• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.4. Hazır Giyim İşletmeleri Açısından Hizmet İçi Eğitim

Hazır giyim üretimi, 18.yy.dan başlayan sanayi devriminin önde gelen endüstrilerinden biridir. Giyim üretimi dünyada gerek pamuk ve iplikle başlayan üretim sürecinde yaratılan katma değer, gerekse ihracat gelirleri içindeki yüksek payı nedeniyle kalkınma sürecinde önemli roller üstlenen ülkelerin vazgeçemediği ekonomik faaliyetler arasındadır.

Hazır giyim üretimi özellikle yeni endüstrileşmekte olan ülkelerde gerçekleştirilen ihracat nedeniyle büyümede gösterilen başarının ana kaynağıdır. Gelişmiş ülkelerin sanayileşmede kat ettikleri yol incelendiğinde bugün gelinen noktanın başlangıcında hazır giyim üretiminde elde edilmiş başarılar olduğu görülmektedir.

Hazır giyim üretimi Türkiye’de küçük işletmelerle 1950’lerden beri faaliyet göstermektedir. Süregelen dönem boyunca sektörün gelişiminde önemli aşamalar kaydedilmiştir. Türkiye açısından hazır giyim sektörü gerek ihracat, gerek istihdam gerekse katma değer bakımından önemli bir yere sahiptir. Sektör yurt içine ve yurt dışına yapılan satışlarla ülke ekonomisine ve dış ödemeler dengesine büyük katkılar sağlamaktadır. Emek- yoğun karakteri nedeniyle on binlerce iş yerinde yüz binlerce kişiye işçiye istihdam sağlayan sektörün toplum refahı üzerindeki olumlu etkisi yadsınamaz(Anonim,2005).

Bu özellikleri nedeniyle, iç ve dış gelişmelerden çok çabuk ve derinden etkilenen sektör kendisi ile birlikte Türk ihracatını da etkimektedir. Sektör kriz ortamında Türkiye’nin yumuşak kanı olurken, kalkınma ve büyüme dönemlerinde en büyük umut olmaktadır.

Tekstil ve hazır giyim sektörünün ülkeye sağladığı katkılar verilerle incelendiğinde(Anonim,2005);

Sektörün toplam üretim içindeki payı(GSMH): %11 Sanayi üretimindeki payı: %14

İmalat sanayi üretimi içindeki payı: %16 Sanayi içindeki istihdam payı: %28

Toplam ihracat içindeki payı: %8,2 olduğu görülmüştür.

Ancak ülke ekonomisi içinde bu derece önemli oranlara sahip olan sektör, uzun süredir çok ciddi sorunlarla boğuşmaktadır. Son dönemlerde yaşanan en büyük sıkıntı; Çin’in kotasız rekabete başladığı 2005 yılından beri Türkiye’de sektöre yönelik resmi bir stratejinin oluşturulmamış olamamasından kaynaklanmaktadır.

Çin’in DTÖ(Dünya Tekstil Örgütü)’ne üye olması ve bu sayede “Tekstil ve Hazır Giyim Anlaşmasına(ATC)” tabi olmaları, bunun sonucunda kotaların kaldırılması ile DTÖ üyelerine uygulanan tarifelerden yararlanmaya başlamaları dünya pazarlarında çetin rekabet koşullarına neden olmuştur. Çin bu sayede tekstil ve hazır giyim konusunda dünyanın en büyük ihracatçısı konumundadır. Ucuz maliyet yapısı ve uygulanmakta olan devlet desteği nedeniyle Çin’le rekabet etmek ve onu durdurmak nerdeyse imkânsız hale gelmiştir. Ayrıca Hindistan, diğer Avrupa ve uzak doğu ülkeleri de rekabet içinde bulunulan diğer ülkeler arasındadır.

Türk hazır giyim sektörünün bu rekabet ortamına hazırlanması gereği sektörün geleceği açısından son derece önemlidir. Rekabeti sürdürebilmenin temel unsurlarından biri ileriyi görmek ve geleceği yakalamaktır. Bu açıdan ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olan hazır giyim sektöründe, yaşanan değişimleri öngörmek ve değişimlere hazırlıklı olmak büyük önem taşımaktadır.

