 Alanya İlçesinde 2886 Sayılı Kanuna Göre Dosya Hazırlık Aşamasında Olumsuz Sonuçlanan Taşınmazlar Listesi

EK 11 Alanya İlçesinde 4706 Sayılı Kanun (4/c maddesi) Kapsamında Olumsuz Sonuçlanan Taşınmazlar Listesi

46

EK 1 2015/ 1 sayılı Milli Emlak genelgesi 1/10

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Milli Emlak Genel Müdürlüğü

Sayı : 97208366-010-99[3100-0]

Konu : 4706 Sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin onbirinci (son) fıkrasının uygulanması

GENELGE

(SIRA NO : 2015/1) 1.GİRİŞ

Bilindiği üzere, 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 3/7/2003 tarihli ve 4916 sayılı Kanun ile değiştirilen 5 inci maddesinin onbirinci (son) fıkrasında; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder. Yapı ve tesisleri yapanlar herhangi bir hak ve tazminat talep edemezler.” şeklinde hükme yer verilmiştir.

Ancak, daha sonra 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin yukarıda belirtilen onbirinci fıkrası hakkında Anayasa Mahkemesince verilen 3/7/2014 tarihli ve Esas No:

2014/9, Karar No: 2014/121 sayılı karar ile; 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin onbirinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasaya aykırı olmadığına ve itirazın reddine, ikinci cümlesinin ise Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş ve bu karar 12/12/2014 tarihli ve 29203 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Dolayısıyla, 4706 sayılı Kanunun 4916 sayılı Kanunla değişik 5 inci maddesinin onbirinci fıkrasında yer alan Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (19/7/2003 tarihinden) sonra Hazineye ait taşınmazların (Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin) üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesislerin başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal edeceğine ilişkin hükmü uyarınca; 19/7/2003 tarihinden sonra Hazineye ait taşınmazların üzerinde yapılan her türlü izinsiz yapı ve tesislerin başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikali devam etmekle birlikte, bu fıkranın bu

47

EK 1 2015/ 1 sayılı Milli Emlak genelgesi 2/10

yapı ve tesisleri yapanların herhangi bir hak ve tazminat talep edemeyeceklerine ilişkin hüküm içeren ikinci cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle, bu yapı ve tesisleri yapanların bu yapı ve tesisler için genel hükümlere göre hak ve tazminat talep etmeleri mümkün hale gelmiştir.

Bu çerçevede, 19/7/2003 tarihinden sonra izinsiz olarak yapılan ve 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin onbirinci fıkra hükmü uyarınca Hazineye intikal eden yapı ve tesislerin üzerinde bulunduğu Hazineye ait taşınmazların değerlendirilmesi sırasında, bu yapı ve tesisleri yapanların (veya bunların kanuni haleflerinin) taleplerinin olup olmadığına bakılmaksızın yapılacak işlemler aşağıda belirtilmiştir.

II. 4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNUNUN KONUYA İLİŞKİN HÜKÜMLERİ

Bilindiği üzere, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun;

-“Mülkiyet ilişkisi” başlıklı 722 nci maddesinde;

“Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur.

Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir.

Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir.” şeklinde,

-“Tazminat” başlıklı 723 üncü maddesinde;

“Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür.

Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hâkim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir.

Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.” şeklinde,

48

EK 1 2015/ 1 sayılı Milli Emlak genelgesi 3/10

-“Arazinin mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesi” başlıklı 724 üncü maddesinde;

“Yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir.” şeklinde,

hükümlere yer verilmiştir.

4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin onbirinci fıkrası ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yukarıda belirtilen maddeleri hükümleri uyarınca; herhangi bir hukuki ilişkiye dayanmaksızın, İdarenin izni ve bilgisi dışında (izinsiz olarak) Hazine taşınmazları üzerinde inşa edilen yapı ve tesisler taşınmazın bütünleyici parçası olmakta yani Hazineye intikal etmektedir.

Ancak, 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin onbirinci fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle, 19/7/2003 tarihinden sonra Hazineye ait taşınmazların üzerinde yapılan ve Hazineye intikal eden her türlü izinsiz yapı ve tesislere ilişkin olarak bu yapı ve tesisleri yapanlar tarafından anılan yapı ve tesisler için hak ve tazminat talep edilebilmesi mümkün hale gelmiştir.

III. GENEL ESASLAR

1) İdarece; Hazine taşınmazları üzerinde izinsiz olarak yapılan yapı ve tesislerde kullanılan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, gideri bu yapı ve tesisleri yapanlara ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilmesinin,

2) Malzemenin sökülüp alınmaması durumunda ise İdarece; bu yapı ve tesisleri yapanların iyiniyetli olup olmadığına göre anılan yapı ve tesisleri yapanlara uygun bir tazminat ödenmesinin ve ayrıca, bu yapı ve tesislerin değerinin açıkça arazinin değerinden fazla olması durumunda; söz konusu yapı ve tesisleri yapanların iyiniyetli olması ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 723 üncü maddesi uyarınca yukarıda belirtilen tazminatı talep etmemiş olmaları koşuluyla ve uygun bir bedel karşılığında Hazine taşınmazının tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin kendilerine verilmesini isteyebilmesinin,

Mümkün olduğu ancak, bu Genelgenin uygulanması bakımından; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yukarıda belirtilen hükümleri kapsamında, 19/7/2003 tarihinden sonra Hazineye ait taşınmazların üzerinde yapılan ve Hazineye intikal eden

Mümkün olduğu ancak, bu Genelgenin uygulanması bakımından; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yukarıda belirtilen hükümleri kapsamında, 19/7/2003 tarihinden sonra Hazineye ait taşınmazların üzerinde yapılan ve Hazineye intikal eden