• Sonuç bulunamadı

IN TURKISH 1. LEAGUE THROUGH 2002–2003

GEREÇ VE YÖNTEM

Araştırmanın evrenini, 2002-2003 sezonu deplasmanlı Türkiye voleybol 1. liginde oynayan toplam 168 bayan sporcu oluşturmaktadır. Örneklemini ise 2002-2003 sezonu, deplasmanlı Türkiye voleybol 1. liginde müsabakalara katılan ve rast gele seçilen toplam 56 bayan sporcu oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak sporcuların demografik bilgilerini ve menstrual durumlarını belirlemeye yönelik 37 sorudan oluşan bir anket uygulanmıştır. Uygulanan anket alanın uzmanlarının da görüş ve önerileri alınarak araştırmacı tarafından geliştirilmiştir.

Anket 2002-2003 sezonu deplasmanlı Türkiye voleybol 1. liginde oynayan bayan voleybolculara uygulanmıştır. Anketlere son şekli verilmeden 19 kişilik bir grup da ön uygulama yapılmış ve tekrar incelenerek uzman görüşleri alınarak son şekli verilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmış değerlerin bulunmasında "SPSS 10.0" istatistik paket bilgisayar programı kullanılmıştır. Anketlerden elde edilen bazı verilerin aritmetik ortalamaları, standart sapmaları (standart hataları) hesaplanmıştır. İki ya da daha çok değişkene ilişkin frekans dağılımları çıkarılmış, spora başlama yaşı ile menstruel siklus düzeni, antrenman sıklığı (saat/hafta, gün/hafta) ile spordan kaynaklanan menstruel problem ve menstruel siklus düzeni arasındaki ilişkiler için chi kare testi uygulanmıştır.

BULGULAR

Bayan voleybolcuların menstruel durumlarının değerlendirilmesi amacıyla yapılan bu çalışmada katılımcıların fiziksel özellikleri tablo 1’de gösterilmiştir.

Tabloya bakıldığında, voleybolcuların fiziksel özellikleri yaş, vücut ağırlıkları, boy uzunlukları, menarş yaşı, spora başlama yaşları sırasıyla; 22,66±4,96 yıl, 68,07±6,32 kg, 181,85±5,56 cm,13,21±1,18 yıl 11,12±1,92 yıl olduğu görülmektedir.

Voleybolcuların spora başlama yaşları ile spordan kaynaklanan menstruel problem durumlarının dağılımı tablo 2’de gösterilmiştir.

Tablo 2’ye göre, voleybolcularda spordan kaynaklanan menstruel problemler en fazla

%22,6’lık oranla 9 -11 yaşları arasında görülürken, 15 yaş ve üstü grup da spordan kaynakla-nan menstrual problemlere rastlanamamıştır.

Bayan voleybolcuların antrenman sıklığı ile spordan kaynaklanan menstruel problemleri-ne ilişkin bulgular tablo 3’de gösterilmiştir.

Yafl (y›l) Vücut A¤›rl›¤› (kg) Boy Uzunluklar› (cm) Menarfl Yafl› (y›l) Spora Bafllama Yafl› (y›l)

22,66±4,96 68,07±6,32 181,85±5,56 13,21±1,18 11,12±1,92

Tablo 1: Voleybolcuların Fiziksel Özellikleri

Spordan Kaynaklanan Menstruel

Problem Durumu Toplam

Var Yok

9-11 Yafl f 7 24 31

% 22,6 77,4 100,0

12-14 Yafl f 2 20 22

% 9,1 90,9 100,0

15 Yafl ve üstü f - 3 3

% - 100,0 100,0

Toplam f 9 47 56

% 16,1 83,9 100,0

Tablo 2: Spora Başlama Yaşı ile Spordan Kaynaklanan Menstruel Problem Durumlarının Dağılımı

Spora Bafllama Yafl›

(y›l)

χ2=0.019 sd=1 P=0.891

Voleybolcuların antrenman sıklıkları (gün/hafta) ile spordan kaynaklanan menstruel problemleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>.05).

Katılımcıların spora başlama yaşı ile menstruel siklus düzeninin karşılaştırılması tablo’4 de gösterilmiştir.

