• Sonuç bulunamadı

3.4. Anadolu Uygarlıkları

3.4.1. Demir Çağı (M.Ö 1200 750)

3.4.1.3. Frig Uygarlığı (M.Ö 1200 – 700)

3.4.1.3.1. Frig Tarihi

Herodotos ve Strabon gibi Eskiçağ yazarlarına göre Makedonyalıların komĢuları olan ve Avrupa‟da oturdukları sırada Frigler, Makedonya ve Trakya‟dan Boğazlar yolu ile Anadolu‟ya göç eden Trak boylarından biriydi. Genel olarak kabul edilen görüĢe güre M.Ö. 1200 yıllarına doğru baĢlayan ve dalgalar halinde 400 yıl kadar süren Trak güçleri, Hitit Ġmparatorluğu‟nun yıkılıĢını izleyen dönemde yoğunlaĢmıĢtı (Sivas, 2007: 9).

Hitit imparatorluk döneminin sonuna doğru, Batı ve Orta Anadolu‟nun bir kısmında birden fazla beylik devletinin bir araya gelerek oluĢturduğu bir siyasi tablodan söz edebiliriz.

Söz konusu bölgenin sınırları doğuda Hitit imparatorluğu, güneyde Lukka bölgesi ve kuzeyde ise Karkisa ve MaĢa yani yaklaĢık olarak Simav Çayı (Makestos) ile Sakarya (Sangarios) nehirlerinin aĢağı kısımlarını içine almaktaydı. MaĢa doğu ve kuzeydoğuda KaĢka Bölgesi ile yani Hitit Ġmparatorluğu ile komĢu durumdaydı (Wittke, 2006: 32).

Hitit Ġmparatorluğu‟nun yıkılıĢa geçtiği yıllarda Anadolu kuzeydoğudan Kafkaslar, batıdan da Boğazlar üzerinden gelen birtakım göçmenlerin etkisi altına girmeye baĢlamıĢtı. Kuzeydoğudan gelip Elazığ yöresine yerleĢenlere MuĢkiler denmekteydi. Batıdan, Makedonya‟dan gelenler ise Bryg ya da daha çok tanınan biçimiyle Phryg adını taĢıyorlardı ve Çanakkale Boğazı‟nı aĢıp Marmara Denizi‟nin güney ve güneydoğu kıyılarına yerleĢmiĢlerdi. Her iki halk da çeĢitli beylerin etrafında kümelenmiĢ boylardan oluĢuyordu. YavaĢ yavaĢ Orta Anadolu‟ya doğru harekete geçen bu boylardan Phrygler 1100-1000 yıllarına doğru Polatlı yöresine, yani sonraları baĢkentliklerini yapacak olan Gordion (Yassıhöyük)‟a varmıĢlardı (Sevin, 2003: 190).

Frigler‟in köy düzeyindeki yaĢam biçiminden siyasal örgütlü bir devler düzenine nasıl geçtiği ve bu geçiĢteki adamalar bugün için bilinmemektedir. Bununla birlikte, ilk aĢamada, merkeze bağlı tek bir krallıktan çok, birçok beyliğin varlığı düĢünülmelidir (Sivas, 2007: 10).

Adını Homeros‟un destanlarından öğrendiğimiz Mygdon, Askanios, Otreus gibi liderlerin önderliğinde, ilkel bir aĢiret düzeninde yaĢamlarını sürdürdüğü anlaĢılan Frigler‟in Anadolu‟daki ilk yüz yılları hala büyük ölçüde karanlıktır (Sivas, 2007: 9).

Bununla birlikte, Eskiçağ yazarlarının verdikleri bilgilerden onların, baĢlangıçta Troia ve çevresini ele geçirdikleri zaman içinde Askania Gölü (Ġznik Gölü) kıyıları ile Sangarios (Sakarya) Nehri vadisine doğru yayıldıkları anlaĢılmaktadır (Sivas, 2007: 9).

Uzun bir karanlık dönemden sonra, M.Ö. 8. yüzyılın ikinci yarısında merkezi bir devlet durumuna gelen Phrygler‟in, adı en çok duyulmuĢ kralları Gordios ve oğlu Midas‟tır. Phryg Devleti‟nin ilk kralı olan ve adını Gordion‟a vermiĢ bulunan Gordios konusunda fazla bilgi yoktur (UçankuĢ, 2002: 42).

Gordios‟tan sonra Fryg tahtına oğlu Midas geçti. Midas‟ın, M.Ö. 8. yüzyılın 2. yarısında Orta Anadolu Platosu‟nda, batı kanadını Gordion merkez olmak üzere Trak kökenli Frigler‟in; doğu ve güneydoğu kanadını MuĢki ve Taballer‟in oluĢturduğu konfederatif bir devletin kralı olduğu anlaĢılmaktadır (Sivas, 2007: 10).

Eski Yunan yazarlarına göre Fryg Devleti‟nin en güçlü kralı olan Gordios oğlu Midas, Yunanlıların gözünde her tuttuğunu altın yapan efsanevi bir kiĢiydi.

Güçlü ve olağanüstü zenginlikteki Fryg kralı, üzerine oturup adalet dağıttığı görkemli fildiĢi tahtını Orta Yunanistan‟daki Delfoi Apollon tapınağına adadığı zaman Yunanlılar Midas‟ın zenginliği karĢısında hayrete düĢmüĢlerdi. Herodotos, Midas‟ın armağanı olan bu fildiĢi tahtı, Lydia kralı Gyges‟inkilerle birlikte, Delfoi‟deki Korinth hazine binasında gördüğünü anlatır (Yazır, 1982: 235).

