• Sonuç bulunamadı

Hazırlık Çalışmaları: (20ders saati)

İLK OKUMA – YAZMA

A. Hazırlık Çalışmaları: (20ders saati)

A. Hazırlık Çalışmaları

B. İlk Okuma – Yazma Öğretimi

A. Hazırlık Çalışmaları: (20ders saati)

Hazırlık çalışmaları dönemi, çocukların ilk okul günlerinde en çok güçlüklerle karşılaştıkları bir dönemdir.

Okula yeni gelen çocuk, ev ve aile yaşamından farklı bir ortama uy-ma sorunu ile karşılaşır. Çocuk, yaşıtlarından oluşmuş bir ortauy-ma, yeni bir topluluğa katılmak, bu değişik ortamda öğretmen ve arkadaşlarına

kendini beğendirmek, yeni ortam yaşayışına ayak uydurmak zorundadır.

Okula gelmezden önce çocuk, oyun dünyasıyla baş başa iken çevresiyle kendiliğinden bir iletişim kurarak belli bir algılama ve moral uygulaması kazanmıştır. Böyle doğal bir öğrenme, çocuğun ilgi, çıkar ve gereksin-melerine göre edinmiştir. Oysa ki şimdi çocuk, böyle bir yaşamdan yani aile ve oyundan okuldaki çalışma koşullarına, okul yaşamına, düzenine geçiş yapar. Bu geçiş kimi çocuklar için kolay, kimileri için de çok güç olabilir. Çünkü bu dönemde çocuk çeşitli duyguların etkisi altındadır.

Korku, öfke, kıskançlık, sevinç, sevgi gibi birçok duygular birbiri ardına çocuğun günlük yaşamını doldurur.

Çocukların oyun yoluyla öğrenmeleri daha başarılı olduğu saptan-mıştır. İlginç oyun ve ödevler yoluyla yaşadığı çevresini çok daha iyi tanıp konuşma becerilerini geliştirir, sözcük dağarcığını zenginleştirir, matematik algı ve kavramlarını oluşturur, davranış ölçütlerini kavrar.

Bundan ötürü de birinci sınıfta kendiliğinden ve ilginç öğrenme biçimi olan, çocuğun ilgi, çıkar ve gereksinmesine dayalı olan oyunu kestir-memeli. Bu temeller üzerinde örgütlü okul çalışmalarını geliştirmek gere-kir.

Çocuğun okuldaki ilk günü çok önemlidir. Çünkü çocuğun anıla-rından derin bir iz kalır. Bundan ötürü de öğretmen ya da okul yönet-menliği çocuğun okuldaki bu ilk gününde törenli bir karşılama (kabul) yapmalıdır. Bu karşılama sırasında, okula yeni başlayanlara kısa bir mü-samere programı, şiir ve şarkı söyleme programı ya da ilginç bir oyun düzenlemeli. Bu program ve ilginç oyun ikinci sınıf ya da kendi okuttuğu dördüncü (beşinci) sınıf öğrencileri tarafından, geçen öğretim yılı sonun-da hazırlanmış özel bir program olmalıdır.

Okulun ilk gününde öğrenciler istedikleri kimseyle ve istedikleri sıraya oturabilirler. Öğretmen kendini öğrencilere tanıtır ve öğrencileri tanımaya çalışır.

İkinci gün öğretmen pedagojik taktik kullanarak ve bazı kuralları göz önünde bulundurarak öğrencileri yerlerine yerleştirir. Sırada kuralına uygun bir biçimde oturabilme davranışları kazandırmaya başlar.

Öğretmen, bir yandan öğrencilere yeni davranışlar kazandırırken öte yandan öğrencilerin ön bilgilerini yoklayıp belirlemelidir. Bu çalışmalar sırasında öğrencilerin konuşma yeteneği (sözcük dağarcığı, konuşma, görme ve işitme eksiklikleri; eksiklikler varsa bu eksikliklerin gideril-mesi ve düzeltilgideril-mesi için gereken önlemler alınmalıdır ); harfleri tanıyıp tanıyamadığı, tanıyorsa temel harflerin hangilerini ve kaçını; el yazısı harflerin hangilerini ve kaçını tanıyor; harfleri okuyup okuyamadığını, okuyorsa okuma mekanizmasının hangi düzeyde olduğu, harfleri yazıp yazamadığını, yazıyorsa el yazısını nasıl olduğu; yazma araçlarını ve

öteki öğretim araçlarını kullanabilme becerilerini yoklayıp saptar. Bu ön bilgilerin saptanışı sırasında her öğrenci için neleri bildiği ya da neleri bilmediği, beceremediği kayıt edilir. Öğrencilerin ön bilgileri temel alınarak hazırlık çalışmaları ve ilk okuma – yazma öğretim çalışmaları planlaştırılır .