χ2=4.33 sd=2 P=0.115

Tabloya bakıldığında, voleybolcuların spora başlama yaşları ile menstruel siklus düzenleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmektedir (p>.05). Bununla birlikte voleybolcuların menstruel siklus düzenleri olanların oranı 9-11 yaş grubunda %64,5 iken bu oran 12-14 yaş grubunda %86,4 ve 15 yaş üstünde ise % 100,0’e ulaştığı görülmektedir.

Spordan Kaynaklanan Menstruel

Problem Durumu Toplam

Var Yok

3-5 f 1 6 7

% 14,3 85,7 100,0

6-7 f 8 41 49

% 16,3 83,7 100,0

Toplam f 9 47 56

% 16,1 83,9 100,0

Tablo 3: Antrenman Sıklığı ile Spordan Kaynaklanan Menstruel Problem Durumlarının Karşılaştırılması

Antrenman S›kl›¤›

(gün/hafta)

Menstruel Siklus

Düzeni Toplam

Düzenli Düzensiz

9-11 Yafl f 20 11 31

% 64,5 35,5 100,0

12-14 Yafl f 19 3 22

% 86,4 13,6 100,0

15 Yafl ve üstü f 3 - 3

% 100,0 - 100,0

Toplam f 42 14 56

% 75,0 25,0 100,0

Tablo 4: Spora Başlama Yaşı ile Menstruel Siklus Düzeninin Karşılaştırılması

Spora BafllamaYafl›

(y›l)

Voleybolcuların antrenman sıklığı ile menstruel siklus düzenlerine ilişkin veriler tablo 5’de gösterilmiştir.

χ2=0.054 sd=1 P=0.816

Yukarıdaki tablodan da izlenebileceği gibi, sporcuların antrenman sıklığı ile (gün/hafta) menstruel siklus düzenleri arasında anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir (p>.05). Menstruel siklus düzenlerinin karşılaştırılması açısından bakıldığında 3-5 günlük antrenman sıklığına sahip olanların

% 71,4’nün düzenli % 28,6’sının düzensiz, 6-7 günlük antrenman sıklığına sahip olanlarda ise

%75,5’nin düzenli % 24,5’nin ise düzensiz bir menstruel dönemi yaşadıkları gözlenmiştir.

Sporcuların antrenman sıklığı ile spordan kaynaklanan menstruel problem durumlarının dağılımı tablo 6’da verilmiştir.

Menstruel Siklus Düzeni

Düzenli Düzensiz

3-5 f 5 2 7

% 71,4 28,6 100,0

6-7 f 37 12 49

% 75,5 24,5 100,0

Toplam f 42 14 56

% 75,0 25,0 100,0

Tablo 5: Antrenman Sıklığı ile Menstruel Siklus Düzeninin Karşılaştırılması Antrenman S›kl›¤›

(gün/hafta) Toplam

Spordan Kaynaklanan Menstruel

Problem Durumu Toplam

Var Yok

7 -10 f - 4 4

% - 100,0 100,0

11 -13 f 3 17 20

% 15,0 85,0 100,0

14 -16 f 1 7 8

% 12,5 87,5 100,0

17 -20 f 5 19 24

% 20,8 79,2 100,0

Toplam f 9 47 56

Tablo 6: Antrenman Sıklığı ile Spordan Kaynaklanan Menstruel Problem Durumlarının Dağılımı

Antrenman S›kl›¤›

(gün/hafta)

Spordan kaynaklanan menstruel problemler en fazla %20.8’lik oranla haftada 17-20 saat antrenman yapan voleybolcularda görülürken 7-10 saat antrenman yapanlarda menstruel prob-leme rastlanamamıştır.

Katılımcıların antrenman sıklığı ile menstruel siklus düzeninin karşılaştırılması tablo 7’de verilmiştir.

χ2=3.73 sd=3 P=0.292

Antrenman sıklığı ile (saat/hafta) menstruel siklus düzeni arasında anlamlı bir ilişki belirlenememiştir (p>.05). Bununla birlikte menstruel siklus düzensizliklerinin en fazla

%37,5’lik bir oranla 14-16 saat antrenman yapanların yaşandığı, menstruel siklus düzensizliklerinin en azı ise % 12,5’lik bir oranla 17-20 saat antrenman yapanlarda olduğu görülmektedir.

Voleybolcuların spora başlama yaşı ile sportif aktivitenin menstruel periyodu etkileme durumu tablo 8’de gösterilmiştir.