Gordion‟da hemen Hitit yerleĢmesi üzerine bulunan Erken Demir Çağı‟na tarihlenen (M.Ö. yaklaĢık olarak 1200-950) kalıntılar, ilk Frig göçmenlerinin M.Ö. 11. yüzyıla doğru Polatlı yakınlarındaki daha sonra baĢkentleri olacak olan Yassıhöyük‟e ulaĢtıklarını ve baĢlangıçta basit köy düzeyinde yerleĢik bir yaĢamı benimsediklerini göstermektedir (Sivas, 2007: 10). Midas‟ın güçlü döneminde Fryg Krallığı‟nın kültürel etki alanı güneybatıda Elmalı yöresinden, doğuda Amasya‟ya, kuzeyde Samsun‟dan güneyde Konya ve Niğde civarına değin yayılmıĢtı. Ancak Kimmer tehlikesi giderek tehlikeli boyutlara ulaĢıyordu. II. Sargon bu göçebelerle yaptığı bir savaĢta 705 yılında öldü (Sevin, 2003: 190-191).

Midas‟ın ölümü hakkında Assur belgelerinde her hangi bir bilgi verilmemiĢtir. Buna karĢılık antik batı kaynaklarında onun, Kimmerli istilâcılara karĢı aldığı yenilgiye dayanamayıp boğa kanı içerek intihar ettiği bildirilmektedir (Sivas, 2007: 11).

M.Ö. 7. yüzyılın baĢlangıcında Frig Devleti, Kimmerler tarafından saldırıya uğramıĢtır. Kimmer akınına dayanamayan Frigler M.Ö. 676 yılında yıkılmıĢlardır. Asur desteğini yitiren Midas, göçebelerle yüz yüze kaldı. BaĢkent Gordion 696 yıllarında yakılıp yıkılarak yağmalandı (Sevin, 2003: 190-191).

Gordion‟da saray sahasının büyük kısmını harap eden yangın bu istilanın delili olarak kabul edilir.

Kimmerler‟e karĢı aldığı bu yenilginin üzüntüsüne dayanamayan Midas intihar etti. Bu yıkım ve felaketlere karĢın ne Fryg egemenliği ne de Gordion son buldu. Kimmerler‟den canını kurtarabilen kral ailesi, gerek Gordion‟da ve gerekse Orta

Anadolu‟nun çeĢitli yerlerinde aynı kültür geleneklerini koruyarak bir süre daha yaĢadılar (Sevin, 2003: 190-191).

Assurlular‟ın MuĢkili Mita dediği oğlu Midas ise II. Sargon‟un (M.Ö. 721-705) çağdaĢıydı. Önceleri Urartu ve Tabal ile birleĢip, Assur‟a karĢı bir koalisyon oluĢturan Midas, M.Ö. 8. yüzyılın sonlarında, doğudan gelen göçebe Kimmerler‟in tehdidinden kurtulabilmek için bu devletin yardımını istedi (UçankuĢ, 2002). Midas, Asur ile yapılan dostluk anlaĢmasından sonra, dikkatini batıya çevirdi. Orta Yunanistan‟daki Delphoi kehanet ocağına armağanlar yolladı.

Batı Anadolu kıyılarındaki Kıyme (Nemrut Kale) kenti kralının kızıyla evlendi. Lydia Krallığı ile dostluk iliĢkileri kurdu. Adı pek çok efsaneye karıĢtı; Midas‟ın kulakları, Midas‟ın Altınları ve Midas‟ın Kördüğümü bunlardan en tanınmıĢlarıdır (UçankuĢ, 2002: 48).

Kimmerlerden kurtulan kral ailesi ve Frigliler; Kızılırmak‟ın batısında Gordion (Yassıhöyük), Hacıtuğrul-Yenidoğan Höyüğü ve Ankara; doğuda ise eski Hitit baĢkenti Boğazköy, Çorum‟un kuzeyindeki Pazarlı ve Yozgat yakınlarındaki AliĢar bunlardan önemlileriydi (Sevin, 2003: 190-191). Bununla birlikte en güçlü oldukları kesim ise Yukarı Sakarya vadisinde, EskiĢehir ile Afyonkarahisar arasındaydı. Daha sonraları Küçük Frygia adını alacak olan bu bölgede VI. yüzyılın ortalarındaki Pers istilasına değin özgürce yaĢayacak çok sayıda Fryg kenti ve kalesi yer alıyordu. Bunların baĢında da EskiĢehir yakınlarındaki Midas kenti gelmektedir (Sevin, 2003: 190-191).

Kızılırmak yayı içinde ve güneyindeki Alacahöyük, Boğazköy, Pazarlı, Kültepe, AliĢar, Eskiyapar, HacıbektaĢ, Suluca, Karahöyük, MaĢat gibi Ģehirlerden baĢka, Sakarya kenarındaki baĢĢehir Gordion, Frigler ve Frig sanatı hakkındaki bilgimiz için rakipsiz kaynaklar olmuĢtur. Bundan baĢka, baĢta çok önemli bir Frig Ģehri olan eski Ankara‟nın içinde ve çevresinde de önemli Ģehir kalıntıları ve tümülüsleri keĢfedilmiĢtir (Temizer, 1979: 34).

Benzer Belgeler