• Sonuç bulunamadı

4. AHMED ŞEVKÎ’ NİN ŞİİRSEL TİYATROLARINDA NİCELİK

4.7. Özet

Bu örnekler Ahmet Şevkî’ nin tiyatro eserlerinde diyaloğa dayalı sezdirim olgusundan özellikle de nicelik ilkesinin ihlalinden doğan sezdirimlerden ne kadar çok faydalandığını açıkça gösteriyor. Aynı zamanda aktarılan bu örneklere diyaloğa dayalı sezdirimler için tanım olarak belirlenen şartlar da uygulanmaktadır. Diyalogda örtük olarak içerilen her şey (araştırmacının beyan ettiği gibi) bağlam ve diyalog ile irtibat halindeydi. Ve bu örtük anlamlar uzlaşıma dayalı ima ya da önvarsayım şeklinde örtük değildir aksine saf bir şekilde diyalogdan kaynaklanmaktadır. Aynı şekilde tüm bu örtük içeriklerin veya diyaloğa bağlı sezdirimlerin inkâr edilmesi ve iptal edilmesi mümkün olduğu gibi yüceltilmesi ve vurgulanması da mümkündür. Bağlam bu

diyaloğa bağlı sezdirimleri ortaya çıkarıp açıklayan ve diyaloğun taraflarının Grice’ in belirlediği işbirliği ilkesi doğrultusunda onu algılamalarını açıklayan unsurdur. Burada bu sezdirimlerin algılanması hususunda bir sıkıntı ve zorluk olmamıştır. Aynı zamanda şuna da işarette bulunmak gerekir ki zikredilen nicelik ilkesinin ihlalinden doğan diyaloğa dayalı sezdirimlerin çoğu ifadenin eksik bir şekilde verilmesinden ziyade sözün uzatılmasına örnek teşkil etmiştir.

Araştırmacı örneklerin sunumunda bağlamın rolünü, onun sezdirimlerle olan bağlantısını ve diyaloğun taraflarının bu sezdirimleri algılamasını beyan etmiştir. Şimdi bu sezdirimlerin iptal edilip ortadan kaldırılabileceğini gösteceğiz. Eğer sezdirimlerin iptal edilebilceği anlaşılırsa aynı zamanda onların yüceltilmesi ve vurgulanmasının imkân dâhilinde olduğu da açığa çıkar.

Es-Sittü Hüdâ tiyatrosunda Zeynep Hüdâ’ ya cevabını vermişti. 183"ﺪٍﻏْﺮَ ِ أﻧ ِ ﯿ ﺑﻘ "

Zeynep bu bağın ve sevginin gücünü inkâr edebilir ve kendisini sıkıntıda, hüzünlü veya rahatsız olduğunu söyleyebilir veya mutlu hissetmeyebiliridi. Benzer şekilde Abdü’l-Mün’im’ in es-Sittü Hüdâ’ ya seslenmesinde ve azarlamasında hedefi seslenme değildi. Ancak o amacının kesinlikle seslenme olduğunu, yerinden ayrılmayacağını ya da Hüdâ’ nın nerede olduğunu öğrenmek için odasına gireceğini söyleyip bu sezdirimi iptal edebilirdi. Abdü’l-Mün’im sözü uzatmayıp seslenmeyi çeşitlendirmeyip sövmeden ve küfretmeden tek bir nida ile yetinebilirdi. Aynı şekilde Mısırlı genç kızların tercih haklarının bulunmaması durumu ile 184"ل ضو أﻧ"

kendisinin durumunu birleştiren Behiye, diyaloğu etkilemeden bundan hiç söz etmeyebilirdi. Veya Mısır’ ın kızları zorlamaya razı olmazlar özgürdürler, ya da bunu isteyerek kabul ederler diyerek düzeltmede bulunabilirdi ve bu etkiyi iptal de edebilirdi. Böyle örtük içerik değişir ya da ortadan kalkardı.

