• Sonuç bulunamadı

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.4. Farklı budama uygulamalarının verim ve kalite üzerine etkileri

Ağaç başı verim (g)

Budama yapılan ağaçlar için hasat zamanı olan Ekim ayının ilk haftası ağaçlar hasat edilmiş, yeşil kabukları ayrılmış ve kurutularak elektronik terazi ile ölçülerek ağaç başı verim hesaplanmıştır.

Ağaç başına ve dekara ortalama kümülatif verim (kg)

Ağaç başına kümülatif verim 3 yıllık verim değerlerinin toplanması ile, dekara kümülatif verim ise dekara ağaç sayısı ile ağaç başına kümülatif verimin çarpılması ile hesaplanmıştır.

Meyve ağırlığı (g)

Alınan meyve örnekleri elektronik terazi ile ölçülerek bulunmuştur.

Meyve eni (mm)

Şekil 3.12 baz alınarak ölçülmüştür.

Meyve boyu (mm)

Şekil 3.12 baz alınarak ölçülmüştür (Ertürk ve ark.2016).

Meyve kalınlığı (mm)

Şekil 3.12 baz alınarak ölçülmüştür.

Meyve Boyu (mm) Meyve Eni (mm) Meyve Yüksekliği (mm) Şekil 3.12. Meyve boyutları

Kabuk kalınlığı (mm)

Sert kabuğun kalınlığı kumpas ile ölçülerek bulunmuştur.

İç ağırlık (g)

Meyve içi sert kabuktan ayrılarak duyarlı elektronik terazi ile tartılarak belirlenmiştir.

İç randımanı (%)

(İç meyve ağırlığı/kabuklu meyve ağırlığı) x100 formülü ile hesaplanarak bulunmuştur.

İç büzülme oranı (%)

İç meyvede büzülme gösteren meyveler sayılıp oranlanarak belirlenmiştir.

3.5. Verilerin Değerlendirilmesi

Deneme Tesadüf Blokları Deneme Deseni’ ne göre 3 tekerrürlü kurulmuş ve her tekerrürde 5 ağaç yer almıştır. Sonuçlar JUMP istatistik programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Ortalamalar arasındaki farklılık 0,05 önemlilik derecesinde Duncan testi ile belirlenmiştir.

27 4. BULGULAR VE TARTIŞMA

Araştırmada farklı budama uygulamalarının ağaç gelişimi, verim ve meyve kalitesi üzerine etkileri belirlenmiştir.

4.1. Budama Uygulamalarının Ağaç Gelişimi Üzerine Etkileri

Ağaç gövde çapı(mm)

Farklı budama uygulamalarının Chandler çeşidi ağaçlarındaki gövde çapı gelişimi üzerine etkileri Çizelge 4.1. de verilmiştir.

Çizelge 4.1. Uygulamaların ağaç gövde çapı (mm) üzerine etkileri

Uygulamalar

Aynı sütunda aynı harfle gösterilen ortalamalar arasındaki fark önemli değildir (p<0.05)

Farklı budama uygulamalarının ağaç gövde çapı değerleri üzerine etkisi istatistiki açıdan önemsiz bulunmuştur. İlk yıl ağaç gövde çapı değerleri 35,72-38,54 mm arasında değişiklik gösterirken en yüksek değer minimum budama uygulamasından elde edilmiştir. 2019 yılı ağaç gövde çapı değerleri 57,93-64,37 mm arasında gerçekleşirken en yüksek değer budama yapılmayan ağaçlardan elde edilmiştir. 2020 yılı verileri incelendiğinde en yüksek ağaç gövde çapı 96,76 mm ile budama yapılmayan ağaç gövdelerinden elde edilmiştir. 2021yılı ağaç gövde çapı verilerinde yine en yüksek değer budama yapılmayan uygulamadan elde edilirken değerler 117,17-126,90 mm arasında değişkenlik göstermiştir.

28

Caprile ve ark. (2011) yürüttükleri çalışmasında modifiye merkezi lider terbiye sistemine göre budanan ağaçlar ile hiç budama yapılmayan terbiye ağaçlarda gövde çap değerlerinin birbirine yakın olduğunu bulmuşlardır. Yine DeBuse ve ark (2010) Chandler, Tulara, Forde ve Gillet ceviz çeşitlerine uyguladıkları minimum budama, budama yapılmayan ve ağır budama uygulamalarının ağaçların gövde çapı üzerine etkisinin olmadığını belirlemişlerdir. Bu sonuç, çalışmamızdaki sonuçlar ile paralellik göstermektedir.

