• Sonuç bulunamadı

Türk Dil Kurumu bilişim sözlüğündeki tanıma göre yazılım, bir bilgisayarda donanıma hayat veren ve bilgi işlemde kullanılan programlar, yordamlar, programlama dilleri ve belgelemelerin tümüdür [1]. Yazılım geliştirme ile ilgilenen bilim dalı yazılım mühendisliğidir. Yazılım mühendisliği terimi ilk olarak 1968 yılında gerçekleştirilen NATO toplantısında Almanya'da gündeme gelmiş ve çözülmesi gereken bir problem olarak öne sürülmüştür. IEEE (The Institute of Electrical and Electronics Engineers) tanımına göre yazılım mühendisliği, yazılım ürününün geliştirilmesi, işletilmesi ve bakımı için uygulanan; sistematik, disiplinli ve ölçülebilir yaklaşımdır [2]. Bilgi çağı denilen son yıllarda yazılım sosyal ve ekonomik yönden önemli bir kaynak haline gelmiştir. Sağlık, finans, eğitim, otomotiv, iletişim, uzay, savunma gibi alanlarda kullanılarak bu alanlara yenilikler ve kolaylıklar getirmektedir. Yazılım bir hesap makinesi programı yaparken kullanıldığı gibi bir roketin fırlatılmasında da kullanılan, sistematik işlemleri olan ve insan hayatını etkileyen çok yönlü ve geniş kapsamlı bir olgudur. Yeni sanayi devrimi olarak adlandırılan Sanayi 4.0; akıllı sistemler, yapay zekâ, nesnelerin interneti, 3 boyutlu yazıcılar, büyük veri, siber sistemler ve bulut bilişim gibi yazılım teknolojilerdeki gelişmeler sonucu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, uluslararası pazarda söz sahibi olabilmek ve rekabet edebilmek için ülkelerin bu gelişmeleri takip etmeleri ve kendi sanayilerini bu dönüşüme hazırlamaları gerekmektedir. Ülkelerin yazılım sektöründe beşeri ve teknik altyapılarda sağlayacağı gelişmeler, küresel pazardaki konumları açısından önem taşımaktadır. Forbes dergisi tarafından hazırlanan 2018 yılındaki dünyanın en büyük 2000 şirketinin olduğu Forbes Global 2000 listesindeki en büyük 10 yazılım şirketinden 7’si Amerika’da yer almaktadır. Microsoft ve Oracle listenin başındaki şirketlerdir [3]. Yazılım faaliyetlerinin yaygın olduğu Amerika’nın yazılım pazar verilerini incelendiğinde elde edilen sonuçlar şu şekildedir.

Amerika Ekonomist İstihbarat Birimi’nin 2017 Eylül ayında yayınlamış olduğu son rapora göre [4];

 Amerika’da 2016 yılında yazılım sektörünün dolaylı veya doğrudan gayri safi yurtiçi hasılaya toplam katkısı 1,14 trilyon dolardır.

 Doğrudan katkısı ise 564,4 milyar dolardır.

Yazılım alanındaki istihdam verileri ise şu şekildedir:

 Amerika’da 2014 yılından bu yana yazılım sektörü iş büyümesi %11,4 artış göstermiştir. Doğrudan yazılıma yönelik istihdam oranı ise 2014 yılına göre %14,6 artış göstererek 2,9 milyona ulaşmıştır. Yazılım faaliyetleri ile doğrudan veya dolaylı ilgili toplam istihdam sayısı ise 10,5 milyondur.

 Amerika’daki bir yazılım mühendisinin yıllık geliri 104,360 dolar olarak belirlenmiştir.

Bir yazılım mühendisinin yıllık geliri Amerika’daki diğer meslek gruplarının ortalama yıllık gelirinden 2 kat daha fazladır.

