• Sonuç bulunamadı

HĠCAZ VE MISIR YOLCULUKLARI

A. HAYATI

4. HĠCAZ VE MISIR YOLCULUKLARI

Molla Fenârî'nin hayatındaki bazı önemli değiĢikliklerde siyâsî hadiselerin etkili olduğu anlaĢılmaktadır. Nitekim ġeyh Bedrettin isyanının bir Ģekilde kendisiyle bağlantısının kurulması ve Karamanoğlu Mehmed Bey'in Çelebi I. Mehmed tarafından affedilmesinde aracılık etmesinden dolayı aldığı eleĢtiriler, onu rahatsız etmiĢ, bunun üzerine Fenârî hacca gitmeye karar vermiĢtir. Bu sırada (821/1418) yetmiĢ yaĢında olan Molla Fenârî'nin Hicaz yolculuğunun görünürdeki sebebi olarak, o yıl Horasan'dan geleceği söylenen ünlü sûfî Zeyneddîn Hâfî (v. 838/1434) ile görüĢme isteği rivayet edilse de, araĢtırmacılar gerçek sebebin, bahsi geçen siyâsî huzursuzluklar olduğunu söylemektedirler. Fenârî, bu yolculuk esnasında Hicaz'dan önce Mısır'a uğramıĢ orada Ramazan'ı geçirmiĢ ve akabinde Hicaz'a geçerek

54 Bazı kaynaklar Fenârî'nin Karaman'a Çelebi Mehmed'le yaĢadığı bir problem yüzünden gittiğini,

ancak sultanın hatasını anlayarak bir mektup yollayıp Karamanoğlu idarecisinden onu Bursa'ya geri göndermesini istediğini kaydetmektedirler. (Bkz.: ġevkânî, el-Bedru't-tâli', c. II, s. 268; NiĢancızâde,

Mir'ât-ı kâinat, s. 326.)

822/1419 yılında ilk haccını yapmıĢtır.56

O yıl NiĢâbur'dan hacca gelen Muhammed Pârsâ ile muhtemelen Mekke'de görüĢerek onunla birlikte Medine'ye gitmiĢtir. Medine'ye vardıktan kısa bir süre sonra Muhammed Pârsâ vefat etmiĢ (822/1419) ve Fenârî bu ünlü sûfînin cenâze namazına katılmıĢtır.

Fenârî'nin Hicaz'dan sonra Zeyneddîn Hâfî ile birlikte Kudüs'e geldiğini duyan Mısır Sultanı Melik Müeyyed, onu Mısır'a davet etmiĢtir.57

Burada Sultan'ın iltifat ve ikramlarına nail olan Fenârî, Sultan'ın isteği üzerine Mısır'ın seçkin âlimleriyle yapılan bir münâzaraya katılmıĢ ve dikkat çekici bir ilmî üstünlük sağlamıĢtır.58

Ancak onun bu Mısır seyahatinden bahseden pek çok eser, Fenârî'nin burada tertip edilen münâzara ve mübâhaselere katılmakta önceleri biraz çekimser davrandığını, daha sonra ise bunlara iĢtirak ettiğini kaydetmektedir. Bununla birlikte kaynaklar, Fenârî'nin Mısır'da bulunduğu süreçte, oradaki muhalefet nedeniyle Ġbn Arabî'ye bağlılığını ve Fusûs'la meĢgul olduğunu çok fazla tezâhür ettirmediğine dikkat çekerler.59