Ağaç boyu (m)

Farklı budama uygulamalarının ağaç boyu üzerine etkileri Çizelge 4.2’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır.

Ağaç boyu değerleri 6,52-6,97 m arasında değişkenlik gösterirken en yüksek değer 6,97 m ile budama yapılmayan ağaçlarda ölçülmüştür.

Lampinen ve ark. (2015) yürüttükleri çalışmada, geleneksel olarak yürütülen Howard ceviz çeşidiyle kurulan bahçelerde, sekiz yıl boyunca ağaçlara her yıl budama yapılmıştır.

Budama yapılan ve budama yapılmayan ağaçlarda ağaç yüksekliği kriterini ölçmüş ve sonuçları arasında istatistiki açıdan önem bulunmamıştır. DeBuse ve ark (2010) Chandler çeşidinde tepe kesimi yapılmayan ağaçların tepe kesimi yapılanlara göre %20 daha uzun olduğunu belirtmişlerdir. Aynı çalışmada kullanılan Gillet, Tulare ve Forde çeşitlerinde de budama yapılmayan ağaçları diğer uygulamalara göre önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur. Çalışmalardaki sonuçlar ile elde ettiğimiz sonuçlar paralellik göstermektedir.

Taç uzunluğu (m)

Farklı budama uygulamalarının taç uzunluğu üzerine etkileri Çizelge 4.2’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır.

Taç uzunluğu değerleri 4,92-5,37 m arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek taç

29

uzunluğu budama yapılmayan uygulamada 5,37 m ile ölçülürken, en düşük taç uzunluğu göz seçimi uygulamasında 4,92 m olarak elde edilmiştir.

Uygulamalar sonucunda ağaç taç uzunluğunda bir farklılık görülmemesi, budama yapılmadan da yeterli bir taç uzunluğu sağlanabileceği, budama yapmadan ağaç gelişiminin mümkün olmayacağı tezini de çürütmektedir.

Taç genişliği (m)

Farklı budama uygulamalarının taç genişliği üzerine etkileri Çizelge 4.2’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır.

Taç genişliği değerleri 5,39-5,83 m arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek taç genişliği budama yapılmayan uygulamada 5,83 m ile ölçülürken, en düşük taç genişliği minimum budama uygulamasında 5,39 m olarak elde edilmiştir.

Taç uzunluğu ve taç genişliği değerlerinin uygulamalara göre istatistiki açıdan önemli çıkmaması ağaçların budama yapılmadan da budama yapılmış ağaçlar kadar gelişim gösterdiğini desteklemektedir ve Şekil 4.1.’ de verilmiştir.

Taç hacmi (m³)

Farklı budama uygulamalarının taç hacmi üzerine etkileri Çizelge 4.2’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır.

Taç hacmi değerleri 39,56-48,57 m³ arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek taç hacmi budama yapılmayan uygulamada 48,57 m³ ile ölçülürken, en düşük taç hacmi göz seçimi uygulamasında 39,56 m³ olarak elde edilmiştir.

Caprile (2011) Modifiye lider sisteme göre budanan ağaçlarda tacın daha sık ve dağınık bir taç oluşturduğunu, budama yapılmayan ağaçların daha açık ve dik gelişme

30

gösterdiklerini belirtmiştir. Bizim çalışmamızda istatistiki yönden önemli olmamakla birlikte ağaç boyu ve taç hacmi en yüksek budama yapılmayan ağaçlarda gözlenmiştir.

Ağaç hacmi (m³)

Farklı budama uygulamalarının ağaç hacmi üzerine etkileri Çizelge 4.2’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır.

Ağaç hacmi değerleri 53,80-61,51 m³ arasında değişiklik göstermiştir. Elde edilen sonuçlar taç hacmine paralel sonuçlar vermiş, en yüksek ağaç hacmi budama yapılmayan uygulamada 61,51 m³ ile ölçülürken, en düşük ağaç hacmi göz seçimi uygulamasında 53,80 m³ olarak elde edilmiştir.