Öğrencide dikkatini ve düşüncesini bir nokta üzerinde toplama beceri ve alışkanlığı geliştirmek için düzeye uygun konuşmaları dinleyebilme-leri sağlanır yani öngörülen davranışlar kazandırılır.

Ders araç ve gereçlerinin kuralına uygun bir biçimde kullanabilme davranışlarını kazandırmaya geçmeden önce öğrencilerin el ve parmak kaslarının (büyük ve küçük kasların) geliştirilmesi için uygun alıştırmalar yaptırılır. Bu tür alıştırmalar oyun biçiminde, bir hayvan (böcek) taklidi biçiminde yapılırsa daha ilginç ve başarılı olur. bu tür alıştırmalar yalnız Türkçe dersinde değil, öteki derslerde de özellikle Beden Eğitimi dersin-de yaptırılır.

Ders araç ve gereçlerinin (avadanlığın) tanıtım ve uygulayışını bir süreç olarak kavramak gerekir. Bunun için de ders araçlarının tanıtım ve kullanımı bir ders içinde yapılmaz. Bu davranışlarının kazandırılması uy-gulamanın katkısı büyüktür. Ders araçlarının ve gereçlerinin kullanımıyla ilgili sözlü bilgi vermekle yetinmemeli, öğrenen öğrencilere öğretmenin gözetiminde kullandırılmalıdır. Eğitim ile ilgili aşağıdaki ilke edinil-melidir:

KURAL:

Bana söylersen unuturum; gösterirsen yarısını unuturum; yaptırırsan hiç unutmam.

Kalemin kullanışı davranışlarda öngörüldüğü gibi yapılır. kalem kolay yontulur, içi normal koyulukta ve yumuşaklıkta olmalıdır. kalemin üzerinde koyuluk derecesini belirten numara ve harfler vardır. 2 numara ya da HB harfleri yazılı olan kalemler, normal koyulukta olanlardır. Çok ince, çok kalın, çok kısa kalemler, keskin köşeli kalemler, kalemin tepe-sine takılan süsler, dikkati dağıtır ve rahat yazmayı engeller. Özellikle birinci sınıftaki öğrenciler, kalem tutma becerilerini kazanacaklarından kullanacakları kalemler önem taşır.

Yazma çalışmaları, el kağıda (deftere) yapıştırılır, fazla ağırlık ver-meden yüzeye rahatça dolaştırılır. Yazı çalışmalarına çoğu kez kurşun kalemle başlanır.

Yazma çalışmalarına, kağıt üzerine büyük çizgi çalıştırmaları, kara-lama alıştırmaları yaptırılıp geçilir. Kurallı çizgi çalışmalarına geçmeden

önce çevrelerindeki bazı varlıkların konumları (durumları) öğrencilere kavratılır. Bundan sonra kurallı çizgilerin yazılışına geçilir. Bu etkinlik-lerde önce öğretmen yazı tahtasında çizgileri çizmeli, nasıl çizildiğini göstermeli, çiziliş yönüne öğrencilerin dikkatini çekmelidir.

Hazırlık çalışmaları sırasında gözlem ve betimleme (insanları, hay-vanları, bitkileri) alıştırmaları yapılır. Eşyalar, resimler, filmler ve olaylar gözlenerek anlatılır, serbest anlatım çalışmaları yapılır. Bilinen masal, öykü, fabl, şiir, tekerleme, bilmece vb. konu olarak alınır.

Türk dilindeki sesleri doğru olarak boğumlama (tüm sesleri , heceleri ve sözcükleri net, açık ve doğru söyleme; tümceleri eksiksiz ve düzgün kurma) alıştırmaları yapılır.

Öğrencilerin defteri sıra üzerinde uygun biçimde tutup açabilmeleri, defteri ya da kitabı ışığa, vücudun durumuna göre tutmaları öğretilir.

