• Sonuç bulunamadı

Genç Parti’nin Kuruluşu Öncesi Ve Uzan Grubunun 46 Yıl Kutlamaları

2.7. Cem Uzan Ve Genç Parti

2.7.2. Genç Parti’nin Kuruluşu Öncesi Ve Uzan Grubunun 46 Yıl Kutlamaları

Nedim Şener’in kitabında yer verdiği, Uzan Ailesine yakın olduğunu belirten bir kişinin yazdığı mektup, Uzanların neden siyasete girdiklerini şöyle açıklıyor: “Uzanların siyasete girmelerinin zorunlu sebeplerinden birincisi, 2001 yılında Amerikan Motorola’nın Telsim’i davaetmesi durumudur. İkincisi ise, Uzan Grubunun ticarette yaptığı usulsüzlüklerin ortaya çıkmaması için hiçbir sermaye grubu ile ilişkiye girmemesi ve bu konuda ülkede bağımsız hareket etmesinden kaynaklanmaktadır. Eğer ülkedeki herhangi birsermaye grubu ile sıkı ticaret yapmış olsalar, ticarette yaptıkları usulsüzlükler ortaya çıkacak ve haklarında yasal işlem

65

yapılacaktır. İşte bu 2 sebepten dolayı kendilerine siyaseten destek olmak amacıyla politikaya soyunmuşlardır.” (Şener, 2004: 28).

Cem Uzan’ın ve Kemal Uzan’ın bu kutlamalardan önce Berke barajının açılışı esnasında yaptığı konuşmalarda siyasete atılacağının sinyali verildiği söylenebilir. Bunu konuşmaların şu kısımlarından çıkarmak mümkündür.

Kemal Uzan:

“Sistem hatalıdır. Bizim Hazine Müsteşarlığımız kuzu, Dünya Bankası ve IMF kurttur. Kredi sözleşmeleri kurdun kuzuyu çıtır çıtır yemesi için hazırlanmıştır. Dünya Bankası ve IMF’nin Cumhuriyet dönemi öncesinde Düyun-u Umumiye ile Galata Bankerlerinden hiçbir farkı yoktur. Türkiye Lozan Antlaşması ile kazandığı ekonomik kararları bağımsızca alabilme özgürlüğünü artık kaybetmektedir. IMF ve Dünya Bankası kim oluyor ki Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerinde hakimiyet kurmaya çalışıyor?” 4628 sayılı Enerji Piyasaları Kanunu’nun da IMF baskısıyla çıktığını belirten Uzan, bu kanunun “Bir kapütülasyon kanunu” olduğunu iddia eder(Şener,2004:29). Kemal Uzan’ın bu kadar sert açıklama yapmasındaki sebeplerin başında Uzanlar Grubunun İmtiyaz sözleşmesi sayesinde kazandığı hakların bu kanunla birlikte geçersiz hale gelmesi olduğu düşünülebilir.

Cem Uzan:

“Berke, Türk insanının, Türk işadamının, Türk mühendisinin, Türk teknisyeninin ve Türk isçisinin becerisinin sembolüdür.” Türk insanının geçmişte dünya çapında eserler meydana getirdiğine söyleyen Uzan, “Yeter ki bize dayatılmaya çalışılan şartların önünde boyun eğmeyelim. ‘Siz Türksünüz, bu isten anlamazsınız, bu isi yapamazsınız’ diyenlerin önünde el pençe divan durmayalım. ‘Evet Türk’üz, ama bu isten anlarız ve bu isi doğru yaparız’ diyebilelim” tespitini yapar. “Alnımız açık basımız dik duralım. Türk olmaktan gurur duyalım” diyen Cem Uzan “daha nice Berkeler” yapmak gerektiğine söyler ve bunun için “ne IMF’ye, ne Dünya Bankası’na ne de yabancıların hibelerine” ihtiyaç duyulduğunu vurgular. Uzan’ın bütün isteği, bürokratik engellerin kaldırılmasıdır. Cem Uzan konuşmasını bitirirken, son olarak, içinde bulunulan durum ne kadar umutsuz olursa olsun, “bilgimize ve

66

becerimize olan inancımızı” yitirmemek ve “kendimize güvenmek” gerektiğinin altını çizer (Şener, 2004: 32).