Son yıllarda çağın gereksinimleri ve ekonomik önemi nedeniyle ülkemizde de yazılım sektöründe ve istihdamda büyüme görülmektedir. TUBISAD 2017 Bilgi ve İletişim Teknolojileri pazar verilerine göre [5];

 Bilgi ve İletişim Teknolojileri 2017 yılında 116,9 milyar TL (32,1 milyar dolar) sektör büyüklüğüne ulaşmıştır. 2018 yılı için büyüme beklentisi %10-15 arasındadır.

 Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün %41,3’ünü bilgi teknolojileri oluşturmaktadır.

Bilgi teknolojileri pazar büyüklüğü ise 2013 yılından itibaren %1.4 oranında büyüme göstererek 11,3 milyar dolara ulaşmıştır.

 Bilgi teknolojileri donanım, yazılım ve hizmet bileşenlerinden oluşmaktadır. Bu bileşenlerden yazılımın payı 2013 yılında %35 iken, 2017 yılında %45’e yükselmiştir.

 Şekil 1.1’de Bilgi Teknolojileri sektörünün alt kategorilerdeki sektör büyüklükleri şu şekildedir

o Donanım: 16 milyar TL o Yazılım: 18,8 milyar TL o Hizmet: 6,4 milyar TL.

Şekil 1.1. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü alt kategorileri [9]

Şekil 1.2. TUBISAD 2017 bilgi ve iletişim teknolojileri sektör verileri (milyar TL) [9]

TUBISAD 2017 istihdam verilerine göre;

 Toplam istihdam sayısı 128 000’dir.

 Bu rakamın %69’unu bilgi teknolojileri, %31’ini iletişim teknolojileri oluşturmaktadır.

 Toplam istihdam sayısında bir önceki yıla göre %5 artış görülmektedir.

 Türkiye’de yazılım faaliyetlerinin etkin olarak gerçekleştiği Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde ise bir önceki yıla göre şirket ve çalışan sayısında %10 oranında artış gözlenmektedir. 2016 yılı çalışan sayısı 41 172 iken 2017 yılında bu sayı 45 274’e ulaşmıştır.

Şekil 1.3. TUBISAD 2017 Bilgi Teknolojileri ve İletişim Sektörü İstihdam Verileri [9]

Şekil 1.4. TUBISAD 2017 bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü ihracat verileri [9]

Yazılımın ülke ekonomilerine en büyük katkısı ihracat ile olmaktadır. Yazılım pazarında en büyük paya sahip ülkeler yazılım ihracatının en fazla yapıldığı ülkelerdir. Bu perspektiften bakıldığında Amerika’nın yazılımdan doğrudan kazandığı gelir 564,4 milyar dolar iken, 2017 yılında Türkiye’de yazılım ihracatından elde edilen gelir, 2016 yılına göre

%10.6 büyüme oranı ile 1 289 milyon dolara ulaşmıştır.

Yeni sanayi devrimi ve yazılım sektöründeki büyüme Türkiye ekonomisinin büyümesinde önem arz ettiği için Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Türkiye Yazılım Sektörü Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmıştır. Türkiye Yazılım Sektörü Stratejisi ve Eylem Planı’nın genel amacı: “Yazılım pazarını büyütmek, ihracatı ve sektörün istihdamını artırmak amacıyla, yazılım ve bilgi teknolojileri alanlarında uluslararası standartlarda ürünler ve hizmetler üreten; sektörde söz sahibi ülke konumuna gelmek”

olarak saptanmıştır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan eylem planının vizyonu ise;

“Yazılım alanında teknik ve hukuki altyapısı ile beşeri kaynağının nitelik ve niceliğini sürekli olarak geliştiren, uluslararası pazarlarda rekabet gücü ve pazar payını artıran bir ülke olmak” olarak belirlenmiştir [6].

