• Sonuç bulunamadı

FÂRÂBÎ’NİN UZLAŞTIRMACI TAVRI VE KİTABÜ’L-CEM’İN İNCELENMESİ

2. FÂRÂBÎ'NİN EFLÂTUN VE ARİSTOTELES'İ UZLAŞTIRMASI Felsefenin birliğini savunma geleneği helenistik ve patristik dönemlerde

1.1. HAYAT ANLAYIŞI

Eflâtun ve Aristoteles’in hayat tarzları ile ilgilidir. Bazı filozof veya düşünürler onların yaşayışlarının birbirinden farklı olduğunu düşünmektedirler.

297 Milâdî birinci yüzyılda yaşamıştır.

298 Fârâbî, Eflâtun ve Aristoteles'in Görüşlerinin Uzlaştırılması, s.159.

299 Tuncay Akgün, ”Boethius’ta Tanrı Sıfatları ve Teleolojik Delil”, Dini Araştırmalar, Ocak-Haziran 2015, Cilt: 18, Sayı: 46, ss. 126-147.

300 Boethius, Felsefenin Tesellisi, çev. Çiğdem Dürüşken, Kabalcı Yay., İstanbul, 2006, s.80-90.

301 Ahmet Arslan, İlkçağ Felsefe Tarihi 5, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yay., İstanbul, 2010, s.475.

302 Fârâbî, Eflâtun ve Aristoteles'in Görüşlerinin Uzlaştırılması, s.151.

59 Onlara göre Eflâtun dünya nimetlerini terk edip sade bir hayat yaşamıştır.303 Bu dünyanın nimetlerinden faydalanmanın terk edilmesini yazılarında belirtmiş ve kendisi de onlardan uzak durmuştur. Onun hayatında diyebiliriz ki çilekeş unsurlar vardır.304

Aristoteles ise Eflâtun’un sisteminden ayrıldıktan sonra evlenmiş ve birçok mal mülk edinmiştir. Çocukları olmuştur. Aristoteles’in kızını doğururken ölen eşi Pythias’a olan sevgisinden kemiklerinin kendisiyle gömülmesini istemiştir. Daha sonra Herpyllis isimli eşinden Nikomakhos’a Etik’e adını veren Nikomakhos isimli bir oğlu vardır.305 Kral İskender’e vezir olmuştur. Büyük İskender’den aldığı para ile kendi okulunu kurmuştur.306 Aristoteles’in bu tercihleri onun dünyaya değer veren, mal-mülk, aile ve şöhret edinmeyi önemseyen biri olduğu izlenimi verir.

Fârâbî, Eflâtun ve Aristoteles’in davranışlarının bu görüntüsünün sanki onların dünya ve ahiret görüşlerinde farklılıklar varmış izlenimi verdiğini söyler.307 Ona göre gerçekte durum böyle değildir. Eflâtun siyasete ve toplu yaşam kurallarına dair teoriler geliştiren, bu konuda iyi nedir kötü nedir bilen, hayatın ve sosyal yaşamın ilişkilerinden haberdar ve bu konuda hangi davranışların üstün olacağını bilen biri olarak sosyal ilişkileri ve toplumsal dayanışmayı terk etmenin nelere yol açıp ne tür bozukluklar doğuracağının farkındadır. Burada Eflâtun, insanın yapması gereken ilk işin nefsine sahip çıkmak ve ondaki zaafları gidermek olduğunu söylüyordu.308 Fârâbî’ye göre O, nefsini yani kendini tam olarak arındırdıktan sonra başka şeyler hakkında düzeltmeler yapabilecekti fakat ne yazık ki kendini düzeltip başka işleri düzenleyecek kadar gücü kendisinde göremedi bu sebeple bütün bir hayatı boyunca nefis mücadelesi ile uğraştı.

Ayrıca Eflâtun, siyaset ve ahlâk hakkındaki görüşlerinde önce insanın kendi ile mücadelesine sonra diğer mücadelelere girişmek gerektiğini söylemektedir.309

Fârâbî’ye göre Aristoteles siyasi mektuplarında ve fikirlerinde Eflâtun’unkine benzer bir tutum sergilemektedir. Burada bir nefis muhasebesi yapıp, kendindeki gücü, engin bir kalp ve ahlâkı fark edip kendi yetkinlik ve yeterliliğini sezmiştir. Bu yetenek ve yeterliliği ile hem nefsini terbiye edip hem de sosyal hayatın nimetlerinden faydalanmanın mümkün olduğu kanaatine varmıştır. Ona göre duruma bir de bu açıdan

