• Sonuç bulunamadı

3.4. Görüşmeler Sonucunda Elde Edilen Bilgiler

3.4.3. Görüşmelerin Değerlendirilmesi

Kündekar Mevlüt Çiller in aynı sanayi sitesinde çalışan ve ortak iş de yaptığı aynı meslek ya da benzer meslekleri yapan kişilerle ve ailasinden oğlu , gelini ve torunu ile görüşülmüş olup beş adet soru yöneltilmiştir.Ustanın kişiliği ve Kündekariye katkılarına ulaşılmaya çalışılmıştır.Görüşme yapılan kişilerden oğlu ve kızı dışındakiler sanayide çalışanlardır.

Ne zamandan beri tanıyorsunuz? sorusuna verilen cevaplarda ustanın uzun süre tanındığını kişisel özelliklerini, yakından tanıdıkları sonucuna varılmıştır.İş konusunda son derece titiz, mizacı hafif sinirli, dürüst karekterli biri olarak tanıyıp şahit olunmuştur.

Birlikte ne kadar süre çalıştınız? Sorusuna verilen cevaplarda ise ustanın iş konusunda gerekli olduğu kadar birlikte çalıştıklarını vede kendi atölyelerini açtıklarında da desteklediğini arkadaşlık ve dosluklarının devam ettiğini ve bu doslık ve arkadaşlığa ustanında büyük değer verdiği sık sık sohbetlere katılmak için atölyeleri ziyarete gittiği belirtilmiştir.

Geleneksel Türk el sanatı Eğitimine ne gibi katkı ve yenilikleri olmuştur? Sorusuna verilen cevapta da unutulmuş bir sanatı yeden diriltti, tekrardan gündeme getirip tanıttı.Genç neslin de ilgi ve dikkatini bu sanata çekti. En önemlisi bu sanatta teknolojiyi kulanan ilk olmasıdır.Çizim programları sayesinde oyma desenlerini makinede oyarak zamandan tasarruf etmiş ve çıtaların üzerindeki açıyı kesmek için yaptığı makine ilede bir ilki gerçekleştirmişrir.Bu sanata teknolojiyi katarak yenilik getirirken unutulan sanatı dirilterek en büyük katkıyı sağlamıştır.

Bu sanatı öğretmek için sanat okulları yeterli midir? Sorusuna bilgileri doğrultusundsa verilen cevaplarda da sanat okullarının yeterli olmadığını çırak bulamadıklarını ifade etmişlerdir. Eğer yeterli olsa idi çırak ve kalfa yetiştirirken bu kadar zorlanmayacaklarını, ve bu sanatında bir daha unutulmaya gitmeyeceğini söyleyerek sorunun eğitimde kilitlendiği kanısında olduklarını söylemişlerdir.

Teknoloji ile bu sanat yan yana devam edecekmi? Sorusuna verilen cevaplarda ise örnek olarak Mevlüt Çiller’i vermişlerdir. Sanatçı teknolojinin tam desteğini alarak

180

bu sanatı devam ettiryor.Teknolojiye karşı olmadıklarını imkanları doğrultusundateknolojiyi sonuna kadar kullanacaklarını ve bu sanatın ve buna benzer sanatların gelecek nesillercede unutulmadan güzelliği ve tekniğinden bir şey kaybetmeden devam ettirileceklerdir.

181

BÖLÜM IV

IV.SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu bölümde kündekar Mevlüt Çiller’in geleneksel Türk el sanatlarına ve kündekari eğitimine katkılarını ortaya koymayı amaçlayan araştırma bulgularından elde edilen sonuçlara yer verilmiş ve önerilerde bulunmuştur. Eşsiz güzellikteki Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Ahşap ürünleri bugün müzelerimizde ve bazı camilerde orijinal olarak korunmaktadır. Araştırmamızın bu konu ile ilgili çalışmalara faydalı olmasını dilerim.

4.1.Sonuçlar:

Anadolu Türk Sanatı XI.yy.dan başlayarak gelişen kültür birikimi ile günümüze ulaşan zengin bir sanat geleneği oluşturmuştur. Geleneksel el sanatlarımızın içinde önemli yeri olanlarından biri de ahşap sanatı ve kündekari tekniğidir..