Işığın sol taraftan gelmesine dikkat edilir. Defter ya da kitap ile göz ara-sındaki uzaklık 25-30 cm olmalıdır Gözü kitaba ya da deftere çok yaklaştırmalar önlenmelidir. Kitabı, defteri temiz tutmak, yırtmamak, büküp katlamamak, gereksiz yazı ve işaretlerle kirletmemek gerektiği kavratılmalıdır.

Bütün ön hazırlıklar başarıyla yapıldıktan sonra okuma ve yazma öğretimine geçilir.

Hazırlık çalışmaları yukarıda öngörülen ders saatinden az da süre-bilir. Bu çalışmalar, öğrencilerin okul öncesi bilgilerine, sınıfın düzeyine, okulun bulunduğu çevreye, çevrenin gelişim koşullarına, dilin düzgün konuşulup konuşulmadığına, daha başka koşul ve etmenlere bağlıdır.

İLK OKUMA VE YAZMA (90 ders saati)

Türk dilindeki sesleri doğru söyleyebilme, bu sesleri sözcük ve tümce içinde tanıyabilme alıştırmaları yapılır. Harfi sesin yazılı biçimi olarak kavratılır, harflerin yapılışlarını gözleyip biçimleri, kısımları gösterilir. Her sesin sözcük ve tümcedeki yeri belirlenir. Her harfin biçi-minin tanıyıp belleyebilmek (harflerin biçimlerini – küçük ve büyük harfleri birlikte – gözlemleme ve çözümleme). Harflerin okunuş meka-nizması anlatılır. Temel harfler teker teke, küme halinde, sözcük ve tüm-ce içinde okutulur. Okuma ve yazma etkinliği birlikte yürütülür. Harf-lerin okunuşları öğretildiği sırada yazılışları da öğretilmelidir. İlk okuma – yazmayı öğretme çalışmalarında büyük ve küçük harfler birlikte öğretilir. Okudukları sözcük ya da tümce aynı zamanda yazdırılmalıdır.

Daha ilk günlerde anlayarak okumayı geliştirmek gerekir . Öğrencilerin sözcük ve kısa tümceleri yalnız okuması yetmez. Okuduğunu anlayıp

anlatmaktadır. Okumayı daha çabuk sökebilmek için çeşitli çözümleme ve sentez (bireşim) alıştırmaları yapılır. Okumanın soldan sağa doğru yapıldığı kavratılır.

Temel (basım) harfleri ile el yazısı harfleri birlikte öğretilir. El yazısı harfleri bitişik olarak yazılmalıdır. El yazısı harfleri ayrı ayrı yazmak hiçbir türlü izin verilmemelidir. Harflerin okunuşu , birbirine bağlanışı, yazılı biçimleri, yazılış yönü kavratılmalıdır. El yazısı harflerin biçimlerine, kısımlarına, eklentilerine, gözlerine ve düğümlerine öğrencilerin dikkati çekilmelidir. Öğrencilere el yazısı harfleriyle sözcükleri yazarken kalemi (ellerini) hiç kaldırmadan; nokta ve işaretleri sonradan koyabilme alışkanlığı kazandırılmalıdır.

İlk günlerde okuma hızı daha yavaş daha sonraları okuma doğal ve konuşma hızına varmalıdır. Birinci sınıfta sesli okumaya önem verilme-lidir. Sesli okumanın ilk şartı sözcükleri ve tümceleri eksiksiz, doğru, doğal ve güzel bir biçimde konuşur gibi okumaktır. Sesli okuma sırasında nokta ve virgüllerde gerektiği kadar durma alışkanlığı öğrencilere kazan-dırılmalıdır. Okuma ve anlatmada vurgu, duraklama, tonlama gibi söyle-yiş özelliklerine öğrencilerin dikkatini çekmeye gerekir .

Okumada yapılan yanlışlıkları düzeltmeler, okuma sonuna bırakılma-lıdır. Yanlışlar öğrenciyi kırmadan düzeltilmeli.

Öğrencilere parmakla ya da kalemle izlemeden, vücut ve başı salla-madan sesli, okuma becerisi kazandırılmalıdır.

