• Sonuç bulunamadı

1 GİRİŞ

1.1 Hayvansal Lifler

Hayvanlardan elde edilen ve yapılarında büyük oranda protein bulunduran liflere genel olarak hayvansal lifler denir. Hayvansal lifler kıl kökenli ve salgı kökenli olmak üzere iki alt sınıfa ayrılır. Salgı kökenli hayvansal lif ipektir. Kıl kökenli lifler koyundan elde edilen yün ve elde edildikleri hayvanların adlarıyla anılan tiftik, lama, angora gibi liflerdir.

Hayvansal liflerin yıllık üretim miktarı tüm lif üretiminin %10’undan daha azdır (Başer, 1992). Şekil 1’de koyunyünü dışındaki hayvansal liflerin sınıflandırılması verilmektedir.

4

Şekil 1. Lüks lifler ve kaynakları (Atav ve ark., 2003)

1.1.1 Yün Lifleri

Koyunlardan elde edilen kıl kökenli liflerin genel adı yündür. Tekstil endüstrisinde kullanılan hayvansal liflerin %90’ı yün lifleridir (Mangur ve Karahan, 2008). Bu nedenle birçok ülkede yün elde etmek için koyun üretimi önemli bir endüstri dalı olarak kabul edilir. Yünün tekstil materyali olarak kullanımı yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. 7000 yıl önce Çin, Babil ve Mısır’da yünden yapılmış̧ keçeler kullanılmıştır. Yontma taş devrinde hayvanlardan yolmak suretiyle lif elde edilmiştir. Demir Çağı’nda kesici aletlerin bulunmasıyla kırkım yapılmaya başlanmıştır. Endüstri Devrimi’ne kadar yün ve keten dünyada en çok kullanılan lifler olma özelliğini taşımıştır. 14. yüzyılda İspanya’da merinos koyunu özel olarak yetiştirilmeye başlanmış̧, 18. yy sonlarında ise Avustralya’da koyun yetiştiriciliğine başlanmıştır (Anmaç, 2004).

Dünyanın çeşitli bölgelerinden elde edilen yün, koyunun cinsine bağlı olarak kalite farklılıkları gösterir. Dünya’da yaklaşık 40 farklı koyun ırkından 200 den fazla farklı yün lifi elde edilmektedir. Genellikle koyun cinsine de bağlı olarak değişebilen kaliteler temel alınacak olursa dünyada merinos yünleri, melez yünleri ve Asya yünleri olmak üzere 3 farklı yün cinsi sayılabilir (Başer, 1992).

Merinos yünleri ince, yumuşak ve iyi bir beyazlık derecesine sahip yünlerdir. Bu liflerin incelikleri 15-23 mikron, uzunlukları 5-12 santimetredir. Merinos koyunları genellikle Avustralya, Güney Amerika ve Güney Afrika'da yetiştirilir. Melez yünler, merinos koyunlarının çeşitli İngiliz ırkı koyunlarla melezleştirilmesinden elde edilen koyun tiplerinden üretilir. Liflerin inceliği 24-30 mikron, uzunluğu 12-15 santimetredir. Asya yünleri Çin, Türkiye veya Sibirya gibi Asya’nın çeşitli bölgelerinde üretilir. Bunlar düşük kalitede uzun ve kaba liflerdir. Bu liflerin ortalama inceliği 30 mikrondan ve uzunluğu 15 santimetreden fazladır (Anmaç, 2004).

Bir yün lifinin enine kesiti incelendiğinde dıştan içe doğru üç tabakadan oluşur. Bu tabakalar en dışta epiderm, korteks ve en içte medula tabakasıdır. Kütikül tabakası

5

elyafın en dış yüzeyini oluşturan ve mikroskop altında görünen en dış tabakasıdır. Bu tabaka balık pullarını andıran pul tabakası ile örtülüdür. Pulların serbest uçlarının 1/3’ü lif ekseniyle belirli bir açı oluşturacak şekilde dışa doğru çıkıntı yapmıştır. Bu yapı, yün liflerinin keçeleşme ve kohezyon özelliklerinde önemli bir rol oynamaktadır. Pulcukların sayısı ve boyutları yün lifinin cinsine göre önemli farklılıklar göstermektedir. İnce yünlerde tek bir pul, lifin tamamını sararken, kalın liflerde çap ile birlikte pulların sayısı da artar (Özcan, 1978).

