II. BÖLÜM
2.4. BAĞIMLILIK KURAMLARI
2.4.8. Geleneksel Kalkınma Kuramları ile Bağımlılık Kuramlarının
Bağımlılık kuramcıları kalkınma kavramını geleneksel kalkınma kuramcılarından farklı olarak kullanmışlardır. Bir ülkenin kalkınması belli bir sınıfın, imtiyaz sahibi grubun kalkınması anlamına gelmemelidir. Kalkınma ülkedeki yoksul kesimlerin belirli bir standardı elde etmesi anlamına gelmektedir. Bağımlılık kuramları düşük gelir grubunda yer alan kimselerin tarafında yer almıştır. Kalkınmanın başlaması için önkoşul merkezle olan ilişkileri gevşetmekte yatmaktadır. Geleneksel kalkınma kuramları çevre ülkelerin kalkınabilmeleri için merkez ülkelerden dış yardımı gerekli görmektedir. Bağımlılık kuramları çevre ülkelere yerel kaynaklara dayanan bir kalkınma modeli önermektedir.
Geleneksel kalkınma kuramlarının ekonomik ve politik gelişmelerin aynı anda yaşanabileceği konusunda iyimser görüşüne karşın bağımlılık okulu ekonomik ve politik büyüme konusunda bu görüşe katılmamıştır. Frank gibi teorisyenler endüstriyel
226 Cinhirlioğlu, a.g.e., s.183. 227 Ersoy, a.g.m., s.17. 228 Öztürk, a.g.e., s.113.
229 Adem Doğan, Gelişme Teorilerinin Karşılaştırmalı Analizi, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal
olmayan malları üretmeye ve toplumun tümünü temsil etmeyen elit sınıf tarafından yönetilmeye yönlendirilen azgelişmiş ülkelerin geri kalmışlığın kaderi oldukları konusunda uyarılarda bulunmuştur. Kimi bağımlılık taraftarları tek çözümün radikal devrimlerde olduğu görüşünde iken kimi yazarlar da azgelişmiş ülkelere büyük oranda ekonomik bağımsızlığın gerekli olduğunu söylemektedir230.
Geleneksel kalkınma kuramları gelişmenin yayılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Bağımlılık kuramlarına baktığımızda azgelişmişliğin yaygınlaşması üzerinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Geleneksel kalkınma kuramları büyüme merkezli yaklaşımı nedeniyle indirgemecikle eleştirilirken, bağımlılık kuramların bütüncül yaklaşım kullanması ve basitleştirilmiş öncülerden hareket edilmesi bu kuramın hızla terk edilmesine neden olmuştur231.
Diğer taraftan bağımlılık kuramlarının geleneksel kalkınma kuramlarının göz ardı ettiği ve azgelişmiş ülkeleri etkileyen uluslararası ticaret, finansman ve yatırım olgusunu vurgulamıştır. Azgelişmişlik konusunda pek çok yazar politik ve ekonomik modernleşmenin yerel politik yapıları değiştirmekten çok daha fazlasının gerektiğini kabul etmiştir. Bağımlılık kuramı uluslararası politika ekonomisi gibi yeni sahalar açarak araştırmaları uluslararası ekonomik ve kültürel ilişkilere kaydırmıştır232.
Geleneksel kalkınma kuramlarının ve bağımlılık kuramları görünürde birbirine karşıt olsalar da bu kuramların hemen hepsi Avrupa merkezlidir. Kuramcılar ya Avrupa düşünce sisteminden etkilenmiş yada bu ülkelerde eğitim görmüşlerdir. Dolayısıyla Avrupa merkezci yaklaşımlara karşı çıkarken yine bu geleneğin içinde yer almaktadırlar. Yine sözü edilen kuramcılar ülkeleri geçmişlerine ve bugünlerine göre sınıflandırmaktadır. Geleneksel kalkınma kuramcıları azgelişmiş ülkeleri geleneksellikten modernliğe aktarırken, bağımlılık kuramları kapitalizmden sosyalizme aktarmaktadır. Azgelişmiş ülkeler dünün bunalımlarını yarının belirsizliklerine taşıyarak belirsiz bir yapı içerisinde kalmaktadır. Üçüncü olarak gelişme kuramlarını dünyadaki ülkelerin ekonomik tanımlarla sınıflanmalarına ve birbirleri karşısında zayıf ve üstün yönlerinin meydana çıkmasına ve siyasi alanda kullanılmasına yol açmaktadır.