Menstruel Siklus Düzeni

Düzenli Düzensiz

7-10 f 3 1 4

% 75,0 25,0 100,0

11-13 f 13 7 20

% 65,0 35,0 100,0

14-16 f 5 3 8

% 62,5 37,5 100,0

17-20 f 21 3 24

% 87,5 12,5 100,0

Toplam f 42 14 56

% 75,0 25,0 100,0

Tablo 7: Antrenman Sıklığı ile Menstruel Siklus Düzeninin Karşılaştırılması Antrenman S›kl›¤›

(gün/hafta) Toplam

Araştırmaya katılan voleybolcularda sportif aktivitenin menstruel periyodu değiştirme oranı en fazla %33,3’le spora başlama yaşı 15 yaş ve üstü olanlarda, en az yoğunluk ise %18,2’lik oranla 12-14 yaşları arasında spora başlayanlarda görülmektedir.

N: 56

Sportif Aktivitenin Menstruel

Periyodu Etkileme Durumu Toplam

De¤ifltirdi De¤ifltirmedi

9-11 Yafl f 8 23 31

% 25,8 74,2 100,0

12-14 Yafl f 4 18 22

% 18,2 81,8 100,0

15 Yafl ve üstü f 1 2 3

% 33,3 66,7 100,0

Toplam f 13 43 56

% 23,2 76,8 100,0

Tablo 8: Spora Başlama Yaşı İle Sportif Aktivitenin Menstruel Periyodu Etkileme Durumlarının Dağılımı

Spora Bafllama Yafl›

(y›l)

De¤iflkenler f %

Huzursuzluk 14* 25,0

Sinirlilik 31* 55,4

Adet Öncesi A¤lama Krizleri 5* 8,9

veya Esnas›nda Yaflanan Bulant› 3* 5,4

S›k›nt›lar›n Da¤›l›m› Kar›nda Dolgunluk Hissi 24* 42,9

Kar›nda A¤r› 32* 57,1

Bafl A¤r›s› 9* 16,1

Bel A¤r›s› 30* 53,6

Adetten 1–3 gün önce 33 63,6

Menstruel S›k›nt›lar Adetten 4–7 gün önce 2 3,8

Hangi Dönemlerde Görülüyor detin 1.-3. günü 15 28,8

Adet süresince 2 3,8

Spora Bafllad›ktan Sonra Adet ‹le ‹lgili Problem Evet 9 16,0

Yaflay›p Yaflamamalar›na ‹liflkin Da¤›l›m Hay›r 47 84,0

3–5 gün önce 3 23,0

Menstruel 3–5 gün sonra 4 30,8

Düzensizliklerin 1–2 ay geç 4 30,8

Da¤›l›m› 3–6 ay geç 1 7,7

6 aydan geç 1 7,7

Tablo 9: Voleybolcuların Menstruasyon Dönemlerinde Yaşamış Oldukları Sıkıntılara İlişkin Dağılımları

Voleybolcuların menstruasyon dönemlerinde yaşamış oldukları sıkıntılara ilişkin dağılımları-na bakıldığında %55,4’ünün adet öncesi veya esdağılımları-nasında sinirli olduğu, %63,6’sının menstruel sıkıntıları adetten 1-3 gün önce yaşadığı, %16,0’sının spordan kaynaklanan adet problemi ol-duğu belirlenmiş aynı zamanda %30,8’nin oligomenore ve amenore olol-duğu tespit edilmiştir.

Menstruel döneme ait sıkıntılardan en fazla karında ağrı semptomunun yaşandığı (%57,1), bu sıkıntıların en fazla adetten 1-3 gün önce görüldüğü (%63,6) ve spordan kaynaklanan adet düzensizliklerinden en fazlasının (%77,8) adet günlerinde gecikme olduğu belirlenmiştir.

Araştırmaya katılan voleybolcuların %100,0’ü menstruasyon esnasında müsabakaya girdiklerini, % 49,1’si Menstruel döneme ait sıkıntıları her zaman yaşadıklarını, %44,7’sı menstruasyonun sportif aktiviteyi psikolojik olarak etkilediğini ve %58,9’u menstruel sıkıntılar için ilaç kullanmadıklarını, %62,5’i menstruasyonun müsabaka performansını etkilemediğini belirtmişlerdir.

TARTIŞMA

2002-2003 sezonu deplasmanlı Türkiye voleybol 1. liginde voleybol oynayan, bayan spor-cuların menstruel durumlarını tespit etmek ve menstruasyonun sportif aktiviteye etkisini belirle-mek, amacıyla yapılan bu çalışma toplam 56 bayan voleybolcu üzerinde yapılmıştır.

