• Sonuç bulunamadı

Güneydoğu Türkiye Bölgesi, yaklaşık 105.000 km2’lik yüzölçümüyle Türkiye'nin toplam yüzölçümünün % 10’nunu kapsamaktadır. Güneydoğu Türkiye Bölgesi, Kara ve Akdeniz iklim koşullarının etkisindedir. Son yıllarda Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında bölgeye yapılan baraj gölleri sayesinde yöre ikliminde bazı değişiklikler yaşanmaktadır. Yaz aylarında hava kuraklığı oranında azalmalar olmuş ve yağışlar artmıştır. Güneydoğu Türkiye Bölgesi Mezopotamya’nın üst kısmında yer alması, coğrafya ve iklim özelliklerinin

Türkiye’nin diğer bölgelerinden farklı bir yapıya sahip olması ve zoocoğrafik olarak Orta Asya, Hindistan ve Afrika ile Anadolu ve Avrupa arasında geçiş bölgesi olması nedeniyle önemli bir yer oluşturmaktadır.

1.2.1. Fizikocoğrafik Özellikleri

Araştırma alanı olarak seçilen bölge Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nü ve Mezopotamya’nın en büyük iki ırmağı olan Dicle ve Fırat’ı içermektedir.

Bunlar hayvanların tür çeşitliliğini arttırmaktadır.

Araştırma alanının batısında ve kuzeyinde Amanos dağlarının devamı olan Güneydoğu Toroslar, doğu kısmında Van-Hakkâri platosu ve güneyinde kısmen Harran Ovası ve buzul dağlar yer almaktadır. Güneydoğu Toroslarının, bölgenin yeryüzü yapılarının şekillenmesinde önemli rolü vardır. Bu sıra dağlar İskenderun’dan başlayıp kuzeye Nur dağlarına uzanır, Kahramanmaraş yakınlarına sokularak doğuya doğru döner. Ceyhan ırmağının yukarı kısmından Van Gölü’nün güneyine kadar uzanan bir yay çizerler (Şekil 1.6)(71).

Şekil 1.6. Araştırma alanının fizikocoğrafik şekilleri.

Araştırma alanının içinde kalan “Güneydoğu Anadolu Bölgesi”nde Güneydoğu Torosların güneyinde kalan ovalar ve ortalama yüksekliği 500 metre olan platolar bulunmaktadır. Bu geniş düzlüklerin ortasında yükselen volkanik Karacadağ kütlesi bu bölgeyi ikiye ayırmaktadır. Karacadağ kütlesinin doğusundaki kısmı Diyarbakır Havzası oluşturur. Bu havza güneyden de Mardin dağlarıyla sınırlanmıştır. Dicle ve kollarını toplayan havzanın suları, Mardin dağlarını derin boğazlarla yararak güneye doğru akar. Karacadağ kütlesinin batısında kalan yöreye Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman platosu denir. Fırat nehrinin derin vadilere gömülerek aktığı bu platonun üzerinde ovalar yer almaktadır(71).

Araştırma alanının bir kısmı da Doğu Anadolu Bölgesinin küçük bir kısmını kapsamaktadır. Bu bölgede Van Gölü ve kuzeyinde bulunan sönmüş volkanik dağlar, doğuda İran sınırı boyunca uzanan dağlar ve batıda Güneydoğu Torosların

doğusundaki Mardin Dağları ve Güneyde ise Hakkâri bölgesindeki yüksekliği 3000 m’yi bulan dağlar ve yüksekliği 4000 m’yi aşan buzul dağlar bulunmaktadır(71).

1.2.2. İklim Özellikleri

Araştırma alanının batısında Akdeniz İklimi görülürken diğer kesimlerinde hâkim iklim tipi Karasal iklimdir (Şekil 1.7).

Şekil 1.7. Türkiye’nin iklim alanları

Araştırma alanı, güneydeki çöl ve step iklimlerinin hüküm sürdüğü sıcak ülkelere komşudur. Kış aylarında ortalama olarak daima sıfırın üzerinde bir sıcaklık derecesi görülür. Akdeniz iklimi ile kara ikliminin iç içe bulunduğu bir bölgedir.

