• Sonuç bulunamadı

Genel Affın Çeşitler

AFFIN TANIMI, HUKUKİ NİTELİĞİ, TARİHÇESİ, AFFIN ÇEŞİTLERİ, AF BENZERİ MÜESSESELER

C. Geçmişte Ve Cumhuriyet Döneminde Af Uygulamaları

IV. TÜRK HUKUKUNDA AFFIN ÇEŞİTLERİ VE SONUÇLAR

1. Genel Affın Çeşitler

Genel Affı iki ana başlık altında inceleyeceğiz.

a. Tam Genel Af – Tam Olmayan Genel Af

Bazı ceza kanunları genel affı tam ve tam olmayan diye ikiye ayırmaktadırlar. Bu ayrımı kabul eden kanunlara göre muhakemeden veya kesin hükümden evvel müdahale eden genel aflara tam genel af denir. Buna karşılık kesin hükmünde sonra ortaya çıkan genel af tam olmayan genel aftır.İtalyan ceza Kanunun Tam ve tam olmayan Genel Af ayrımını yapmış olmasına rağmen bizim ceza

52 Paul Duez et Cuy Debeyre, Traite’dedroit administratif, Paris 1952, sh.223;Akt Keyman s.43 53 Roux Francis, Pierre, La grace amnistiante Paris 1940, sh. 31-32; akt. Keyman s.43

54 Soyaslan, s.416

kanunumuzda bu ayrım yapılmamıştır.,.56 Bizim ceza kanunumuzun 65.Maddesinin birinci fıkrasında öngörülen “Hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar.” hükmünden çıkan sonuç Türk Ceza Kanununda öngörülen affın tam genel af olduğudur. 57.

b. Mutlak Genel Af, Umumi Genel Af, Kısmi Genel Af

Mutlak genel af, hiçbir ayrım yapmaksızın bütün suç ve suçluları kapsayan bir genel af olmasıdır. Burada ne affedilecek suçlar ne de aftan istifade edebilecekler bakımından bir sınırlama konulmamıştır58.Anayasamızın 14. maddesinde öngörülen suçlar için af kanunu çıkartmak mümkün olmadığından ülkemizde mutlak genel af kanunu çıkartmak mümkün değildir. Umumi genel afta ise hiçbir sınırlayıcı hüküm koymaksızın bir veya birkaç kategori suçun affedilmesi söz konusudur. Kısmi genel afta ise Kanun Koyucu layık görmediği kimseleri affın haricinde bırakmakta, bunlarla aynı nitelikte suçları işleyenleri affetmesine rağmen bu kişileri mükerrir olmaları gibi nedenlerden dolayı af kapsamı dışında tutmaktadır. Ülkemizde çıkartılan af kanunlarının önemli bir kısmı kısmi genel af niteliğindedir.

2. Genel Affın Cezai Sonuçları

Bu başlık altında genel affın cezai sonuçları ele alıncak olup, hükmün kesinleşmesinden önce yürürlüğe giren affın cezai sonuçları ile kesin hükümden sonra yürürlüğe giren affın cezai sonuçları olmak üzere konu iki başlık altında ele alınacaktır.

56 Keyman, s.58

57 “Ehliyetin geri alınması mahkumiyet halinde uygulandığına göre müstakil bir tedbir niteliğinde değildir. Bu itibarla mahkumiyete dayanak olan suç affa tabi bulunduğu takdirde bu mahkumiyet dolayısıyla ittihaz edilen ehliyetnamenin geri alınması hali de affın kapsamına girer. Yargıtay 4.C.D., 24.06.1967, 1175/3937” Vural Savaş- Sadık Mollamahmutoğlu, Türk Ceza Kanununun Yorumu, Seçkin Yayınevi, Ankara-1999, C.2, s.1568

a. Hükmün Kesinleşmesinden Önce Yürürlüğe Giren Affın Sonuçları

5237 Sayılı Türk Ceza kanunun 65/1 maddesinde kanun koyucu genel affı tanımlarken, “kamu davasının düşeceğini ve hükmolunan cezaların bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkacağını hüküm altına almıştır..” Öyle ise hükmün kesinleşmesinden önce yürürlüğe giren af kanunu davayı düşürücü etki yapar.(5237 Sayılı TCK 65/1 ve 5271 SY CMK 223/8) Şayet bu tarihe kadar dava açılmamış ise artık dava açılamayacak Cumhuriyet Savcılığı hazırlık aşamasında 5271 Sayılı CMK 172 maddesi gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar verecektir.59 Bazen bu konuda çıkartılan af kanununda özel düzenlemede bulunabilir.60

Af edilen suç dosyası af olunan kişinin temyiz talebi veya Savcının beraat talebi ya da mahkûmiyet istemi nedeni ile Yargıtay da temyiz aşamasında ise yüksek Mahkeme artık dosyayı görüşemez, davanın düşürülmesine karar verir.)61

b. Kesin Hükümden Sonra Çıkarılan Genel Affın Sonuçları

Genel af düzenleyen kanun hükmü kesinleşmesinden sonra yürürlüğe girmiş ise artık ceza infaz olunamaz ve eğer ceza infaz edilmekte ise infaza devam olunamaz.

59 CMK 172/1 Cumhuriyet Savcısı, Soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.

60

Yargıtay 6.C.D 1975/5337 Esas, 1975/5788 Karar sayılı ilamında “Sanık, başkası tarafından kendisine verilen 5.1.1974 vade tarihli bononun lira sayısının sonuna sıfır ilave ederek icraya koymak suretiyle, sahtecilik yapmıştır.Sanığın eylemi, sahte olarak belge düzenlemektir. Resmi belgede sahtecilik, düzenlenmesiyle oluşur. Bononun 5.1.1974 vade tarihli olmasına ve sahteciliğin bu tarihten sonra yapıldığı hakkında bir kanıt elde edilememiş bulunmasına göre, suçun 5.1.1974 den önce işlendiğinin kabulü ile 1803 sayılı Af Yasasının 1/A ve TCK.nun 97. maddesi uyarınca kamu davasının ortadan kaldırılması gerekirken TCK.nun 349, 346. maddeleri delaletiyle 342/1. maddesi uyarınca cezalandırılması doğru değildir.

61 Soyaslan., s. 419, ancak Yargıtay karşı görüşte olup Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 1975/1- 298E, 1975/289 ve 24/11/1975 tarihli kararında “Af yasası Cezayı bütün sonuçları ile birlikte ortadan kaldırmış olsa bile, ağır cezalı bir işe ilişkin hükmün Yargıtayca incelemesinin duruşmalı olarak Yapılması gerekir.”

Eğer hürriyeti bağlayıcı cezanın infazından sonra genel af hükmü yürürlüğe girmiş ise mahkûmiyetin neticesi olan ehliyetsizliklerde ortadan kalkar62 Yargıtay’ın bu konudaki içtihatları yerleşmiş ve süreklilik kazanmıştır.63

Mahkûmiyet ortadan kalkınca onun tevlit ettiği neticelerin devamı mümkün değildir.

Aftan evvel tahsil edilmiş para cezaları iade edilemez, fakat bir genel af kanununun tahsil edilmiş para cezalarının iadesine dair hüküm ihtiva etmesine hukuki bir mani yoktur.64

Genel aftan sonra mahkûmiyet artık tekerrür ve itiyat için göz önüne alınamaz.65

Aftan sonra affa uğramış fiil nedeniyle kişinin adli Sicil kaydındaki sicil bilgileri Adli sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinir.66