Zengin bir kültürel mirasa sahip olan ülkemiz, ahşap oyma sanatında da büyük bir servete sahiptir. Halen dünya ülkeleri arasında Türkiye’nin yeri kündekari tekniğini icraa eder durumda olması itibariyle son derece önemlidir. Ahşap oyma sanatının günümüzdeki yerine baktığımızda Türkiyede şu an Konya ve Kastamonu da bilinen oyma kündekari ustaları hala bu sanatı devam ettirmektedirler. Aynı zamanda Kahramanmaraş’ta çeşitli ceviz oyma atölyelerinde kündekari üslubunda eserler verilmektedir Fakat bu sanata eski önemi verilmemekte değişen beğeniler hayata aksedince daha portatif, daha basit mobilyacılık anlayışına kaymaktadır. Dolayısı ile günümüz şartlarında bütün el sanatı ürünleri gibi Kündekari ve Ahşap oymacılık da unutulmaya yüz tutmuştur. Bütün bunlara rağmen geleneksel kündekari tekniğini yaşatmaya çalışan ustalardan biri olan Mevlut Çiller unutulmuş diye tabir edilen Kündekari sanatına hizmet vermiştir. Sanatı konusunda herhangi bir eğitim almamış, sadece kendi istek ve arzusu ile hareket etmiş ve kendisinin eskiden kalma bir usta olmadığını daha doğrusu bu sanatı öğretecek bir kündekar da o dönemde mevcut olmadığı görülmektedir. Kendi ustası

182

ALİ ADIBELLİ ustanında kündekari sanatını bilmediği bir gerçektir. Kündekariyi atölyeye getirilen eski bir kündekari parçanın tamiri işi esnasında tanımaya başlayan usta parçanın yapılamadan geri gönderilmesinden sonra bunu yapmaya karar vermiş ilgi ve merakında yardımı ile inceleyerek bir yıl gibi bir süre zarfında kündekari tekniğini çözmeye başlamıştır. Kündekarinin zaman, sabır, emek üçleminde yürümesi bu sanatın dez avantajıdır. Kündekari sanatını sadece bir iş olarak görmeyen usta bir hobi, zevk, ve yaşam biçimi gibi algılayıp ömrünü bu sanata adamıştır.

Kündekari sanatının gelecek nesillere aktarmak için çeşitli çalışmaları olmuştur. Bilinen marangozluk el aletlerinin ve basit teknolojik aletlerin yanı sıra özel makine tasarlamış ve bu makineyi yapmıştır. Çıta üzerindeki açıyı kesmek için yaptığı makinedir. Bu köşe açılarının kesilme işlemi ve kayıtlar üzerindeki birleşim yerlerinin delik ve zıvana açılarını kendisinin özel dizayn ettiği %5 hataya kadar açılarını kesebilen bir makinedır. Yinede kullanılan malzemenin ahşap olması dolayısı ile sıfır hataya yakın olan bu kesimlerde de muhakkakki birkaç kez alıştırmaya gerek duyulmaktadır. Basında çıkan haberlerde de bu makinedan bahsederken “çiller usta 40 bin dolarlık makinesını mescidi aksanın minberinin yapım aşamasında kullanmak için Ürdüne gönderdi” yazılmıştı. Bu makine Ürdünde kaldı. Makinanın parçalarının çok pahalı olması sebebi ile bu makinenın aynısından yapılamamış ise de bir benzeri atölyede mevcuttur ve usta bunu da kendisi yapmıştır.

Ustanın kündekari konusunda yaptığı bu makinedan başka teknolojiyi tam olarak kullandığı CNS makinesında oyma işlemini yapmalarıdır. Oğlu Hasan Hüseyin Çillerin de yardımı ile Cam ve benzeri programlar yardımı ile oyma yapılan parçalardaki desenleri üç boyutlu hale getirip CNS tezgahta oymalarının yapılmasında da ilk olmalarıdır. Bu makine ile oyma konusunda zamandan tasarruf sağlamış aynı zamanda maddi olarak ta çok faydası olmuştur.

Mevlüt Çiller’in Kündekari ile ilgili olarak başta Konya olmak üzere bir çok yerdeki orjinal eski örnekleri ve desenleri incelemiş, aslına sadık kalarak bu örnekleri yaptığı eserlerinde kullanmıştır. Türkiye’nin bir çok bölgesinde ve bazı ülkelerde

183

yaptığı eserlerle unutulmak üzere olan bu sanatı tekrar gündeme getirmiş tanıtıp sevdirmiştir. Eserlerini daha çok dini mimari olan camii işlerinde minber, mihrap,kapı, pencere kepenkleri, vaiz kürsüsü,rahle, merdiven korkuluklar…gibi işlerde ve bazı özel (sosyal tesisler, Villa, ev…) mekan işlerinde uygulamıştır.

