• Sonuç bulunamadı

9. Ortak Tarım Politikasının Etkileri

9.5. Genişlemenin OTP Üzerindeki Etkisi

OTP’nin tarihsel gelişimi izlendiğinde, yeniden yapılandırma süreçlerinin, AB’ye yeni üye katılımları öncesinde hız kazandığı görülmektedir. AB, uzun bir süredir, bütçe disiplini çerçevesinde, tarım harcamalarını sınırlamayı amaçlamakta, bunun sonucu olarak da yeni üye katılımlarında tarımsal harcamalar için öngörülen tutarı, destekleme yoğunluğunu azaltarak karşılayabilmektedir. Bunun son örneği de 2004 yılında Birliğe yeni katılan 10 üyeye rağmen, Gündem 2000 reformları çerçevesinde OTP harcamalarının 2006 yılına kadar hemen hemen sabitleştirilmiş olmasıdır. Tarıma ayrılan alanların genişliği, GSMH ve daha önemlisi işgücü içindeki yeri itibariyle tarım, 13 aday ülke ekonomisinde toplulukta olduğundan daha büyük bir rol oynamaktadır. Aday ülkelerdeki başlıca politika hedefi tarıma aşırı bağımlılığı azaltmak ve sosyal sıkıntıları bertaraf etmektir55.

Topluluk, Gündem 2000’in, küreselleşme karsısında, tarımsal faaliyetlerde verimlilik ve rekabet gücünü artırmaya yönelik bir düzenleme olduğunu ifade

54 http://europa.eu.int/comm/agriculture/external/wto/index_en.htm, 04.06.2006 55 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı,a.g.e., s:83.

etmektedir. Halbuki destekleme yoluyla yapılan tarımsal harcamaların kısılmasında Merkez ve Doğu Avrupa Ülkeleri’ni (MDAÜ) kapsayan genişleme sürecinin önemli bir etkisi olduğu ortadadır. 1997 yılında yapılan Lüksemburg Zirvesi ile AB’ye adaylık statüsü kazanan ve 2004’ün Mayıs ayında AB üyesi haline gelen MDAÜ’lerin ekonomilerinde tarım ve tarım sektöründe çalışanların payı AB ülkelerine göre oldukça yüksektir. Bu ülkelerin AB’ye katılmasıyla AB’deki tarımsal alanların büyüklüğünde %50 oranında bir artış olacaktır. 1 Mayıs 2004 tarihinde 10 yeni üye ülkenin (Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya, Slovenya, Litvanya, Letonya, Estonya, Malta ve GKRY) AB’ye resmen katılması ile AB tarihinin en kapsamlı genişlemesini tamamlamış oldu. Toplam 378 milyon nüfusa sahip olan AB 15’in nüfusu, son genişleme ile birlikte 454 milyona ulaşmıştır. Avrupa kıtasının tarihi bölünmesini sona erdiren bu genişleme dalgası AB’nin sosyal, kültürel, ekonomik iç dengelerinin yanı sıra kurumsal yapısını da büyük ölçüde değiştirdi56.

10 yeni üye ile birlikte geçimini tarım sektöründen sağlayan kişi sayısı bugünkünün iki katına çıkmıştır. 2007 yılında üye olmaları öngörülen Romanya ve Bulgaristan’ın yanı sıra Türkiye’nin de katılımıyla bu oran bugünkünün 3 katının da üzerine çıkmış olacaktır. Açıktır ki MDAÜ’lerin tarım sektörlerinin farklı yapısı ve büyüklüğü OTP’ye uyum sürecini daha maliyetli bir hale getirmektedir. Özellikle Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Estonya ve Slovenya’nın OTP üzerinde önemli etkileri olacaktır57. Örneğin Polonya’nın tarım sektöründe istihdam edilen

nüfusu yüzde 18.8, yeni üye olan Polonya ile 2007’de üye olması beklenen Romanya’nın çiftçi sayılatı 15 üyeli Avrupa birliğindeki çiftçi sayısına eşittir58.

MDAÜ’lerin AB’ye katılmasıyla beraber ürün stoklarının artması, arz talep dengesi ile bütçe harcamalarının olumsuz etkilenmesi beklenmektedir. Bunların yanında başlangıçta bu ülkelerdeki ürün fiyatlarının OTP fiyatlarından daha düşük olması nedeniyle yapılacak müdahaleler de AB bütçesine yük getirecektir.

