• Sonuç bulunamadı

Giysilerde Isı ve Nem Transferi Üzerine Yapılan Çalışmalar:

2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK ARAŞTIRMASI

2.10. Giysilerde Isı ve Nem Transferi Üzerine Yapılan Çalışmalar:

İnsan vücudu yüksek aktivite sırasında buharlaşma ve terlemeyle fazla ısıyı dış ortama atarak serinler. Giysilerin konfor özelliğine sahip olabilmesi için nemi hızlı bir şekilde kumaştan uzaklaştırıp dış yüzeye atılmasını sağlayacak ve soğuk iklim koşullarında nemin termal direnç değerinin düşmesini önleyecek kumaş yapısına sahip olması gerekir.

Vücut çevre sıcaklığının ve içerisinde bulunduğu aktivite seviyesinin artmasıyla açığa çıkan fazla enerjiyi elimine edebilmek için ter üretir. Vücut sıcaklığı 32 ºC ve 42 ºC sınırları içerisinde tutulmalıdır. Termal dengede kalabilmek için üretilen metabolik ısı, hissedilen ve hissedilmeyen terleme, ışınım ve deri üzerindeki ısının dış çevreye atılmasıyla dengelenmelidir. Vücut sıcaklığının yaklaşık ¼‘ ü hissedilmeyen terlemeyle kaybedilmektedir.

Giysilerin nefes alabilirliği etkileyen en önemli özellik iç ve dış ortam koşullarında su buharı geçirgenliğine sahip olmalarıdır. Nefes alabilir kumaş yapısı terlemeyle fazla ısının giysi katmanları içerisinde dış ortama aktarılmasını sağlar. Giysi katmanlarından biri su geçirmez bir yapıya sahipse nem, giysi ve deri arasında tutulur bu kişinin ıslaklık hissetmesine ve vücut ısısının artışına sebep olur.

Yoo ve ark. (2000), geliştirilen dikey deri terleme modeli ile giysi sisteminde; lif tipi, hava tabakası kalınlığı, giysi açıklıklarının terleme üzerindeki etkileri araştırılmıştır.

Çalışmada pamuklu ince, polyester ince ve pamuklu kanvas kumaşlar kullanılmıştır.

60

Giyside boyun, bilek ve kolevi olmak üzere % 0-10-20-40-60 açıklık seviyeleri oluşturulmuştur. Giysi sistemi içindeki mikroklimada meydana gelen değişiklikleri değerlendirmek için tamponlama indeksi tanımlanmış ve sonuçta pamuğun tamponlama indeksinin polyesterden fazla olduğu bulunmuştur. Tamponlama indeksi mikroklimadaki değişikliklere bağlı olarak, giysinin nem transferi karşılaştırmada kullanılan bir terimdir.

Giysi ve kumaş açıklıklarının nem transferine etkisine karar vermede kullanılır.

Parsons (2002), ev ve ofis ortamı simüle edilerek, soğuk ve sıcak ortama 3 saat maruz kalmanın erkek ve kadın deneklerin konforu üzerine etkileri araştırılmıştır. Benzer giysi ve aktivite düzeylerinde, nötr ve hafif sıcak ortamlarda bayan ve erkek denekler arasında çok az fark bulunmuştur. Soğuk ortamlar için ise bayanların erkeklerden daha soğuk hissettiği görülmüştür.

Jun ve ark. (2002), aktif spor giysiler konusunda yaptıkları çalışmada, polyester mikrolif kullanımı ile ısıl konfor özelliklerinin iyileştiği kanıtlanmıştır. Ayrıca interlok örgünün su buharı geçirgenliğinin, yüzeyi pürüzlü pike örgünün ise ısı geçirgenliğinin daha iyi olduğu belirtilmiştir.

Gavin (2003), dış ortam koşullarını dikkate aldığı çalışmasında yüksek çalışma oranlarının, hava akışının ve bağıl nemin, termoregülasyon üzerinde büyük etkisi olduğunu belirtmiştir.

Güneşoğlu (2005), çalışmada çeşitli zemin ve ilmek ipliği kombinasyonlarıyla dört farklı futter örme kumaş seçilmiştir. Kumaşlar Alambeta ve Permetest cihazlarında test edilerek kumaşların sıcak-soğuk hissi incelenmiş ve bu kumaşların dış ortam için kullanımı araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; zemin ve ilmeği %100 pamuk kumaşın, maksimum termal emicilik değerine sahip olduğu ve bu nedenle dokunulduğunda serinlik hissi verdiği belirtilmiştir. Çalışmada PET lifinin varlığının ısı emme yeteneğini arttırdığı görülmüştür. Lif tipinin sıcak-soğuk hissini birinci dereceden etkileyen faktör olduğu vurgulanmıştır. Kumaşın terli vücut ile temasında teri emip hızlı bir şekilde buharlaştırmasının kullanıcıya rahatlık ve konfor hissi vereceği belirtilmiştir.

