• Sonuç bulunamadı

3. KURAMSAL ÇERÇEVE

3.5. Gerektirme (Entailment) Terimi

George Yule’ un Pragmatics kitabının çevirmeni Kasî el-‘İtâbî gibi bazı araştırmacılar bu terimi امﺰﺘﻠﺳﻻا kelimesi ile Dr. Mahmûd Nahle ise ءﺎﻀﻗﺘﻻا kelimesi ile çevirmiştir. “ Gerektirme (entailment) söylenen sözden mantıksal olarak doğan şeydir. Yani gerekliliği içeren konuşucular değil cümlelerdir.”86 George Yule, “ Mary’ nin erkek

kardeşi üç at satın aldı cümlesi şu gereklilikleri içerir: Üç hayvan satın aldı, iki at satın aldı, bir tane at satın aldı. Bu gereklilik / sezdirim sözde zikredilmeden mantıki olarak ulaşılan mantıksal bir dizilimdir”87 örneğini vermiştir.

Dr. Mahmûd Nahle “ İki cümle ya da mesele arasındaki ilişkide birincinin doğruluğu ikincinin de doğruluğunu gerektirir. Eğer cümle “ Bir at görüyorum” cümlesi doğru olursa “ Bir hayvan görüyorum” cümlesinin de aynı şekilde doğru olması gerekir.

82 Mahmûd Nahle, Âfâk Cedîde li’l-Bahsi fi’l-Bahsi’l-Lugavî el-Muâsır, İskenderiye, el-Ma’rifetü’l- Câmiiyye, Birinci Basım, 2002, Syf: 33.

83 Mahmûd Nahle, Âfâk Cedîde li’l-Bahsi fi’l-Bahsi’l-Lugavî el-Muâsır, İskenderiye, el-Ma’rifetü’l- Câmiiyye, Birinci Basım, 2002, Syf: 33.

84 Mahmûd Nahle, Âfâk Cedîde li’l-Bahsi fi’l-Bahsi’l-Lugavî el-Muâsır, İskenderiye, el-Ma’rifetü’l- Câmiiyye, Birinci Basım, 2002, Syf: 27.

85 Mahmûd Nahle, Âfâk Cedîde li’l-Bahsi fi’l-Bahsi’l-Lugavî el-Muâsır, İskenderiye, el-Ma’rifetü’l- Câmiiyye, Birinci Basım, 2002, Syf: 27-28.

86 George Yule, et-Tedâvüliyye, Trc: Kasî el-‘İtâbî, Beyrut, ed-Dâru’l-Arabiyye li’l-Ulûm ve Nâşirûn, Birinci Basım, 2010, syf: 51.

87 George Yule, et-Tedâvüliyye, Trc: Kasî el-‘İtâbî, Beyrut, ed-Dâru’l-Arabiyye li’l-Ulûm ve Nâşirûn, Birinci Basım, 2010, syf: 52.

Cümlelerden birini kabul edip diğerini reddedemezsin” diyerek entailment (gerektirme) kavramını açıklar.88

Her halükarda önvarsayım (presupposition), uzlaşmaya dayalı sezdirim (conventional implicature) ve gerektirme (entailment) kavramları “ İşbirliği ilkesine ya da ikincil ilkelere dayanmaz. Konuşma esnasında gerçekleşmesi şart değildir. Açıklamasında da özel bağlamlara dayanmaz.”89

Özetle, diyaloğun tabiatına ya da bağlamına bakılmaksızın sınırlı tabir ve kelimelerin kullanılması sebebiyle mantıksal varsayımdan, önvarsayımdan ya da sözlük anlamlarından doğan bazı anlamlar vardır. Bu anlamlar belirli bir bağlamda özel bir diyalogdan doğan diğer örtük anlamlardan farklıdır. Bu örtük anlamlardan maksat diyaloğa dayalı sezdirimler (conversational implicature) terimidir. Diyaloğa dayalı sezdirimler “ içinde bulunduğu bağlamların değişmesiyle birlikte değişen anlamlar” olarak nitelenir.90

