• Sonuç bulunamadı

Estetik Değerlendirmede Ağız Dışı Fotoğraf Kullanımı

4. TARTIŞMA

4.6. Estetik Değerlendirmede Ağız Dışı Fotoğraf Kullanımı

Literatürde, estetik değerlendirme için lateral sefalogramların, profil silüet görüntülerinin, cephe fotoğraflarının, profil fotoğraflarının ve ¾ fotoğrafların kullanımına sıkça rastlanmaktadır. Her birinin kendine özgü olumlu ve olumsuz tarafları bulunmaktadır. Cox ve Van Der Linden (1971), De Smit ve Dermaut (1984), Barrer ve Ghafari (1985), Shelly ve ark (2000), Johston ve ark (2005a ve b) paneli etkileyebilecek fazla görüntüyü ekarte etmek için silüet görüntülerini kullanmışlardır. Fakat silüet görüntüleri tüm bir yüzü ve gülüşü yansıtamadıklarından Gestalt felsefesiyle paralel düşünen çalışmamızda kullanılması uygun görülmemiştir.

Nanda ve ark (1996), Ferrario ve ark (1997), van der Geld ve ark (2007), McNamara ve ark (2008) çalışmalarında üç boyutlu görüntüler ve video kayıtlarını kullanmışlardır. Video ile yüzün dinamik özellikleri rahatlıkla görüntülenebilmektedir. Fakat video kayıtları arşivimizde rutin olarak tutulmadığından, çalışmamızda estetiği etkileyebilecek çoğu etkenleri bir arada gösteren fotoğraflar kullanılmıştır.

Đlk başta fotoğrafların bireyin tam bir yüz estetiğini yansıtıp yansıtamayacağı sorusu akla gelmektedir. Bu sorunun cevabını ise Howels ve Shaw (1985), Glass ve ark (1981) hastanın gerçek canlı görüntüsü ile renkli bir fotoğraf görüntüsü arasındaki değerlendirmelerde yakın ilişki bularak vermişlerdir. Bu durum fotoğrafların yüz estetiği için kullanılabileceği anlamına gelmektedir. Kerr ve O’Donnell (1990)’a göre cephe fotoğrafları genellikle profil görüntülerinden daha etkileyici bulunmaktadır. Mackley (1993)’e göre bir profil fotoğrafı bir kişinin gülüşünün değerlendirilebilmesi için güvenilir bir kaynak değildir. Phillips ve ark (1992b)’na göre ise cephe ve profil fotoğraflarının eş zamanlı görüntülenmesi tek bir fotoğrafın görüntülenmesinden daha avantajlı görülmektedir. Bu fotoğraf serilerinin kullanılmasının bir avantajı da, ortodonti kliniklerinde kolaylıkla ulaşılabilir

olmasıdır. Bu sebeplerden ötürü bu çalışmada cephe istirahat, cephe gülümseme ve profil istirahat fotoğraflarının bir arada kullanılması uygun görülmüştür.

Erbay ve Canikoğlu (2002) ile Kuroda ve ark (2009) sadece profil fotoğrafı, Matoula ve Pancherz (2006) sadece cephe fotoğrafı kullanmıştır. Baker ve Woods (2001), Edler ve ark (2006) profil ve cephe fotoğrafını beraber kullanmışlardır. Işıksal ve ark (2006), cephe ve ¾ gülümseme fotoğraflarını tercih etmişler ve bu fotoğraflar üzerinden alt yüz bölgesini kırpmışlardır. Knight ve Keith (2005) benzer estetik çalışmalarında cephe istirahat, ¾ istirahat ve profil istirahat fotoğraflarını aynı anda kullanmışlardır. Kiekens ve ark (2005, 2006, 2007, 2008a,b ve c) yüz estetiği ile ilgili yaptıkları geniş kapsamlı çalışmalarında cephe istirahat profil istirahat ve ¾ gülümseme fotoğraflarını kullanmışlardır.

Benzer şekilde, dudak damak yarıkları ile ilgili çalışmalarda Vegter ve ark (1997), Becker ve Svensson (1998), Vegter and Hage (2001) ağız dışı fotoğrafları kullanmışlardır.

