• Sonuç bulunamadı

GIDA ÜRÜNLERİ DIŞ TİCARETİNE YÖNELİK TEKNİK MEVZUAT

7.1. Gıda Ürünleri Dış Ticaretinde Uygulanan Teknik Engeller

Uluslararası ticarette geniş anlamı ile dış ticaret politikası; doğrudan doğruya ülkelerin dış ticaret akımlarını sınırlandırmak, teşvik etmek veya bu işlemlerin yapılış şekillerini düzenlemek için almış oldukları önlemlerin oluşturduğu sistematik bir bütün olarak tanımlanmaktadır.

Dış ticaret politikası genel ekonomi politikasının önemli bir aracıdır. Dünya ekonomisinde büyük yeri olan ülkelerin dış ekonomi politikaları, diğer genel ekonomi politikası araçları üzerinde derin etkiler doğurabilir. Bu özellikle koruyuculuk yönünde geçerli olabilmektedir. Büyük ülkeler başlattıkları dış ticareti sınırlandırıcı politikaları ile çevreye doğru yayılmakta ve dünya ekonomisini bir daralmaya doğru yöneltmektedir. Dünya ekonomisinin istikrarlı bir biçimde gelişebilmesi, büyük ülkelerin uyguladıkları iç ve dış ekonomik politikalarla yakından ilgilidir. Çoğu kez ülkeler dış ticaret politikalarını dış politika araçlarının geliştirilmesinde bir araç olarak kullanmaktadırlar (Seyidoğlu, 1998).

Devletlerin dış ticaret akımlarına müdahalede geleneksel araç gümrük tarifeleridir. Gümrük tarifelerinden başka, serbest ticaret akımlarına müdahale amacıyla kullanılan araçların tümü de Tarife Dışı Engeller (TDE) olarak ayrı bir grup içinde toplanmaktadır.

Dünya ticaretinde en çok rastlanan ve önemli boyutlara ulaşan tarife dışı engeller aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

1. İthalat Kotaları

2. Maliyet Arttırıcı Tarife Dışı Engeller

a) Anti-Damping Uygulamaları ve Telafi Edici Vergiler b) Gümrük Formaliteleri

3. Girişi Sınırlayan Tarife Dışı Engeller a) Gönüllü İhracat Kısıtlamaları b) Lisanslar ve Benzeri Sınırlamalar

c) İhracat Sübvansiyonları ya da Vergi Muafiyetleri d) Kambiyo Denetimi

e) Teknik Engeller ve Teknik Mevzuat Uygulamaları

Bu engellerle ilgili karar mekanizmasında ise, kamu kuruluşlarının yetkili kişileri ön plana çıkmakta olup, gerek hükümeti yönlendirmede ve gerek hükümetler tarafından izlenen düzenlemeler, uluslararası kuruluşlar ve diğer devletlerle yapılan anlaşmalar ışığında yerine getirilerek ticari engeller yasalaşmakta ve yürürlüğe girmektedir.

Bununla birlikte, söz konusu durum tarım ve gıda sektörüne uyarlandığında ise, dünya ticaretinde daha önce uygulanmış tarife dışı engellerin özellikle iyi organize olmuş üretici örgütlerin çabaları ve kendi yapılarının korunmasına yönelik yetkili organlara baskı kurarak kendi çıkarları doğrultusunda, alınan kararlar şekline dönüştüğü görülmüştür. Bu tür uygulamaların taraflı olması nedeniyle ticareti saptırıcı etkileri olduğu bilinmektedir (Babadoğan, 2000).

Günümüzde, uluslararası ticarette ithalat kotaları ve gümrük tarifeleri yerini, çevre, sağlık ve güvenlik standartları olarak da adlandırılan teknik engeller ve teknik mevzuat uygulamalarına bırakmakta ve bu tür engellerin sayı ve kapsamında büyük artış olmaktadır.

Bu nedenle; uluslararası ticarette denetim organları tarafından gıda ürünleri arzının güvenilirliğinin sağlanmasına yönelik kontroller yoğunlaşmıştır. Bu uygulamaların başlıca nedenleri ise gelişen teknoloji, gıda ürünlerinin bilimsel olarak daha iyi ele alınması ve tüketicilerin bu konuda daha bilinçli olmaya başlamalarıdır.

7.1.1. Teknik Engellerin Tanımı ve İçeriği

Günümüzde teknik engeller ülkelerin uluslararası ticaret alanında insan can/mal güvenliği ve sağlığı, hayvan veya bitki yaşam veya sağlığı ile çevre ve tüketicinin korunması vb. temel gerekleri gerekçe göstererek aldıkları önlemlerin amaçlarından saparak ticareti kısıtlayıcı etkide bulunması ile karşımıza çıkmaktadır.

Teknik engeller aşağıdaki olayların gerçekleşmesinden dolayı uygulanabilmektedir:

• Bir ülkenin kanun yürütücüleri, mevcut pazar mekanizmalarının, ithal edilen ürünlerin yol açtığı yerel üretimi azaltan ve/veya üretim maliyetlerini artıran insan, hayvan veya bitki hastalık veya zararlılarının yol açtığı dış etkenlerin önlenmesi veya düzeltilmesinde yetersiz kaldığı durumlarda,

• Kanun yürütücüleri ya da sanayi temsilcileri tüketici ve üreticiler arasında tarım ürünlerinin sağlık, tat ya da etik durumu hakkındaki bilgilerinin ya bilinçsiz ya da birbirine uymayan şekilde dağıtıldıklarına inandıklarında,

• Bir sanayinin o sanayideki firmaların ölçek ekonomisi potansiyelini artırıcı uygun standartlar geliştirmesini engelleyici davranışlarda bulunduğunda,

• Bu pazarların kanun yürütücüsü, sahip olduğu ya da olmadığı çevresel kaynakların optimal miktarını sağlayamadığı durumda.

