• Sonuç bulunamadı

Hak Sahibi Tarafından Açılabilecek Hukuk Davaları

Belgede Ticaret unvanı ve korunması (sayfa 81-84)

D. Tescilli Unvanı Koruma Yolları

1. Hak Sahibi Tarafından Açılabilecek Hukuk Davaları

Unvan sahibi tarafından açılabilecek davalar çeşitlidir. Özellikle hak sahibinin zarara uğraması veya zarar tehlikesinin ortaya çıkması gibi durumlarda, açılabilecek davalar farklı olacaktır. Unvanın tescil edilmesiyle birlikte sahibine sağladığı inhisar hakkı, hak sahibinin unvan üzerinde her türlü tasarrufta bulunabilmesi, dolayısıyla unvanın korunması için gereken davaların açılmasını gerektirir.

Unvanı haksız olarak kullanılan ve tescil edilen kişinin hangi süre zarfında dava açabileceğiyle ilgili olarak makul bir süre sınırlaması yapılmalıdır. Kural olarak unvanın haksız kullanımı devam ettiği sürece hakkı ihlal edilen gerçek veya tüzel kişinin dava açma hakkı devam eder. Ancak bazı durumlarda önceki tarihli unvan sahibinin dava açma hakkının kısıtlanmaması hakkaniyete aykırı sonuçlara yol açabilir. Buna göre önceki tarihli unvanın sahibinin hakkını korumak için herhangi bir dava açmaması halinde dava açma hakkını kaybedeceği kabul edilmelidir. Unvanı öncesinden tescil ettiren kişinin unvanına tecavüz edilmesi halinde TMK 2. maddesi uyarınca belli bir şekilde davranması gerekirken sessiz kalması sonucu iyiniyetli olarak unvanı daha sonra tescil ettiren veya kullanan kişiye dava

açmaması halinde sessiz kalma sonucu dava açma hakkını yitirecektir206

. 204 Karahan, s. 135. 205 Poroy/Yasaman, N. 456. 206 Poroy/Yasaman, N. 454, s. 338.

72 1.1. Tecavüzün Tespiti Davası

Ticaret unvanına tecavüz edildiğini öğrenen hak sahibi tarafından, tecavüz halinde herhangi bir değişiklik olmadan var olan durumun tespitinin istenebilmesi mümkündür. Zira mevcut kanıtların ortadan kaldırılması ihtimali gündeme gelebilir. Bu durumda unvana tecavüz ile haksız rekabete yol açan kişilerin konuyla ilgili delilleri ortadan kaldırması ihtimali bulunduğundan daha sonra dava açması zorunlu bulunan, ticaret unvanına tecavüz nedeniyle açılabilecek davalardan birini veya birkaçını güçlendirmek amacıyla başvurulan bir yöntemdir. Delil tespiti davası niteliğindeki bu dava, kesin hüküm oluşturmadığından, aleyhine tespit yaptırılan kişi yargılama sırasında bunların aksini ispat edebilir207.

1.2. Tecavüzün Men’i Davası

Hak sahibi tarafından kullanılmakta olan ticaret unvanının benzerinin veya aynısının bir başkası tarafından değişik şekillerde kullanılmaya başlanması durumunda hak sahibi unvanına yapılan haksız tecavüzün önlenmesini dava edebilir. Bu davanın açılabilmesi için failin kusurlu olması gerekmez. Bu dava bir inşai dava niteliği de taşır ve unvanı haksız olarak tecavüze uğrayan kişi tarafından tecavüzün men edilmesi talep edilir.

1.3. Haksız Tescilin Değiştirilmesi veya Terkini Davası

Unvanın haksız olarak bir başkası tarafından tescil edilmesi durumunda failin kusuru aranmaksızın kanuna aykırı söz konusu tescilin değiştirilmesi veya silinmesi talep edilebilir. Bu dava ile unvanı haksız olarak kullanılan ve hatta bir başkası adına ticaret siciline tescil

edilen kişi, tecavüzden önceki maddi durumun geri getirilmesini ister208

. Burada hak sahibi mahkemeden, tescil edilmiş kaydın kanununa uygun tarzda değiştirilmesini ya da tescil edilmiş kaydın silinmesini talep edebilecektir209

.