1.4.2. Hazır Giyim İşletmelerinde Hizmet İçi Eğitimin Gerekliliği ve Önemi Bilgi teknolojisindeki gelişmeler, değişen değerler, otomasyon, örgütsel değişimler ve rekabet üstünlüğünün sürdürülmek istenmesi bilgiye verilen önemi arttırmıştır. Bilginin önem kazanması ile işletmelerin bilgiyi, akılcı metot ve tekniklerle üretime kanalize ederek kullanması gerekliliği ortaya çıkmaktadır (Ören, 2002).

Özellikle son yıllardaki teknolojik değişim ve gelişmeler tüm işletmelere olduğu kadar hazır giyim işletmelerine de yansımıştır. Bu yansımanın sonucu olarak kalifiye eğitim ihtiyacı günümüzün en önemli gerekleri arasında yer almaktadır. Gelişen teknoloji ve sosyo-ekonomik değişmelerin gerisinde kalan örgün eğitimin kazandırdıkları ile iş

yaşamında gereksinim duyulan bilgi, beceri ve davranışlar arasındaki fark gittikçe büyümektedir. Hazır giyim alanındaki teknolojik değişim ve gelişmeler, hali hazırda sahip bulunan becerilerin yetersiz duruma düşmesine neden olmaktadır. Tabi ki bu değişimlerden en çok etkilenen, üretimin en önemli unsuru olan çalışanlardır. Buradaki etkilenme, hazır giyim işletmelerinin en önemli üretim faktörü olan çalışanların eğitimi üzerine eğilmeyi gerekli kılmaktadır.

İşletmelerde uygulanacak hizmet içi eğitimler değişimler karşısında çalışanlara yeni teknolojilerle çalışma uyumu kazandırmakta, örgütsel rekabette yüksek teknolojinin işletme tarafından kullanılarak, çalışanlara gelecekte üstlenebilecekleri yeni görevlere hazırlamakta önemli bir fonksiyona sahiptir(İnce, 2002).

Hizmet içi eğitimlerin kazandırdığı bilgi ve beceriler, verimli işgücünü ortaya çıkarmaktadır. Bilgi ve becerisi yüksek kalifiye iş gücünün oluşturduğu organizasyonlar, işletmelere üretimde, iş kalitesinde ve özellikle rekabette büyük bir dinamizm kazandırmaktadır.

Kalifiye eleman ihtiyacı günümüz işletmelerinin en önemli ihtiyacı arasında yer almaktadır. İşletmeler bu ihtiyacı karşılayabilmek için sürekli olarak eğitim faaliyetlerine hız vermekte ve bunlar için oldukça yüksek bütçeler ayırmaktadırlar.

Son yıllarda işletmelerin eğitim konusunda gösterdikleri gelişmelere etki eden unsurları şu şekilde belirtmek mümkündür(İnce,2004);

1.Eğitimin işletme yönetiminin önemli bir fonksiyonu olduğu düşüncesinin güçlenmesi.

2.Eğitim sistemlerinin motivasyonu artırarak işletmelerde farklı bir atmosfer yaratılmasına yardımcı olması.

3.Eğitim programlarının çalışanlara yönelik olması ve katılanların ilgilenmesini, teşvik edilmesini ve aktif olmasını sağlayacak şekilde hazırlanması.

4.Bilgi, beceri, tutum ve davranışların geliştirilmesi için uygulanacak eğitim programlarının birbirinden tamamen farklı olacağı düşüncesinin kabul edilmesi.

Ülkelerarası mukayeselerde verimliliği yüksek ülkelerin, iş gücünün iyi eğitim görmüş ülkeler olduğu belirlenmiştir(Ekin, 1997). Türkiye’deki hazır giyim işletmelerini ilk olarak iç piyasada ve daha sonra dünya sektörü içindeki hedeflerine taşıyacak olan ucuz iş gücü ve maliyet avantajı değil; kalite, tasarım ve hizmet unsurlarıdır. Bu nedenle Türkiye ihracatında önemli bir paya sahip olan tekstil ve hazır giyim sektörünün dünya piyasasında

yerini koruyabilmesi, işletmelerin yoğun rekabet ortamında başarılı olabilmesi için; üretim sürecinde kaliteli, tecrübeli, eğitilmiş iş gücüne büyük ihtiyacı olacaktır.