De¤iflkenler f %

Adet döneminde Girer 56 100,0

müsabakaya girme durumu Girmez -

-Menstruasyon Her zaman 27 49,1

s›k›nt›lar›n›n 2-3 ayda bir 12 21,8

s›kl›¤› Çok nadir 16 29,1

Menstruasyonun Fiziksel 18 32,1

sportif aktiviteyi Psikolojik 25 44,7

etkileme durumu Etkilemiyor 13 23,2

Menstruel S›k›nt›lar ‹çin Kullan›r 23 41,1

‹laç Kullan›m Durumu Kullanmaz 33 58,9

Menstruasyonun müsabaka Etkiliyor 21 37,5

performans›na etkisi Etkilemiyor 35 62,5

Tablo 10: Voleybolcuların Menstruel Dönemde Müsabakaya Girme Durumları, Menstruel Sıkıntıların Sıklığı, Menstruasyonun Sportif Aktiviteye ve Müsabaka Performansına Etkisi, Menstruel Sıkıntılar İçin İlaç Kullanım Durumu.

Sporcuların yaş, vücut ağırlıkları, boy uzunlukları, menarş yaşı ve spora başlama yaşlarının ortalamaları sırasıyla 22,66±4,96 yıl, 68,07±6,32 kg, 181,85±5,56 cm, 13,2±1,18 yıl, 11,12±1,92 yıl olarak tespit edilmiştir.

Kovalcikova(23) yapmış olduğu çalışmada, kadınların menstruel yaşlarını ve menstruel gelişimlerini incelemiş, sporcuların sedanterlere göre menarş yaşının geciktiğini tespit etmiştir.

Dansçılar ve cimnastikçiler üzerinde yapılan çalışmalarda menarş yaşlarının diğer branşlara göre daha geç olduğu tespit edilmiştir(3). Puberte döneminden önce yapılan yoğun fiziksel aktivitelerin menarş yaşını geciktirdiği, sporcu bayanlarda egzersizle yüksek enerji harcanması sonucunda, vücut yağ yüzdesinin ve vücut ağırlığının düştüğü ve bu durumun menarş yaşını geciktirdiği kabul edilmektedir(15).

Voleybolcularda spordan kaynaklanan menstruel problemler en fazla %22,6’lık oranla 9-11 yaşları arasında spora başlayanlarda görülürken, 15 yaş ve üstünde spordan kaynaklanan menstruel problemlere rastlanamamıştır. Karacan ve Çolakoğlu(21)’nun yapmış oldukları çalışmada, spordan kaynaklanan menstruel problemlerin en fazla kayakçılarda ve ritmik cimnastikçilerde (sırasıyla %75, %70) en az (%5,3) taekvandocularda olduğunu tespit etmişlerdir. Ritmik cimnastik ve kayak kros düşük vücut ağırlığı ve vücut yağ yüzdesi ile yapılan sporlardır. Dolayısıyla bu branşlarda spordan kaynaklanan menstruel problem oranının fazlalığı vücut ağırlıklarının ve yağ oranlarının azlığından kaynaklanmış olabileceğini bildirmişlerdir.

Voleybolcuların antrenman sıklıkları (gün/hafta) ile spordan kaynaklanan menstruel problemleri arasında anlamlı (P>0.05) bir ilişki bulunamamış ve en fazla spordan kaynaklanan menstruel problemler % 16,3’lük oranla 6-7 gün antrenman yapan sporcularda tespit edilmiştir.

Ağır egzersizler sporcular için bir risk faktörü olabilmektedir. Yoğun egzersizler hipotalamik düzensizliklere sebep olabilmekte, reprodüktif anormallikler de menarş yaşının gecikmesine, primer, sekonder amenoreye ve oligomenoreye neden olabilmektedir(21,26).

Erdely(11)menstruel dönemin değişik evrelerinde performansın nasıl etkilendiğini 540 bayana anket uygulayarak araştırmıştır. Anket sonuçlarına göre bayanların %31’i adet öncesi ve adet döneminde performanslarının azaldığını, %15’i adet döneminde performanslarının arttığını ifade etmiştir. Menstruasyon öncesi ve menstruasyon döneminde sportif performansın daha kötü olduğu sonucuna varmıştır.

