• Sonuç bulunamadı

Harrod ve Domar modeli J. M. Keynes ile baĢlayan teorik çalıĢmalara dayanmaktadır. Keynes‘in büyüme konusundaki analizi kısa dönem için geçerli olan statik analiz olduğundan yatırım harcamalarının üretim kapasitesi üzerindeki etkinliğini göz ardı etmiĢtir. Keynes‘in büyüme konusundaki bu analizini uzun dönemde dinamik bir analiz Ģeklinde inceleyen iktisatçılar Harrod ve Domar‘dır. Roy F Harrod‘un 1937 yılında yayınlanan makalesinde yatırım harcamalarının sadece toplam talep üzerindeki etkilerinin değil aynı zamanda üretim kapasitesi üzerindeki etkilerinin de hesaba katılması gerektiğini belirtmiĢtir. Böylece büyüyen bir ekonomide piyasa sisteminde tam istihdamın sağlanıp sağlanamayacağı konusunu araĢtırmıĢtır (Günsoy, 2013). Harrod (1939) 2. Dünya savaĢı sonrasında Ġngiltere‘de oluĢan istihdam açığına odaklanmıĢ ve çalıĢmasında tam istihdamı adım adım gerçekleĢtirecek koĢulları incelemiĢtir. Büyüme dengesinde sapma olduğunda neler olabileceğini göstermeye çalıĢmıĢtır. Harrod sonuç olarak büyüme yolundaki sapmalar sonucunda ya enflasyonlu ya da depresyonlu bir ekonomi ile karĢılaĢılacağı sonucuna varmıĢtır (Kaynak, 2011). 2.

57 Dünya savaĢı sonrasında Evsey D Domar (1946) tarafından geliĢtirilen model Harrod modeline çok benzediği için modelin adı Harrod-Domar modeli olarak anılmaktadır. Ġki iktisatçı arasındaki fark Harrod eksik istihdamı hareket noktası olarak seçmiĢ ve tam istihdamı gerçekleĢtirmenin yollarına devre devre odaklanırken, Domar tam istihdamın uzun süre korunmasının yollarına odaklanmıĢtır (Hiç, 1988), (Taban 2011).

Model iki faktörlü tek mallı bir piyasa ekonomisi etrafında geliĢtirilmiĢtir. Yani bir ekonomide hem yatırımda hem de tüketimde kullanılacak tek bir mal üretilmektedir. Modelde ekonomik kararların tümü özel karar birimleri tarafından alındığı için devlet ekonomik faaliyetlerde yer almaz. Kapalı bir ekonomi olduğu için ticari ve finansal açıklık da bulunmamaktadır (Turan, 2008).

Harrod büyüme modelinde tasarruf ve yatırımlar Ģeklinde iki temel faktör bulunmaktadır. Modelde bu iki faktör ekonomik dengenin sağlanmasında kullanılan en önemli kavramlar olarak karĢımıza çıkmaktadır (Tezel 2000).

Harrod Domar Büyüme Modeli‘nde Keynes‘in 1936'da yayınladığı ―Ġstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi‖ eserinde büyüme ve yatırım arasındaki iliĢki kısa dönemli incelemiĢ ancak Harrod (1937) yaptığı çalıĢmasında Keynes‘i bundan dolayı eleĢtirmiĢ, yatırım ve büyüme arasındaki iliĢkiyi uzun dönemli olarak incelemiĢtir. Domar 1946 yılında yaptığı çalıĢmada, Harrod ile aynı yönde ancak farklı bir gidiĢ yoluyla büyüme modelini oluĢturmuĢtur. Harrod Büyüme Modeli‘nde iki varsayım bulunmaktadır. Buna göre dönem baĢında planlanan yatırım ve dönem sonunda gerçekleĢen yatırım birbirine eĢit olması arzulanır. Dönem baĢındaki planlanan tasarruf ile dönem sonunda gerçekleĢen tasarruf da aynı Ģekildedir. Ancak dönem baĢı planlanan yatırımlar ile dönem baĢı planlanan tasarruf birbirine eĢit değildir. Burada dönem baĢı planlanan yatırım dönem sonu gerçekleĢen yatırımdan küçük ise arzu edilen bir durumdur. Ancak dönem baĢı planlanan yatırım dönem sonu gerçekleĢen yatırımdan büyükse ekonomide gerekli yatırım yapılmamıĢtır. Bu büyüme modelinde bir diğer varsayım ise hızlandıran katsayısıdır. Hızlandıran katsayısı sermayedeki değiĢimin gelirdeki değiĢime bölümüyle bulunmaktadır.

