• Sonuç bulunamadı

Görsel Analog Skala (Visual Analogue Scale, VAS)

Yüz estetiğinin değerlendirilmesinde ortodontistler genellikle dişsel estetiğe odaklanmaktadırlar. Dişsel estetiği ölçmek içinse, AC/IOTN (aesthetic component of the index of orthodontic treatment need, Evans ve Shaw 1987, Shaw ve ark 1995), DAI (the dental aesthetic index, Cons ve ark 1989, Jenny ve Cons 1980), ICON (the index of complexity outcome and need, Firestone ve ark 2002), SASOC (social acceptability scale of occlusal conditions, Jenny ve ark 1980), DFA (dental-facial

attractiveness scale, Tedesco ve ark 1983) ve PAR (peer assessment rating, Richmond ve ark 1992) ölçümleri kullanılmaktadır. Bu göstergeler tedavi ihtiyacını ve tedavi sonucunu değerlendirmede dişsel estetik için önemlidir, fakat bunlardan hiçbiri yüz estetiği ile ilgili değildir. Dişsel estetik ve yüz estetiği iki farklı parametre olduğundan, ortodontik tedavi ihtiyaçlarını ve sonuçlarını ölçen bir sistemin, hem yüz estetiği hem de dişsel estetik için ölçekleri olması gerekmektedir (Phillips ve ark 1992b, Al Yami ve ark 1998).

Đlk başta yüz güzelliğinin algılanmasının kişiye göre değişebilir olduğu düşünülse de Langloais ve ark (2000), yüz güzelliğinin tamamen öznel bir kavram olamayacağını öne sürmektedirler.

Her toplumun kendine göre yüz estetiği ile ilgili içgüdüsel standartları bulunmaktadır. Her ne kadar yüz estetiği subjektif, iyi belirlenmiş, değişkeni olmayan bir konu gibi görünse de hem ortodontistler hem de ortodontist olmayanlar fotoğraflardan yüz estetiğini görsel analog skala (Visual Analogue Scale, VAS) yöntemi ile iyi bir şekilde belirleyebilmektedirler (Howells ve Shaw 1985, Philllips ve ark 1992a ve b). Hastalar için ortodontik tedavi beklentileri büyük ölçüde kendi dentofasiyel estetik algılarına ve yaşıtlarının hükümlerine bağlıdır (Bos ve ark 2003). Ortodontik tedavi görecek gençler, sosyal normlar ve toplumun güzellik kültürü ile motive olmaktadırlar ( Trulsson ve ark 2002).

Görsel analog skala, doğrudan kolayca ölçmenin mümkün olmadığı, geniş bir aralıkta dağılım gösteren görüşü, yargıyı, fikri veya bir vasfı ölçmeye yarayan bir ölçüm aracıdır. Örneğin, bir hastanın hissettiği ağrı seviyesi çok fazla, ızdırap dolu bir ağrı ile çok hafif bir ağrı arasında değişebilmektedir. Hastanın ağrısını hafif, orta, aşırı gibi kategorilerden birini seçerek belirtmesi yerine VAS ile sürekli bir aralık içerisinden seçilmesi daha anlamlıdır. Benzer durum estetik değerlendirmelerde de geçerlidir (Gould ve ark 2001).

VAS ölçeği genellikle 100 mm uzunluğunda yatay bir çizgi şeklindedir. Çizginin her iki ucunda en uç düşünceyi belirten açıklayıcı kelimeler bulunmaktadır (Şekil 1.2.) Ankete katılan kişi anket sorusunu cevaplarken düşüncesini VAS

ölçeğine dik bir çizgi çizerek belirtir. Ölçeğin en solundan, çizilen dik çizgiye kadar olan mm’lik mesafe o kişinin VAS puanını belirtmektedir (Gould ve ark 2001).

çok kötü çok iyi

Şekil 1.2. Görsel Analog Skala (Visual Analogue Scale, VAS)

VAS ölçeğinin sunumunda birçok seçenek bulunmaktadır; ölçek sade bir şekilde sunulabileceği gibi, ölçeğe yol gösterici dikey çizgiler ve ilave açıklamalar da eklenebilmektedir. Farklı şekildeki bu sunumlar fayda sağlayabileceği gibi kusur da oluşturabilirler, bu yüzden VAS ölçeği çalışmanın amacına uygun bir şekilde dikkatli oluşturulmalıdır (Gould ve ark 2001).

VAS ölçeğinin kullanılması daha fazla duyarlılık sağlamakta ve daha güçlü parametrik istatistiklerinin yapılmasını sağlamaktadır (Howels ve Shaw 1985). Ankete katılanlar tarafından nasıl kullanılacağı çok rahat anlaşılmakta ve sadece dik bir çizgi çizileceğinden puanlama işleminin hızlı olmasını sağlamaktadır.

Kiekens ve ark (2005), Hollanda’da yüz estetiğini değerlendirmek için, güvenilir ve ölçülebilir değerler veren, VAS ölçeğinin kullanıldığı, basit, tekrar edilebilir bir ölçüm sistemi geliştirmişlerdir ve bu sistemin geçerliliği için farklı ülkelerde çok sayıda araştırmada kullanılmasını tavsiye etmektedirler.