Burada kendi adına tescilli unvan sahibinin haksız tescilin değiştirilmesi veya terkinini talep edebilmesi için kullanılan unvanın aynısının veya benzerinin Türkiye’nin herhangi bir yerinde tescil edilmiş olması yeterlidir. Yeni TTK ile getirilen ve gerçek ve tüzel kişiler

207Ayhan/Çağlar/Özdamar, s. 171. 208Ayhan/Çağlar/Özdamar, s. 171. 209Mimaroğlu, s. 274.

73 bakımından söz konusu olan, unvan üzerindeki inhisar hakkının Türkiye çapında korunması gereğince bu sonuca ulaşmak gerekir210

.

1.4. Tazminat Davası

1.4.1. Maddi Tazminat Davası

Hak sahibinin tescilli ya da kullanmakta olduğu ticaret unvanının bir başkası tarafından kullanılması nedeniyle uğradığı herhangi bir zarar söz konusu ise, hak sahibi tazminat davası da açarak uğradığı zararların tazminini isteyebilecektir. Ancak bu davanın açılabilmesi için hakka tecavüzde bulunan kişinin kusuru aranmaktadır. Haksız eylem neticesinde zarara uğranılması durumunda açılacak olan bu dava, ticaret unvanının korunması için açılabilecek diğer davalardan farklı olarak kusur ilkesine dayalıdır. Zira bu davanın temeli haksız fiile dayandığından, unvanının bir başka kişinin (failin) kusuru neticesinde tecavüze uğrayan hak sahibi, bu eylem nedeniyle bir zarara uğramışsa bunun tazminini isteyebilecektir.

1.4.2. Manevi Tazminat Davası

Yeni TTK’da yapılan düzenleme ile (m. 52) unvan sahibinin hakkının korunması

kapsamlı hale getirilmiştir. Bunun bir göstergesi olarak eski yasadan farklı şekilde açıkça manevi tazminat davasının da unvan üzerindeki hakkın sahibi tarafından açılabileceği belirtilmiştir. Önceki düzenlemede açıkça yasada böyle bir düzenleme yer almamakla birlikte doktrinde bu davanın açılabileceği kabul edilmekte idi211

. Ancak yeni kanundaki düzenleme

ile Borçlar Kanunu’nun manevi tazminatı düzenleyen hükmüne atıfta bulunularak, bu

maddedeki koşulların varlığı halinde manevi tazminat davasının da açılabileceği düzenlenmiştir.

210Eski Yasa döneminde gerçek kişilerin unvanları tescilli bulundukları sicil çevresiyle sınırlı olduğundan, bu

sicil çevresi dışındaki koruma; ancak haksız rekabet hükümlerine göre olabilirdi. Haksız rekabet hükümlerine göre korumadan yararlanabilmesi için gerçek kişi unvan sahibinin unvanının korunmaya değer olması ve bu unvanın kullanılarak haksız çıkar sağlanmış ve rekabetle kısıtlanmış olmalıdır. Bkz. Poroy/Yasaman, N. 454.

211 Bkz. Ayhan/Çağlar/Özdamar, s. 172. Ticaret unvanı üzerindeki hakkın sahibi tarafından unvanın korunması

amacıyla açılabilecek davalar arasında manevi tazminat davası bulunmamakla beraber, hak sahibinin manevi tazminat davası da açabileceği kabul edilmelidir. Nitekim hak sahibinin unvanını koruma düşüncesinin temelinde de yer alan, unvan üzerindeki emek ve çaba dikkate alındığında da böyle bir sonuca ulaşılabilir. Bu nedenle de yeni yasadaki açık düzenleme herhangi bir kuşkuya yer vermeksizin bu davanın açılabilmesine olanak verdiğinden olumlu bir düzenleme olarak nitelenebilir.

74 Yargıtay, bir kararında212 ticaret unvanının bir başkası tarafından kullanıldığı durumda, unvanına tecavüz edilen kişinin manevi tazminat isteyebilmesi için hukuka aykırılığın varlığını yeterli görmüştür. Karara göre manevi tazminat talebi kusurun varlığını gerektirmemektedir. Bu durumda unvanına tecavüz edilen kişi, unvanının haksız olarak bir başkası tarafından kullanıldığını öne sürerek manevi tazminat talep edebilecektir.

Unvana tecavüz halinde Mahkemece hükmedilecek manevi tazminata ilişkin olarak manevi tazminatın hangi koşullara dayalı olarak verildiği ve ayrıca tazminat olarak

hükmedilen net miktarın da gösterilmesi gerekmektedir213

.

Belgede Ticaret unvanı ve korunması (sayfa 81-84)