Yan dal sayısı (adet)

Farklı budama uygulamalarının ağaçların yan dal sayısı üzerine etkileri Çizelge 4.2’ de verilmiştir. Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuştur. Yan dal sayısı değerleri 11,40-20,20 adet arasında değişiklik gösterirken, en yüksek değer 20,20 adet ile budama yapılmayan ağaçlarda, en düşük değer ise 11,40 adet ile geleneksel budama (modifiye lider) yapılan ağaçlarda belirlenmiştir.

Caprile (2011) yapmış oldukları araştırmada, hiç budama yapılmayan ağaçlarda modifiye lider sistemine göre budananlara göre daha fazla sayıda, daha küçük ancak dengeli taç oluşumunu sağlayacak şekilde dal oluşturduğunu belirlemişlerdir. Çalışmamızda da benzer sonuçlar elde edilmiştir. Yan dal sayısının fazla olması ağacın daha fazla çiçek gözüne sahip olmasına dolayısıyla verimin artmasına neden olmaktadır.

Sonuç olarak yan dal sayısı ne kadar fazla olursa verime etki ederek, daha fazla verim alınmasına sebep olacaktır. Ayrıca çeşitli sebepler neticesiyle kırılabilecek dal oranına göre yan dal sayısı fazla olan uygulamalarda zarar oranı çok daha düşük olacaktır.

Örneğin farklı budama uygulamalarında kırılan bir yan dal, budama yapılmayan

31

uygulamalarda yaklaşık olarak %5 oranında ağaç yapısında hasar yaşanırken, budama yapılan uygulamalarda bu hasar %20 oranlarında olmaktadır.

Dal açısı ( ͦ )

Farklı budama uygulamalarının dal açısı üzerine etkileri Çizelge 4.2’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuştur. Dal açısı değerleri 81,95-136,35 ͦ arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek dal açısı budama yapılmayan uygulamada 136,35 ͦ ile ölçülürken, en düşük dal açısı geleneksel budama uygulamasında 81,95 ͦ olarak elde edilmiştir.

Dal açısı daha geniş olan uygulamalarda meyvelerin gelişmesi için gerekli güneş ışınlarından yararlanma oranı daha fazla olduğu için, meyvelerin iç doldurma ve gelişmesiyle direk olarak ilişkilidir. Ayrıca geniş açı ile oluşan dallı sistemdeki ilaçlama uygulamalarında ilacın, ağacın iç kısımlarına daha iyi nüfuz etmesinden kaynaklı daha etkili bir ilaçlama olmaktadır.

Çizelge 4.2. Uygulamaların ağaç gelişimi üzerine etkisi

Uygulamalar

*Farklı harfler istatistiksel olarak farklı grupları temsil etmektedir (P>0,05

32

Şekil 4.1. Uygulamaların 2021 Aralık ayındaki son görüntüleri Minimum Budama

Geleneksel Budama

Göz Seçimi Budama Yapılmayan

33

4.2. Budama Uygulamalarının Verim ve Meyve Kalitesi Üzerine Etkileri

Ağaç başı verim (g)

Farklı budama uygulamalarının ağaç başına ortalama 3 yıllık verim değerleri Çizelge 4.3’te verilmiştir. Ağaç başına verim sonuçları incelendiğinde uygulamalar arasında 2018 ve 2019 yıllarında istatistiki açıdan bir önemlilik bulunmazken, 2020 yılı sonuçlarında verim değerleri istatistiki açıdan önemlilik göstermiştir. İlk iki yıl istatistiki anlamda farklılık görülmemesine rağmen budama yapılmayan ağaçlardan daha fazla meyve alınmıştır. 3. Verim yılında (2020 yılı) sonuçlar 7240,8-13598,66 gr arasında önemli değişlik göstermiş, budama yapılmayan ağaçlardan, geleneksel yöntem (modifiye lider) ile budanan ağaçlara göre yaklaşık 2 kat daha fazla ürün alınmıştır.

Çizelge 4.3. Uygulamaların ağaç başına ortalama, kümülatif ve dekara kümülatif verim üzerine etkileri (g)

Aynı sütunda aynı harfle gösterilen ortalamalar arasındaki fark önemli değildir (p<0.05)

*, ** Sırasıyla 0,05 ve 0,01 olasılık düzeylerinde istatistiki olarak önemlidir.