El-Behîle tiyatrosunda ikinci genç, Cemal’ in zengin ve cimri büyükannesinden kalacak olan muhtemel zenginliğine işaret eden örtük içeriği iptal edebilirdi. Ya da “ ona asla miras bırakacağını düşünmüyorum” ya da “ onun mirastan almasına izin

183 Ahmed Şevkî, Masrahiyyetü es-Sittü Hüdâ, Mektebetü Mısr, Kahire, 1993, syf:11. 184 Ahmed Şevkî, Masrahiyyetü es-Sittü Hüdâ, Mektebetü Mısr, Kahire, 1993, syf:34.

vermeyecekler” sözlerini ekleyebilirdi. Benzer şekilde komisyoncunun kiminle evelenip kimden boşandığıyla ve kiminle oyun oynadığıyla ilgilenmeyip mal istiyor olduğu örtük anlamını da iptal edebilirdi. Bu anlamı “ o emin bir kişidir ihanet etmez” ya da “insanların hakkına asla zulmetmez” sözüyle iptal edebilirdi. Aynı şekilde komisyoncunun gelin adayı genç kız hakkındaki Cemâl’ e verdiği ve kız hakkında ondan daha çok şey bildiği sezdirilen “Annesini tanıyorum ey Cemâl”185 cevabı “

ancak ben kızı görmedim” ya da “bana onun karakteri hakkında bilgi verilmedi” sözleriyle bu örtük anlamı iptal etmesi mümkündü.

Ali Bek el-Kebîr tiyatrosunda Murad Bek, Ali Bek’ in karısı Âmâl’ i hala sevdiğini ve belki de Âmâl’ in de evli olmasına rağmen kendisini seviyor olabileceği imkânını ifadelerinde örtük olarak belirtmiştir. Murad Bek “ancak vefa evli bir kadını sevmeme engel oluyor” deseydi bu örtük anlamı iptal etmiş olurdu. Aynı şekilde Ali Bek el- Kebir ile konuşurken Şems, Âmâl’ in Murad Bek’ in yaptığı kura maruz kaldığını ağzından kaçırmıştı. Ancak Şems bunun bir benzetme veya örnek olduğunu gerçekleşmiş bir olay olmadığını söyleyerek bu anlamı iptal edebilirdi. Benzer bir şekilde Hüseyin arkadaşı Said’ i uyarırken “ Ancak tedbirlere uyarsan bu uyarıyı kırmak kolaydır” diyerek bu örtük anlamı iptal edebilirdi.

Kleopatra’ nın ölümü tiyatrosunda Divun’ un, Antinous’ un halkı aldatan biri olduğu ve halkın aldatılmaya meyilli olduğu örtük anlamını iptal etmesi imkân dâhilindeydi. “ Sarayın böyle bir şey yapması ve Mısır halkının aldatılması mümkün değildir” sözüyle bu anlamı iptal edebilirdi. Benzer şekilde Urus, Octavius hezimetinin şiddetini azaltmak için uğraşırken Antinous’ a “ Savaşta yenildin diye halkı ve sarayını terk edip kaçman senin için bir utançtır” deseydi bu örtük anlamı iptal edebilirdi. Antinous’ un samimi kölesinin kendisini öldürürse hür bir insan olacağı, kılıç ve elbise gibi ganimetleri elde edeceği örtük anlamını “ancak ben senin samimiyetinden ve sadakatinden şüphe duymuyorum ve biliyorum ki sen bu eylemi ve ganimetleri kabul etmeyeceksin” sözüyle iptal edebilirdi.

185 Ahmed Şevkî, Masrahiyyetü el-Behîle, Müessesetü Hindâvî li’t-Ta’lîm ve’s-Sekâfe, Kahire, 2012, syf: 18.

Antera tiyatrosunda Nâciye, Sahr’ ı tarif ederken temele aldığı zenginliğin önemini “talep ettiğimiz şey zenginlik değildir, adamın güzel tabiatı, ahlakı ve cesaretidir ” sözüyle iptal edebilirdi. Aynı şekilde Amr ve Züheyr, Sahr’ ın zenginliğinin konusundaki ilgilerini onların Sahr ile ilgilenmeleri para ya da Âmr kabilesinden olması sebebiyle olmadığını ifade edip iptal edebilirdi. Benzer şekilde ‘Able, Abs’ a yardım etmesi ve cesur olması sebebiyle değil de onu sevdiği ya da amcasının oğlu olduğu için Antera’ ya rağbet ettiğini söyleyip iptal edebilirdi.