Bireyin yaşamında en çok yer alan ve anlamı çabuk kavrama olanağı sağlayan sessiz okumadır. Sessiz okuma becerisini kazandırmak ve bu beceriyi ilerletmek amacıyla uygulanacak başlıca yollar şunlar olabilir:

- Metinleri parmak ya da kalemle izlemeden, vücudu ve başı salla-madan, ses organlarını kıpırdatmadan gözle, içinden okuyabilme . - Okunanları anlayabilme ve anlatabilme. Okunan metinle ilgili 2-3

soru sorulur. Öğrencilerden yanıt istenir.

- Ders çalışmanın sessiz okuyarak okunanları anlayarak yapıldığı öğrencilere kavratılır.

- Derste ve ders dışında her öğrenciye sessiz okuma fırsatı verilme-lidir.

Evde Okunacak Kitaplar:

Ders kitapları dışında, masal, öykü, fabl, şiir, bilmece, tekerleme vb.

içerikli kitapları evde kendi başına okumaları alışkanlık haline getiril-melidir. Bu kitaplar öğrencilerin yaş düzeylerine, okuma becerilerine uygun olmalıdır.

Bu programda evde okunacak üç kitap öngörülmüştür.Evde okuna-cak kitapların özel bir rolü vardır. Öğrencilerde kitaba karşı sevgi, ilgi uyandırıp onlara ders kitaplarından başka kitap okuma beceri ve alış-kanlığı kazandırmaktadır. Bu kitaplar öğrenciler okumayı söktükten sonra yani ikinci yarıyılda okutulur. Öğretmen öğrencilerine bu kitapları yılın başında ya da ayın başında tanıtır. Her ay içinde bir kitabın işlen-mesi uygun olur. Öğretmen ay başında öğrencilere ödev verip kısa açıklamalarda bulunup ödevi belirlemelidir. Evde okunacak bu kitaplar evde okunduktan sonra sınıfta anlatılır, incelenir, tartışılır. Ya bireysel ya da küme halinde okunanlar öğrenciler tarafında sunulur.

Okuma çeşitlerinden biri de serbest okumaktır. Öğrenci kendi eğilim, istek olanaklarına göre düzeye uygun kitapları evde okuyabilir. Öğrenci bu tür kitapları seçeceğine karşın yine de öğretmen kitap seçiminde edi-nilmesinde yardımcı olmalıdır.

Serbest okunan kitaplar da sınıfta görüşülmelidir. Öğretmen öğrenci-lere birkaç soru yönelterek hangi kitabın okunulduğu, okunanların ne de-rece anlaşıldığını vb. saptamalıdır. Bu tür okuma çocuğun sözcük dağa-rcığını, anlama ve anlatma gücünü geliştirir. Çocukta okuma becerisinin doğmasına, kitaba karşı ilgi ve sevgisinin gelişmesine, kitap okuma be-ceri ve alışkanlığı kazanmasına etki eder.

Metinler Üzerinde Çalışmalar

Birinci sınıfta işlenecek metinler bu programda öngörülmüştür. Dilin iletişimsel görevinde yola çıkarak birinci ve ikinci sınıfta okuma ve me-tinlerin işlenişi davranış kazanabilmek için başlıca okuma becerileri kazandırılmaya yöneliktir. Ayrıca tek başına bilgi edinme, düşüncelerini, duyduklarını, gördüklerini vb. bildirmek için ön koşuldur .

Hazırlık Çalışmaları

Öğrenciyi metinle doğrudan doğruya karşılaştırmadan önce bir ön çalışma yani hazırlık gereklidir. Bu ön çalışmada ele alınacak metnin özellikleri ve konusu (başlığı) ile ilgili bir giriş yapılır. Her metnin öze-llikleri başka başka olduğuna göre her metin ile ilgili giriş çeşitlendirilir.

Metnin Okunması

Öğrenci. metnin en doğru ve en güzel biçimde okunuşunun özellikle öğretmenden dinlemelidir. Öğrencilerin, okunanları dinlerken metnin

ta-dına varabilmesi için her zaman kitaptan izlemeleri doğru değildir. Öğ-retmenin okumasından sonra öğrencilere de sesli ve sessiz okuma yap-tırılmalıdır. Uzun metinler baştan sona kadar , tek bir öğrenciye okutul-mamalı, okuyucu değiştirirken, metnin rastgele yerinden değil, paragraf yerinden kesilmelidir. Öğretmen işlenecek uzun metni önceden, gereken paragraflara göre metni bölmelidir. Böylece metnin iyi ve tam olarak anlaşılması sağlanır.