Elektron mikroskobuyla yapılan araştırmalar epidermis (kütiküla) tabakasının epikütiküla, ekzokütiküla ve endokütiküla tabakalarından oluştuğunu göstermiştir. En dışta bulunan 3-10 nm kalınlığındaki epikütiküla zarının da esas itibarıyla bir protein olduğu son araştırmalarla kanıtlanmıştır. Fakat bu ince zarın normal yün keratininden farklı olan bazı özellikleri vardır ve epikütiküla zarı en dışta bulunduğundan, bu farklı özellikler tüm yün lifinin özelliklerini etkilemektedir. Lif yüzeyinin kimyasal maddelerin enzimlerin etkilerine karşı, lifin esas kısmına nazaran daha dayanıklı olması, epikütiküla zarının varlığından ileri gelmektedir (Başer, 1992).

Korteks tabakası lifin ana bölümüdür. Kalın bir yün lifinin yaklaşık % 90’ını oluştururken, ince bir yün lifinde pulcuk tabakası tamamen bu tabakadan oluşmuştur.

Uzun ve iğ şeklinde hücrelerden oluşan korteks, lifin mukavemet, elastikiyet, boyanabilme gibi birçok özelliğini etkiler. Liflerde rengi oluşturan pigmentlerde bu tabakada yer alırlar. Medula tabakası, korteks tabakasının orta kısımlarında, elyaf boyunca uzanan ve medula hücreleri ile gevşek şekilde doldurulmuş dar bir kanaldır.

İçleri hava ile dolu olduğundan mikroskop altında incelenirken siyah renkte görünür.

Çok ince liflerde yoktur. İnce yünlerde ise dar bir tek kanal halindedir. Kaba liflerde medula bölgesi birbirine paralel birkaç kanal halindedir (Başer, 1992).

1.1.2 Tiftik Lifleri

Capra angorensis soyundan gelen Tiftik keçisi, Orta Anadolu’dan orijin alan ve günümüzde Güney Afrika, Teksas, Avusturalya ve Arjantin gibi birçok ülkede yetiştiriciliği yapılan yüksek kalitede yüne sahip bir keçi ırkıdır (Yıldız vd. 2004). Tiftik keçisinden elde edilen tiftik elyafı parlak yapısı nedeniyle “Elmas Lifi” olarak da isimlendirilen lüks hayvansal lifler grubunda yer alan ve belki de insanoğlunun bildiği en eski liflerden biridir. Tiftik elyafı dünya pazarında “Moher” olarak anılmaktadır. Asya Himalaya’ları ve Tibet Dağlarında yaşayan tiftik keçisinin, göç eden Türkler tarafından Anadolu’ya getirildiği ve bu bölgenin iklim koşullarına uyum sağlayarak ırk özelliklerinin değiştiği söylenmektedir (Yıldız vd., 2004).

Bu lifler dünyada oldukça dar bir alanda az miktarda üretilmektedir (Atav vd. 2008, Atav vd. 2009). Tiftik lifleri kırkım yoluyla elde edilir. Lif kalitesi beslenme koşullarına, hava şartlarına ve hayvanın yaşına bağlı olarak değişir. Ankara keçisinin derisi tek tip lif ile örtülüdür. En ince ve en kaliteli tiftik 1-2 yaşındaki keçilerden elde edilir. Yaş artıkça tiftik kalınlığı ve verimi artarken incelik, elastikiyet, mukavemet ve kalite düşer.

Tiftik, normal yüne göre daha kristallin yapıdadır. Şekilsiz keratin yapısının az olması nedeniyle de aşınma direnci yüksek ve sağlam, uzama ve bükülme kabiliyeti ise yüne göre daha azdır (Yıldız vd. 2004).