Siyasi hayata atılmadan önce Cem Uzan, şirketlerinin 46. yıl kutlamaları çerçevesinde kimi illerde düzenlenen ve İbrahim Tatlıses, Nalan, Burcu Güneş, Ebru Yaşar gibi sanatçıların katıldıkları konserlerde, son çıkacak sanatçıdan önce sahneye gelerek siyasi nitelikli konuşmalar yapmış ve böylece, nabız yokladığı gibi siyasete de yavaş yavaş ısınmıştır. Bu kutlamalarda Uzan, sahneye bir pop-star gibi ‘Gençlik Marşı’ eşliğinde çıkarken, sahnede, her defasında “milliyetçi-popülist bir şablona göre ülke meseleleriyle ilgili konuşma yapmış ve yine ‘Gençlik Marşı’ eşliğinde sahneden inmiştir. Bu organizasyonlar, Uzan’ın siyasete atılacağının sinyali olarak değerlendirilirken, aynı zamanda, daha partisi bile ortada yokken her şeyi planladığının bir göstergesi olarak yorumlanmış ve hatta, bir bakıma seçim kampanyası olarak değerlendirilmiştir (Taşçıoğlu, 2007: 134-135).

Uzan’ın geniş kitlelere seslenmesinde etkili olan hiç kuşkusuz konserler olmuştur. Ünlü sanatçıların katıldığı konserli kutlamalar, büyük bir seyirci kitlesi çekmeyi başarırken, aynı zamanda, Uzan’ın kendi televizyonlarından konuşma ve konserleri canlı yayınlanmıştır (Ercan,Tanşu, 2002: 7-8).

Her kutlama bir ertesi günkü Star Gazetesi’nde çoğu kez ilk sayfada haber olarak yer almıştır. Bu haberlerin başlıkları, Cem Uzan’ın yaptığı konuşmalardan seçilen ifadelerle oluşturulmuştur. Uzan’ın yaptığı konuşmaların tam metni de, gazetenin genellikle 15 ve 16. sayfalarındaki “Derin Haber” kısmında verilmiştir. Star Gazetesi’nin eki Star Box’da ise, o günkü kutlamalarda sahne alacak sanatçılara ve kutlamaların yayınlanacağı saate yer verilmiştir. Kutlamalardaki “sonraki durak”lar da yine Star Gazetesi vasıtasıyla kamuoyuna duyurulmuştur. Düzenlendiği her ilde büyük kalabalıkların iştirak ettiği kutlamalar, televizyondan da yayınlanması ile milyonlara ulaşmıştır(Türk, 2007: 34). Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Uzanlar medya organlarını siyasi anlamda sonuna kadar kullanarak kitlelere daha rahat ve daha kalabalık ortamlarda ulaşmayı başarmışlardır.

Cem Uzan’ın, Uzan Grubu’nun 46. yıl kutlamalarının ilk ayağını Samsun’da ve Mayıs ayında gerçekleştirmesi bize oldukça anlamlı olduğu izlenimi vermiştir.

67

Böylelikle, 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla başlayan Kurtuluş Savaşı’na atfen, bir tür "Yeni Kurtulus Savası” başlatıldığının işareti verilmiş olur. Burada kurulmak istenilen analojide IMF, Avrupa ve ABD “isgalci güçler”,Türkiye “hasta adam”, basın kendi şirketleri hariç olmak kaydıyla “mütareke basını”, Ankara da neredeyse “İşbirlikçi İstanbul Hükümeti” olarak kodlanmaktadır. Hiçbir zaman açıkça zikredilmemiş olsa da, bu analojinin mantıksal sonucu “Mustafa Kemal Atatürk-Cem Uzan” eşleşmesidir (Türk, 2007: 42-43). Bunun bir diğer göstergesini bazı yazılarda geçen Atatürk ile saç ve göz benzerliği kurulması da kanıtlar niteliktedir. 46. yıl kutlamalarında gittiği bütün illerde aşağı yukarı aynı konuşmaları yaparak iktidarın yanlış politikasını vurgulamaya çalışarak siyasete giriş sinyali vermeye devam etmiştir. Ayrıca gittiği bütün illerin belirgin özelliklerini vurgulayarak alandaki kitlenin dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştır. Buna örnek olarak Aydın konuşmasında "Efeler Diyarı Aydın", İzmir konuşmasında "Egenin İncisi İzmir"i göstermek mümkündür.