Yazılım projeleri için harcanan maliyet ve ülkelerin ekonomisindeki payı göz önüne alındığında, yazılım projelerinin çeşitli nedenlerle başarısız olmasının ekonomiye etkisi olumsuz yönde olmaktadır. Bunun yanında, sağlık alanında kullanılan cihaz sistemleri, bankacılık sistemleri, uzay araştırmaları için gönderilen uydu sistemleri, havacılık ve savunma alanı için kullanılan araçlar, nükleer teknoloji yazılımları, siber sistemler

yazılımın yaygın olarak kullanıldığı alanlardır. Bu alanlarda yapılan çalışmalar geniş kitleleri etkilediği ve toplumsal açıdan kritik sonuçlara sebep olacağı için, yazılımın geliştirme çalışmaları hatasız veya hatasıza en yakın şekilde gerçekleşmelidir. Tricentis 2016 yazılım proje başarısızlıkları raporuna göre, 4,4 milyar insan maliyeti ve 1,1 trilyon dolarlık bütçe maliyeti yazılım proje başarısızlıklarından etkilenmiştir. Zaman maliyeti açısından bakıldığında ise, proje başarısızlıkları nedeniyle son 1 yılda, 315 yıl 6 ay 2 hafta, 6 gün, 16 saat ve 26 dakikalık zaman kaybı meydana gelmiştir [7].

Yazılım, insanlar tarafından insanlar için ortaya çıkarılan bir ürün olduğundan, insan kaynağı yazılım için büyük önem taşımaktadır ve yazılım maliyetlerinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Yazılım sektöründeki istihdam büyüklüğü de göz önüne alındığında yazılım projelerinde çalışanların nitelik ve nicelik olarak geliştirilmesi yazılım maliyet ve ekonomisini doğrudan etkilemektedir. Ayrıca, Türkiye’de 2015, 2016 ve 2017 yıllarında bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründeki en önemli problem nitelikli iş gücü açığı olarak belirlenmiştir [5]. Yazılım projelerinin başarısızlığı teknik sorunların sonucu olabileceği gibi, bu başarısızlığa teknik olmayan sorunlar da sebebiyet verebilmektedir. Yazılım projelerindeki başarısızlık nedenleri üzerine yapılan bir çalışmada başarısızlık nedenlerini teknik, yönetimsel, sosyal ve diğer nedenler olarak sınıflandırılmıştır [8]. Başarısızlığa neden olan sosyal nedenlerden bazıları aşağıdaki gibidir:

 Takım içi iletişim ortamının zayıf olması,

 Alıcı ile zayıf bağlantı kurulması sonucu girdilerinin alınamaması

 Alıcı ve diğer paydaşlar arasında şiddetli sürtüşmelerin yaşanması

 Teknolojik gelişmelerden habersiz olunması

 Yönetimin soğukluğundan kaynaklanan mesafeli iletişim

 Teknik personelin sürekli zaman baskısı altında çalışması

 Bölüm ve birimler arası iletişim ve desteğin olmaması

 Teknik personelin genel becerilerinin dışındaki alanlarda yürütülen projeler

Ayrıca, deneyimsiz eleman almak, kaynak planlaması yapmamak ve takım arası iletişimi sağlayamamak gibi konular yazılım projelerinde karşılaşılan yönetim riskleri olarak ele alınmış ve yapılan kaynak taramasında yönetimsel riskleri konu alan çalışmaların %21 oranında olduğu görülmüştür [56]. İnsandan kaynaklanan bu sorunların çözüme ulaştırılmadığı projeler başarısız olacaktır. Bu nedenle, yazılım mühendislerinin teknik becerilerinin yanında, sosyal ve kişisel becerilerinin de verilen göreve uygun olması