Kambiz tiyatrosunda Zifrus’ un Mısır’ a duyduğu şiddetli beğeniyi olumsuzlayabilirdi. Bu baskın duygusunu İran’ ın Mısır’ dan daha ileride olduğunu söyleyerek ya da gördüklerine rağmen Mısır’ ın İran şehirleri gibi çok da büyük olmadığı ve saygınlığa sahip olmadığını söylereke iptal edebilirdi. Ancak o örtük olarak içermek istediği anlamı vurgulamaya çalışır. Benzer şekilde Nititâs korkulan bir kraliçe edasıyla konuşabilir ve kendisinde görülen tereddüt halini ortadan kaldırabilirdi. Ve gecikme sebebinin rahatsız hissetmesi olduğunu, evliliği kabul ettiğini ve onlarla hemen yolculuğa çıkacağını söylemekle yetinebilirdi. Firavun ve Tâsû’ nun hissettiği tereddüdü de iptal etmesi mümkündü. Son olarak Nititâs örtük olarak içerdiği İran’da şehrin merkezinde yaşadığı korku duygusunu -ki “Hayat burada ucuz sözüyle ifade etmiştir-186 “Ancak dokunulmazlığı olan ve korunan bir kraliçenin kalbine korku ve

endişe sızmaz” sözüyle iptal edebilirdi.

Nicelik ilkesinin ihlali sonucu doğan ve Şevkî’ nin tiyatro eserlerini onunla zenginleştirdiği diyaloğa dayalı sezdirim olgusunu açıklayan örnekler bunlardır. Bu örnekler George Yule’ un “Konuşmaya dayalı örtük içeriklerin –Diyaloğa dayalı sezdirimleri kastediyor- inkâr edilmesi mümkündür. Bu içeriklerin inkârı açıkça ifade edilerek veya değişim ve yüceltme gibi farklı yollar ile mümkündür” ifadesini desteklemektedir.

186 Ahmed Şevkî, Masrahiyyetü Kambiz, Müessesetü Hindâvî li’t-Ta’lîm ve’s-Sekâfe, Kahire, 2012, syf: 67.

5. İKİNCİ BÖLÜM: AHMED ŞEVKÎ’ NİN ŞİİRSEL TİYATRO ESERLERİNDE NİTELİK (QUALİTY) İLKESİNİN İHLALİ

Nitelik ilkesi diyaloğun tarafları tarafından söylenenlerin doğruluğuna odaklanmaktadır. George Yule nitelik ilkseiyle ilgili olarak “ Yanlış olduğunu düşündüğün şeyi ya da delile ihtiyaç duyduğun şeyi söyleme”187 demiştir. Başka bir

konuda ise “Yalan olduğuna inandığın şeyi söyleme. Yeterli miktarda kanıta ihtiyaç duyduğun şeyi de söyleme”188 şeklinde formüle etmiştir.

İşbirliği ilkesi ise diyalogda yanlış olduğunu bildiğin şeyi ve doğruluğu hakkında delilin olmayan şeyi söylememeni gerektirir. Dr. el-İyâşî el-Edvârî nitelik ilkesini

187 George Yule, Ma’rifetü’l-Luga, Trc: Prf. Dr. Mahmûd Ferâc Abdü’l-Hafız, İskenderiye, Dâru’l-Vefâ Ledeynâ li’t-Tıbaâti Ve’n-Neşr,Birinci Basım, 1999, Syf:151.

188 Salâh İsmâil, en-Nazariyyetü el-Kasdiyye fi’l-Mana İnde Grice, Havliyyât el-Âdâb ve’l-Ulûm el- İctimâiyye, Yirmibeşinci Sayı, Câmiatü Kuveyt, Kuveyt, 2005, syf:87.

açıkalrken “ Hatalı olduğunu bildiğin şeyi söyleme. Hakkında delile sahip olmadığın şeyi de söyleme” demiştir.189

George Yule nitelik ilkesinden dikkatle bahseder ve onu “ Yalan söylememesi gereken konuşucunun doğruluğunu, dürüstlüğünü ve isbat etmek istediği şey için yeterli delile sahip olduğunu varsayar” diyerek tarif eder.190

Dr. el-İyâşî el-Edvârî bir efendinin kölesine söylediği “Emrime itaat etme!” ifadesiyle ile buna bir örnek verir: “ Diyaloğa katılımın konuşucunun zihnindekine uygun olmadığı bu ifadede ihlal temsil olunmaktadır. Çünkü efendi, kölesinin kendisine itaat etmesini nehyetmeyi kastetmemektedir. Çünkü itaat etmeme durumu gerçekleşmiştir. Efendi burada bağlama uyan ve cümlede icra edilen başka bir anlamı kastetmektedir ki o da köleyi tehdit ettiği anlamıdır.”191

Bu tanım doğrultusunda Ahmed Şevkî’ nin tiyatro eserlerinde nitelik ilkesinin ihlali sonucunda doğan diyaloğa dayalı sezdirimleri ortaya çıkaracağız.

5.1. Es-Sittü Hüdâ Tiyatrosunda Nitelik İlkesinin İhlali

Benzer Belgeler