• Sonuç bulunamadı

Geçi Ekonomilerinde Ekonomik Büyüme Faktörleri

BÖLÜM 1: GEÇ EKONOM LER

1.8. Geçi Ekonomilerinde Ekonomik Büyüme Faktörleri

Do u Avrupa ülkelerinde sosyalist düzeninin yıkılmasının ardından, söz konusu ülkelerin reel gelirlerinin ve ya am standartlarının artırılması bakımından bazı farklılıklar olu mu tur. Slovenya, Çek Cumhuriyeti ve Polonya gibi bazı ülkeler ortalamanın üzerinde bir ekonomik büyüme gerçekle tirirken Avrupa Birli i ülkeleri ile hızlı bir ekilde entegre olmaya ba lamı lardır. Di er ülkeler ise tamamen aksi bir durum ile kar ı kar ıya kalmı tır. Pek çok iktisatçı liberalizasyon derecesi, gelir e itsizli i, insan ve fiziksel sermaye için yapılan dü ük yatırım ya da kara borsalar gibi tüm faktörlerin dü ük ekonomik büyüme üzerinde etkisi oldu u hususunda mutabık olmasına kar ın, hangi faktörlerin daha önemli oldu u konusunda fikir ayrılı ına dü mü tür. Washington Uzla ması iktisatçıları parasal istikrar ve ekonomik büyüme arasında pozitif bir ili ki oldu una ve bu ili kinin hükümetlerin makro ekonomik istikrar politikaları üzerine yo unla masını sa ladı ına inanırlar [Fisher (1998), Gelb ve Gray (1991)]. Örne in Fisher, Sahay ve Vegh (1998) istikrarı yakalayan bütün ülkelerde büyümenin kaldı ı yerden devam etti ini ve üretim artı ının ortaya çıktı ını savunur. Söz konusu iktisatçılar 1992-1995 döneminde 26 geçi ülkesindeki enflasyon ve büyüme trendlerini izleyerek istikrar ve büyüme arasında pozitif bir ili ki yakalamı lar

ve ülkelerin gelecekteki büyümelerinde istikrar politikalarının belirleyici olaca ı sonucuna varmı lardır. Di er taraftan Gelb ve Gray (1991) ise geçi ülkelerine özgü ekonomik göstergeler üzerine yo unla mı ve hangi göstergelerin ekonomik büyümeyi tetikledi ini ve bir geçi ülkesinde hangi reformun yapılması gerekti ini tespit etmeye çalı mı lar ve do ru reformlar ülkeden ülkeye de i mekle beraber makro ekonomik istikrarın her ülkede sonradan uygulamaya konulan yapısal reformlar için hayati oldu u sonucuna varmı lardır (Bojadzieva, 2005).

Winkler(2000) ve Roland(2000) gibi iktisatçılar reform önceli i açısından istikrar politikalarına i aret eden görü lerin do rulu unu tartı mı ve istikrarın geçi ekonomilerinin büyüme performanslarındaki farklılı ın olası bir nedeni olarak önemsenmeyebilece ini savunmu lardır. Bu iktisatçılar, yeterli kurumsal yönetim çözümleri ve istikrarlı özelle tirme politikalarının büyüme için anahtar olabilece i hipotezini ön plana çıkartmı lardır. Winkler (2000) Makedonya’yı analiz etti i bir çalı masında hükümetin geleneksel istikrar politikaları uyguladı ı durumda büyüme performansının yetersiz kurumsal yönetimden ötürü dü ük kaldı ı sonucuna varmı tır. Di er taraftan Roland (2000), geçi ülkelerinde kurumsal yönetim ile ekonomik verimlilik arasındaki ili kiyi inceler. Roland’ın modeli, kurumsal yönetim ve te ebbüsleirn yeniden yapılandırılması üzerinde farklı özelle tirme politikalarının sebep oldu u sonuçları tartı ır. Roland, kurumsal yönetim açısından, özelle tirme politikalarının sadece yeniden yapılanma sonuçlarının belirlenmesi de il ekonominin tüm performansı üzerinde önemli bir rol oynadı ı sonucuna varmı tır. Hem Winkler hem de Roland hükümetlerin geçi ülkelerinde ekonomik büyümeyi gerçekle tirebilmeleri için yeterli kurumsal yönetimle birlikte a amalı ve güçlü özelle tirme politikalarına odaklanmaları gerekti ini önerir. Geçi ekonomilerindeki ekonomik büyümeyi anlama açısından bir ba ka yakla ım ise neoklasik teoriden gelmektedir. Neoklasik iktisatçılar, yabancı ve yerli yatırım kadar insan ve fiziksel sermayenin önemi üzerine odaklanır. Örne in, Rizov ve Swinnen (2003) geçi ekonomilerindeki fiziksel ve insan sermayesini geli tirme adına yeni te ebbüslerin kurulmasının önemini inceler. Kaynak yoklu unun insan ve fiziksel sermayenin etkinli ini gerçekle tirme konusunda kısıt olu turdu unu vurgularlar. Rizov ve Swinnen ara tırmalarındaki modeli Romanya’daki bireysel bir çiftli in geli iminden alır ve bunu tüm sektöre uygular. Ki inin yatırım kararını almasını etkileyen faktörleri belirler ve bu