Metnin İşlenişinde Sözcük Çalışmaları

İşlenen metinde öğrenciler için yeni olan birçok sözcük bulunabilir.

Öğretmen metinde işlenen düşünce ya da duyguların belirlenebilmesi için bu sözcükler üzerinde durmalıdır. Öğrencilerden bu sözcüklerin anlamla-rını sözün gelişinden anlamalı, varsa kitaptaki “Sözcükleri öğrenelim”

bölümünden anlayabilmeleri istenmelidir. Anlamlarını bilmedikleri kimi sözcükleri öğretmenden sorabilme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Böylece bir çalışmayla hem işlenen metne açıklık getirilir hem de öğrencilerin sözcük dağarcığı zenginleştirilir. Sözcük açıklamaları yapıldıktan sonra metnin anlatılmasına geçilir.

Metnin Anlatılması – İncelenmesi

Derste işlenmek üzere ele alınan metin her şeyden önce ilgi uyan-dırarak sevdirmek için anlamayı sağlamak gerekir. Öğrenci bir metnin bütünü ya da bir bölümünü okudukta ve yeni sözcüklerin anlamlarını an-ladıktan sonra kendi sözcükleriyle anlatması gereklidir. Öğretmenin soru-ları yardımıyle metinde olagelen olaysoru-ları, duygusoru-ları, betimlemeleri belir-leyebilme beceri ve yetenekleri geliştirilir. Olayların geçtiği yer ve za-man belirlenir. Metindeki kişiler, kişiler arasında baş kişi; kişilerin duygusal durumları belirtilir .

Metinle ilgili illüstrasyonları (çizimleri), resimleri varsa fotoğrafları yorumlamak gerekir.

Metin Türü ve Yazarı Üzerinde Durma

Metnin işlenişi sırasında bu programda ön görülmüş tür kavramları yani masal, öykü, fabl, şiir, dize, dörtlük kavramları üzerinde durularak bunları ayırt edebilmelerini sağlamak gerekir.

Her metnin işlenişinde öğrencilerin dikkatini metnin konusu (başlığı) ve yazarı üzerine çekmek gerekir.

Sözlü ve Yazılı Anlatım Çalışmaları

Sözlü anlatım hem yaşam değeri taşınması hem de ana dili öğreti-minin temel olması bakımından çok önemlidir.

Öğrencilerin sözlü anlatım yeteneklerini ve becerilerini geliştirmek için bol bol konuşma (sözlü anlatım) alıştırmaları yapılmalıdır. Böylece alıştırmalar birinci sınıftan başlayarak bitirme sınıfına kadar sürekli ola-rak sürdürülmelidir. Konuşma alıştırmaları daha birinci sınıftan başla-yarak yaşantıların serbestçe anlatılması, oyuncakları ile ilgili konuşmalar yaparak, kısa masallar, öyküler, fabller vb. anlatarak, öğrencilerin okulda, evde, her gün değinmelerde (ilişkide) bulundukları uygun nesneleri (eş-yaları) ve resimleri betimleyerek yürütülür .

Alıştırmalar konu bakımından sınıftan sınıfa değişir, çocuk oyuncak-larından çocuk yaşamı olaylarına, seyredilen filmlere, tiyatro temsillerine kadar konusal bir biçimde genişletilmelidir.

Öğretmen geziler, ziyaretler, müsamereler gibi ders dışı çalışmaları sırasında da öğrencilerin doğal bir biçimde konuşmaları için ortam hazır-lanmalıdır. Her türlü etkinlikler içinde çocukların duygu ve düşüncele-rini, kısa ve açık olarak anlatmalarını , çekingen, utangan, sıkılgan öğren-cilerin konuşmalarını sağlamalıdır. Öğrencilere telefonla konuşma yolları da öğretilmelidir.

Sözlü anlatım çalışmalarının daha başarılı olması için iyi konuşmalar örnek alınmalıdır. Sözlü anlatım için seçilecek konular ilgi çekici olma-lıdır.

Sözlü anlatım için belli ders saati belirlenmişse de tek başına özel bir ders saati düzenlenmemeli, Türkçe dersinin öteki iletişim etkinlikleriyle birlikte yürütülmelidir. Sözlü anlatım içeriği bu programda öngörülen davranışlarda daha ayrıntılı belirlenmiştir.

