• Sonuç bulunamadı

Hikaye Tadında Şiir Formatında Bir akşamüstü,

İliklerime kadar üşümüşken, Geçiyordum evinizin önünden.

Ayağımdaki kurşun aksattığı denli, Yakıyordu da canımı.

İçmiştim haylice,

Arkadaşımın Mahir’in düğünü vardı.

Sende tanırdın onu, Elif’in sözlüsüydü, Şimdi eri.

Askerde iken çokça konuşurduk, Hayallerimizden bahsederdik.

Çocuklarımıza isim seçer, Hangimize benzesin diye, Hararetli hararetli konuşurduk.

En son,

Telefonda konuştuğumuz günün o gece, Operasyonda

O malum olaydan sonra Bir daha duyamadım sesini.

Söylemişti anam, Çokça uğramış,

Halımı hatırımı sormuşsun

Sonrası sesin soluğun çıkmadı bir daha, Anamın dediği gibi,

Babanın topal damat istemem narası, Yaramıştı sanırım işe.

Herkesin saygı duyduğu Gazilik mertebesi, Bende büyük bir enkaza yol açmıştı.

Hikâyem uzundu, Anlatması zaruri.

Az çok tahmin edebileceğiniz gibi.

O yüzden, Dönelim başa;

Bir akşamüstüydü

İliklerime kadar üşümüşken, Geçiyordum evinizin önünden.

İçeride soba yanıyordu, Bacası tüten dumandan, Mahallede zehir hükümdü.

Genzimde acıyla,

Gözüm döndü pencerenize, Kapalı perdenin ardında, Gülüşmelerin gölgesi gezindi.

Kestane kokusu, Çay demi,

Booozzzzzaaaaa

Perdenin altında bir el belirdi, Yırtıldı sanırsın perde,

Göz göze geldik,

Ben gözlerine ışık tutulmuş gibi kalakaldım.

Sense alelacele girdin içeri, Yutkunmamı görmeye Zamanın bile olmadı.

Döndüm sonra,

Ellerim montumda gezindi.

Boştu paket,

Gözüm bozacı dayıya takıldı, Gözüme baktı,

Halden anlayan bir adamdı, Çıkarttı bir dal uzattı

Bende ona çakmağımı, O tek dal sigara,

Bana yol boyu teselli verdi.

Sonra gözleri geldi aklıma, Umduğunuz gibi değil, Ne deniz mavisi,

Ne çağla yeşili,

Sıradan bir kahverengi, Çoğunluğunda olan, Alelade bir göz, Ama kaşı kirpiği, İşte o kimsede yoktu.

Çok sevmiştim çok,

Öyle ki adı kalbimde sancı, Yokluğu yara oldu.

Ölmedim,

Sürünmem gerekti sanırım Kafanız karıştı biliyorum, Oysa bir akşamüstüydü, İliklerime kadar üşümüştüm.

Yolum evlerinin önünden geçiyordu.

Ben kalakaldım, O geçti benden,

Bunda topal ayağımın, Babasının payı büyüktü Ölmedim,

Sanırım sürünmem gerekti Haydar Gündüz

İçgüdüsel

Yolun başındayım henüz, Korkularım yeşermemiş,

Cesaretsizliğimin olgunlaşmamış.

Özgürüm sanıyorum,

Burada kalmamı zayıf bacaklarıma, Daha ötesini göremeyişi mi zekama Yetinmeyi dürüstlüğüme bağlıyorum.

Ne verseler alıyorum, Biriktiriyorum.

Yetmiyor,

Git gide açılıyor aradaki fark.

Senlik, benlik giriyor araya.

Anlıyorsun ki, Sözün bittiği yer,

Yolun bittiği yerle bağdaşıyor.

Çözümleniyor düğüm.

Verdikleri kadar özgür,

Söyleyebildiklerim kadar varım, Yazabildiklerim kadar cesur.

Haydar Gündüz

İhtarname...

Ey güzel,

Sanadır bu sözler.

Zaman öğütüyor bizleri.

O yüzden ağır gelir sözlerim, Şimdiden söyleyeyim.

Şımarıklılığa yer yok.

Sen ki güzelsin, Yüreğin,

İnsanlığın,

Hak ediyorsun bu dizeleri.

Gözlerinle okyanus, Sözlerinle fırtınasın, Ama bilmediğin,

Nice şey var biliyormusun, Aç gözlerini bak,

Görmen gerek.