61

Ruckman (2005), iki kumaş alt katman, iki kumaş orta katman ve üç kumaş dış katman olmak üzere dış ortam giysilerinde kullanılan 7 kumaş tipi seçilmiş ve toplamda 12 farklı giysi sistemi oluşturulmuştur. Giysi sistemlerinin etkinliğini değerlendirmek için farklı kombinasyona sahip bu giysilerin su buharı geçirgenlikleri izotermal ve izotermal olmayan koşullarda ölçülmüştür.

Oğlakçıoğlu ve Marmaralı (2007), %100 pamuk ve %100 polyester ipliklerden yapılan süprem, ribana (1x1) ve interlok örgü kumaşların termal özelliklerini Alambeta ve Permetest cihazı kullanılarak ölçtükleri çalışmada, örgü yapısının su buharı geçirgenliğine etkisinin büyük olduğu görülmüştür. Ayrıca süprem kumaşların düşük termal iletkenlik ve termal direnç değerleri ile yüksek su buharı geçirgenlik değerleri gösterdikleri görülmüştür. Ribana ve interlok örgü kumaşlar karşılaştırıldığında ise interlok örgü kumaşların ribana örgü kumaşlara göre termal iletkenlik özelliklerinin daha yüksek, su buharı geçirgenlik özelliklerinin ise daha düşük olduğu görülmüştür.

Kaplan ve Okur (2010), bu çalışmada durgun ve dinamik termal konfor koşullarında ölçüm yapabilecek dinamik terleyen sıcak plaka sistemi geliştirilmiştir. Bu sistemin daha önce geliştirilen sistemlerden farkı dizayn olarak taşınabilir parçalar içermesi ve dinamik su buharı direnci ve geçirgenliği ölçüm sistemi prensiplerinin farklı olmasındandır.

Testler materyal ve yapı özellikleri termal konfor sağlayan bir grup kumaş üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Konopov ve ark. (2010), bu çalışmada spor giyimde kullanılan çift yüzlü örme yapılarının aerodinamik ve konfor özellikleri incelenmiştir. İç katman %100 yünden, dış katman ise

%100 polyesterden yapılmıştır. Sonuç olarak örgü kumaşlarda aerodinamik ve konfor özelliklerinin performans giysilerinin geliştirilmesinde önemli faktörler olduğu ve sporcunun performansını etkilediği görülmüştür.

Das ve Kothari (2012), %100 pamuk süprem dokuma kumaşların su buharı transfer özelliklerini inceledikleri çalışmada çözgü iplik numaralarını ve sıklıklarını değiştirmişlerdir. Su buharı geçirgenliği ölçümleri için Permetest cihazı, Kap metodu ve MVTR hücre metodu kullanılmıştır. Sonuç olarak %100 pamuk kumaşların su alınca

62

şişmeleri sonucu gözenekliliğin düşmesinden dolayı su buharı geçirgenliklerinin de düştüğü görülmüştür. Ayrıca daha ince atkı iplik numarasına sahip kumaşların su buharı geçirgenlik değerlerinin daha fazla olduğu görülmüştür.

Gorjanc ve ark. (2012), pamuklu kumaşlarda atkı yönünde elastan iplik kullanımının ve yapısal özelliklerin (kumaş yoğunluğu, örgü tipi) termal ve su buharı direnci özelliklerine etkisini araştırılmıştır. Bu amaçla yazlık erkek tişörtlerinde kullanılan iki farklı sıklıkta ve örgüde üretilen bezayağı ve dimi örgü kumaşlar kullanılmıştır. Kap metodu ve Permetest cihazından elde edilen su buharı direnci verileri karşılaştırılmış ve güçlü bir korelasyon katsayısı bulunmuştur.

Manshahja ve Das (2014), vücuda basınç uygulayan atletik (streç) giysilerin konfor

özellikleri üzerine çalışmışlardır. Core-spun elastan pamuk karışımlı ipliklerden (elastan oranı, elastan çekim oranı ve iplik bükümü farklı) süprem örgü kumaşlarda

dikkate alınan değişkenlerin fiziksel ve konfor özellikleri üzerine etkisi araştırılmıştır.

Kumaş kalınlaştıkça ve ağırlaştıkça, elastan yüzdesi ve çekim oranı arttıkça termal direncin arttığı, hava geçirgenliği ve su buharı geçirgenliğinin düştüğü, yüksek bükümlü ipliklerin kullanıldığı yapılarda daha iyi hava ve su buharı geçirgenliği, düşük termal direnç ve kılcallık sağladığı görülmüştür.

Taştan Özkan ve Meriç (2015), bisiklet sporcu giysilerinde kullanılan örme kumaşların termofizyolojik konfor özelliklerini inceledikleri çalışmada, polyester mikrolif ve filament ipliklerden yapılan farklı örgüdeki 6 kumaşın ısı ve nem konfor özellikleri Sweating Hot Plate, MMT ve Hava Geçirgenliği cihazları kullanılarak ölçülmüştür.

Sonuç olarak yağmur desen olarak tanımlanan gözenekli örgü yapısının yazlık spor giysilerde ısı ve nem konforu açısından daha konforlu olduğu görülmüştür.