Yazılı Anlatım

Öğrencilerin yazılı anlatım becerilerini geliştirme çalışmaları ilkö-ğretimde Türkçe dersinin en önemli ödevlerinden biridir. Bunun için de yazılı anlatım etkinlikleri örgütlenmiş ve dizgeli (sistemli) bir çaba ge-rektirmektedir.

Daha birinci sınıfta başlayarak yazmanın, söyleyenleri, düşünenleri yazı ile belirtmekten başka bir şey olmadığı anlatmak ve bu amaçla yaz-ma işi sık sık konuşyaz-malara bağlanyaz-malıdır.

Birinci sınıfta bulunan öğrencilere, bir düşünce önce söylenmeli son-ra yazdırılmalıdır.

Birinci sınıfta öğrencilere konu seçmede öğretmen titiz davranma-lıdır. Öğrencilerin günlük yaşayışlarındaki gereksinmelerini yetindirecek konular ya da yaşadıkları, düşünebilecek olayları anlatacak konular, im-gelediklerini, izlenimlerini belirtecek konular seçilmelidir. Öğrencilerin bireysel ya da birlikte yaptıkları geziler, ziyaretler, bayram ve özel günlerde, okul tatilinde duydukları, gördükleri, okudukları, oynadıkları, yaptıkları ile ilgili konular işlenmelidir. Yazılı anlatım biçimleri (türleri) bu programda öngörülen davranışlarda belirlenmiştir.

Yazma ödevlerinin düzeltilmesi, kendi kendine düzeltme, karşılıklı düzeltme, kümeler içinde düzeltme, sınıfça düzeltme, öğretmenin düzel-tmesi gibi düzeltme biçimleri uygulanarak yapılır.

Öğretmen, yanlışların doğru biçimlerini öğrencilerin kendilerine bul-durmalıdır. Böylece yanlışların nedenleri öğrenciler tarafından kavranır, yinelenmemesi sağlanmış olur.

Dilbilgisi

Dilbilgisi çalışmaları, ilköğretimin birinci sınıfından başlayarak bitirme sınıfının sonuna kadar dizgeli (sistemli) bir biçimde sürdürülür.

Dilbilgisi öğretiminin amacı Türk dilinin konuşma, yazma ve okuma etkinlikleri ile ilgili ana kurallarını sezdirip benimsetmektir. Bu amaç ve gereken davranışlar bu programda ayrıntılı olarak öngörülmüştür.

Dilbilgisi öğretimi çalışmaları varlıklardan ve olaylardan ayrı düşün-ülemez. Dilbilgisi öğretimi, öğrencilerin dil duygusuna ve gözlemlerine dayanmalıdır. Bunun için de dilbilgisi çalışmalarına çocuğun dilinden başlanmalıdır. Genel olarak çocuğun dili yaşının ve çevresinin dilidir.

Öğretmen bu işe önce sınıftaki çocukların dillerini tanımakla başlamalı, yavaş yavaş dil kurallarına geçmelidir. Öğretmen, dilbilgisi çalışmalarını öğrencilerin evde, okulda öğrendikleri masallar, öyküler, fabller, şiirler, bilmeceler, oyunlar ya da gördükleri varlıklar, olaylar, yaşadıkları yaşan-tılar ile ilgili konuşmalar yaptırarak yürütmelidir.

İlköğretimin birinci sınıfında dilbilgisi çalışmalarında tümce kavramı kazandırılmalıdır. Bunda önce öğrencilere sözcük kavramı benimsetil-melidir. Çünkü öğrenciler sözcük kavramını daha önce ve kolay kav-rarlar. Sözcük kavramı kazandırıldıktan sonra tümce kavramına geçilir.

Kavramlar kazandırılırken tanımlara gidilmez. Somut örnekler üze-rinde kazandırılır.

Tümcenin büyük harfle başlamasını ve sonunda noktanın kullanıl-masını yalnız kavratmakla kalmamak, bunları yazılarında uygulamalarını sağlamak gerekir.

Dilbilgisi çalışmalarına belli tutarda ders saati öngörülmüşse de bu çalışmalar öteki iletişimsel etkinliklerle birlikte yürütülmelidir.

Benzer Belgeler