• Sonuç bulunamadı

HÂMİD’İN ÖLÜMÜ 227 Hâmid için, A n kara radyosu­

Belgede Abdülhak Hamid (sayfa 58-60)

Hâm id’in ölüm üne dair h aberler v e hatıralar

HÂMİD’İN ÖLÜMÜ 227 Hâmid için, A n kara radyosu­

nun yası ı

16 Nisan akşamı saat 7,5 da, genel matbuat direktörü Vedad Nedim Tör, Hâ- mid’in ölümü münasobetile Türk Milleti’nin duyduğu acıyı anlatmış; Şükrü Kaya’nın Hâmid’e dair olan yazısını, Behçet Kemal Çağlar tarafından, Hflmid için yazılan bir şiir inşad edilmiş, Ulus gazetesinde Hâ- mi’de dair çıkan yazılardan, parçalar okun­ muştur.

Hâmid hakkında, Londra rad­ yosunun neşriyatı t

“Türkiye’nin millî büyük şairi, mem­ leketimizde tanınmış büyük bir sima idi. Osmanlı imparatorluğu devrinde yirmi sene Ingiltere’de kalmış ve Ingiliz Hükü­ meti nezdinde memleketini temsil etmiş­ tir. A b d ü l h a k Hü mi d , Kraliçe Vik- torya’nın şahsi dostu idi.,,

Hâmid için dost Yunan g a z e ­ telerinin yazdıkları ı

İstanbul, 16 (Telefonla) — H a m i d’in ölümü münasebetile, bütün Yunan mat­ buatının, Hâmid ve eserleri hakkında, geniş ölçülerde neşriya t yaptığı Atina’dan bildirilmiştir.

Halkevlerinde merasim

Memleketin birçok köşelerinde mev­ cut olan, 167 Halkevinde, büyük şairin hatırasını îazim ve taziz 21 Nisan çar­ şamba günü toplantılar yapılmış ve bu toplantılarda hayatî, edebi şahsiyeti hakkında konferanslar verilerek eserlerin­ den parçalar okunmuş ve temsil edil­ miştir.

A n kara Halkevinde Hâmid

g e c e s iı

Bütün halkevlerinde olduğu gibi, AnkarajHalkevin’de de1 Abdülhak Hâmid için, dün gece yapılan törende güzide bir dinleyici kütlesi hazır bulunmuştur, i Halkevinin büyük salonundaki bütün

yerler işgal edilmiş ve hattâ birçok da­ vetliler törene ayakta iştirak etmek mec­ buriyetinde kalmışlardır.

Salonun müsaadesizliğinden dolayı içeri giremiyenler dışarda büyük bir kalabalık halinde geç zamana kadar bek­ lemişlerdir.

Törene İstiklâl Marşı ile başlanmış­ tır. Perde açılarak, Halkevinin genç san­ atkârları tarafından yapılmış ve siyahlar­ la çevrelenmiş olan bir Abdülhak Hâmid büstü karşısında, tabiî olarak, derin ve saygılı bir sükût bütün salonu kapla­ mıştır.

Profesör Fuad Köprülü, törenin. Cumhuriyet Halk Partisinin kültür orga­ nı olan bütün halkevlerinde büyük şairimiz Abdülhak Hâmid için en yakın alâkasını göstermek üzere tertib edildi­ ğini söyledikten sonra, Hâmid’iıı edebiya­ tımızdaki mevkiini anlatmıştır.

Bundan sonra Bay İsmail Müştak Mayakon, Hâmid’e şahsî bağını ve saygı­ sını, hâmidane bir dil ile yazdığı, hitabesi ile ifade etti.

Üçüncü olarak, Bay Haşan Âli Yü­ cel, Hâmid’in mensup olduğu devri ve edebiyat ekollünü anlattıktan sonra, bi­ yografisini, şahsiyetini izah e tti; softa­ lığa, devrişliğe ve istibdada düşmanlığını söyliyerek en yüksek ideallerinin Cum­ huriyet devrinde gerçekh ştiğini görüp bahtiyar bir ölümle hayatını ter ketti ğini söyledi.

B. Vedad Nedim Tör, Abdülhak Hâ- mid’i sanatkâr insan olarak inceledi ve bundan sonra B. Enver Şapolyo, büyük şairin hayat ve eserlerinin tarihlerini okudu; Şair Behçet Kemal Çağlar, Hâ­ mid için yazdığı şiirini heyecanlı bir sesle inşad etti.