Voleybolcuların menstruel siklus düzensizlikleri en fazla % 28,6’ lık oranla antrenman sıklığı 3-5 gün olanlarda görülürken, en az % 24,5’lik oranla 6-7 gün olarak belirlenmiştir. Sporcuların antrenman sıklığı ile (saat/hafta) menstruel siklus düzenleri arasında anlamlı (P>0.05) bir ilişki bulunamamış ve en fazla düzensizlik % 37,5’lik oranla 14 -16 saat antrenman yapan sporcularda görülmüştür. Kin ve arkadaşları(22) değişik branşlardaki toplam 103 sporcuda, menstrual düzensizlikleri olanları % 45,6 düzenli olanları ise %54,3 olarak tespit etmişlerdir.

Jurkowski ve arkadaşları( tarafından yapılan bir çalışmada çalışma gruplarının yorucu egzersiz sürelerini luteal fazda uzatabilecekleri belirtmişlerdir. Bu durum luteal faz da östrojen ve progesteron seviyelerinin yüksek olmasından kaynaklandığını; östrojen ve progesteronun glikoz sentezi ve glikoz kullanımını arttırdığını öne sürmüşlerdir.

Menstruasyon öncesinde veya esnasında yaşanan sıkıntılardan en fazla karında ağrı (%57,1) ve sinirlilik (%55,4) semptomunun yaşandığı, bu sıkıntıların en fazla adetten 1-3 gün önce görüldüğü (%63,6) ve %16,0’sında spordan kaynaklanan adet problemi olduğu belirlenmiş, aynı zamanda oligomenore ve amenoresi olan voleybolcuların oranı %30,8 olarak tespit edilmiştir.

Yapılan başka bir araştırmada menstruel döneme ait ağrı ve ödemlerin performansa olumsuz yönde etkilerinin sporcu olup olmamaya göre farklılık göstermediği belirtilmiştir(20).

Kanaley ve arkadaşları(19) amenore rahatsızlığı olan ve olmayan bayanların menstruel faz, foliküler ve luteal dönemlerinde submaksimal egzersizin kortizol düzeylerine etkisini araştırmışlar ve amenoreik atletlerde kortizol cevabı daha yüksek bulmuşlardır. Beals(2) ise elit bayan voleybolcularda beslenme alışkanlıkları, beslenme durumu ve menstrual fonksiyonları üzerine yapmış olduğu çalışmada, amenore görülme oranını % 17,0 olarak, oligomenore ve düzensiz adet görülme oranını ise %13,0 ve % 48,0 olarak belirtmişlerdir.

Bu çalışmada, spordan kaynaklanan menstruel problemler en fazla %20.8’lik oranla haftada 17-20 saat antrenman yapan voleybolcularda görülürken 7-10 saat antrenman yapanlarda menstrual probleme rastlanamamıştır. Antrenman, önemli bir stres faktörü yerine geçer ve kanama düzensizliklerine neden olabilir. Haftada 50 km’ den fazla koşu antrenmanı yapan bayanlarda çeşitli düzensizlikler görülebilir. Bu düzensizliklerin en ağırı amenore şeklinde belirir.

Yapılan bir çalışmada bayan sporculardaki amenore sıklığı % 0-50 arasında değişen oranlarda olduğunu bildirmektedirler(18).

Voleybolcularda sportif aktivitenin menstrual periyodu değiştirme oranı, en fazla %33,3’lük oranla spora başlama yaşı olan 15 yaş ve üstünde, en az %18,2’lik oranla 12-14 yaşları arasında spora başlayanlarda görülmektedir. Constantini ve Warren(7)yüzücülerde menstruel düzensizlikleri araştırmışlar ve menstruel düzensizliği olan yüzücülerin, vücut yağ yüzdesinin kontrol grubuna göre daha düşük olduğunu tespit etmişlerdir. Bir başka çalışmada ise, ritmik cimnastik ve kayak kros gibi sporların düşük vücut ağırlığı ve vücut yağ yüzdesi ile karakterize sporlar olduğu dolayısıyla bu branşlarda spordan kaynaklanan menstruel düzensizlik oranının fazlalığı, vücut ağırlığının ve yağ oranlarının azalmasından kaynaklanabileceği belirtilmiştir. Bu tip sporlarda, sporsal verim düzeyinin düşük vücut ağırlığı ve branşa özgü ideal kilo ile sağlanabileceği kanısı, besin alınımı sınırlı bir hale getirmektedir. Başlangıçta, besin alımındaki kısıtlama yağ depolarının gereksiz yıkıma uğraması ve vücudun kendi depolarını kullanması bakımından başarılı olabilir.