Tiftik elyafının boyuna görüntüsü oldukça üniformdur ve enine kesiti yuvarlak veya ovaldir. Tiftik elyafının yüzeyi kütikül ve bunun hemen üzerinde yer alan epikütikül’ den oluşmaktadır. Epikütikül tabakası keratin proteininden oluşmuştur ve bu tabaka ince bir yağ tabakası ile örtülüdür. Kütikül tabakası balık pulları şeklinde yerleşmiş hücrelerden meydana gelmiştir. Pulcuklar ince ve geniş yüzeylidir. Yüzeyle yaptıkları açı yüne göre daha dardır. Bu yapı sayesinde tiftik lifleri daha parlaktır ve keçeleşme

6

özellikleri düşüktür. Kütikül’ün hemen altında orto ve parakortikal olmak üzere iki tip kortikal hücre grubu bulunur. Kortikal katmana ait bu hücre grupları hayvan kıllarında çok önem taşır ve kıl üzerinde iki taraflı bulunmaları halinde kılın kıvrımlar yapmasına neden olurlar. Tiftik elyafında medulalı lif sayısı fazla değildir. Medulanın fazla oluşu lif kalitesini düşürür. Tiftik liflerinin yüzeyi kütikula tabakası ile örtülüdür. Bu tabakanın yapısı lifin parlaklığını ve keçeleşme özelliğini etkiler. Tiftik liflerinde pul tabakası fazla belirgin olmayıp, lif ekseni ile yaptıkları açı dardır. Bu özellik nedeniyle tiftik lifleri yumuşak ve parlaktır (Atav ve Öktem, 2006). Tiftik liflerinde 100 μm’ deki pulcuk sayısı 5 adettir ve pulcukların uzunlukları ise 18- 22 mikron arasındadır. Kütikula hücreleri ince ve düzdür ve genellikle 0,6 μm’den azdır (Süpüren Mengüç ve Özdil, 2014).

Korteks tabakası kütikula tabakasının altında yer alır. Bu tabaka yan yana sıralanmış iğ şeklindeki hücrelerden meydana gelmiştir. Kortikol hücreleri arasında içleri hava ile dolu vaküoller denen hava kesecikleri bulunur. Korteks tabakasında parakorteks ve ortokorteks adı verilen iki hücre tipi bulunur. Tiftik lifindeki parakorteks hücrelerinin miktarı çok düşük olduğundan liflerin ortokorteksten meydana geldiği düşünülmektedir.

Bu özellik nedeniyle tiftik lifi kıvrımsızdır (Atav ve Öktem, 2006).

Kalın yapılı tiftik liflerinin bazılarında medula denilen hava ile dolu bir boşluk bulunmaktadır. Bu boşluğun durumu yünlerde olduğu gibi devamlı, kesintili veya parçalı biçimlerde görülebilmektedir. Tiftiklerde kesintisiz biçimde medula daha yaygındır. Saf tiftik sürülerinde medulalı lif miktarı normal olarak %1’i geçmezken, hayvanlar yaşlandıkça liflerde biraz kalınlaşma görüldüğünden medulalı lif oranının

%3-5’e kadar çıkması normal sayılmaktadır (Atav ve Öktem, 2006).

1.1.3 Alpaka Lifleri

Alpaka lifleri, lama ailesine mensup olan alpakadan (Lama pacos) elde edilmektedirler.

Alpakalar, Güney Amerika’nın batı kıyılarında uzanan And dağlarının 3000 m.

yüksekliğinden başlayıp sarp bölgelerine kadar çıkan yüksek yaylalarında yasamakta ve Güney Amerika nüfusunun başlıca gelir kaynağını oluşturmaktadır. Alpaka lifinin esas üretici ülkesi Peru’dur ve bu ülkenin yıllık üretiminin yaklaşık olarak 6.500 ton olduğu tahmin edilmektedir. Bu üretimin yaklaşık olarak % 80’i ise ihraç edilmektedir.