Diyaloğa dayalı sezdirimler, diyalogdan önce var olan varsayıma dayalı bir anlama değil de insanlar arasında kullanılmakta olan dile ve bu dilin herhangi bir bağlamda kapsadığı anlamlara dayanır. Bu sezdirimler, cümleler tam olarak birbirine benzese bile başka bir bağlamda değişiklik gösterebilir. Diyaloğa dayalı sezdirimler, kelimelerin sözlük anlamlarının anlatmak istediğiyle değil diyalogda bildirilen anlamlar ile ilgilenmektedir. “ Anlam söylenen şeydir. Diyaloğa dayalı sezdirimler ise bildirilendir. Bu bildirilen söylenen şeyden farklılık gösterir.”91

Diyaloğa dayalı sezdirim için yapılan modern tanımlardan biri el-‘İyâşî’ nin aktardığı “ İbarenin asıl anlamı konuşucunun doğrudan olmayan bir şekilde kastettiğidir. Bu ise

88 Mahmûd Nahle, Âfâk Cedîde li’l-Bahsi fi’l-Bahsi’l-Lugavî el-Muâsır, İskenderiye, el-Ma’rifetü’l- Câmiiyye, Birinci Basım, 2002, Syf: 29.

89 George Yule, et-Tedâvüliyye, Trc: Kasî el-‘İtâbî, Beyrut, ed-Dâru’l-Arabiyye li’l-Ulûm ve Nâşirûn, Birinci Basım, 2010, syf: 27-28.

90 Mahmûd Nahle, Âfâk Cedîde li’l-Bahsi fi’l-Bahsi’l-Lugavî el-Muâsır, İskenderiye, el-Ma’rifetü’l- Câmiiyye, Birinci Basım, 2002, Syf: 33.

91 Jacques Moeschler, Anne Reboul, er-Tedâvüliyye el-Yevm ‘İlm Cedîd fi’t-Tevâsul, Trc: Seyfüddin Dağfûs Muhammed eş-Şeybânî^, el-Münazzımetü’l-Arabiyye li’t-Terceme, Birinci Basım, 2003, Syf: 52.

alıcının sözün zahiri (görünen) anlamından başka bir anlama geçmesine sebep olur” tanımıdır.92

George Yule konuyu “ Önemli olan, sezdirimler vasıtasıyla iletimi yapanların konuşucular olduğunu ve akılsal çıkarsama yoluyla bu anlamı tanıyanların da dinleyiciler olduğunu fark etmektir. Tercih edilen çıkarsamalar işbirliği varsayımına dayalı kalacaktır”93 sözleriyle daha da açıklar. “Diyaloğa dayalı sezdirimlerin inkâr

edilmesi mümkündür.94 Bu sezdirimlerin hesaplanması, ertelenmesi, geçersiz

kılınması ve güçlendirilmesi de mümkündür. Bu özelliklerden hiç biri uzlaşmaya dayalı sezdirimlere uygulanmaz.”95

Diyaloğa dayalı sezdirimlerin diğer herhangi bir sezdirimden ayırt edebilmek için dört özellik belirlemiş olan Dr. Mahmûd Nahle, bu durumu vurgulamış ve açıkça göstermiştir:

1- Geçersiz kılınması mümkün olan sezdirim 2- Ayrılmayı kabul etmeyen sezdirim

3- Değişen sezdirim

4- Takdir edilmesi mümkün sezdirim.96

Bu sınırlayıcıları iki esas noktada toplamamız mümkündür. Bunların ilki örtük anlamların anlam ve bağlam ile olan ilişkisidir. Bu örtük anlamalar konuşmacılar arasındaki özel bir bağlamda oluşturulurlar. Literal anlama veya önvarsayıma –terim anlamıyla- dayanmaz. Bunlar “ Dile getirilmeyen mesajlardır. Ancak dâhili dil bağlamına dayanırlar.”97 Diyalog tarafından yaratıldıkları sürece ondan ayrılamazlar

92 El-İyâşî el-Edvârî, el-İstilzâm el-Hivârî fi’-Tedâvül el-Lisânî, Menşûrâtü’l-İhtilâf, Rabat, Birinci Basım, 2011, syf: 18.