kararların en çok parasal kaynaklar kadar insan ve sermaye faktörleri tarafından etkilendi i sonucuna varırlar. Sermaye piyasası aksaklıklarından dolayı potansiyel giri imcilerin yatırım kararını almak için gerekli olan kaynakları elde etmekte güçlük çektiklerini ve dı finansmanın ekonomik büyüme için mecburi oldu unu savunurlar. Sonuç olarak, Rizov ve Swinnen yabancı do rudan yatırımın bir geçi ekonomisinin ekonomik büyümesi için zaruri oldu unu ifade eder (Bojadzieva, 2005).

Di er çalı malar artan FDI’nın eninde sonunda geçi ekonomilerinin büyümesine yardım edece i fikrini destekler. Bu çalı malar yabancı yatırımcıların yurtiçi yatırımcılara kıyasla eski devlet mülkiyetindeki irketleri yeniden yapılandırma konusunda daha ba arılı olduklarını göstermi tir (EBRD, 1999). Genelde, geçi ekonomilerinin kaynak yoklu unun büyümeye sekte vurdu unu savunan iktisatçılar, yurtiçi firmaların modernizasyon ve verimlili i artırma konusunda gerekli olan sermayeye sahip olmamalarından ötürü, hükümetlerin kamu te ebbüslerinin yabancı yatırımcılara satılması konusuna öncelik vermelerinin mecburi oldu una inanırlar. Makro ekonomik politikalar ekonomik büyüme ile pozitif ili kiye sahipken, bu politikalara öncelik veren gerekçeler bazı geçi ülkelerinin dü ük ekonomik büyümesinin arkasında yatan do rudan sebepleri açıklamamaktadır. stikrar politikaları ile ilgili olarak, Do u Avrupa geçi ekonomilerinin büyüme oranları ve enflasyon rakamları üzerindeki deneysel veriler istikrar politikalarının lehine olan gerekçeler konusunda bazı üpheler uyandırır. Özellikle, 2000-2005 yılları arasında, %4’ün üzerinde ortalama büyüme oranına sahip olan ülkeler (Slovenya, Slovakya, Polonya, Bulgaristan ve Macaristan) %8 ile %10 arasında yüksek enflasyona sahip olan ülkelerdir. Özel sektöre gelince, yüksek oranda bir özelle tirmenin yüksek bir büyümeye neden oldu unu gösteren bir trend yoktur (WB online databases). Bu deneysel gözlemler, makro ekonomik politikaların geçi ekonomilerinin büyümesi için önemli oldu u izlenimini verirken anahtar rol oynamayabileceklerine i aret etmektedir (Bojadzieva, 2005).

BÖLÜM 2: GEÇ EKONOM LER NDE L BERAL ZASYON VE EKONOM K