• Sonuç bulunamadı

I.6. Yezidilerde Coğrafi Dağılım ve Nüfus

I.6.3. Batman Yezidilerinin Coğrafi Dağılımları ve Nüfusları

2.2. İbadetler

2.2.3.1. Genel Oruç

Halkın tuttuğu oruca genel oruç denilmektedir. Aralık ayının ilk Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri olmak üzere üç gün arka arkaya tutulur. Bu oruç ergenlik çağına giren bütün Yezidilere farzdır. Ayrıca Hızır İlyas için üç gün oruç tutmak Yezidi geleneklerindendir. Bugünlerde sabahtan akşama kadar yemekten, içmekten ve cinsi ilişkiden uzak durmak gerekir (Turan, 1986, s. 165; Öz, 2007, s. 49; Meşkur, 2011, s. 569).

Yezidi inancına göre kutsal kitaplarında Tanrı üç gün oruç tutmayı emretmiştir. Buna göre Kürtçe yazılan “se” yani üç kelimesini Müslümanlar yanlış olarak “si” yani otuz olarak anlamışlardır. Yezidiler tuttukları bu üç günlük orucun Tanrı katında otuz gün olarak kabul olacağına inanırlar (Turan, 1986, s. 165; Öz, 2007, s. 49; Meşkur, 2011, s. 569).

2.2.3.2. Özel Oruç

Yalnızca din adamlarına özgü olan özel oruç, Aralık ayında 20, Temmuz ayında 20 gün ve 15-20 Eylül tarihleri arasında Şeyh Adiy’nin türbesine yapılan ziyaretin ardından da 40 gün olmak üzere toplam 80 gün tutulur (Sırma, 2001, C. 13 s. 419; Özalp, 1994, C. 6 s. 404; Meşkur, 2011, s. 569).

Oruç hakkında Batman Yezidileri şunları ifade ettiler: “oruçlarımız iki kısma ayrılır. Bunlar:

a)Bütün Yezidilerin tuttuğu oruç: Son bayramımız Aralık ayının ortalarına gelecek şekilde üç hafta boyunca Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri oruç tutar, Cuma günü bayram yaparız. Böylece toplam 9 gün oruç tutmuş oluruz.

b) Din adamlarının tutuğu oruç: Bütün Yezidilerin tuttuğu 9 günlük oruç dışında din adamları 40 gün kışın, 40 gün de yazın olmak üzere ayrıca 80 gün daha oruç tutarlar.” (Kartal, 1947; Öngüdü, 1931; Akçura, 1962; Çatuk, 1948).

2.2.4. Hac

Hac, Yezidiler için yapılması şart olan dini ve milli bir vazifedir. Yezidiler hac görevlerini 15-20 Eylül tarihleri arasında Irak'ın Musul Şehrinin sınırları içinde bulunan Laleş Vadisi’ndeki Şeyh Adiy'nin türbesine yapılan ziyaretle yerine getirirler (Sırma, 2001, s. 419).

Şeyh Adiy'nin Laleş Vadisi'ndeki dağın eteğinde olan mabedine Sırat Köprüsü denilen bir köprüden geçerek giden Yezidiler, kaynağı mabette bulunan Zemzem adını verdikleri Kaniya Spi’ (Beyaz Çeşme)de dualar eşliğinde vaftiz olurlar. Bu çeşmede dualar eşliğinde vaftiz olunduktan sonra Şeyh Adiy’nin türbesinin kapısından içeri geçilir. Sonra meydanda bulunan “Dilek Sütunu”nda bağlı bulunan bezlere düğüm atılmak sureti ile dilek tutulur. Ve yaklaşık on metre sol tarafta bulunan Şeyh Adiy'nin mozolesine gidilir. Mozolenin etrafında üç tur atıp mozole öpüldükten sonra pirlerin mezarları ve bazı kutsal mekânlar ziyaret edilir (Sırma, 2001, s. 419).

Hac merasiminin ikinci kısmında ise nehirlerde yıkanma, sancakların yıkanıp vaftiz edilmesi, rahiplerin dansları, mukaddes kabul edilen mezarlarda kandil yakılması, kurban edilen bir öküzün etinin dağıtılması, özel yapılmış yemeklerin yenmesiyle kutlanır. Çevreden tek ağaç dalı bile kesilmez. Kutsal vadinin hiçbir yerinde ayakkabıyla dolaşılmaz; kadınla cinsel ilişkide bulunulmaz ve içki içilmez (Sırma, 2001, s. 419).