Ağaç başı verim sonuçları incelendiğinde uygulamalar arasında 2018 ve 2019 yıllarında istatistiki açıdan bir önem bulunmazken, 2020 yılı sonuçlarında ise istatistiki açıdan önemli bulunmuştur. Çizelge 4.3’ den de görüleceği gibi en yüksek verim sonucu her yıl budama yapılmayan uygulama ile hasat edilen ağaçlardan elde edilmiştir. 2020 yılı verim sonuçları 7240,8-13598,66 gr arasında değişkenlik gösterirken en yüksek değer 13598,66 gr ile budama yapılmayan ağaçlardan elde edilirken diğer uygulamalar arasında istatistiki

34 açıdan önemli bulunmamıştır.

Debuse ve ark. (2014) yürüttükleri çalışmada daha iyi bir taç yapısı elde etmek amacıyla farklı terbiye simtemleri için değişik yöntemler uygulamış ve meyve gözlü dal oluşumunu arttırmış, rüzgardan oluşan zararları azaltmıştır. Chandler, Tulare, Forde ve Gillet çeşitlerinin kullanıldığı denemede; ağaçlara 2009 yılının ilk büyüme sezonunda başlanarak yoğun budama, hafif budama, hafif budamayla birlikte sınırlı sulama ve kontrol grubu olmak üzere dört terbiye sistemi uygulanmıştır. Uygulamalar ve çeşitler arasındaki verim ve taç ışıklanma oranı karşılaştırıldığında Chandler çeşidinde budanmamış ağaçlarda verim diğer uygulamalar ve çeşitlere göre en yüksek sonucu vermiştir.

Lampinen (2008) yapmış olduğu araştırmada 4,5 x 6,60 m dikim sıklığında kurulan paradox anacına aşılanmış Chandler çeşidi ile kurulmuş bahçede üç farklı budama ve terbiye sisteminin sonuçlarını incelemiştir. Bu çalışma ile sert budama, minimum budama ve hiç budanmamış ağaçlardaki sonuçları gözlemlemiştir. İkinci yaprak sonucunda sert budama ve minimum budama yapılan ağaçlarda kümülatif verim sonucu olarak istatistiki açıdan bir fark olmamasına rağmen hiç budama yapılmamış ağaçlarda kümülatif verim sonucu yaklaşık olarak diğer terbiye modellerine göre iki kat daha fazla verim sonucu elde edildiği tespit edilmiştir.

Caprile ve ark. (2011) yürüttükleri çalışmada, modifiye merkezi lider budama ve hiç budama yapılmayan terbiye sistemlerinde gövde çapı, ışıklanma oranı, meyve kalitesi, su kullanım etkinliği ve yan dal kırılma oranı sonuçları benzer bulunmuştur. Verim sonucu ise budama yapılmayan sistemde daha yüksek sonuçlanmıştır.

Hasey ve Lampinen (2014) Howard ve Chandler çeşidi üzerinde yürüttükleri çalışmada, genç cevizlerin büyümesini sağlamak ve yeterli verim elde etmek için budama yapılmasına gerek olmadığını belirlemişlerdir. Genel olarak budama yapılmayan ağaçlar minimum düzeyde budama yapılmış ağaçlara göre beşinci yıl ve sonrasında daha yüksek erken verim sonucuna ulaştığını tespit etmişlerdir.

35

Yukarıdaki çalışmalarda bulunan sonuçlar, araştırmamızdaki sonuçlar ile benzerlik göstermekte ve verim ve yetiştirme için budama gerekliliği olmadığını desteklemektedir.

Meyve ağırlığı (g)

Farklı budama uygulamalarının meyve ağırlığı üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuştur.

Meyve ağırlığı değerleri 13,85-14,82 g arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek meyve ağırlığı budama yapılmayan uygulamada 14,82 g ile ölçülürken, en düşük meyve ağırlığı minimum budama uygulamasında 13,85 g olarak elde edilmiştir. Budama yapılmamış uygulamada meyve ağırlığı önemli derece farklı bulunduğu için verim açısından değerlendirildiğinde de daha avantajlı durumdadır.

Meyve boyu (mm)

Farklı budama uygulamalarının meyve boyu üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuştur.

Meyve boyu değerleri 40,30-42,74 mm arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek meyve boyu budama yapılmayan uygulamada 42,74 mm ile ölçülürken, en düşük meyve boyu göz seçimi uygulamasında 40,30 mm olarak elde edilmiştir (Şekil 4.2). budama yapılmayan ağaçlardaki meyve boyutları da daha iyi sonuç verirken bu da budama yapılan ağaçlardaki meyvelerin daha iri olacağı düşüncesini değiştirmektedir.