58 Harrod Büyüme Modeli‘nde üç farklı büyüme hızından bahsedilmektedir. Bunlar gerekli büyüme hızı, gerçekleĢen büyüme hızı ve doğal büyüme hızı olarak sıralanmaktadır. Gerekli büyüme hızında planlanan yatırım planlanan tasarruflara eĢittir.

Burada gerekli büyüme hızını, t dönemdeki geliri, MPS marjinal tasarruf eğilimini, k ise hızlandıran katsayısını göstermektedir. GerçekleĢen büyüme hızında ise dönem sonunda gerçekleĢen üretim artıĢı göstermektedir.

G =MPS/k

Doğal büyüme hızında ise teknolojik geliĢmelerin yaĢanması ve nüfus artıĢının görülmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Üretimin artıĢı ve istihdamın sağlanması,

nüfus artıĢı ve teknolojik geliĢmeler öncülüğünde yaĢanacaktır.

Formülde yer alan n, nüfusu, t ise teknolojiyi temsil etmektedir.

Domar (1946) çalıĢmasında bu büyüme modeline geniĢ bir Ģekilde yer vermiĢtir. Domar Büyüme Modeli‘ne geçmeden önce bu modeldeki varsayımlardan bahsetmek yararlı olacaktır. Buna göre tam istihdam düzeyinde bir ekonomi mevcuttur ve ekonomi tamamen dıĢa kapalıdır. Bu modelde kamu harcamaları söz konusu değildir. Ayrıca bu modelde teknoloji, gelir ve sermaye arasında bir bağ kurmaktadır. Büyüme modelinde de iki türlü etkiden söz edilmektedir. ilki yatırımların üretim haddini arttırıcı etkisi Ġkincisi ise yatırımların geliri arttırıcı etkisidir. Domar Büyüme Modeli‘ne göre kapasite arttırıcı ve gelir arttırıcı etki birlikte meydana geldiğinde dengeli büyüme söz konusu olmaktadır.

Domar modelinde ise ekonomik dengenin Ģartı yatırımların iki etkisinin birbirine denk olmasına bağlanmıĢtır. Yatırımların; gelir yaratması ve üretim kapasitesini geniĢletmesi Ģeklinde iki tür etkisi vardır. Büyümekte olan bir ekonomide üretim kapasitesindeki artıĢ ve gelir artıĢı denge durumunda olduğu sürece hem iĢsizlikten hem de

59 enflasyondan uzak stabil bir büyüme gerçekleĢecektir. Eğer gelir, üretim kapasitesinden büyük olursa enflasyon ortaya çıkacaktır. Üretim kapasitesi gelirin üzerinde olduğu takdirde ise iĢsizlik ortaya çıkacaktır.

Domar bir yanı gelir diğer yanı üretim kapasitesi etkisini muhteva eden denklem yardımı ile sorunun çözüleceğini varsaymıĢtır.

∆I x 1/a = IxP I= Yatırım

P= Sermayenin potansiyel sosyal verimliliği a= Marjinal tasarruf eğilimi

∆= DeğiĢim

Bu denklemde sözü edilen ―sermayenin potansiyel sosyal verimliliği yatırımların tek baĢına getirdikleri hasıla artıĢı değil ekonominin bütününde oluĢturdukları net hasıla artıĢıdır. Yatırımların sosyal olarak verimi hesaplanırken tüm ekonomide meydana getirdikleri etkiler dikkate alınmalıdır (Acar 2002).

Domar modelinde verimlilik iĢ gücü, doğal kaynaklar teknik bilgi gibi etkenler sabit kalmak koĢulu ile sermayede oluĢabilecek artıĢın hasılada yaratabileceği etkidir. Halbuki Domar‘a göre sermayedeki artıĢ diğer faktörleri de etkileyecektir. O halde denklemde yer alan ―P‖ sadece sermaye artıĢını değil aynı zamanda diğer etkenlerdeki artıĢların hasılada yarattığı artıĢı da ifade etmektedir. Denklemin sağ tarafı arz yönünü ifade ederken sol tarafı talep yönünü ifade etmektedir.

60

ġekil 22:Domar Dengeli Büyüme modeli

Kaynak :Acar, 2002

ġekil 22‘ de Domar büyüme modelinde dengeli büyüme oranının tam istihdam düzeyinde nasıl sağlandığı görülmektedir.

Benzer Belgeler