Ancak yapılan araştırmalara bakıldığında Türkiye nitelikli iş gücü konusunda rekabet içinde bulunduğu birçok ülkenin gerisindedir. Türkiye özellikle iş gücü eğitim kalitesi bakımından rekabet edilen Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerine göre oldukça yetersiz kalmaktadır. ILO’ dan alınmış rakamlara göre en çok rekabet edilen ülkelerin başında Çin ve Hindistan gelmektedir. Bu iki ülke ile kıyaslanan ortalama eğitim süreleri Hindistan’da 4.77 yıl, Çin’de 5.74 yıl, Türkiye’de ise 4.80’lerdedir. Buradan işaretle sektörde rekabet üstünlüğü sağlaması ve bunun kalıcılığının sağlanması işgücünün eğitim düzeyinin yükseltilmesine bağlıdır(Kaya,2006).

Bu nedenle kaliteyi oluşturan en önemli unsur olan işgücünün eğitimine verilecek önemin ve yapılacak yatırımların arttırılması, uzun vadede Türk hazır giyim işletmelerinin rekabet gücüne önemli katkılar sağlayacaktır.

1.4.3. Hazır Giyim İşletmelerinde Hizmet İçi Eğitim İhtiyacını Doğuran Sebepler

Günümüzde koşulları göz önünde bulundurulduğunda, hazır giyim işletmelerinde çalışanların eğitimini gerekli kılan ve zorunluluk haline getiren sebepleri şu şekilde sıralamak mümkündür;

• Teknolojik gelişmelerle birlikte yeni makine ve teçhizatların kullanılması gerekliliği (Burada özellikle bilgisayarlı sistemlerin yaygınlaşması ile bunları kullanacak mevcut personelin eğitilmesi ihtiyacı),

• Bilim ve teknoloji her sektöre olduğu kadar hazır giyim sektörüne de yeni bilgi ve teknikler getirmiştir. Gelişen teknoloji ile ortaya çıkan yeni iş, yönetim ve üretim teknikleri çalışanların birden fazla görevi üstlenebilecekleri becerilere sahip olması gerekliliği,

• Hazır Giyim işletmelerinin çeşitli kademelerdeki eleman ihtiyacını karşılayacak olan mesleki ve teknik eğitim kurumlarının mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve davranışları istenilen düzeyde kazandıramaması,

• Kimi bilgi ve becerilerin yalnızca hizmet içerisinde kazanılacağı gerçeğinin ortaya çıkması,

• Çalışandan kaynaklanan iş kazalarının artması,

• Makine bakım ve onarım giderlerindeki artış

• Üretilen ürünün istenen ve hedeflenen kalitede olmaması

• Çalışanların işe karşı isteksizliği, motivasyon düşüklüğü ve disiplinsiz davranışlarında görülen artış

• İşe yeni alınan çalışanların, iş ve işyerleriyle uyum sürelerinin uzaması • İşletmede hedeflenen başarı ve sürekliliğinin sağlanamaması

• Yine çalışanların mesleğin görevlerini tam yapabilmek için bu değişiklikler karşısında kendini devamlı yetiştirme ve yenileme istekleri eğitim ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır.

Hizmet içi eğitimleri gerektiren bir sebepte hizmet içi üretiminde verilmesi gereken üç hedefle ilgilidir. Bunlar;

1.Daha verimli hizmet üretimi, 2.Daha nitelikli hizmet üretimi,

3.Giderlerin daha rasyonel biçimde kullanılmasıyla daha yararlı hizmetlerin üretimidir(Sakarya,1994).

Diğer bir sebepte örgütteki değişiklikler doğrultusunda personelin niteliklerinin de değiştirilmesidir. Bu değişiklikler personelin bilgi, becerisi, tavır ve davranışlarında görülecektir.