gerekmektedir. Başta bilişim ve teknoloji olmak üzere birçok iş alanında uygun eğitim ve deneyimin yanında, değişime ayak uydurabilme, yenilikçi olma, problem çözme, takım içinde çalışabilme ve bireysel sorumluluk alırken yöneticinin taleplerini de yerine getirebilme gibi yetiler günümüz iş hayatında aranan niteliklerdendir. OECD’nin (Organization for Economic Cooperation and Development) Skills Outlook raporuna göre uzmanlık ve ileri düzeyde iletişim becerileri gerektiren, rutin olmayan analitik ve rutin olmayan etkileşimli işlerin ABD’de 1960’tan bu yana büyük artış gösterdiği ifade edilmektedir. Yaratıcı, probleme uygun çözüm üretebilme becerisi ve zihinsel çaba gerektiren işler rutin olmayan işler kapsamındadır. UNESCO’nun Herkes için Eğitim 2012 Küresel İzleme Raporu’na göre işverenler, iş başvurusu yapanların aldıkları eğitim ve bilgi birikimlerini günlük hayattaki problemleri çözmek için kullanabildiklerini, insiyatif aldıklarını ve iş arkadaşlarıyla iyi iletişim kurabildiklerini görmek istiyor. Türkiye’de de firmaların benzer talepleri var. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2013 yılında yaptığı ve 2.018 firmanın katıldığı anket çalışması, firmaların çalışanlarında takım çalışması, yönetim/liderlik ve problem çözme becerilerini de aradığını gösteriyor. Bu becerilere en fazla büyük ölçekli firmalarda ihtiyaç duyulduğu belirlenmiş. Tüm firmaların dörtte üçü çalışanlarında beceri eksiği gördüğünü belirtmiş. İşverenlerin iş piyasasında aradıkları becerilere sahip çalışanı bulmakta zorluk çektiklerini ifade etmesi ciddi bir

“yetenek açığı” olduğuna işaret etmektedir [9].

Bu tezin amaçları, kişisel özelliklerin yazılım projelerindeki etkilerini ortaya koymak, yazılım mühendislerinin kişisel özelliklerini ölçmek ve proje içerisinde kişisel özelliklere uygun görev atama yöntemini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda, yazılım proje sürecindeki meslek ve görev tanımları belirlenmiş, bu tanımlar için gereken rol, sorumluluklar ve kişisel özellikler tanımlanmış ve yazılım proje yönetiminde doğru kişilerin uygun rollere atanması için kişisel özellikleri esas alan yeni bir yöntem geliştirilmiştir. Geliştirilen yöntem, iş alım süreçlerinde teknik yeterlilikleri uygun olan kişilerin, kişisel özelliklerinin ilgili rol için hangi oranda uygun olduğunun belirlenmesinde kullanılabilir. Ayrıca, bu yöntem proje yöneticilerine mevcuttaki proje çalışanlarının hangi rollere hangi oranda uygun olduğunu göstererek, yazılım proje takımları oluşturulurken proje çalışanlarının kişisel özelliklerine uygun olarak çalışabilecekleri diğer proje rollerine karar verme aşamasında yardımcı olacaktır.

Çalışmada belirlenen kişisel özellik ölçüm yöntemi kullanılarak Türkçe test araçları ve Türkiye’de bulunan yazılım şirketlerinde çalışan yazılım mühendislerinin katılımı ile deneysel bir çalışma yapılmış ve çalışmanın sonucunda katılımcıların kişilil özelliklerine uygun rol uygunluk dereceleri belirlenmiştir. Bir yazılım mühendisi kişilik özelliklerine göre birden fazla role uygun olabileceği için rol belirleme yöntemi olarak bulanık kümeleme kullanılmıştır.

Tez 7 bölümden oluşmaktadır. 2. Bölümde literatür çalışmasına yer verilmiş, 3. Bölümde yazılım geliştirme süreçleri ve mesleki tanımlamalar açıklanmıştır. 4. Bölümde yazılım projelerinde kişisel özellikleri rolüne değinilmiştir. 5. Bölümde tezde kullanılan yöntem ve araçlar açıklanarak, 6. Bölümde kişisel özelliklere uygun rol belirleme yönteminin gerçekleştirimine yer verilmiştir. 7. Bölüm elde edilen sonuçlar ve önerilerden oluşmaktadır.

Benzer Belgeler