Meyve eni (mm)

Farklı budama uygulamalarının meyve eni üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuştur.

Meyve eni değerleri 34,07-34,91 mm arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek meyve

36

eni budama yapılmayan uygulamada 34,91 mm ile ölçülürken, en düşük meyve eni göz seçimi uygulamasında 34,07 mm olarak elde edilmiştir. Budama yapılmayan ağaçlardaki meyve eni de boyu ile paralellik göstermiş ve diğer uygulamalara göre daha iyi sonuç vermiştir.

Meyve yüksekliği (mm)

Farklı budama uygulamalarının meyve kalınlığı üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir. Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuştur.

Meyve kalınlığı değerleri 34,63-35,95 mm arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek meyve kalınlığı budama yapılmayan uygulamada 35,95 mm ile ölçülürken, en düşük meyve kalınlığı göz seçimi uygulamasında 34,63 mm olarak elde edilmiştir.

Şekil 4.2. Farklı budama uygulamalarından elde edilen meyveler

37 Kabuk kalınlığı (mm)

Farklı budama uygulamalarının kabuk kalınlığı üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir. Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmuştur.

Kabuk kalınlığı değerleri 1,89-2,04 mm arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek kabuk kalınlığı göz seçimi uygulamada 2,04 mm ile ölçülürken, en düşük kabuk kalınlığı geleneksel budama uygulamasında 1,89 mm olarak elde edilmiştir. Kabuk kalınlığı göz seçimi yapılarak budanan ağaçlarda diğerlerine göre daha kalın bulunmuştur. Kabuk kalınlığının verimlilik ve kalite üzerine bir avantajı yoktur.

İç ağırlığı (g)

Farklı budama uygulamalarının iç ağırlığı üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır.

İç ağırlık değerleri 6,75-7,11 g arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek iç ağırlığı budama yapılmayan uygulamada 7,11 g ile ölçülürken, en düşük iç ağırlığı minimum budama uygulamasında 6,75 g olarak elde edilmiştir.

İç randımanı (%)

Farklı budama uygulamalarının iç randımanı üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir.

Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır.

İç randıman değerleri %48,23-49,71 arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek iç randıman geleneksel budama yapılan uygulamada %49,71 ile ölçülürken, en düşük iç randıman minimum budama uygulamasında %48,23 olarak elde edilmiştir.

38 İç büzülme oranı (%)

Farklı budama uygulamalarının iç büzülme oranı üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir. Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır. İç büzülme oranı değerleri %0-1,69 arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek iç büzülme budama yapılmayan uygulamada %1,69 ile ölçülürken, en düşük iç büzülme oranı geleneksel budama uygulamasında %0 olarak elde edilmiştir

Farklı budama uygulamalarının iç büzülme oranı üzerine etkileri Çizelge 4.4’ de verilmiştir. Uygulamaların etkileri istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır.

İç büzülme oranı değerleri %0-1,69 arasında değişiklik göstermiştir. En yüksek iç büzülme oranı çok küçük olmasına rağmen budama yapılmayan uygulamada %1,69 ile ölçülürken, iç büzülme geleneksel budama uygulamasında hiç görülmemiştir.

Çizelge 4.4. Budama Uygulamalarının meyve kalite üzerine etkileri

*Farklı harfler istatistiksel olarak farklı grupları temsil etmektedir (P>0,05)

Budama

39 5. SONUÇ

Bu çalışma 2017-2021 yılları arasında, Bursa koşullarında Juglans regia anacı üzerine aşılanmış Chandler ceviz çeşidine ait fidanlar ile farklı budama uygulamaları yapılarak ağaçların gelişim, verim ve kalite üzerine erken dönem etkilerini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.

Çalışmada 4 farklı budama uygulaması neticesinde ağaç gövde çapları ile ilgili istatistiki açıdan bir farklılık gözlenmemiştir. Yani budama yapılmayan ağaçların; istenilen ölçüde gelişmeyeceği, daha küçük yapılı bir forma sahip olacağı ve gövde çapının daha ince kalacağına dair oluşan ön yargıların aksine bir sonuç elde edilmiş olup budanan ağaç çapına benzer bir gövde çap yapısına sahip olmuştur.

