• Sonuç bulunamadı

3.1 Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi Kullanıcıları

3.1.1 Hasta

Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi hasta profilini 1 ay-18 yaş arası, yaşamı akut olarak tehdit eden bir hastalığı olan ve yoğun bakım tedavisi görmesi gereken çocuklar oluşturmaktadır. Karaböcüoğlu ve Köroğlu’nun çalışmalarında belirttikleri üzere, genel çocuk servislerine yatan hastalardan farklı olarak Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’de yatan hastalar genellikle bir veya daha fazla organ yetersizliği ve/veya bozukluğu içeren hastalardır ve genellikle birden fazla bilim dalının ortak yaklaşımını gerektirmektedirler. Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’ne yatan hastalar yaş ve tanı bakımından çok farklılık gösterirler ve doğrudan acil poliklinikten, diğer servislerden, diğer hastanelerden veya ameliyathaneden gelmektedirler [2].

*

Antropometri, insan vücudunun boyutları ile ilgilenen özel bir bilim dalıdır. Bu boyutlar, uzunluk, genişlik, yükseklik, ağırlık, çevre boyutları gibi farklı boyutlardır. İnsanların fiziksel rahatlıkları ve beden yeteneklerini maksimum düzeyde kullanabilmeleri içinde bulundukları mekan boyutlarının, kendi boyutları ile uygun olmasına bağlıdır. Böyle bir yaklaşımda antropometrik veriler kullanılır.

28

Hasta çocuğa uygun bir mekan tasarımı yapabilmek için çocuğun 2.1.2. bölümde bahsedilen antropometrik ölçülerini bilmek çok önemlidir. Hasta çocuğun hareketsiz yattığı gerçeğinden yola çıkarak bu çalışmada çocuk için statik antropometriden1 yararlanılacaktır [44].

Yukarıda bahsedilen antroprometrik boyutlar Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi Hasta Bakım Birimlerinde kullanılacak yoğun bakım yatak boyutlarının belirlenmesinde ve yapılacak olan tedavide önemli olmaktadır. Erişkinden farklı olarak her yaşta farklı antropometrik boyutlara sahip olan çocuk için çeşitli ebatlarda yoğun bakım yatağı gerekmektedir. Bu yataklar ihtiyaç durumuna göre, kullanılmak üzere ünite bünyesinde depolanmalıdır. Bu da erişkin Yoğun Bakım Ünitelerinde ihtiyaç duyulmayan bir yoğun bakım yatağı deposu gereksinimi ile ünite tasarımında farklılaşma yaratmaktadır.

Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi gören çocukların antropometrik boyutlarındaki çeşitliği gösterebilmek amacıyla Çizelge 3.3 ve Çizelge 3.4’de Neyzi vd. [45] tarafından yapılan çalışmanın sonuçları verilmektedir. Bu çalışmada, farklı yaşlardaki toplam 3491 erkek ve 3122 kız çocuğun vücut ağırlığı ve boy uzunluğu ölçümleri değerlendirilmiştir. Tablolara bakıldığında fraklı yaşlardaki çocukların vücut ağırlıkları ve boy uzunları arasında çok önemli farklar olduğu görülmektedir. Örneğin, 3 aylık bir erkek çocuğun vücut ağırlığı ortalama 3.43kg iken, 18 yaşındaki bir erkek çocuğun ortalama vücut ağırlığı 71.8kg’dır. (Çizelge 3.3) Benzer bir örneği boy uzunluğunu gösteren tablodan verirsek 3 aylık bir kız çocuğun ortalama boy uzunluğu 59.9cm iken 18 yaşındaki bir kız çocuğun ortalama boy uzunluğu 163.1cm’dir. (Çizelge 3.4)

1 Ergonomik amaçlarla insan vücut ölçülerinin belirlenmesinde, statik ve dinamik antropometri olarak bilinen iki farklı metot geliştirilmiştir. Statik antropometri, insanın statik durma (gaz maskelerinin yüz ölçülerine uyumu gibi) ve oturma halindeki (sıra ve sandalyelerin vücut ölçülerine uyumu gibi) vücut ölçülerinin bulgularını verirken, dinamik antropometri ise insanın hareket halindeki vücut ölçülerinin bulgularını verir [46].

29

Çizelge 3. 3 Vücut ağırlığı persentil değerleri (kg)

30

Çocuğun fiziksel özelliklerinin yanı sıra davranışsal özellikleri de erişkinlerden farklıdır ve çocuklara özel mekanlar tasarlanırken bu özelliklerin de bilinmesi gerekmektedir. Çeşitli kaynaklarda, hastanede yatan çocuğun en önemli ihtiyacı, aile desteği ile uygun tedavi görmek olarak belirtilmektedir [47] [48] [49] [50] [51] [52]. Çocukların sürekli fiziksel ve psikososyal gelişim içinde olmaları, onların ihtiyaçlarını yetişkinlerden farklı kılmaktadır. Hastane deneyiminin çocuğun gelişiminde olumsuz etki yaratmaması için fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarının doğru belirlenmesi ve karşılanması çok önem taşımaktadır. Peykerli’ye göre; çocukların hastalığa gösterdikleri tepkiler psikoseksüel gelişim evrelerine göre farklılık göstermektedir. Dönemlere göre çocukların hastaneye yatışa gösterdikleri tepkiler aşağıda yer almaktadır [53].