Yüz estetiğinin değerlendirilmesinde VAS ölçeği sıkça kullanılmaktadır (Howells ve Shaw 1985, Philips ve ark 1992a ve b, Kiekens ve ark 2005, Maple ve ark 2005). Bu ölçek ile hastaların fotoğrafları hastanın çekiciliğine göre 0’dan 100’e kadar puanlanmaktadır. Pek çok yazar referans fotoğrafları olmaksızın VAS ölçeğini kullansa da (Howels ve Shaw 1985, Philips ve ark 1992a ve b), erkek ve kız için ayrı ayrı referans fotoğraflarının kullanılmasını tavsiye eden yazarlar da vardır. Bu yazarlara göre referans fotoğrafları, panel üyelerinin skalayı uniform olarak kullanmasını sağlamaktadır. (Profit ve ark 1980, Peerlings ve ark 1995, Kiekens ve ark 2005).

Tedavi öncesi ve tedavi sonrası fotoğrafların değerlendirilmesinde yine aynı skala (VAS), tedavi öncesi ve tedavi sonrası için ayrı ayrı fotoğraflar üzerinde kullanılmıştır (Kerr ve O’Donnell 1990, Philips ve ark 1992a ve b, Gidon ve ark 1996, Spyropoulos ve Halazonetis 2001, Vargo ve ark 2003). Bir diğer yaklaşım ise tedavi öncesi ve sonrası fotoğrafı bir kerede karşılaştırmak ve değişikliği VAS üzerinde bir kerede 0’dan 100’e kadar puanlamaktır (O’Neil ve ark 2000, Edler ve ark 2006). Kiekens ve ark (2008c)’na göre tedavi ile olan değişikliklerin puanlamasının 5 değer üzerinden yapılması hem daha pratik hem de daha kolay olmaktadır (-2: oldukça kötüleşmiş, -1: kötüleşmiş, 0: değişiklik yok, 1: iyileşmiş, 2: oldukça iyileşmiş).

Alçı model ve lateral sefalogramlardan elde edilen objektif parametreler (overjet, ANB açısı, SN-GoGn açısı), fotoğraflardan elde edilen dişsel estetik değerler (AC/IOTN) ve Angle sınıflamasının estetikle ilgisi literatürde sunulmaktadır. Çekici bir yüzün sahip olabileceği altın oranlar, ideal açı ve ideal oranlar da yine literatürde bulunmaktadır. Đdeal olmayan yüz boyut, oran ve açılarını ortodontik tedavi ile değiştirmek mümkün olmasa da ortodontistler tedavi planını yaparken bu ölçümleri hesaba katmaktadırlar. Fakat literatürde altın oran, ideal oran ve açılar ile ergenlik dönemindeki bireylerin yüz estetiği arasındaki ilişkiye ender rastlanmaktadır. Benzer şekilde, ortodonti literatüründe eksikliğinden dolayı, Türk bireylerde algıda bütünlük ilkesini göz önünde tutarak yüz estetiğini bütün değişkenlerle beraber irdeleyen bir çalışma gerekli görülmektedir.

Bu çalışma, ortodontide bu kadar önemli yere sahip olan estetiğin, hasta grubunun büyük oranına sahip ergenlik dönemindeki bireylerde araştırılması açısından ve daha önce Türk literatüründe böyle bir araştırma olmaması açısından önemlidir. Ayrıca, bu çalışma ergenlik dönemindeki Türk toplumunda ortodontik tedavinin yüz estetiğine etkisini araştırması bakımından da değer taşımaktadır.

Çalışmamızın asıl amacı; ergenlik dönemindeki Türk bireylerde yüz estetiğini ve ortodontik tedavinin yüz estetiğine etkisini araştırmaktır.

Çalışmamızın diğer amaçları ise;

1. Ergenlik dönemi Türk bireylerde yüz estetiği için geçerli ve basit bir ölçüm sistemini denemek, sistemin tekrar edilebilirliğini ve geçerliliğini test etmek;

2. Hastaların cinsiyeti ve Angle sınıflamasının, yüz estetiğinin ve tedavi ile olan değişikliklerin değerlendirilmesinde farklılıklara sebep olup olamayacağını araştırmak;

3. Hasta fotoğraflarını değerlendirip subjektif olarak puan veren panel üyelerinin, cinsiyet, yaş ve mesleklerinin, ergenlik dönemindeki bireylerin yüz estetiği ve tedavi ile olan değişikliği değerlendirilmesindeki etkisini araştırmak;

4. Tedavi öncesindeki yüz estetiğinin, tedavi ile oluşan değişikliğe etkisinin olup olmadığını test etmek;

5. Literatürde bahsedilen altın oranlar, ideal oran ve açıların ergenlik dönemindeki Türk bireylerin estetik değerlendirmesinde rolü olup olmadığını belirlemek;

6. Günlük ortodonti pratiğinde kullanılan model değerlerinin, sefalometrik değerlerin ve ortodontik tedavi ihtiyacı indeksinin estetik bileşeni (aesthetic component of the index of orthodontic treatment need, AC/IOTN) gibi ölçümlerin estetik değerlendirmeyle ilgili olup olmadığını araştırmaktır.