Burada yeri gelmiĢken Fenârî'nin karakteri ile ilgili Ģu hususu belirtmekte fayda görüyoruz. Onun hakkında yapılmıĢ neredeyse tüm çalıĢmaların ana kaynağı olan "Molla Fenârî" adlı makalesinde Hüseyin Hüsameddîn, onun ilmî müzâkere ve mübâheselerden hoĢlandığı halde, münâzarayı sevmediğini zikretmektedir. Ona göre Fenârî'nin Mısır'da kendisine teklif edilen münâzaraları kabul etmemesinin sebebi budur. Çünkü onun nazarında ve gelenekte münâzara, ilmî bir meseleyi çözmek için bir vasıta değil, fazilet ibrâzına yani nefsânî üstünlük kurma çabalarına ait ilmî bir çatıĢmadır. ĠĢte Fenârî'nin hayatında en çok sakındığı Ģeylerden birisi bu cidâl olmuĢtur. Nitekim onun Bursa'dan da bu cidal yüzünden uzaklaĢtığı kaydedilir.60

H. Hüsameddîn'in bu yorumu, Fenârî'nin gerek fetret devrinde ve gerekse ġeyh

56 Müstakimzâde, Devhatü'l-meşâyih, s. 4; Ziriklî, el-A'lâm, c. VI, s. 110; ġemseddîn Sâmî, Kâmûsu'l- a'lâm, c. V, s. 3436; ġevkânî, el-Bedru't-tâli', c. II, s. 266.

57

Fenârî'nin Mısır'dayken hep yanında olan öğrencisi Ġbn Hacer, Mısır sultanı Müeyyed'in Fenârî'yi Osmanlı Devleti'nin genel durumu hakkında bilgi edinmek için davet ettiğini ve kendisine çok yakın alaka gösterdiğini kaydetmektedir. (Detaylı bilgi için bkz.: Ġbn Hacer, İnbâu'l-gumr, c. VII, s. 378.)

58 Müstakimzâde, Devhatü'l-meşâyıh, s. 4; Ġbnü'l-Ġmâd, Şezerâtü'z-zeheb, c. VII, s. 209; Suyûtî, Buğyetü'l-vuât, c. I, s. 98.

59 Bkz.: Ġbn Hacer, İnbâu'l-gumr, c. VII, s. 379; Suyûtî, Buğyetü'l-vuât, c. I, s. 98; TaĢköprüzâde, Mevzûâtü'l-ulûm, c. I, s. 572.

Bedreddîn olayında Bursa'yı terk etmesini açıklama noktasında bize de makul gelmektedir.

Osmanlı'da siyâsî karıĢıklıkların ortadan kalkması ve ġeyh Bedreddîn olayının sona ermesi üzerine Molla Fenârî, 823/1420 yılında Anadolu'ya geri dönmüĢtür.61

Fenârî Mısır'dan her ne kadar rahat bir ortam bulma ümidiyle gelmiĢse de, Çelebi Mehmed tarafından sağlanmıĢ olan istikrar ortamı 824/1421 yılında onun vefatı ile tekrar bozulmaya baĢlamıĢtır. Tahta geçen II. Murad, babasının zamanında çeĢitli makamlarda bulunan kimselerin yerlerini değiĢtirmediği için, Molla Fenârî de konumunu korumuĢtur, ancak bu durum fazla uzun sürmeyecektir. Zirâ II. Murad'ın tahta geçmesiyle ġeyh Bedreddîn taraftarları çeĢitli bahanelerle memlekette yeniden isyan çıkarmıĢlardır. Düzme Mustafa Vak'ası olarak bilinen bu isyanı bastırmak için görevlendirilen vezir Bayezid PaĢa baĢarısız olup öldürülünce, II. Murad, dîvân heyetine Çandarlı Ġbrahim PaĢa ve Hacı Ġvaz PaĢa'yı getirmiĢtir. Ġki vezir arasındaki rekâbet, Ġbrahim PaĢa'yı destekleyen Fenârî'nin, Hacı Ġvaz PaĢa'ya karĢı mesafeli, hatta muhalif olması sonucuna yol açmıĢtır.62

Öte yandan Düzme Mustafa'nın son ayaklanmasından sonra II. Murad, Ġbrahim PaĢa'yı görevden alarak yerine Hacı Ġvaz PaĢa'yı getirmiĢtir. Onun bu göreve gelmesinden sonra Fenârî kadılık görevinden ayrılarak kabuğuna çekilmiĢtir.63

Bu süreçte yaĢanan siyâsî kargaĢa hem ilim hem devlet adamlarının olumsuz etkilenmesine yol açmıĢtır, bu olaylar esnasında Fenârî'nin oğlu Muhammed ġâh da bazı tahkikatlar geçirmiĢ, Fenârî ailesi huzursuz olmuĢtur.