Sen kendine bir dünya kurmuşsun, İçindeki tüm boşlukları,

Kadermiş, Umutmuş, Ümitmiş,

Denen zırvalarla,

Tıka basa doldurmuşsun.

Biliyormusun,

Aslında hepsi kocaman bir yalan.

Sen kendini kandırıyorsun.

Bilemediğin,

Bakıp ta göremediğin neler var.

Geçiyor zaman,

Yitiyor en değer verdiğimiz şeyler.

Çabalamaz,

Gelir diye beklersen, Ekilirsin.

Ve kalınca bir başına, Ellerini avuçlayacak bir el,

Gözlerine doyasıya bakan bir göz,

Nefesini nefesiyle sarmalayan biri olmayınca, Yüzleşirsin kendinle.

İşte o zaman, Sözün bittiği yer.

Issızlığın kol kanat gerdiği bu evde, Bakıp ta göremediğin,

Arayıp ta bulamadığın,

Sevdanın üzerine çöreklenir gölgen.

Sonra

Aynaya bakar, Boş ellerinin, Gözlerinin, Saçlarının,

Mahrum dudaklarının, Vebalini çekersin,unutma..!

Haydar Gündüz

İlk Gece

Korkarım, nazar ederim.

Ne çok yakışmış beyaz.

Güneşi kıskandırırsın sen.

Ayı, dolunayı, Akan nehri.

Yollar çatlar, Aynalar kırılır.

Gözler kararır seni görünce.

Tansiyonum düşer, Kalp hızlanır,

Tenine el değince!

Dualar edilir, Kulağımız çınlar.

Susar dil, Çatlar dudak,

Boğazımız düğümlenir.

Şaha kalkar kısrak.

Kapanır kapılar, Söner lambalar, İnler odalar.

Sokak lambasının ışığı, Avizelerden yansır.

Bir ıslık duyulur, Sokağın birinde.

İt ürür,

Kervan yürür.

Sarhoşun biri devrilir köşe başında.

Şamatalıdır gece,

Sahiplenmiştir herkesi.

Ne kurşun sesi, Ne bıçak yarası,

Kana bulanmıştır çarşaf.

Biri bizi düşler, Söver hayâsızca.

Bitmez bu gece, Lakin, ömür kısa...

Haydar Gündüz

İnsanlık Üzerine Biliyorum,

Gözümün kayık, Saçımın kirli,

Üstümdekinlerin kısa olması.

Pek şirin göstermiyor beni.

Ama yanıltmasın sizi, Terliğimin plaj,

Yüzümün ayaz rengi yanığı, Ben seçmedim bu durumu, Ben bir insanım,

Yedisinde de, Yetmişinde de.

Haydar Gündüz

İsimsiz Anlatsam, Uzun uzun.

Solusam senle aynı nefesi,

Sense, dinlesen hiç konuşmadan, Bu tatlı rüyayı bozmadan,

Başını yaslasan dizlerime, Koklasam,

___Okşasam uzun saçlarını, Sonra fısıldasam kulağına, Bir değil, binlerce kez.

Seni seviyorum, ___Seni seviyorum, __________Şuursuzca.

Haydar Gündüz

İşçidir Benim Babam İşçidir benim babam.

Sabahın altısı yavan ekmeğe uyanır.

İşçidir benim babam.

Sarılsam derin derin koklayamam.

Sularımız soğuk,

____Tüpteyse aş kaynayacak.

İşçidr benim babam.

Vasıfsız işçi sıfatında sayılır.

Ben ne demek anlamam, ___Onunsa çok ağrına gider.

İşçidir benim babam.

Efkarlanır,

____İçer bazı zaman.

Alır beni karşısına, öğüt verir.

İçmezse,

___Konuşmaz, zati çoğu zaman.

İşçidir benim babam.

Alnında durulmaz teriyle, Bizim,

__Geleceğimizin,

Kaygısındadır çoğu zaman.

Haydar Gündüz

İtiraf..!

Sen geçmişimsin,

Unutmak öyle kolay değil.

Bir taş gibi fırlatıp atılacak.

Yada öylece çürümeye terk edilecek.

Seni gördükçe, Büyüyor yaram,

Ne kadar uzak kalsamda,

Silinsende yer yer hafızamda anıların, Bir görüşümle,

Güncelleniyor tüm acılarım.