1.4.4. Hazır Giyim İşletmelerinde Hizmet İçi Eğitimlerle Ulaşılmak İstenen Amaçlar

Hizmet içi eğitim çalışanların başarılı iş performansı için gerekli olan bilgi, beceri ve davranışları içermektedir. Bu açıdan bakıldığında hazır giyim sektörü emek yoğun bir sektördür. İnsansız bir üretimin düşünülemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda,, üretimin her aşamasında çalıştıracağımız insanların eğitimleri işletme için önem taşımakta ve uzun dönemdeki örgütsel hedeflere ulaşmada önemli bir yatırım olarak düşünülmesi gerekmektedir.

Hazır giyim işletmelerinde uygulanacak hizmet içi eğitim faaliyetlerinin temel amacı; üretimde önemli pozisyona sahip çalışanların, örgütsel hedeflere hizmet edebilmeleri için gereken bilgi, beceri ve davranışları kazanmalarıdır. Yani ilk olarak bu eğitimlerle amaçlanan, işletmenin sektöre yönelik hedeflerinin gerçekleştirilmesidir.

Bunun içinde çalışanların eğitim yoluyla öğrendiklerini, işletme içindeki faaliyetlerde uygulayabilmesi sağlanmalıdır.

Belirtilen bu temel amacın yanında hizmet içi eğitimlerin sağlayacağı ekonomik amaçlar işletmeler için öncelik teşkil etmektedir. Çünkü hizmet içi eğitim faaliyetleri çoğunlukla, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik bir girişim olarak değerlendirilmektedir. İnsan kaynaklarına yönelik eğitim çabaları aslında çalışanların işletme verimliliğini artırmaya ve üretim kapasitesini yükseltmeye dönüktür. Bu da hizmet içi eğitimin öncelikle ekonomik bir amaç taşıdığını göstermektedir.

Bu temel ekonomik amaca uygun olarak hizmet içi eğitimlerle hedeflenen diğer ekonomik amaçları şu şekilde sıralamak mümkündür.

• Hazır giyim işletmelerindeki kontrol yükünün azaltılması • İş kazalarının azaltılması ve iş güvenliğinin sağlanması • Hatalı üretim miktarının azaltılması

• Ürün ve hizmet kalitesinin arttırılması

• Makine ve teçhizatta tamir ve bakım masraflarında azalma • Üretimdeki kayıp zamanların azaltılması

• Personel devir hızının azalması

• Çalışanların yeniliklere uyum sürecinin kısalması

Uygulanacak hizmet içi eğitimleri sadece ekonomik amaçlara bağlamak işletmeyi hatalı sonuçlara götürür. Burada eğitimin, üretimi artırıcı bir etken olmasının yanında, işletmede çalışanlara hizmet eden bir araç olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir.

Hizmet içi eğitimler çalışanlara genel kültür, teknik ve mesleki bilgilerin kazandırılması yanında çalışanların örgüt ile bütünleşmelerine, örgütsel sadakat duygularının gelişmesine, işbirliği ve toplumsal kaynaşma süreçlerinin gelişmesine katkı sağlama gibi sosyal ve bireysel amaçlara da hizmet etmektedir.

Eğitim hizmetlerinden yararlanmış çalışanların, gerek çalışma ve iş yapma yöntemlerini daha iyi öğrenmeleri ve gerekse bilgi ve beceri düzeyleri geliştirmeleri nedeniyle terfi imkânına kavuşmaktadır. Böylece işlerini daha iyi yapmış olmanın verdiği bir güven duygusuna sahip olarak kendini gerçekleştirme ile örgütsel sadakat duyguları gelişmektedir. Örgütsel kültürün ve örgüt ikliminin gelişmesi konusunda eğitimlerin önemli etkinliği söz konusudur. Nitekim uygulanacak eğitimler(seminerler, kurslar,

konferanslar vb.) örgüt içi sosyal etkileşimi artıran ve bireyler arasındaki ilişkiler ağını geliştiren bir etkiye sahiptir.

1.4.5. Hizmet İçi Eğitimlerin Hazır Giyim İşletmelerine Kazandıracağı Faydalar

Eğitimli çalışanların yapılan işin üzerinde olumlu katkıları olduğu, işin verimini ve kalitesini doğrudan etkilediği düşünüldüğünde yapılan eğitimlerin işletmeye sağlayacağı faydaları şu şekilde sıralamak mümkündür.