230 Handelman, a.g.e., s.44. 231 Ercan, a.g.e., s.140. 232 Handelman, a.g.e., s.45-46.
Gelişme kuramları ülkeleri ekonomik kavramlarla tanımlamıştır. Diğer yönlerini ekonomik sonuçlar ortaya çıkardığı müddetçe saymıştır. Ama gelişmişlik ve azgelişmişlik hayatın tüm safhasında yer almaktadır. Sadece ekonomik alanda değil tüm alanlarıyla ilişkili olmalıdır233. Görüleceği üzere bağımlılık kuramcılarının ekonomik bağımlılığın azgelişmiş ülkeleri siyasal açıdan bağımlı hale getireceği konusunda görüşleri vardır234.
Tablo 4. Geleneksel Kalkınma Kuramları İle Bağımlılık Kuramlarının Benzer ve Farklı Yönleri
Benzerlikler Geleneksel Kalkınma Kuramları Bağımlılık Kuramları
Araştırma Konusu Azgelişmiş Ülkeler Azgelişmiş Ülkeler
Metodoloji Yüksek Düzeyde Soyutlama Aynı Gelişmenin Genel Süreci Üzerine Yoğunlaşma
Yüksek Düzeyde Soyutlama Aynı Gelişmenin Genel Süreci Üzerine Yoğunlaşma
Hareket Alanı Geleneksel-Modern Merkez-Çevre
Etkilendiği yer Avrupa Düşünce Sisteminden Etkilenme Avrupa Düşünce Sisteminden Etkilenme
Farklılıklar Geleneksel Kalkınma Kuramları Bağımlılık Kuramları
Azgelişmişliğin Nedenleri Çoğunlukla İç Nedenler Çoğunlukla Dış Nedenler
Kalkınmada İzlenilecek Yol Merkez Ülkelerden Gelen Dış Yardım Yerel kaynaklara Dayalı Kalkınma Modeli Ekonomik ve Politik Gelişmenin
Birlikte Olacağı
İyimser Kötümser
Yoğunlaşma Gelişmenin Yaygınlaşması Azgelişmişliğin Yaygınlaşması
Hareket Alanı Geleneksellikten Modernliğe Kapitalizmden Sosyalizme
Ülkelerin Tanımlama Ekonomik Kavramlar Ekonomik Siyasal Kavramlar
Gelişmenin Yolu Merkez İle Daha Fazla İlişki Merkez İle Daha Az Bağlantı
Kaynak: Cinhirlioğlu a.g.e. s.199.’dan derlenmiştir.
Yukarıda ve tabloda da görüleceği üzere geleneksel kalkınma ve bağımlılık kuramları arasındaki en önemli fark azgelişmiş ülkelerin gelişememesinin nedeni olarak
233 Cinhirlioğlu, a.g.e., s.200-201. 234 Handelman, a.g.e., s.43.
ilk görüşün o ülkenin iç yapısından, ikinci görüşe göre dış ilişkilerden kaynaklandığı yönünde olmasıdır. Geleneksel kalkınma kuramı bir ülkenin gelişebilmesi için kendi iç yapısını gözden geçirmesi, bağımlılık kuramı dünya ekonomik sistemin yeniden düzenlenmesi ve eşitsiz ticari koşulların kaldırılmasını teklif etmektedir. Son zamanlarda her iki görüş çeşitli yönlerden eleştirilmeye başlanmıştır. Kalkınma kuramlarında ülkelerin tarihsel özellikleriyle bölgeler arasındaki ekonomik ve siyasal eşitsizlikleri vurgulanmaktadır. Diğer yandan gelişme sürecinde ülkelerin iç siyasetlerinin kültürel kurumların da önemli olabileceği görüşü ağırlık kazanmaktadır.
2.5.KALKINMADA ALTERNATİF YAKLAŞIM SÜRDÜRÜLEBİLİR