Fakat antrenmanlara bağlı aşırı bedensel yüklenmelerle birlikte metabolizmada protein yedeklerinin de tamamen boşalması sonucunda cinsellik hormonlarındaki, hücre üretiminin engellenebileceği ve mensin kesilebileceği belirtilmektedir(1,6,20,21,27).

Voleybolcuların hepsi menstruasyon esnasında müsabakaya girdiklerini, % 49,1’i menstruel döneme ait sıkıntıları her zaman yaşadıklarını, %44.7’si menstruasyonun sportif aktiviteyi psikolojik olarak etkilediğini ve %58,9’u menstruel sıkıntılar için ilaç kullanmadıklarını, %62,5’i menstruasyonun müsabaka performansını etkilemediğini belirtmişlerdir. Siklüs bozukluklarının nedeni olarak, psikolojik stresin en önemli etiyolojik faktör olduğu belirtilmektedir(18).

Wearing(28)performansın menstruasyonun çeşitli evrelerinde nasıl etkilendiğini araştırmış ve en kötü performansın adet döneminde ortaya çıktığını, en iyi performansın da kalça güç fleksiyon ve ekstensiyon testlerine göre menstruasyon sonrasında olduğunu belirtmiştir.

Higgs ve Robertson(16) menstruasyon öncesinde ve menstruasyon esnasında sportif performansta herhangi bir değişiklik tespit edememişlerdir.

Carol ve Thomas(4)62 sporcu ile 88 sedanter bayanın menstrual düzensizliklerini araştırmışlar, sporcuların %50’sinde menstruel evrede performanslarının olumsuz yönde etkilendiğini belirtmişler.

Ertaş ve Ersöz(12) bayan yüzücülerde, farklı menstruasyon dönemlerinin, seçilmiş performans kriterlerine etkileri üzerine yaptıkları araştırmada, ölçüm günlerine göre dikey sıçramalar arasında anlamlı fark bulmuşlar. Bununla birlikte ölçüm günlerine göre, 25 m. serbest yüzme dereceleri arasında 2. gün ile 26. gün dereceleri arasında anlamlı fark bulmuşlardır.

Sonuç olarak, 2002 - 2003 sezonu, deplasmanlı Türkiye voleybol l.liginde oynayan bayan sporcularında, bir takım menstruel düzensizlikler ve menstruel döneme ait sıkıntılar görülmektedir.

Çalışmamıza katılan voleybolcular, genelde yüksek yoğunlukta antrenman yapmaktadırlar.

Puberte döneminden önce yapılan yoğun fiziksel aktivitelerin menarş yaşını geciktirdiği, sporcu bayanlarda egzersizle yüksek enerji harcanması sonucunda, vücut yağ yüzdesinin ve vücut ağırlığının düştüğü görülmektedir. Bu durum hipotalamik düzensizliklere sebep olabilmekte ve reprodüktif anormallikler de menarş yaşının gecikmesine, primer, sekonder amenoreye ve oligomenoreye neden olabilmektedir. Antrenman, önemli bir stres faktörü yerine geçer ve kanama düzensizliklerine neden olabilir. Çalışmamıza katılan voleybolcular, menstruasyonun sportif performansı daha çok psikolojik yönden olumsuz olarak etkilediğini, menstruel döneme ait sıkıntılar ve aynı zamanda kanama düzensizliklerinin olduğunu belirtmişlerdir. Bu olumsuzluklara rağmen menstruel dönemde müsabakaya hepsi katıldıklarını bildirmişlerdir.

Voleybolcularda, menstruel siklusdaki şikayetlerin psikolojik olması, bu konunun önemsenmesi gerektirdiğini düşündürmektedir. Böylece, menstruasyonun sportif performanstaki olumsuz psikolojik etkileri azaltılabilinir. Aynı zamanda puberte döneminden önce yapılan yoğun fiziksel aktiviteler sırasında menstruel siklus düzensizliklerinin yakından izlenmesi ve antrenman şiddetinin bu durum göz önüne alınarak ayarlanması önerilebilinir.Böylece menarş yaşının geçikmesinin önlenmesi ile birlikte menstruel düzensizlikler ve menstruel döneme ait sıkıntılar da azaltılabilinir.