Uzun geçen yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlıdır. Gece ile gündüz arasında oldukça büyük sıcaklık farkları vardır. Dalaman’dan sonra Türkiye’de

saptanan en yüksek hava sıcaklığı, 1978 yazında Cizre'de 48°C olarak ölçülmüştür.

Araştırma alanında bazı kışlar sıcaklık -20°C’ye kadar düşebilir (Şekil 1.8).

Şekil 1.8. Araştırma alanı ortalama sıcaklık normalleri dağılımı (1971-2008).

Araştırma alanı karasal iklimin görüldüğü alanlarda ülkemizin en kurak ve yaz aylarında en sıcak bölgesini teşkil eder. Bölgenin düzlük kesimini karakterize eden Şanlıurfa 220-473 mm, Diyarbakır ise 146-495 mm yıllık ortalama yağış almaktadır.

1.2.3. Vejetasyon Özellikleri

Araştırma alanı olarak seçilen ülkemizin en kurak ve yaz aylarında en sıcak bölgesini teşkil eden bu bölgemiz, bitki örtüsü bakımından kısmen Doğu ve İç

Anadolu’ya benzemektedir. Bununla beraber, iklim, toprak ve vejetasyon yönünden Anadolu’nun kurak, yarıkurak bölgelerinden önemli ölçüde farklıdır. Bölgenin alçak kesimlerinde kurakçıl ve zayıf otsu türler bulunur. Güneydeki Arabistan-Suriye bölgesine ait otsu türler de görülür. Genel olarak Güneydoğu Toros kıvrım kuşağının güneyindeki plato, havza ve ovaları içerisine alan bu bölge, güneyde Mezopotamya havzasına açılır. Batıda Kahramanmaraş-Gaziantep hattı doğuda Siirt arasındaki yayın güneyi, step vejetasyonu sahasıdır (Şekil 1.9).

Şekil 1.9. Güneydoğu Türkiye’de çeşitli vejetasyon formlarının yayılış alanları(72). 1-Dağlar üzerinde alpin vejetasyon formları. 2-Step vejetasyonu. 3-Orman, fundalık ve step. 4- Orman vejetasyon formları. 5- Akdeniz vejetasyonu

1.2.4. Zoocoğrafik Özellikleri

Anadolu ve Trakya Palearktik Bölge’nin içerisinde yer aldığından (Şekil 1.10) bugünkü zoocoğrafik bileşimi ve yapısı Palearktik faunanın bir parçası olarak görülür. Ancak Güneydoğu Türkiye, kuzeye doğru çıkıldıkça etkisi azalacak şekilde, Oriental (Güney Asya) ve Etiyopya (Afrika) fauna elemanlarının da etkisi altında kalmıştır.

Şekil 1.10. Dünyanın zoocoğrafik bölgeri(73)

Araştırma alanı, Eremiyal (Çöl), Afro-Eremiyal Elemanların Anadoluya giriş yolunu teşkil etmekte ve özellikle Van-Hakkâri Platosu kuzeyden bu bölgeye Sibirya elemanlarının girişini sağlamaktadır (Şekil 1.11). Ayrıca Anadolu’ya Trakya ovasından giren ve Orta Anadolu step sığınağını ve güney toroslarını aşan Avrupa Ağaçseven elemanları da Araştırma alanına ulaşabilmektedir. Böylece Güneydoğu Türkiye zoocoğrafik bakımdan bu elemanların her birinin temsilcilerine sahip olup,

hayvan çeşitliliği, gen akışı ve gen çeşitliliği açısından önemli bir bölgeyi temsil etmektedir. Türkiyede yayılış gösteren birçok türün alt türlerinin araştırılmasında bu bakımdan önemli bir bölge olma özelliğindedir.

Şekil 1.11. Değişik fauna elemanlarının Anadoluya giriş yolları.

Güneydoğu Türkiye bölgesinin kuzeyinde bulunan Güneydoğu torosları Geneydoğu Anadolu ile Doğu Anadolu arasında bir bariyer oluşturmaktadır. Bu nedenle Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan birçok türün bu bariyeri aşması güç olmuştur. Bu bakımdan da birçok türün ve alt türün araştırılması için uygun bir bölgeyi teşkil etmiştir.

Benzer Belgeler