Alpaka lifini işleyen tekstil sanayi esas olarak Çin, Almanya ve İtalya’da bulunmaktadır (Süpüren Mengüç ve Özdil, 2014).

Alpaka liflerinin, Huakaya ve Suri olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Suri’lerin tüyleri soğuğa karşı daha az yalıtım sağlayabildiğinden, bu hayvanlar Güney Amerika’nın sert dağ iklimine karşı daha az dayanıklıdırlar. Alpaka popülasyonunun %19-20’sini oluşturan bu türün lifleri daha uzun ve ipeğimsi özellikte olduğu için daha pahalıdırlar (Atav, 2010-b).

Huakaya lifi ise genellikle kıvrımlı olup, bedenden yatay olarak uzamakta ve şişkin bir görünüm sergilemektedir. Suri lifi daha uzun daha ipeksi olduğundan tekstilde farklı alanlarda kullanım imkânı bulmaktadır. Huakaya’dan kıvrımlı kalın yapağı elde edilirken, Suri’den kıvrımsız, düz yapağı elde edilmektedir. Bu yüzden Huakaya lifi tek başına veya yün lifleri ile birlikte örme ürünlerde ve dokuma ürünlerde, Suri lifi ise dolgu maddesi, peluş ve kaplama maddesi olarak kullanılmaktadır (Süpüren Mengüç ve Özdil, 2014).

Alpaka lifi iyi bir yalıtım malzemesi olması açısından ısı tutucu özellik göstermekte ve yünden daha sıcak tutan bir yapıya sahip olduğu belirtilmektedir. Yaylanması yüksek, dayanıklı, son derece yumuşak, hipoallerjenikdir. 22’den fazla doğal rengi vardır (Süpüren Mengüç ve Özdil, 2014).

7

Şekil 2. Suri (https://tr.pinterest.com, 2017) ve Huakaya (http://www.atlasalpacas.com 2017).

Alpaka lifleri arasında medulası bulunmayan lif oranı %10’dan daha azdır. Genellikle hepsinde medulanın mevcut olduğu görülmektedir. Korteks tabakasının kalınlığı medulanın mevcudiyetine göre değişmektedir. Çok ince lifler yalnız üst örtü hücreleriyle korteks tabakasından oluşmaktadır. Kalın liflerin bazılarında medula oranı

%50’nin üstünde yer tutmaktadır. Medulalı lifler daha az boya almakta ve bitmiş giyside kendini belli etmektedir. Bunlar ayrıca düşük dayanıma sahip olmaktadır. Kalın liflerde medulalı lif oranı ince liflere kıyasla daha yüksektir. Kaba kılların bazılarında medula iki kanallı olarak görülmektedir. Bu durum alpaka liflerinin enine kesitlerinde açıkça belli olmakta ve bunların diğer liflerden ayırt edilmesini sağlamaktadır (Atav, 2010-b).

Alpaka liflerinin uzunluğuna görünüşü deve liflerine benzese de geçit lifler daha fazladır. İnce lifler 25-30 mikron, geçit lifler 40-50 mikron, kalın lifler ise 70-75 mikrondur. Alpakalar yaşlandıkça lifleri yılda 1 ile 5 μm kadar kalınlaşmaktadır.

Pulcuklar net olarak fark edilememektedir. Liflerin enine kesiti daha çok ovaldir. İnce liflerde de medula görülmektedir. Renkli liflerde pigmentler belirgindir. Medula yuvarlak veya oval parçalıdır. Parçalı medula kalın liflerde görülmektedir. Ayrıca beyaz liflerde parçalı medulaya daha çok rastlanmaktadır. Huakaya türünden elde edilen liflerin uzunlukları yavrularda 20-25 cm, yetişkinlerde 25-30 cm iken, Suri türünden elde edilen liflerin uzunlukları 50-55 cm civarındadır (Atav, 2010-b).

Benzer Belgeler