Batman Yezidileri hac ibadetlerini yukarıda geçen 15-20 Eylül tarihlerinden farklı olarak 6-13 Ekim tarihleri arasında Cemai Bayramı’nda (Şeyh Adiy’nin Cemai’sinde) yerine getirirler. Hac ibadeti Irak’ın Musul Şehri’nin kuzeyinde bulunan ve Yezidilerce kutsal kabul edilen Laleş Vadisi’nde yerine getirilir. Batman Yezidilerinden hacca gidenler olduğu gibi gitmeyenler de vardır (Öngüdü, 1931; Çatuk, 1948; Akçura, 1962).

2.2.5. Zekât

Yezidilikte görülen kast sistemi içerisinde en önemli sınıf, din adamları sınıfıdır. Yezidiler; din adamlarına bağış yapmayı, dini bir görev mantığı içerisinde yerine getirirler. Yezidilikte zekâta “rısım” denilmektedir (Akça, 2006, s. 75)

Yezidilerde zekât müritlerin gelirlerinin % 10'u Şeyhlere Şeyh yoksa gelirinin % 5 pire, % 2,5’ini fakire vermekten oluşur (Abca, 2006, s. 24). Günümüzde bu oranlar

Yezidi toplumunda fazla görüldüğünden sadece doğum, sünnet, evlilik ve hasat zamanı gibi vesilelerle din adamlarına bir miktar yardımda bulunulur (Taşğın, 2013, C. 43, s. 526). Şeyh ve pirler kendilerine bağlı olan müritlerinden aldıkları zekâtla geçinirken son zamanlarda bu gelir yetersiz olmaktadır. Buna bağlı olarak da bu din adamları da tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya başlamışlardır (Okçu, 1993, s. 47).

Dini kavramlarında zekâtın olmadığını belirten Batman Yezidileri zekâtla ilgili inanç ve uygulamalarını şu şekilde ifade ettiler: “Bizim dini kavramlarımızda zekât yoktur. Biz buna hayır diyoruz. Hayır, yapmanın iki şartı vardır: Biri zengin olmak, ikincisi gönülden vermek. Herkes elindeki imkâna ve gönlünden geçene göre verir yani belirli bir oran yoktur. Eğer kişinin maddi durumu iyi değilse verme zorunluluğu da yoktur.

Hayırlarımızı daha çok hasat zamanında veya oruç ve hac dönemlerinde veririz. Din adamlarımıza, Yezidilerin veya başka din ve mezhepten fakir ve yardıma muhtaç olanlarına veririz.

Mürit olan Yezidiler din adamlarına sadaka ve hayırlarını verirler; fakat onlar da çalışır. Örneğin; Almanya’da Wosvagen otomobil fabrikasında çalışarak geçimini sağlayan din adamlarımız da vardır.” (Çatuk, 1948; Akçura, 1962).

2.2.6. Kurban

Yezidi inancına göre kurban; kaza ve belanın defi olduğu kadar sıhhat ve afiyet için Huda’ya şükran sunmanın yoludur. Kurban kesmenin ilk defa Huda tarafından Hz. İbrahim Halil’e emredildiğini, onun da emre uymak için oğlu Hz. İsmail’i boğazlayacağı sırada Melek Tavus’un duruma müdahale ettiğini ve beraberinde bir koç getirdiğini, koçun Hz. İsmail’e bedel olarak kurban edilmesinin Huda’nın emri ile gerçekleştiğine inanırlar. Şayet Huda’nın katından koç gönderilmeseydi, bugün herkesin bir oğlunu kurban etmesi dini vecibelerden olacaktı. O tarihten bu yana salih kimseler bu tarihi bayram saymış ve kurban kesmişlerdir (Okçu, 1993, s. 64).

Kurban ibadeti konusunda Batman Yezidileri şunları ifade ettiler: “Kurbanlarımızı İbrahim Halil (Hz. İbrahim) münasebeti ile 6-13 Ekim tarihlerinde Laleş’te hac farizasını (Cemai Bayramı) yerine getirirken keseriz. Kurbanlarımızı büyük ve küçükbaş hayvanlardan keseriz. Herkes maddi imkânına göre keser. Kurban edilecek

hayvan ne kadar büyük olursa hayrı da o kadar fazla olur.” (Akçura, 1962; Çatuk, 1948).

2.3. Bayramlar

Yezidiler, kendi dini inanç ve milli kültürlerinden gelen bayramlarını kutladıkları gibi başta Müslüman ve Hristiyan halkların olmak üzere komşu oldukları diğer halkların bayramlarını da kutlarlar (Akça, 2006, s. 76). Yezidiler bayramlarda genelde din adamlarını ve kutsal mekânlarını ziyaret edip aile içinde kutlamalar yaparak bayramlarını geçirirler (Lescot, 2001, s. 64).

Benzer Belgeler