Görüldüğü üzere ortodontide estetiği değerlendiren çalışmalarda çeşitli fotoğraflar kullanılmıştır. Günlük yaşamda gülen bir yüz sıklıkla cepheden değerlendirildiğinden, Kiekens ve ark (2005, 2006, 2007, 2008a,b ve c)’nın kullandığı ¾ gülümseme fotoğrafı yerine çalışmamızda cephe gülümseme fotoğrafının kullanılmasının avantaj sağlayacağı düşünülmüştür.

Çalışmamız ortodonti kliniğimize 2000–2008 yılları arasında başvurmuş hastaları içermektedir. Bu sebeple bazı fotoğrafların çekim tarihi çok yeni iken bazı fotoğraflar uzun yıllar önce çekilmiştir. Yıllar ile birlikte değişen moda anlayışı, saç şekli gibi unsurlar estetik algılamayı etkileyebileceğinden geniş zaman aralığında fotoğraf kayıtlarının alınması akıllarda soru işareti bırakmaktadır. Bu sorunu en aza indirmek için çalışmamızda panel üyelerine saç şeklini ihmal edip sadece yüze bakarak puanlama yapmaları tavsiye edilmiştir. Her ne kadar fotoğrafları düzgün çekilmiş hastalardan faydalansak da, fotoğraf çekimindeki ortam faklılığından kaynaklanan ışıklandırma, bireyin fotoğraf çektirdiği anki ruh halinin yüzüne yansıması gibi etkenlerin farklılık oluşturabileceği ihtimalini belirtmekte fayda

4.7. Estetik Değerlendirmede Sefalometrik Film Kullanımı

Lateral sefalometrik röntgenler genellikle teşhiste, tedavi planlamasında, tedavinin ilerleyişinde ve tedavinin sonunda ortodontiste fikir vermesi için yaygın olarak kullanılmaktadır. Kerr ve O’Donnell (1990)’a göre yüz estetiğinin önden değerlendirilmesi yandan değerlendirilmesinden daha önemli görülürken, Matoula ve Pancherz (2006)’e göre lateral sefalogramlarda ölçülen değerler ile frontalden değerlendirilen yüz estetiği arasında düşük bir ilişki bulunmaktadır. Diğer taraftan Peck ve Peck (1970) ise, sefalometrik standartlar ile göze hoş gelen yüz estetiğinin değerleri arasında fark olduğunu öne sürmektedirler. Ergenlik dönemindeki Türk bireylerde en sık kullandığımız sefalometrik değerler ile yüz estetiği arasında nasıl bir ilişki olduğunu tespit etmek için çalışmamızda lateral sefalometrik ölçümlerinin kullanılmasına karar verilmiştir.

Yüz estetiğini inceleyen önceki çalışmaların da lateral sefalometriyi kullandıkları görülmektedir. Shelly ve ark (2000), mandibuler ilerletme cerrahisi ile profilde meydana gelen estetik değişiklikleri belirlemek için; Baker ve Woods (2001), altın oranları incelemek için; Erbay ve Canikoğlu (2002), Türk erişkinlerde farklı yumuşak doku analizlerini karşılaştırmak için lateral sefalometriyi kullanmıştır.

Benzer şekilde, Knight ve Keith (2005), ANB açısı ve alt yüz yüksekliğinin oranının estetikle olan ilişkisini belirlemek için; Johston ve ark (2005a ve b), mandibulanın sagital konumunun ve alt yüz yüksekliğinin yüz estetiği üzerine etkisini araştırmak için; Matoula ve Pancherz (2006), çekici ve çekici olmayan çocukların yüz iskeletinin morfolojisini karşılaştırmak için; Kiekens ve ark (2006), ergenlik dönemindeki beyaz ırkta yüz estetiği ile objektif ölçümlerin ilişkisini incelemek için; Işıksal ve ark (2006) tedavi ile gülme estetiğinde nasıl bir değişiklik olduğunu incelemek için lateral sefalometriyi çalışmalarına dahil etmişlerdir.

Yakın dönem çalışmalarda da, McNamara ve ark (2008) büyüme gelişim sürecindeki hastalarda gülme estetiğine sert ve yumuşak dokuların katkısını incelemek için; Kuroda ve ark (2009), Japon bireyler için en uygun yumuşak doku analizini belirlemek için araştırmalarında lateral sefalometriyi tercih etmişlerdir.