1.Üretim teknolojisinde iyileşme 2.Yeni iş fikirlerinin oluşması

3.Kaliteli üretimlerle müşteri memnuniyeti ve müşteri sayısında artış 4.Ürün çeşidinde artış

5.Pazar payında artış ve yeni pazarlara açılma (ihracat imkânı) 6.İstihdamda artış gözlemleri

Ayrıca hazır giyim işletmelerinde hizmet içi eğitimlerin, çalışanlar üzerinde sağlayacağı faydalar şunlardır.

1.Çalışanların işin yapılması için gerekli olan bilgi ve beceriyi kazandırarak, moral ve motivasyonun artmasını sağlar.

2.Çalışanların yapmakta oldukları işte kontrol yükünü azaltır. 3.İşletme süreklilik ve esneklik kazanır.

4.İşletme politikası daha iyi anlaşılıp, uygulanır.

5.Daha iyi kararlar verilmesini ve problemlerin daha etkili şekilde çözülmesini sağlar.

6.Araç-gereçlerin daha bilinçli kullanılması ile iş kazalarının azalmasını sağlar. 7.İşletme daha sağlıklı bir yaşam ve işyeri haline dönüşür.

8.Çalışanlar arasında ast ve üst ilişkilerini geliştirerek, kişilerarası etkileşimi ve iletişimi sağlar.

9.İşletmeye karşı olumlu tutumların artması ile çalışanların sorunlarında azalma gözlenir.

1.4.6. Hazır Giyim İşletmelerindeki Hizmet İçi Eğitim İhtiyacının Karşılanabileceği Kuruluşlar

Hazır giyim işletmeleri eğitim, yönlendirme ve bilgilendirme çalışmalarında; sektörel kurum ve dernekler, üniversiteler, sanayi ve ticaret odaları, özel sektör ve danışmanlık eğitimi firmaları, vakıf ve derneklerden faydalanabilmektedir.

Hazır giyim işletmelerinin eğitim konusunda yararlanabileceği belli başlı kuruluşlar ve verdikleri eğitim hizmetleri şunlardır(KOSGEB, 2003);

1.4.6.1. KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı)

KOSGEB; küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin teknolojik yeniliklere hızla uyumlarını sağlamak, rekabet güçlerini yükseltmek ve ekonomiye katkılarını artırmak amacı ile 1990 tarihinde kurulmuştur. Sanayi ve Ticaret bakanlığına bağlı bir kuruluştur.

Bu kuruluşun küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin değişen koşullarda belirlenen eğitim ihtiyaçlarına göre sınıf içi, laboratuar veya işbaşında olmak üzere düzenlenen ana eğitim programları şunlardır;

• Temel eğitim • Bilgisayar eğitimi • Teknik eğitimi

• İşletme, yönetim, girişimcilik eğitimi • Kalite Eğitimidir.

Söz konusu eğitimlere; KOBİ sahipleri, yöneticileri ve çalışanları katılabilmektedir. Düzenlenecek eğitim konuları KOSGEB yerel merkezleri tarafından gösterdikleri yörenin ihtiyaçları çerçevesinde belirlenmekte, sanayinin ihtiyaç duyduğu eğitim hizmetlerinin tespiti amacıyla araştırma, anket, ziyaret gibi yöntemler kullanılmaktadır. Belirlenen eğitim programları yıllık çalışma programı çerçevesinde programlanarak KOBİ’lere duyurulmakta ve en az 8 kişilik katılımın sağlanması durumunda eğitim programı gerçekleştirilmektedir.

1.4.6.2. İGEME (İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi)

İGEME’nin amacı, özellikle işletmelerin ürünlerini uluslar arası piyasalarda verimli ve etkin bir şekilde pazarlayarak rekabet güçlerini artırmaları ve uluslar arası nitelik

kazanmalarındaki temel gereksinimlerden biri olan eğitim ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunmaktır.