Beni sende çeken bir şey var.

Kavuşamadığım içinmidir, Hayalini kurduğum şeylere,

Hasretliğimden midir bilmiyorum.

Ben hep sana dair yaşıyorum.

Oysa haksızım,

İşlediğim suçun farkındayım.

Kusuruma bakma,

Ben olmayacak hayallerin sürgününde, Canım pahasına yol almaktayım..

Şimdi nerden çıktı deme, Bu söylemlerin.

Bakma sen aslında, Her şeyin sebebi, Susmam,

Seni unutmaya çalışmam.

Bunun tek sebebi,

İnsanların güvenini kaybetmekten korktuğum içindi.

Oysa seni kaybetmek, Hepsine eş değer oldu.

Ben bunu hesap etmemiştim.

Ey sevgili.

Şimdi susmam ve gitmem gerek.

Yoksa bu bakışlarım, Beni ele verecek.

14.04.09

Haydar Gündüz

İyiki Unutmuşum Unutmuşum adını, Yüzünün şeklini, Gözlerinin rengini..!

Nelerden korkup,

Nelerden vazgeçemediğini.

Gülerken gamzelerinin olup olmadığını, Nasıl koktuğunu,

Hangi çiçeği sevdiğini,

Hangi yemekten vazgeçemediğini.

Bana seslenirken nasıl bağırdığını.

En çok hangi giysini sevdiğini, Hangi içkiyi içtiğini,

Kızsamda bırakamadığın sigaranı, Her şeyi öylesine unutmuşum ki, Kendimi bile çıkaramıyorum uzaktan, Sahi sen sevmişmiydin beni.

Hadi canım sende, İnanmıyorum sana, İnandırsana beni..

Yalanında bir adabı var, İnsan biraz usturuplu atar.

Konuşamam mı sanıyorsun, Dökemem mi eteğimdeki taşları.

Madem seviyordun, Be aşağılık,

Be işe yaramaz malukat,

Kalbimin orta yerine açıp gittiğin, Bu yara neyin nesi.

Oluşturduğun bu boşluk, Neyle dolacak,

C 20 betonlamı.

......

Şimdi diyorum ki, İyiki unutmuşum seni.

Adını, şanını, kim olduğunu.

Haydar Gündüz

İzmiri Seyrediyorum İzmiri seyrediyorum;

Denizini gözüm kesmiş, Işıkları beni aşmış.

İzmiri seyrediyorum;

Ucsuz bucaksız bir yalnızlık, Dört bir yanımı sarmış.

İzmiri seyrediyorum;

Kaldırım derzlerinde son sigaram, Hüznümü örtünmüş rüzgar

Haydar Gündüz

Kalbim

Tepemdeki güneş kara olmadığı halde, Karartıyor tenimi.

Esen rüzgarın tozu ıslatmasada gözlerimi, Islanıyor gözlerim.

Sen beni sevmesende, Yinede seni seviyor, Kahrolası gönlüm Haydar Gündüz

Kalp Ağrısı Severken,

Kimi metrekare hesabı yapar, Kimi evren,

Ben aşkı metrekarelere, Evrenlere sığdıramam.

Benim kalbim,

Topu topu zaten bir avuç, Onunla yetinmen gerek.

Yoksa uğraştırma beni, Kalp ağrısıyla.

Girip dağıtıp gitme, Depozitosu yok bunun, Harfiyatını temizleteyim.

Haydar GÜNDÜZ

www.facebook.com/hyrgndz Haydar Gündüz

Kayıp...

Bilmem kaç bahar önce,

Saat umursamadığım bir zaman, Üstümde,

Anlam veremediğim bir ağırlık.

Gece güzel, Bense çirkin.

Sarhoşum zil zurna.

Dökülüyor kelimeler,

Yağmur gibi akıyor avuçlarımın arasından.

Her cümlem sana dair.

Yalnızlığım külfetli, Taşıması ağır, Mecra bir sokak, Işıklar uzak, Unutulmuşum, Suretim kayıp.

Geçmişim çoğu şeyden.

Karatmışım gözümü.

Seyrediyorum İzmir’i, Hava soğuk,

Hüznümü örtünmüş rüzgâr,

Kaldırım derzlerinde son sigaram, Gitmekti ayıp,

Ama bu saatten sonra,

...Onun da yolu kayıp…

21.02.2009

Benzer Belgeler