93 George Yule, et-Tedâvüliyye, Trc: Kasî el-‘İtâbî, Beyrut, ed-Dâru’l-Arabiyye li’l-Ulûm ve Nâşirûn, Birinci Basım, 2010, syf: 71.

94 George Yule, et-Tedâvüliyye, Trc: Kasî el-‘İtâbî, Beyrut, ed-Dâru’l-Arabiyye li’l-Ulûm ve Nâşirûn, Birinci Basım, 2010, syf: 76.

95 George Yule, et-Tedâvüliyye, Trc: Kasî el-‘İtâbî, Beyrut, ed-Dâru’l-Arabiyye li’l-Ulûm ve Nâşirûn, Birinci Basım, 2010, syf: 76.

96 Mahmûd Nahle, Âfâk Cedîde li’l-Bahsi fi’l-Bahsi’l-Lugavî el-Muâsır, İskenderiye, el-Ma’rifetü’l- Câmiiyye, Birinci Basım, 2002, Syf: 38-39.

ve bağlamın değişmesiyle değişiklik gösterirler. İkinci temel nokta ise örtük anlamın sahibi eğer isterse aynı bağlamda bu anlamı iptal edip ortadan kaldırabilir. Grice “Tüm diyaloğa dayalı örtük anlamlar iptal edilebilir haldedir”98 demektedir. Grice sadece bir

şarta bağlı kalmanın gerekmediğini söyleyerek sözüne devam eder: “Ancak ne yazık ki iptal edilebilirlik özelliğini diyaloğa dayalı örtük anlamın varlığı için özsel bir isbat olarak göremeyiz”99 demiştir. Bu yüzden araştırmacı analiz ve uygulamada iki

sınırlayıcıya birden bağlı kalacaktır: anlam ve diyalog ile -diyaloğun taraflarının bağlam vasıtasıyla algısıyla birlikte- sıkı ilişki ve örtük anlamın iptal edilip ortadan kaldırılabilirliği.

Grice’ in Edimbilim’e olan katkıları memnuniyetle karşılanmış ve aynı zamanda bazı eleştiriler yapılmıştır İşbirliği ilkesi ve ikincil ilkeler araştırmacılar tarafından büyük ilgi görmüştür. John Searle, George Lakoff, Penelope Braun, Stephen Levinson, Geoffrey Leech gibi bazı araştırmacılar bu ilkelere eklemlerde bulunmaya çalıştı. Bu eklemelerden biri konuşmanın nezaket yönüyle, nezaket ilkesi ya da teveccüh ilkesi (sosyal açıdan özsaygının korunması) ya da tasdik ilkesi100 ile ilgilidir. Araştırmacı bu

araştırmada temele alınacak olan Grice’ in ilkelerinin, diyaloğa dayalı örtük anlamları açıklamada yeterli olduğunu düşünmektedir.

Önemli olan Grice’ in buna açık bir şekilde işaret ettiğine dikkat etmemizdir. “ Tabiki de burada aralarında söz alışverişinde bulunan ve belki de diyaloğa dayalı örtük anlamlar nakleden üyelerden katılımlarını gözlemlediğimiz güzellik, toplumsallık ve (edepli ol) örneğinde görüldüğü şekliyle ahlakilik gibi başka kurallar da vardır.”101

Ancak Grice zikraettiği konuşmanın kurallarına ve onunla ilişkili örtük anlamlara dayandığını vurgular: “ Karşılıklı konuşmanın hedefi kurallar açısından etkin bir şekilde bilgi alışverişinde bulunmaktır.”

98 Paul Grice, Logic and Conversation, Studies in the Way of Words, First Harvard Press University Paperback – Edition, London, 1991, Syf:41.

99 Paul Grice, Logic and Conversation, Studies in the Way of Words, First Harvard Press University Paperback – Edition, London, 1991, Syf:41.

100 Daha fazla ayrıntı için Dr. El-İyâşî el-Edvârî’ nin el-İstilzâm el-Hivârî fi’-Tedâvül el-Lisânî adlı kitabına başvurulabilir.

101 Paul Grice, Logic and Conversation, Studies in the Way of Words, First Harvard Press University Paperback – Edition, London, 1991, Syf:28.