İGEME tarafından verilen eğitim konuları • Dış Ticaret Eğitim Programı

• Özel Konulu Eğitim Programı • İşletme Yönetim Sistemleri • İş İngilizcesi Eğitim Programı • Ülke Sohbet Toplantıları

İGEME, Bakanlar Kurulu’nun 94/6401 sayılı kararı çerçevesinde “İhracata Yönelik Eğitim Yardımı” tebliğini uygulama yetkisine sahiptir. İşletmelerin belirtilen koşulları sağladıkları takdirde eğitime yönelik harcamaları %50 oranında desteklenmektedir. (TGSD, 2003)

Eğitim yardımından yararlanabilecek KOBİ’ler şu şekilde tanımlanmaktadır. - İmalat sektöründe faaliyet gösteren

- 1-200 arası işçi çalıştıran - Gerçek usulde defter tutan

- Arsa ve bina hariç, mevcut sabit sermaye tutarı, bilanço net değeri 2.000.000 ABD Doları karşılığı YTL’ yi aşmayan işletmeler.

Bu yardım çerçevesinde desteklenen eğitim faaliyetlerinin süresi en çok 3 aydır.

1.4.6.3. MPM (Milli Prodüktivite Merkezi)

1965 yılında kurulan MPM’nin amacı yurt ekonomisinin verimlilik ilkelerine uygun olarak kamu ve özel sektör işletmelerinde verimliliği artırıcı yöntemleri araştırıp bularak, uygulanmasını sağlamaktır. Ayrıca kamu ve özel sektör iş yerlerinde verimliliği artırıcı yöntemleri araştırıp bularak bunların uygulanmasını izleyip tavsiyelerde bulunmak; verimlilikle ilgili metotları yaymaktır.

MPM’nin verdiği eğitim konuları; • Kalite Sistem Yönetimi

• İnsan Kaynakları Yönetimi • İşletmecilik Teknikleri • Büro Yönetimi

• Muhasebe ve Finansman • Bilgi Sistem Yönetimi

• Verimlilik Ölçme ve Değerlendirmedir.

Eğitimler; ücret karşılığı, talepler doğrultusunda işletmelerin istediği yer ve tarihte gerçekleştirilmektedir. Belirtilen konularda 1 gün ile 10 gün arasında değişen eğitim programları sunmaktadır.

1.4.6.4. TSE (Türk Standartları Enstitüsü)

TSE tarafından düzenlenen eğitimlerin ana başlıkları şunlardır; • Kalite yönetimi sistem eğitimi

• Kuruluş içi kalite tetkikçi eğitimi • İstatistiksel proses kontrol eğitimi

• Kuruluş içi çevre yönetim teknikleri eğitimi

• Tehlike analizleri ve kritik kontrol noktaları eğitimi • Kalite çemberleri ve süreç iyileştirme

• İş sağlığı ve iş güvenliği Eğitimi

1.4.6.5. TÜSSİDE (Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü)

Üst ve orta kademe yöneticilerine eğitim hizmeti sunmak ve yönetim sistemlerindeki en son bilimsel ve teknik gelişmelerin yayılımını sağlamak amacıyla 1985 yılında kulan TÜSSİDE; TÜBİTAK ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile yönetilen mali ve idari özerkliğe sahip bir kuruluştur.

TÜSSİDE, kamu ve özel sektör kurum ve işletmelerinde görev yapan yönetici ve çalışanlara yönelik; liderlik, motivasyon, etkin iletişim, bilgi yönetimi, süreç yönetimi, kalite yönetimi, takım çalışması, üretim yönetimi, stratejik yönetim, teknoloji yönetimi insan kaynakları ve performans yönetimi, temel kalite kavramları, kurum kültürü, iyileştirme teknikleri gibi konularda eğitim hizmetleri sunmaktadır.

TÜSSİDE, kurumlara ve kuruluşlara sürekli gelişim sağlamaları için ileri yönetim yaklaşımı yöntemleri kazandırmak amacıyla, bilgi ve teknolojiye dayalı etkili yöntemler uygulayarak; eğitim, danışmanlık, araştırma ve yayın hizmetleri sunmayı kendine görev edinmiştir. Eğitimler, müşteri kurum ve kuruluşlara özel olarak hazırlandığından genel

katılıma açık bir eğitim programı mevcut değildir. Bu nedenle, eğitim duyurusu yapılamamaktadır. Ancak konferans, seminer, panel, forum, bilgi ve deneyim paylaşımı gibi etkinlikler olduğunda gazete ilanı ve veri tabanındaki adreslere duyuru yapılabilmektedir.