832/1425 yılında Fenârî'nin oğlu Muhammed ġâh, Çandarlı Ġbrahim PaĢa ve Hacı Ġvaz PaĢa bir salgın hastalıktan dolayı vefat etmiĢtir.64

Oğlunu kaybeden Fenârî'nin Ģiddetli üzüntü ve ağlamadan dolayı gözleri kör olur. Bazı kaynaklar ise

61

Ġbn Hacer, İnbâu'l-gumr, c. VII, s. 379. ġemseddîn Sâmî, Fenârî'nin, Mısır'da bir süre tedrisle meĢgul olduğunu, Çelebi Mehmed tarafından bir iltimas söz konusu olunca, Bursa'ya döndüğünü kaydetmektedir. (Bkz.: ġemseddîn Sâmî, Kâmûsu'l-a'lâm, c. V, s. 3436; TaĢköprüzâde, Mevzûâtü'l-

ulûm, c. I, s. 572.) 62

Molla Fenârî ile Ġvaz PaĢa arasındaki rekâbet için bkz.: Pay, Salih-Oruçoğlu, Ġlhami, "Osmanlılarda Ulemâ-Siyâset ĠliĢkisi Molla Fenârî ve Ġvaz PaĢa Örneği", Uluslararası Molla Fenârî Sempozyumu -

Bildiriler-, edt.: Tevfik Yücedoğru (ve diğerleri), Bursa BüyükĢehir Belediyesi Yay., Bursa 2010, s.

88-93.

63

Hüseyin Hüsâmeddîn, "Molla Fenârî", sy. 95, s. 381-383.

64 Hoca Sa'deddîn, Fenârî'nin oğlunun 839/1435 yılında yani babasından daha sonra vefat ettiğini

zikretmektedir. (Bkz.: Hoca Sa'deddîn, Tâcü't-tevârih, haz.: Ġsmet Parmaksızoğlu, Ankara ts., c. II, s. 191.)

onun körlüğünün sebebini hocasının kabrini açtırıp cesedine bakmak istemesi Ģeklinde menkıbevî bir olaya bağlarlar.65

Yine Fenârî'nin gözlerinin körlüğü sebebiyle Hacı Ġvaz PaĢa'nın ona sataĢıp hakaret etmesine karĢılık Fenârî'nin verdiği cevabı ve olayın Fenârî'nin muradı doğrultusunda neticelenerek Hacı Ġvaz PaĢa'nın ölüp cenaze namazını Fenârî'nin kıldırmasını kaynaklar özellikle nakletmektedirler.66

Kaynaklar, bu olaydan sonra Fenârî'nin ikinci haccını yaptığını söylemektedirler. Bunun sebebi olarak da gözlerindeki rahatsızlığın Ģifa bulmasıyla bu durumuna Ģükretmek amacını güttüğünü zikretmektedirler. Bu hac yolcuğunun 833/1430 tarihinde vefatından bir sene önce gerçekleĢtiği konusunda hemen hemen tüm kaynaklar hemfikirdir.67

Ancak Müstakimzade, diğer tüm kaynakların aksine Fenârî'nin vefatından bir yıl önce yaptığı bu haccın üçüncü haccı olduğunu, önceki haccın Molla'nın ikinci haccı olduğunu söyler; buna karĢılık birinci haccını ne zaman yaptığına dair bir bilgi vermez.68