KAYNAKLAR

1. Arena, B., Maffulli, F., Morleo, M. A.; "Reproductive Hormones and Menstrual Changes with Exercise in Female Athletes", Sports Med., 1995,19(4):278-287.

2. Beals, K.A.; "Eating Behaviors, Nutritional Status, Menstrual Function in Elite Female Adolescent Volleyball Players", J.Am Diet Assoc, 2002,102 (9):1293 – 1296.

3. Brooks, Gunn, J., Warren, M., P., Hamilton , L., H.; "The Relation of Eating Problems and Amenorrhea in Ballet Dancers" Med. Sci. Sports Exercise, 1987,19,41- 44.

4. Carol, A., Thomas, E.; "Menstrual Disordders Among Intercollegiate Athletes and Non- Athletes: Perceived Impact on Performance", Athletic Training, JNATA, 1991,26.

5. Chan, K.M., Wong, M.V.; "The Effect of Dance Training on Menstrual Function in Collegiate Dancing Students", Aust. N. 2. J. Obstet Gynaecol, 1995,35(3):304-309.

6. Christiansen, C., Hetland, M.L., Haarbo, J.; "Body Composition and Serum Lipids in Female Runnurs:

Influence of Exercise Level and Menstrual Bleeding Pattern", Eur. J. Clin. Invest. 1995,25(8):533 -558.

7. Constantini, N. W., Warren, M.P.; "Menstrual Dysfunction in Swimmers: A Distinct Entitiy", J. Clin.

Endocrinol Metab., 1995,80(9):2740-2744.

8. Dibrezzo, R. O., Fort, I.; "Dynamic Strength and Work Variations During Three Stages of The Menstrual Cycle", Year Book of Sports Medicine, 1990,12(3):30-32.

9. Doolittle, T.T., Engebretson, J.; "Performance Variations During The Menstrual Cycle" J. Sports Med.

Phys. Fittness, 1972,12, 54-58.

10. Duflek, T.; "Influence of High Intensity Training on Menstrual Cycle Disorders in Athletes", Croat Med.

J., 2001,42(1):79-82.

11. Erdely, G. J. ; " Gynecological Survey of Female Athletes", J. Sports Med., 1962, 2, 174-179.

12. Ertafl, B., Ersöz, G.; "Bayan Yüzücülerde, Farkl› Menstruasyon Dönemlerinin, Seçilmifl Performans Kriterlerine Etkileri", 7. Uluslararas› Spor Bilimleri Kongresi, Seminer Kitab›, 27-29 Ekim 2002-Antalya, 213.

13. Fox, Bowers, Foss; Beden E¤itimi ve Sporun Fizyolojik Temelleri, Çeviri: Mesut Cerit, Ba¤›rgan Yay›mevi, Ankara-1999,331.

14. Ginger, R., Robert, R.; "Diagnosis and Treatment Experiences Of Women With PMS", Research Quarterly For Exercise And Sport, 1996,19(2):18-23.

15. Glendie, W. ; "Athletic Amenorrhea: Updated Review Athletic Training, 1991,26, 270-273.

16. Higgs, S.L., Robertson, L.A.; "Cyclic Variations in Perceived Exertion and Physical Work Capacity in Females", Can. J. Appl., 1984,13, 191-196.

17. Jurkowski J. E., Jones N. L., Toews C. L. ; "Effects of Menstrual Cycle on Blood O2Delivery and Performance During Exercise", J. Appl. Physiol, 1981,51,1493-1499.

18. Kalyon, A.T.; Spor Hekimli¤i Sporcu Sa¤l›¤› ve Spor Sakatl›klar›, 2.Bask›, GATA Bas›mevi, Ankara-1994,136.

19. Kanaley, J. A., Boileau , R.A., Bahr, J.M., Misner, J.E.; "Cortisol Levels During Prolonged Exercise:

The Inffluence of Menstrual Phase and Menstrua Status", Int. I. Sports Med., 1992,13(4):332-336.

20. Karacan, S.; Bayan Sporcularda Menstruasyon ve Premenstrual Sendromun Baz› Temel Motorik Özel-liklere ve Fizyolojik Parametrelere Etkisi, Gazi Üniversitesi, Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü, Beden E¤itimi ve Spor Anabilim Dal›, Yüksek Lisans Tezi, Ankara-2000.