TÜSSİDE, Avrupa birliğine uyum süreci içinde Türkiye’deki kurum ve kuruluşların alt yapı gelişimlerine, ürün ve hizmetlerinde kalite ve verimliliği artırarak maliyetleri düşürme çabalarına önemli ölçüde katkı sağlayacak eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.

1.4.6.6. KALDER (Kalite Derneği)

Kalite Derneği, çağdaş kalite felsefesinin ülkemizde etkinlik kazanması ve yaygınlaştırılması amacıyla 1991 yılında kurulmuştur.

KALDER’in çağdaş kalite anlayışı oluşturmak ve bu anlayışı yaygınlaştırmak için uyguladığı eğitimler Genel Katılıma Açık ve Kuruluş içi olmak üzere 2 kategoride sunulmaktadır.

Eğitim konuları şunlardır;

• Ulusal Kalite Hareketi Eğitimleri • EFQM Mükemmellik Modeli Eğitimleri • Kalite Teknikleri ve Yönetim Eğitimleri’dir.

1.4.6.7. TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Bağlı Kuruluşlar) TOBB; 5590 sayılı kuruluş kanuna uygun olarak, temsilcisi olduğu tüccar ve sanayicilerin yurt içinde ve dışında haklarını korumak ve geliştirmekle görevli en üst mesleki kuruluştur.

TOBB’ne bağlı sanayi ve ticaret odaları üyelerinin uluslar arası düzeyde etkinliklerini arttıracak uygulama bilgi ve becerisine sahip nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla ihracat, ithalat, pazarlama, finansman, toplam kalite ve standartlar, teşvikler, marka, patent, yönetim, vergi, AB, lisan kursları, proje yönetimi vb. konularda eğitim programları düzenlenmektedir.

1.4.6.8. İŞKUR (İş ve İşçi Bulma Kurumu)

İŞKUR’UN düzenlediği çalışmalardan biri de çalışan işgücüne yönelik işletmelerdeki eğitim uygulamalarıdır. Bu çalışmalarda işgücünün, işletme ve verimlilik kültürü ile kalite ve iş güvenliğinin artırılmasına en üst performansa ulaşmalarına katkı sağlanmasına ayrıca ilk ve orta kademe yöneticilerine de yöneticilik niteliklerinin geliştirilmesine yönelik eğitimler verilmektedir. (İşkur, 2006)

İşkur tarafından uygulanan Eğitim seminerleri şunlardır. • İşçi Geliştirme Semineri

• İlk Kademe Yöneticilik Semineri • Orta Kademe Yöneticilik Semineri • Zaman Yönetimi Semineri

• Toplam Kalite Yönetimi Semineri • İnsan İlişkileri ve Stres Semineri • İnsan İlişkileri ve İletişim Semineri

• İş Sağlığı ve Güvenliği Seminerleri, uygulanmaktadır.

1.5. Konu İle İlgili Araştırmalar

Hizmet içi konusu ile ilgili literatür taranmış ve tarama sonunda ulaşılan araştırmalar, kısaca açıklanmaya çalışılmıştır.

SAKARYA 1994’te Hizmet İçi Eğitiminin Kamu Personeli Yetiştirilmesindeki Yeri ve Önemi isimli çalışmasında hizmet içi ilgili temel kavramlara ve çalışanlar üzerinde sağlayacağı faydalara yer verilmiştir.

İNCE 2004’te İnsan Kaynakları Eğitiminin İşletmeler Açısından Önemi isimli araştırmasında hizmet içi eğitimin işletmeler için önemi ve sağlayacağı faydalar belirtilmiştir.

KALKANDELEN 1970’te Hizmet İçi Eğitimin El Kitabı adlı çalışmasında hizmet içi eğitimle ilgili temel kavramlara, işletmelere sağlayacağı faydalara ve uygulama

Benzer Belgeler