MDAÜ’lerin AB ile bütünleşme sürecinin DTÖ Tarım Anlaşması çerçevesinde yaratacağı etkiler de ele alınmalıdır. 1990’lı yıllarla birlikte ihracat oranlan artan MDAÜ’lerde bu oran, AB üyeliği ile birlikte mevcut destekler

56 Avrupa Birliği’nin Genişlemesi,http://www.abgs.gov.tr/indextr.html, 01.07. 2006 57 Candan, a.g.e., s:28

58 Baş, Erhun, Avrupa Birliği’nde Ortak Tarım Politikası Alanında 2003 ve 2004 Yıllarında Ger-

çekleştirilen Reformların Genişleme Süreci ve Türkiye’nin Adaylığı Göz Önüne Alınarak İnce- lenmesi, Nobel Yayınları, Ankara-Mayıs 2004, s:37.

sayesinde daha da yükselecektir. Buna paralel olarak MDAÜ ihracat fiyatlarının AB’den düşük olması ihracat sübvansiyonunu gerektirecektir. Oysa DTÖ Tarım Anlaşması kapsamında ihracata uygulanan sübvansiyonların azaltılması öngörülmektedir. Yine MDAÜ’lerin, AB’den düşük olan gümrük tarifelerini AB üyeliği ile birlikte artırmaları da DTÖ’ye üye olan ülkelerin tepkisini çekebilecektir. Ayrıca genişlemenin, AB’nin iç destek indirimleri için temel aldığı toplam Topluluk Destek Ölçümü düzeyini yükseltmesi beklenmektedir. Bunun nedeni de MDAÜ’lerin üyelikle birlikte iç destek seviyelerini artırmak isteyecek olmalarıdır.

Genişlemenin OTP üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabilmek için Gündem 2000 tarım reformları çerçevesinde MDAÜ’lerin kırsal kalkınma konusunda karşılaştıkları sorunları çözmek ve OTP’ye uyum çalışmalarını desteklemek amacıyla Tarım ve Kırsal Kalkınma Alanında Özel Katılım Programı (SAPARD) oluşturulmuştur. Bu kapsamda 2000-2006 mali döneminde MDAÜ’lere yıllık toplam 520 milyon Euro’luk mali yardım verilmesi öngörülmüştür. Bunun yanı sıra, Avrupa Konseyi’nin Aralık 2002 Kopenhag Zirve kararları ile de AB’ye katılımları onaylanan 10 ülkeye, 2004-2006 dönemi için, kırsal kalkınma da dahil olmak üzere tarım alanında toplam 5.1 milyar Euro aktarılması kabul edilmiştir. 2004 yılında bu ülkelerin çiftçilerine FEOGA’dan sağlanacak olan doğrudan gelir desteği şu andaki AB ülkelerindeki çiftçilere hektar başına yapılan doğrudan gelir desteği oranının %25’i kadar olabilecektir. Bu oranın 2005’te %30, 2006 yılında ise %35 olması öngörülmektedir. Yeni üye ülkelere yönelik bu oranların 10 yıl içinde OTP uyarınca diğer 15 üye için uygulanan destek oranıyla eşitlenmesi hedeflenmektedir. Bu arada sözü geçen üye ülkeler isterlerse çiftçilerine AB yardımlarına ek olarak doğrudan gelir desteği sağlayabileceklerdir. Ancak ulusal fonlardan sağlanacak bu ek destekle birlikte AB’den gelecek desteğin toplamı, 2004’te mevcut AB üyelerindeki çiftçilere hektar başına yapılan desteğin %55’ini, 2005’e %60’ını, 2006’da ise %65’ini asamayacaktır59.

Kopenhag Zirvesi bildirisinde doğrudan gelir desteğine dair düzenlemeler yanında yeni üye ülkelerin çiftçilerinin, üyelik gerçekleşir gerçekleşmez OTP pazar önlemlerinden tam olarak faydalanabilecekleri, 500 milyonluk bir pazara ulaşma imkanına kavuşacakları, ürünlerine daha yüksek fiyat alabilecekleri ve istikrarlı bir gelire sahip olacakları vurgulanmıştır. MDAÜ çiftçilerinin, %80’i AB bütçesi

tarafından finanse edilecek olan kırsal kalkınma önlemleri sayesinde daha fazla kırsal gelişme desteği alıp, tarımsal yapılarını modernize etme ve geliştirme imkanına kavuşacakları da öngörülmektedir60.