21. Karacan, S., Çolako¤lu, F. F.; "Türk Elit Bireysel Bayan Sporcular›n Menstruel Durumlar›n›n De¤erlendirilmesi", Türkiye Sosyal Araflt›rmalar Dergisi, 2003,7(2):193-209.

22. Kin, A., Yegül, I., Çilli, M.; "Sporcu Olan ve Olmayan Bayanlarda Menstruasyona ‹liflkin Baz› Özelliklerin Karfl›laflt›r›lmas›", 1. Gazi Beden E¤itimi ve Spor Bilimleri Kongresi, Bildiriler Kitab›, 2627 May›s Ankara -2000,1,159-161.

23. Kovalcikova, J.; "Onset of Menarche and The Menstrual Cycle in Top – Level Volleyball Players", Cesk Gynekol, 1989,54(10):748-754.

24. Noyan, A.; Yaflamda ve Hekimlikte Fizyoloji, 8. Bask›, Meteksan Yay›nlar›, , Ankara-1993,1118,1121.

25. Saraço¤lu, F.Ö.; Temel ve Kilinik Bilimleri, 2. Bask›, Günefl Kitabevi Yay›nlar›, Ankara-1989, 572-590.

26. Warren, M.P., Perlroth, N.E.; "The Effects of Intense Exercise on the Female Reproductive System", J.

Endocrinology, 2001,170,3-11.

27. Weber, A.; "Bayan Bir Sporcunun Dönemi Olmal› m›d›r?", Atletizm Günlü¤ü, (Çeviren:Bahar Akçayer), 1988,5,14-16.

28. Wearing, M.P., Campbell, R.; "The Effect of Menstrual Cycle on Tests of Physical Fitness", J. Sports Med. Phys. Fitness, 1972,12, 38-41.

ÖZET

Yap›lan çal›flman›n amac›; 12 haftal›k aerobik dans egzersizlerinin orta yafl sedanter bayanlarda vücut a¤›rl›¤›, istirahat kalp at›m h›z›, kan bas›nc›, esneklik, vücut ya¤ yüzdesi, anaerobik – aerobik güç gibi baz› fiziksel ve fizyolojik parametreler ile kolesterol, trigliserit, HDL-K, LDL-K gibi Koroner Kalp Hastal›¤› risk faktörlerine etkilerini araflt›rmakt›. Çal›flmaya yafl ortalamalar› 34.10 +4.28 y›l olan toplam 30 sedanter bayan gönüllü olarak kat›lm›flt›r, kat›l›mc›lar, deney (n=15) ve kontrol (n=15) gruplar› olmak üzere iki gruba ayr›lm›flt›r. Deney grubu 12 hafta süre ile haftada 3 gün % 60 – 80’lik hedef kalp at›m h›z› ile aerobik dans program›na kat›ld› ve her seans 50 dk.

sürmüfltür. Kontrol grubu ise 12 hafta süre ile sadece günlük ofis ifllerini yapm›fllard›r. Deneklerin ön ve son testleri antrenman döneminden bir hafta önce ve sonra yap›lm›flt›r. Verilerin istatistiksel analizi gruplar›n kendi ön ve son testlerinin karfl›laflt›rmas›, deney ve kontrol grubunun ön ve son testlerini karfl›laflt›r›lmas› ba¤›ml› ve ba¤›ms›z gruplarda t testi ile yap›lm›flt›r.

Çal›flma sonunda deney grubunun ön ve son testlerinde anlaml› farkl›l›klar gözlenirken (p<0.01), özellikle KKH risk faktörlerini oluflturan HDL-K seviyesinde önemli art›fl,kolesterol, trigliserit ve LDL-K oranlar›nda da anlaml›

düflme (p<0.01) kaydedilmifltir. Bütün bu sonuçlar gösteriyor ki; aerobik dans egzersizleri fonksiyonel kapasite ve kardiovasküler uyumun gelifltirilmesinde ve KKH risk faktörlerinin seviyelerinin kontrolünde alternatif bir egzersiz program› olabilir.

Anahtar Kelimeler: Aerobik Dans, Fonksiyonel Kapasite, Koroner Kalp Hastal›¤›, Serum Lipitleri

A EROBİK DANSIN ORTA YAŞ BAYANLARDA

Benzer Belgeler