Geleneksel Türk el sanatlarının hangi dallarının teknoloji ile devam edeceği ve sürdürülmesi nasıl sağlanacağı konusunda; her sanat dalının bir yerde teknolojiye ihtiyaç duyduğu muhakkaktır. El sanatı tamamen makineleşmeye dönüşürse kıymeti kalmaz. Ustaya göre “Kendi yapmadığın işin patronluğu olmaz” El işçiliğinin tamamen yapılması yerine tekrarlanan işlemlerin makinelerde yapılması makineden çıkan ham işlerin tekrar el işleri ile devam etmesi ile sağlanabilir.El işçiliğinin bilinmesi ve öğrenilmesi mecburiyeti vardır. .Teknoloji bir yere kadar kullanılabilir, ancak , kündekari örneğinde olduğu gibi tamamen makineleştirme olmaz. O zaman el sanatı, el sanatı olmaktan çıkar.

Yaşayan ustaların teknolojiye bakış açısı nasıldeğerlendirilir veya değiştirilebilir konusunda; el sanatı el sanatı olmaktan çıkmadığı müddetçe teknolojinin kullanılması her sanatkar tarafından desteklenebilir. Önemli olan teknolojik gelişme ve makineleşme insanın yerini almamasıdır. Makinenein sadece taklit edeceği orijinal eser yapmayacağı bilincinde olan her sanatkarın teknolojiye açık destek vermesi ve teknolojiye yatırım yapması mümkündür.

Sanat okulları bu konuda yeterli midir konusunda; sanat okullarının yeterli olmadığı açıktır. Staja gelen öğrenci yoktur. Çırak ve kalfa sorunu da bu eksiklikten kaynaklanmaktadır. Meslek liseleri ile mesleki eğitim fakültelerine bu konuda büyük rol düşmektedir.Üniversiteler sanat okullarını desteklemeli çırak konusu halledilmelidir.Sanat okullarında teorik dersi merak uyandıracak şekilde verilmeli, pratik uygulamaya yönlendirilmelidir.

Üniversiteler bu sanatların uygulama aşamasında teknoloji kullanımında yardımcı olabilir mi? konusunda; Bilgisayar programı aşamasında Üniversitelerin katkısı olabileceği düşünülmektedir. Ancak Üniversitelerin de belirli imkanları var. Teknolojinin maddi destekle yürüdüğü göz önünde bulundurulmalıdır.

184

Ustaların tecrübeleriyle, akademisyenlerin bilgi ve becerileri arasında bu konuda fark varmıdır? Tartışmasında ; Akademisyenlerin ustalara, ustaların da akademisyenlere bakış açısı önemlidir. Ben bilirim diyebilmek için o işin yapılabilmesi lazımdır. Sadece teorik bilgi uygulama esnasında yetersiz kalırken , teorik bilgi eksiklikleri de yapım aşamasıda hatalara ve yanlışlıklara yol açacaktır. Akademisyenler; kündekariyi bilebilmek için eski eserin dağılmış şeklini görüp deliğini, zıvanasını tablaların arka ayna tablalarını tek tek inceleme imkanı bulamazlar ise kündekariyi yüzeysel ne kadar incelerlerse de bilimde eksik kalırlar. Yapıldığını inceleyip görmüş olsalar da yapım şeklini ve usta çırak ilişkisi içinde öğrenilen yapım esnasındaki aşamaları uygulama ve taklit etmekte eksik kalırlar. Bir ata yadigarı olan bu sanat, beklide son kuşağını yaşamakta ve ustaların çırakları yok denecek kadar az ya da hiç yoktur. Çiller ustada geleneksel Türk El sanatlarından olan bu sanata yapacağı en büyük katkının gelecek nesillere aktarılması olduğu bilinciyle hareket etmektedir. Bu bilinçle yaptığı çalışmalarda teknolojininde tam desteğini alarak; İster öğrenci olsun , isterse çırak, kalfa, merak ve ilgisi olan herkese kapısını açmıştır. Göz nurunun, ince zevkin, sabrın ürünü olan Kündekari sanat ürünleriyle temas kurarak, insandan insana duygu alışverişini sürdürmeyi amaç edinmiştir.

185

4.2.Öneriler:

Maddi ihtiyaçlarını daha kolay karşılamaya başlayan insanoğlu, ruhsal beslenmesini sürdürmek için de hayata sanatın yaratıcı dünyasından bakma gereksinimi duyar. Geleneksel el sanatları ise geçmişten geleceğe yönelen insanlık için, yaşama farklı pencereler açma arayışında önderlik yapar.

Çağımızda teknoloji, günlük yaşam alışkanlıklarında, tercihlerde, hayata bakış açılarında aynılaşmayı beraberinde getirirken, diğer taraftan farklıya ulaşma ve fark yaratma ihtiyacı da her geçen gün artmaktadır. Tek tip bir yaşamın boğuculuğu, insanoğlunu, farklılığın, estetiğin ve yaratıcılığın dünyasına yöneltmektedir..