Araştırmacı bu çalışmada herhangi bir eklemede bulunmdan Grice’ in kurallarına dayanacaktır. Bu da araştırmacının sunumunu yapacağı diyaloğa dayalı örtük anlamların beyan edilmesinde ve açıklanmasında yeterlidir.

Araştırmacının Grice’ in temellendirdiği diyaloğa dayalı sezdirimler olgusuna ilgi göstermesi Arap geleneğinin katkılarını görmezden geldiği anlamına gelmez. Eski Arap dil düşüncesi, içerme (tedmîn) ve düşüncenin gizlenmesi (el-idmâr) gibi olgulara dikkat etmiş ve onları anlam problemleri olarak görmüştür. Bu sebeple özellikle Belagat ve Usûl alanlarında onların nitelenmesi ve detaylı olarak incelenmesi için çeşitli önerilerde bulunulmuştur. “ Ancak bu öneriler olgunun gözlenmesi ve temsili kapsamında kalmıştır. Sonra “ Üslûbun sebep olduğu hedefler”, “ kavramın anlamı”, “bağlamın belirlediği anlam” ve “ikincil/yan anlam”102 gibi ilgili alanının değişmesi

ile farklılaşan terimler ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda önvarsayım kavramı, uzlaşmaya dayalı sezdirim ve geleneksel/uzlaşıya varılmış anlamlar ile ilişkili birçok doğrudan katkı da olmuştur. Ancak Grice’ ın işarette bulunduğu şekliyle diyaloğa dayalı sezdirimler ile ilgili açık kavramlar bulamadık.

Grice’ in çabalarının Arap mirasının çabalarıyla karşılaştığı- buluştuğu ve birbirlerini tamamladıkları noktalar vardır. Dr. ‘İyd Belba örneğin İstiare konusunda Grice’ in ilkelerinin ve kurallarının sunulabileceği role işarette bulunduğu gibi: “Grice’ in ilkelerinin İstiare konusunda rol oynayabileceği iki seviye belirlenmektedir.

a) Bu ilkeler iletişim bağlamında istiarenin sınırlanmasına yardım etmektedir. Bu işlemde bu kurallar herhangi bir literal açıklamanın veya istiareye dayanmayan herhangi bri literal olmayan açıklanmanın elenmesine yardımcı olabilir.

b) İstiare için yapılan açıklamaların uzunluğunu kısaltabilir. Zira okuyucu ya da dinleyici (ya da iletişim eylemindeki alıcı) zahiri olarak ikna edici görünen açıklamlar arasından ilkeler en uygun olan açıklama veya açıklama gurubunu kendisi seçebilir.”103

102 El-İyâşî el-Edvârî, el-İstilzâm el-Hivârî fi’-Tedâvül el-Lisânî, Menşûrâtü’l-İhtilâf, Rabat, Birinci Basım, 2011, syf: 25.

103 ‘İyd BElba, e-Tedâvüliyye, el-Mecma es-Sekâfî el-Mısrî, Kahire, 2016, syf: 395. Abdullah el-Hırâsî’ nin Tercemetü el-İstiâre el-Arabiyye kitabından alıntıyla.

Burada Grice’ in çabalarının Arap mirasının çabalarından ayrılan bazı noktaları da vardır. bu ayrılığın temel sebebi insanlar arasında kullanılmakta olan dilin çalışılması ile özellikle de Arap mirasındaki edebi dilin çalışılmasıyla ilgili çalışmalar arasındaki cevheri farktır. Dr. ‘İyd Belba “Dilsel edimlerin hedefinin dile getirilenler (melfûzât) ile kesin bir şekilde sınırlı olması, onun bağlamsal boyutlar ile olan ilişkisi ve iletişim eyleminin başarılı bir şekilde tamamlanması ve sınırlı olması hedefiyle sahip olduğu unsurlar bizim gözümüzden kaçmamaktadır. Edebi Edimbilimin hedefi ise sınırlı olmayan anlamlar, telkinler ve lafızların sembolik kullanılarıyla meşgul olmaktır.”104

Benzer Belgeler