Teknik engeller bu açılardan incelendiğinde, söz konusu şartları yerine getirmeyen ürünlerin ithal edilmeme nedeni daha anlaşılır hale gelebilecektir. Böyle bir engelden, dolaylı olarak, yurt içinde üretim yapan firmalar faydalanacağından, bu durum aynı zamanda korumacılık olarak da nitelendirilebilmektedir.

Teknik engeller diğer tarife dışı engellerden ayrı tutulan bir şekil ile refah artırıcı bir niteliğe sahiptir.

Bu bilgilerin ışığında, teknik engeller, bir ülkenin sağlık, güvenlik, kalite ve çevre ile ilgili politika araçlarının gerçekleşmesine yardımcı olan “sosyal düzenlemelerin” bir parçası olarak tanımlanmaktadır. Dış ticareti kısıtlamaya yönelik düzenlemeler; ekonomik, sosyal ve idari olmak üzere 3 bölüme ayrılmaktadır (Şekil 7.1).

Şekil 7.1. Dış Ticareti Kısıtlamaya Yönelik Düzenlemelerin Sınıflandırılması (Dalga, 2003)

Kanuni çerçevesi belirlenmiş teknik engellerin varlığına karşın, teknik engellerin bir çoğu farklı ülkelerde özerk olarak gelişen ulusal standartların bürokrasiden kaynaklanan “yan ürünü” olarak ortaya çıkmaktadırlar. Ayrıca, kanuni yapı çerçevesindeki risk faktörleri arasındaki farklılıklarda uluslararası pazarda heterojenik yapıyı artırdığı belirtilmektedir.

Küresel düzeyde ticaretin serbestleştirilmesi ile uluslar arası ticarette tarife dışı teknik engel uygulamaları giderek önem kazanmakta ve gıda sanayi için de önem arz etmektedir. Bilimsel olarak gerçeklendirilebilir ve kanıtlanabilir olduklarında, uluslararası düzeyde geçerliliği olan tarife dışı teknik engeller, zaman zaman ülkeler arasında gizli bir korumacılığın yansıması olarak ortaya çıkabilmektedir. Ancak, teknik engeller doğrudan dış ticareti engellemek amacıyla uygulamaya konulmayıp, tüketici ve çevre için ürünlerin güvenli ve sağlıklı olması amacıyla geliştirilmektedir (Dalga, 2003).

Ekonomik Düzenlemeler Sosyal Düzenlemeler İdari Düzenlemeler

Pazara giriş yada çıkış, rekabet yada fiyatlandırma etkisini içerirler.

Örnek: - Kotalar

- Rastlantısal koruma önlemleri

- Yurtiçi tahmin önlemleri

Sağlık, güvenlik, çevre ve sosyal güvenlik gibi halkı koruma önlemlerini içerir. Örnek: -Gıda güvenliği önlemleri - Ticari önlemler - Kalite standartları Bürokratik işlemler ve kırtasiyeciliği içerir. Örnek: - Gümrük değeri ve sınıflandırılması prosüdürleri - Liberal Finans prosüdürleri

7.1.2. Teknik Engellerin İçerdiği Konular

7.1.2.1. Teknik Düzenlemeler

Ülkeler ithal ettikleri ürünlerin, kendi standartlarına uygun olmasını zorunlu kılmaktadırlar. Bu tür uygulamada zorunlu bulunan standartlar ve bunların uygulanmasında kullanılan idari yöntemler “teknik düzenleme” olarak adlandırılmaktadır.

Teknik düzenleme, ülkeler tarafından, söz konusu ürünleri kullanan insanların sağlığını ve çevrenin korunmasını ve hileli durumları önlemek için kullanılmaktadır.

Teknik mevzuatın ticarette gereksiz engellere yol açmaması için, uluslararası kurallara uyumlu hale getirilmesi gereklidir. Bu kurallar halk sağlığı ve güvenliği ile ilgili alanlarda önem kazanmakta olup tüketicinin korunmasına yönelik özellikle gıda ve eczacılık ürünlerinde azami miktarda sınırlama koymaktadır (Babadoğan, 2000).

7.1.2.2. Standartlar

Bir ürünün özelliklerini, işleme veya üretim yöntemlerini belirten ve uyulması isteğe bağlı olan düzenlemedir. Ürünle ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme ve uygunluk değerlendirmesi hususlarından biri veya birkaçını da belirtebilir. Standartlar, yapı karakterlerine göre;

• Madde standartları (maden cevherleri gibi) • Ürün standartları (sanayi ürünleri)

• Mahsül standartları

• Usül (metod) standartları (yemeklik zeytinyağı analiz metodları standardı) • Hizmet standartları olarak sınıflandırılabilir (Babadoğan, 2000).

7.1.2.3. Uygunluk Değerlendirme

Bir ürünün teknik düzenlemesine ya da belirli bir standarda uygunluğunun test edilmesi ve belgelendirilmesi işlemidir. Uygunluk değerlendirmesi standartlar prosedürü içinde önemli bir yere sahip olup, sadece bir ürünün kalite veya standardı hakkında bilgi vermeyip, bir pazara kabul ve girişi de sağlamaktadır.

Uygunluk değerlendirmesi, tüketici ve kanun düzenleyicilerin ürüne karşı güveni artırarak, yabancı bir üretici tarafından ülkede satışa sunulan ürünün gerekli sağlık ve güvenlik koşullarını yerine getirdiğini onaylamaktadır.

Uygunluk değerlendirmesi 4 alanı kapsamaktadır:

1. Üreticilere ait alan : Üreticinin üretmiş olduğu ürün kalitesini kendi analizleri

Benzer Belgeler