Binlerce yıllık tarihi boyunca farklı kültürlerin beşiği olmuş Anadolu’nun nesilden nesile aktarılan geleneksel el sanatlarını günümüzde de değerli sanat eserleri ile sanatlarımızın ve sanatçılarımızın da desteklenmesi, korunması, gelecek kuşaklara aktarılması, aynı zamanda plastik sanatlar zevkinin yayılması, geliştirilmesi ve sanatçılara eserlerini geniş kitlelerle paylaşma imkanı sağlanması amaçlanmalıdır.

Üniversitelerin Geleneksel Türk Elsanatları Bölümlerinde bu sanatla ilgili olarak verilen eğitim yeterli gelmemektedir. Geleneksel el sanatlarımızın daha iyi tanıtılıp sevilmesi ve eğitim için uygun imkanlarla eğitim ortamı iyileştirilmelidir.Kültür mirasımıza, insan emeğinin değerine ve estetiğine yönelik ilgiyi canlandıran fuarlar, sergiler, seminerler, konferanslar, gösteriler, gibi etkinlikler ile daha da renklendirilmelidir. Kündekari gibi el sanatlarımızın genç nesil tarafından sevilip yaygınlaşması için uygulamalı yarışmalar düzenlenmeli iyi eserlerin de dereceye göre değerlendirilmesi yapılıp ödüllendirilmelidir. Devlet katkısı ile yurt içi ve yurt dışında bu tür etkinlikler desteklenmelidir.

Üniversitelerde Fakülte ve Yüksekokulların Ağaç işleri ve el sanatları bölümlerinde okuyan öğrencilerin stajlarını kündekarların yanında yaparak

186

Kündekari sanatını yakından tanımaları sağlanmalıdır. Kündekarlar eserlerini meydana getirebilmeleri için ağaç temininde zorluk çekmektedirler. Ağaç temininde devletin teşvik amacıyla kereste tahsis etmesi sanata çevreden ilginin artmasına neden olacaktır. Usta, çırak kalfa bulmada zorluk çekmeyecektir.

Bir çok sanat dallarındaki sanatçılara vergi muafiyeti gibi devletin tanıdığı haklar ve destekler vardır. Günümüzde sayıları çok azalmış olan kündekari sanatçılarının da vergiden muaf tutulması devlet tarafından desteklenmesi sağlanabilir.

Kündekari haftası gibi etkinlikler düzenlenip tanıtımlar yapılabilir, Böyle etkinliklerde hem usta çırak ilişkisi, hem de akademisyenler bir arada karşılıklı fikir ve bilgi alışverişi ile bu sanatı layık olduğu yere taşıyabilirler.

187

KAYNAKÇA:

AKAR,A. KESKİNER,C. (… ).Türk Süsleme Sanatlarında

Motifler.(2.baskı)T.c.Kültür bakanlığı Yayınları.

KESKİNER,Cahide. (2002) Türk Süsleme Sanatlarında Sitilize Çiçekler-Hatai. (2. baskı).T.C.Kültür Bakanlığı Sanat Eserleri Yayınları.

BİROL, İnci. ÇİÇEK, Derman. (…) Turkhis Motifs BARIŞTA,H.Örcün.(1988). Türk El Sanatları. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

BAŞKAN,Seyfi.(1990). Türk Sanatı Üzerine Denemeler. İstanbul,

DEVELİOĞLU,Ferit. (1997). Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat. (14. baskı). Ankara:Aydın Kitapevi Yayınları.

DİYARBEKİRLİ,Nejat. (1972). Hun Sanatı. (Birinci Baskı). İstanbul:Milli Eğitim Basımevi

ERSOY,Ayla.(1993). XV. Y.Y.Osmanlı Ağaç İşçiliği. İstanbul:

İZDEM,Ekmel.(1972). Tarih Boyunca Türk Kültürü Ve Sanatı. İstanbul:

188

ORAL,M.Zeki.(1962). Anadolu’da Sanat Değeri Olan Minberler.

İstanbul:Vakıflar dergisi-3

ÖNEY,Gönül.(1998) . Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları. (2.Baskı).Ankara: Türkiye İş Bankası KültürYayınları

ÖNEY,Gönül. (1969-1970). Anadolu Selçuklu ve Beylikler Devri Ahşap

Teknikleri. Sanat Tarihi Yıllığı III. İstanbul: sayfa 137.

ÖZEL,Mehmet.(1993). Geleneksel Türk El Sanatları. İstanbul:Kültür Bakanlığı yayınları.