Çizelge 3. 5 Dönemlere göre çocukların hastalığa ve hastaneye yatışa gösterdikleri tepkiler

0-6 yaş arası çocukların hastalığa ve hastaneye yatışa gösterdikleri tepkiler; Ayrılık anksiyetesi

Regresyon İçe dönme

Yemek, uyku problemi

Yapılan tıbbi işlemlerden korkma

Okul dönemindeki çocukların hastalığa ve hastaneye yatışa gösterdikleri tepkiler; İzolasyonun getirdiği sıkıntı, yalnızlık

Korku, kaygı Okul problemi

Akranlarından ayrılma Suçluluk duygusu

Ergenlik dönemindeki hastaların hastalığa ve hastaneye yatışa gösterdikleri tepkiler; Kontrol kaybı

Bağımsızlığın engellendiği düşüncesi Akranlarından ayrılma

31

Çelik ve Özbey’in yaptıkları çalışmada da, çocuk hastaların değerlendirilmesinde iki ana psikososyal prensibin mutlaka akla gelmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu iki prensip;  Her yaş grubunda ve her çocukta farklı bir psikososyal yapı ve algılama kapasitesi mevcuttur.

 Her çocuk ailesi ile birlikte bir sistem olarak ele alınmalıdır [54].

Çeşitli kaynaklarda belirtildiği gibi hastaneye yatmanın çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yapılan tasarım, bu etkileri azaltmaya yönelik ve hasta çocuğun aşağıda maddeler haline verilen tüm mekânsal ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olmalıdır.

 Gözlem, tedavi ve yaşam destek sistemi için bir yoğun bakım yatağı ve çevresi  Tıbbi gaz ve elektrik kaynaklarına erişim

 Özel aletlere erişim

 Özellikle tedavi sırasında görsel mahremiyet  Gün ışığı ve dış dünya ile iletişim

 Ziyaret olanakları

 Televizyon ya da müzik sistemi [55].

Bu bölümde kısaca hasta çocuğun haklarına da değinmek gerekmektedir. Çünkü sözkonusu haklar mekânsal düzenlemelerde belirleyici olmaktadır. Dünya Tabipler Birliğinin 22 Ekim 1996’da hasta çocukların hakları hakkında yayınladığı bildirgeye göre çocuğun;

 Çekilen acıların giderilmesinde mevcut tüm girişimlerin uygulanması ve etkin bir tedavinin yapılması hakkı,

 Gereğinde özelleşmiş kurumlarda olmak üzere cinsiyetine ve yaşına uygun olarak hastalığının gerektirdiği sağlık bakımını alma ve tıp bilimine uygun tüm tedavilerden yararlanma hakkı,

32

 Zamanında hastaneye yatma ve/veya mümkün olan en kısa sürede taburcu olma hakkı,

 Hastanede kalırken işyerlerinden izin alabilmeleri dikkate alınarak ailesinin veya akrabalarının refakatçi olarak kalabilme hakkı,

 Onuruna ve özel yaşamına saygılı olarak sevgi ile tedavi edilme hakkı,

 İyileşme sürecinin aktif olarak içinde olma hakkı ve uygun olduğunu düşündüğünde hekiminden bilgi alma hakkı,

 Tedavi süresince yaşına uygun bir ortamda ve sadece çocuklar ile bir odayı paylaşma ve çocukların bakımı için eğitilmiş sağlık çalışanları tarafından bakılma hakkı,  Hekim tarafından yasaklanmadığı sürece çocuklar da dahil olmak üzere ailesini görme hakkı,

 Hastanede iken annesi tarafından emzirilme hakkı,

 Hastanede kaldığı sürece eğitimine devam hakkı bulunmaktadır [17].

Sonuç olarak, Çocuk Yoğun bakım Ünitesinin özellikle hasta bakım birimleri planlanırken yukarıda bahsedilen hasta çocuğun antropometrik boyutlarından, haklarından, psikolojik ve mekansal ihtiyaç bilgilerinden yararlanılmalıdır. Yukarıda da belirtildiği gibi ünitede yatan hastalar 1 aylık bebekten 18 yaşındaki ergene kadar farklı yaş gruplarından oluşmaktadır. Bu da mekan organizasyonunda farklılık yaratmaktadır. Her yaş grubu için antropometrik ölçülerine göre farklı boyutlarda yoğun bakım yatağı kullanılmaktadır. Gerektiğinde bebek yatağı, gerektiğinde ise ergenler için erişkin yatağı kullanılacağından yoğun bakım odası en büyük yatak ölçüleri temel alınarak boyutlandırılmalıdır.