Siyasal bilgiler okulu talebesinden B. Burhaneddin Çeltik, Hâmidin Makbe- r ’inden bir parça okudu ve bu suretle törenin birinci kısmı bitti.

Bundan sonra, Halkevi gençleri Ab­ dülhak Hâmid’in Eşber'inden parçalar temsil ettiler.

İstanbul'daki İh tifal t

İstanbul, 22 (Telefon) - Bugün şehrimizdeki halkevlerinde büyük şair Hâmid için ihtifaller yapıldı. Bu müna­ sebetle büvük ölü hakkında heyecanlı nutuklar söylendi ve eserlerinden parça­ lar okundu. Eminönü Halkevi’nde Eşber’-

den bir parça temsil edildi. Ayrıca, Eminönü halkevi B. Şükrü Kaya ile B. Hıfzı Tevfiğin, Hâmid hakkındaki yazıla­ rını ve Hâmid’in bir kaç şiirini bir bro­ şür halinde toplayıp neşrederek davetli­ lere dağıttı.

Şehir tiyatro’sunun yası t

18 Nisan akşamı, Ankara’da bulu­ nan şehir tiyatrosu, Hamıd için Ankara radyosunda bir yas gecesi tertip etmiş­ lerdir.

Evvelâ Nureddin Artam, Tezer’le, E şber'in bir hulâsasını yapmış sanatkâr­ lar, Tezer’in Rişar tarafından söylenen bir tiradını, Eşber piyesinin, son perde­ sinin son kısmındaki, Aristo’nun bir tiradı ve fasla ilâve olunan tablo temsil edilmiş, bundan sonra, F in te n ’den, gemi­ de Davalaciro’nun dalgalara karşı söyle­ diği parça okunmuştur.

Hâmlde ait hatıraların to p ­ lanması ı

Cümhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliği tarafından, Hamid’e ait çıka­ rılacak olan esere menba teşkil edecek olan malzemenin toplanmasına başlan­ mıştır.

Eski bir hatıra ı

Abdülhak Hâmidin mübarek nâşı Zincirlikuyu’da merkadine indirilmeden bir gün evvel zevcesi Bayan Lüsyen’i taziyeye gittim. Bitkin bir halde bir şezlong üzerinde uzanmış yatan Bayan Lüsyen büyük bir teessürle gözlerimin içine bakarak beni şu sözlerle karşıladı.

Pertev Paşa, Pertev Paşa! Ahvale ne dersin! „ Bu sözler bende eski bir ha­ tırayı canlandırdı:

Büykharb’in son iki senesinde Avusturya Macaristan imparatorunun karargâhında ordumuzun askerî murah-

hası idim. Mütarekeden sonra dahi bir sene kadar Viyana’da kalmağa mecbur oldum. O sırada Abdülhak Hâmid de zevcesi Bayan Lüsyen Viyana’da idi. Ona karşı candan bir hürmetim vardı. O da beni çok severdi. 1919 mayısının ortasına doğru bir gün onunla vatanın içinde bulunnuğu perişan halden bahse­ derken kalbimiz için için ağlarken mer­ hum b an a: * Pertev Paşa size birşey yazacağım „ dedi. Kendisine bir defter takdim ettim. Mayısın onbeşinci günü defteri bana geri verdi; ilk sahifelerinde bana bir yadigâr olarak yazıp bıraktığı çok heyecanlı satırları, o çok yüksek adamın hatırasını tebcilen, buraya nak­ lediyorum :

Pertev P aşa Pertev Paşa! A hvale ne- dersin? E lbette bu m el’u n la r a sen lanet edersin! A sker s ıfa tile hele m a h k û m u kedersin: H a n g i va ta n u , h a n g i h u d u d üzre g id e r­ sin ? A d a y a so ra rsa k ne v a ta n k a ld ı ne serhad! P â m â li vahuş o ld u o g ü lza rı m u h a lled !

D a ğ la r dereler ah ed iyo r hasretinizle, O nlar k i ta n in sa z id ile r nusretinizle. M erdane ola n h im m etin iz, g a yretin izle H icra n ocağı o ld u v a ta n hicretinizle! H ü s r a n ın ız ettiyse de â d â n ız ı ra ksa n , A sla şerefü şa n ın ız a g elm edi noksan!

S îzle rd in iz İslâ m î eden h ıfzu sıyanet.. I s lâ m m içinde nebean etti ih a n et! K im le rd ir eden M ekkeyi yen b u u h iya n et,

Y a B e y ti H ü d a y ı kim e k im k ıld ı em anet ?

Belgede Abdülhak Hamid (sayfa 58-60)

Benzer Belgeler