Dal sayısı budama yapılmayan ağaçlarda diğer uygulamalara göre fazla bulunmuştur. Bu da maksimum verim alma anlamında diğer budama sistemlerinden farkını göstermektedir. Ana yan dal sayısı ne kadar fazla olursa oluşacak olan sürgün ve meyve gözü sayısı da aynı oranda artış göstereceği için dolayısıyla verimde artış gösterecektir.

Diğer budama sistemleri arasında ana yan dal açısından önemli bir farklılık görülmemiştir.

Yapılan 4 farklı budama uygulamaları neticesinde ağaç boyu açısından tüm uygulamalarda yakın sonuçlar elde edilmiştir. Buradan 2 farklı sonuç çıkmaktadır. Birinci sonuç budama yapılmayan ağaçların gelişimlerinin geri ve yavaş olacağına dair sonuçların yanlış olduğu, ikincisi ise farklı budama uygulamalarının ağaç boyu üzerine çok ciddi bir etkisi olmamasıdır.

Uygulanan farklı budama sistemlerinin ağaç taç hacmi üzerinde istatistiki açıdan önem arz edecek bir farklılık oluşturmaması ve dolasıyla ağaçların taç hacimleri benzer ölçülerde olduğu, farklı budama uygulamaların taç hacmi üzerine etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Yani budama yapılmayan ağaçların taç gelişimleri de budama yapılan ağaçlara göre istenilen yaklaşık ölçülerde olmuştur.

40

Ağaç hacmi için de yine taç hacmine benzer sonuçlar elde edilmiş olup, yapılan faklı budama sistemi çalışmaları sonucunda ağaç hacmi boyutlarında benzerlikler ile sonuçlanmıştır. Yani budama yapılmayan sistem için düşündüğümüzde ağaç hacmi kriteri açısından da diğer budama sistemleri içinde geri kalmamış benzer bir ağaç taç yapısına sahip olmuş, Şekil 5.1’ de gösterilmiştir.

Farklı budama uygulamaları dal açılarına göre değerlendirildiğinde budama yapılmayan uygulamada iki ardışık dal arasında oluşan açı 137,5 (altın açı) derece olduğu görülmüştür. Bununla ilgili yapılan farklı araştırmalarda bu açı ile dal yapan ağaçlarda daha yüksek verim alınabildiği ayrıca dallarda oluşan meyvelerin güneşlenme süreleri optimum olarak tespit edilmiştir. Bu da meyve boyutlarının daha iyi olmasına ve meyvelerin daha iyi bir iç dolgunluğa uluşmasına sebep olmuştur.

Ağaç başı ortalama verim 4 farklı budama sisteminde incelendiğinde özellikle 1. ve 2.

Hasat yıllarında istatistiki olarak bir fark görülmemesine rağmen budama yapılman sistemde miktarsal olarak bir fazlalık mevcuttur. Hatta 3. Yıl sonu hasat zamanında budama yapılmayan sistemde istatistiki olarak da ciddi derecede neredeyse budama yapılan sisteme göre 2 kat daha verim alınabilmiştir.

Farklı budama uygulamaların yapılan çalışmalarda genel olarak meyve kalitesi elde alındığında budama yapılmayan uygulamada benzer boyuttaki meyvelerdeki meyve ağırlığı diğer uygulamalara göre daha ağır olarak bulunmuş, iç randımanı ve iç büzülme durumu açısından önemli bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir.

Sonuç olarak Chandler ceviz çeşidinde yapılan farklı budama uygulamalarının özellikle ağaç gelişimi ve verim açısından göz önünde bulundurulacak önemli sonuçlar verdiği belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında, özellikle optimum gübreleme ve sulamanın yapıldığı bahçelerde, Chandler çeşidinde budama yapılmadan da ağaç gelişiminde istenilen hatta daha fazla dal sayısına sahip bir form bununla birlikle verim anlamında da

Sonuç olarak Chandler ceviz çeşidinde yapılan farklı budama uygulamalarının özellikle ağaç gelişimi ve verim açısından göz önünde bulundurulacak önemli sonuçlar verdiği belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında, özellikle optimum gübreleme ve sulamanın yapıldığı bahçelerde, Chandler çeşidinde budama yapılmadan da ağaç gelişiminde istenilen hatta daha fazla dal sayısına sahip bir form bununla birlikle verim anlamında da

Benzer Belgeler