ŞENGÜL,Z.Meral. (1988). Türk Süsleme Sanatlarının Tarihi Gelişimi .İstanbul:

YÜCEL,Erdem.(1975). Selçuklu ağaç İşçiliği.İstanbul: Sanat Dünyamız –sayı 4 .

ARSLANCAN, H.(1995) “kündekâri müzesi”

AD-art+deccor,nisan.

Büyük Larousse SÖZLÜK VE ANSİKLOPEDİSİ,C.14,S.7275 ,Büyük Larousse

189

Eczacıbaşı, SANAT ANSİKLOPEDİSİ.(1997). İstanbul

Köse. T., Yrd.Doç. Ünal, S., aşık, S., Aksoy,S.(2002) Yrd.Doç.Mehmet Büyükçanga SELÇUK üNİVERSİTESİ. Kündekari ve Konyada yaşayan Kündekarlar.Türk Dünyası Kültür ve Sanat Sempozyumu Süleyman Demirel Üniversitesi Bildirileri,07- 15 Nisan.Isparta,Türkiye.

Asdahsap.(2006), “AhşapSanatı” <http://www.asdahsap.com/ahsap%20sanati.htm> (2007,Aralık22)

www.geocities.com. (2007), “CNCdesigner”

<http://www.turkcesitebul.com\outsite=http:\\www.geocities.com\cnc designer>(03.01.2007)

Alpman, Ahmet. (2006) “Ahşap Yontma”

<www.alpmansanat.com/ggc/alpman/show_cat.php?cat_id=60&lan_id=4&menu=de vam_sanatdal----ahşap> (04.12.2007)

Yenimesaj gazetesi.(07.03.2002) “Kültür sanat-Kündekari”

<www.yenimesaj.com.tr/index.php?sayfa=haberler.kultursanat&tarih=2002-07-03 - 24k - Ek Sonuç –>(03.12.2006)

Vildan Özfenerci. (03.04.2004). “Geleneksel ahşap elsanatlar” < www.ağaçlar.netE dergi- ı->(12.04.2007)

Türkforum.net. (28.08.2005) “Ahşap Oymacılığı Hakkında Bilgiler” <www.turkforum.net/showthread.php?t=146240inewreply.php?do=newreoly-> (05.17.2007)

190

Antoloji.com.anlam. (24.03.2007). “Kündekar”

<http://www.antoloji.com/execute/make_user_login.asp?t=24.03.2007%2014:08:37 &URL=http://nedir.antoloji.com/anlam.asp&terim=7537&baslik=K%DCNDEKAR %DD->11.05.2007.

Katagori.asp.(2002) “ağaç İşleri”

<http://www.odevsitesi.com/kategori.asp?katno=2&katadi=Ağaç%20İşleri> (12.01.2007)

Haşim Söylemez-Aksiyon Dergisi.(2002) “Kündekari Sanatı Ve mescidi Aksa nın

yananminberiyenidenyapılıyor” <http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=26567>(11.12.2006) http://www.wowturkey.com/forum/viewtopic.php?\t.18475. http://mobdek.blogcu.com. www.cagcadcam.com/kuyumcu2001.htm www.sarkgrup.co m/ABC/id4.htm Tc kültür gov tr . (http://www.hemel.com.tr/products.asp?catid=3&proid=8)

191

EKLER

EK-1 Görüşme soruları EK-2 Kaynak kişi künyeleri

EK-1

GÖRÜŞME SORULARI 1- Hangi yılda tanıdınız?

2- Birlikte nekadar süre çalıştınız?

3- GTE.(Kündekari) Sanatı eğitimine ne gibi katkı ve yenilikleri olmuştur? 4- Bu sanatı öğretmek için sanat okulları yeterlimidir?

192

EK-2

KAYNAK KİŞİ KÜNYELERİ

Adı-Soyadı :Hasan Hüseyin çiller Doğum Yeri ve Tarihi :

Öğrenim Durumu :Üniversite

Mesleği :Elektrik Mühendiisi Adresi :

Adı-Soyadı :Mehmet Emin Yıldız Doğum Yeri ve Tarihi :1970

Öğrenim Durumu :İlköğretim Mesleği :Kündekar Adresi :

Adı-Soyadı :Havva Çiller Doğum Yeri ve Tarihi :1970-Konya Öğrenim Durumu :Lise

Mesleği :Ev Hanımı Adresi :

Adı-Soyadı :Saim Kıyıcı Doğum Yeri ve Tarihi :28.02.1987 Öğrenim Durumu :Ortaöğretim

Mesleği :Kündekari -Atölyede Çalışıyor Adresi :

Benzer Belgeler