303 Platon, Devlet, s.15.

304 Macit Gökberk, Felsefe Tarihi, s.66.

305 Douglas J. Soccio, Felsefeye Giriş Hikmetin Yapıtaşları, s.281.

306 Douglas J. Soccio, Felsefeye Giriş Hikmetin Yapıtaşları, s.281.

307 Fârâbî, Eflâtun ve Aristoteles'in Görüşlerinin Uzlaştırılması, s.154-155.

308 Fârâbî, Eflâtun ve Aristoteles'in Görüşlerinin Uzlaştırılması, s.154.

309 Fârâbî, Eflâtun ve Aristoteles'in Görüşlerinin Uzlaştırılması, s.154.

60 bakan kimse iki filozofun arasında fikir ve görüş ayrılığı olmadığına kanaat getirir. Bu iki filozof arasında bahsedilen ayrılığın nedeni fıtraten birinin gücünün eksik diğerinin ise fazla olmasıdır. Birçok kimse neyin daha iyi olduğunu bilmesine rağmen onu yapamaz, buna kuvveti yetmez. Bazı kimseler de yapabilir veya bazıları da yapma konusunda acziyete düşer.310

Metafizik'te311 Aristoteles bazı kimselerin hayatta sadece ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli düzeyde gereklilik ile yaşadıklarını fakat diğer kimselerin hayatı daha zevkli ve eğlenceli kılmak adına yeni sanatlarla uğraştıklarına değinir. Bu kimseler sebebiyle ortaya çıkan yeni sanatlar git gide çoğalmıştır. Şimdi burada hayatı daha zevkli hale getirmek maksadıyla yeni sanatların oluşmasına sebep olan kişileri diğer ihtiyaçları uğruna yaşayan insanlardan daha üstün tutar. Onlardan daha bilge olduklarını söyler. Gerekçe olarak ise onların bilimlerinin yarara yönelmiş olduklarıdır.

Eflâtun'un sessiz bir hayatı tercih edişinin sebebi politikadan uzak kalması ile alakalı olabilir. Zira politikanın öneminin farkında olan Eflâtun, ondan uzak kalma konusunda kararsızlıklar yaşadığı ve bu düşüncelerden bir türlü kurtulamadığı bir gerçektir. Onun kader anlayışı ile bağlantılı olarak değerlendirebileceğimiz bu tutumu günümüzde de politika ile bir türlü barışık olamamanın bir sebebi olabilir. Eflâtun neden bu dünya hayatına aktif bir şekilde dalmadığını, zamanının politik düzenlemelerinin hatalı ve yanlış olduğu ile ilişkilendirir.312 Hatta Eflâtun için zamanın en değerli en şerefli düşünürlerinden olan Sokrates’in bu yanlış politikaların kurbanı olduğunu göz önünde bulunduracak olursak onun neden politik bir yaşama dalmayışını daha iyi anlayabiliriz.

Sokrates'in Savunması eserinde Sokrates kendini savunurken, siyaset hayatına dahil olup hem de iyi bir adam gibi hak gözetip doğruluğu herşeyin üzerinde tutarak nasıl sağ kalabileceğini sorar.313 Buradan da Eflâtun’un neden politika ile uğraşma konusunda zorlu bir iç muhasebesi yaptığını görebiliriz.

Fârâbî’nin Aristoteles’in yeterliliğinin fazla olduğu konusundaki fikri onun çevresinin daha geniş olduğu ve sosyal hayatta daha çok nimet sahibi olduğuyla ilişkilendirilebilir.314 Ayrıca Aristoteles felsefesi idealar fikrinden ayrı bir biçimde

310 Fârâbî, Eflâtun ve Aristoteles'in Görüşlerinin Uzlaştırılması, s.155.

311 Aristoteles, Metafizik, s.151.

312 Platon, Devlet, s.8-9.

313 Platon, Sokratesin Savunması, çev.Niyazi Berkes, Milenyum Yay., İstanbul, 2013, s.25.

314 Macit Gökberk, Felsefe Tarihi, s.74.

61 Tanrı’nın dünyaya karışma konusunda “hareketsiz hareket ettirici”315 fikrine sahip olduğundan316 dünyevî nimetleri göz ardı etmemiş ve bu dünyada çalışan kazanır fikriyle bu toplumsal zenginliklere sahip olmak istemiş olabilir. Dolayısıyla Fârâbî’nin bu konudaki yorumu Aristoteles hakkında bir zan içerir ve bu konuda Aristoteles’in bir söylemi bulunmadığından söz konusu zan netlik kazanamaz.