• Sonuç bulunamadı

1.3. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ

2.1.3. Liderliğin Güç Kaynakları

2.1.4.4. Durumsal Liderlik Kuramları

2.1.4.4.1. Fred Fiedler’in etkin liderlik kuramı

Durumsallık kuramlarının en kapsamlısı Fred Fiedler’in öncülüğünde yapılan çalışmaya dayanmaktadır. Fiedler’in araştırması spor takımlarından askeri birliklere kadar yüzlerce grubu içine almış ve 22 yıl sürmüştür (Fiedler, 1965; aktaran: Sığrı ve Gürbüz, 2014).

Liderlikte durumsallık kuramını 1960’lı yıllarda ilk kez ele alarak ilk teoriyi geliştiren Fred Fiedler’dir (Turan, 2014). Fiedler, liderin kişiliği ile durum arasındaki bir etkileşim olduğunu ileri sürmüş, değişik kişilikteki liderin farklı koşullar altında başarılı olabileceklerini savunmuş ve yüzlerce gruptan topladığı gerçek verilerle bu görüşünü desteklemiştir (Sığrı ve Gürbüz, 2014). Fiedleri’in Etkin Liderlik Kuramı çerçevesinde liderlik tazları görev odaklı ya da ilişki odaklı olarak tanımlanır. Görev odaklı liderler, öncelikle bir amaca ulaşmakla uğraşırken, ilişki odalı liderler yakın insani ilişkileri geliştirmekle uğraşmaktadır (Turan, 2014). Fiedler’in durumsal liderlik kuramına göre, gruplar üç boyutta ele alınmaktadır. Bunlardan birincisi, grup işinin yapısının belirli ya da belirsiz olmasıdır(görev yapısı). İkinci boyut, liderin pozisyon yani konum gücüdür. Üçüncü boyut ise, lider-üye ilişkilerinin olumlu ya da olumsuz olmasıdır. Bu üç faktör, liderlik için olumlu ya da olumsuz durumlar oluşturmaktadır (Sığrı ve Gürbüz, 2014; Turan, 2014).

Lider-üye ilişkisi, grup atmosferi, güven derecesi, bağlılık ve üyelerin liderlerinden etkilenme duygusu gibi kavramları içerir. Eğer grup içindeki atmosfer olumlu ve üyeler liderlerine güven duyuyor , liderlerini seviyor, liderleri ile ilişkileri iyi ise lider-üye ilişkisi iyi olarak tanımlanır. Eğer bunun aksi bir durum söz konusu ise, yani lider ile üyelerin etkişelimi bozuksa, güven duygusu ortamda hakim değilse, grup içinde sürtüşmeler meydana geliyorsa, lider takipçi ilişkisi zayıf olarak tanımlanır (Turan, 2014).

İkinci durumsal değişken, görev yapısıdır. Görev yapısı değişkeni, görevin ne ölçüde belirli, tanımlanmış, çalışma standartlarına göre belirlenmiş ya da ne ölçüde belirsiz ve standartlaştırılmamış olduğunu göstermektedir. Bazı görevler kesin suretle kurallarla belirlenmiştir. Bazı görevler ise, tamamen işi yapacak olanları kararına

38

terk edilmiştir. Açık ve net olmayan, tanımlanmayan görevlerde liderin grubu etkileme ihtimali daha düşüktür. Çünkü lider de çalışanlar da işin nasıl gerçekleştirileceğni bilememektedir (Sığrı ve Gürbüz, 2014).

Üçüncü değişken ise liderin makamına, konumuna dayanan makam gücü değişkenidir. Bu değişken liderin kişisel öelliklerinden kaynaklanan otoritesinden farklı olarak, makamına bağlı olarak oluşan resmi gücü, otoriteyi ifade etmektedir. Bireylerin örgütte bulundukları konumlarının bir sonucu olarak elde edilen gücü kapsar. Bir kişi, işten çıkarma, cezalandırma, işe alma, maaş ya da rütbe yükseltme konularında otoriteye sahipse makam gücünün yüksek olduğundan söz edilebilir. Ancak bunun aksi bir durum söz konusu olursa da makam gücünün düşüklüğü söz konusudur (Turan, 2014; Sığrı ve Gürbüz, 2014).

Fiedler’a göre liderin kişiliği ile bulunduğu ortamın karmaşıklığı ve yapısal özelliği biraraya gelerek lideri oluşturmaktadır. Yaklaşıma göre, liderin etkililiği, öncelikle liderin örgüt içindeki bulunduğu konuma ve karşı karşıya kaldığı koşullara bağlıdır. Bundan dolayı bazı liderler, bulundukları koşullara göre bir örgütte başarıya ulaşırken diğer örgütlerde başarısız olabilmektedir (Erdoğan, 1991).

Fiedler’ın ortaya koyduğu üç ayrı değişkenin birbiriyle ilişkilendirilmesi sonucunda sekiz farklı durum ortaya çıkmıştır. Buna göre, liderin göstereceği davranış biçimi her bir durum için farklı olacaktır. Otoritesi yüksek ve görevi belirli bir liderin varlığı, üyelerin bu lideri benimsemeleri ve işin açıkça tanımlanması halinde liderin etkisinin kolaylaşacağı görülmektedir (1. Durum). Liderin sevilmediği, otoritesinin düşük olduğu, yapılan işin belirsiz olduğu durumlarda ise liderlik zorlaşacaktır (8. Durum). Fiedler’e göre bu üç değişkenden en önemlisi “lider-üye ilişkileri”, en önemsizi ise “makam gücü” olarak görülmektedir. Fiedler’in ortaya koyduğu bu üç değişkenin ilişkilendirilmesi sonucunda sekiz ayrı durum oluşmaktadır (Sığrı ve Gürbüz, 2014).

39

Tablo 1.Fiedler'ın Durumsallık Modeli ve Performans Göstergesi (Robbins, 1986) Lider-Ast İlişkisi İyi Kötü Görevin Yapısı

Rutin Karmaşık Rutin Karmaşık

Otorite Gücü

Güçlü Zayıf Güçlü Zayıf Güçlü Zayıf Güçlü Zayıf

Ortamın Şartları

Çok elverişli Orta elverişli Az elverişli

Durum 1. Durum 2. Durum 3. Durum 4. Durum 5. Durum 6. Durum 7. Durum 8. Durum Liderlik

Tarzı Görev Görev Görev Kişi Kişi Kişi Görev Görev

LPC Anket Puanı

Düşük Yüksek Düşük

Fiedler’in durumsallık kuramına yönelik olarak yaptığı araştırmalarda su sonuçlara ulaşılmıştır (Başaran, 1992):

 Üyeleriyle ilişkisi iyi olan lider, görevin yapısını üyeleri de kararlara ortak etme ile belirlediğinde ve makam gücü de yüksek olduğundan en yüksek etkililiğe ve verimliliğe ulaşmaktadır.

 Görev yapısını açık olarak belirleyen lider ve güçlü olan lider, üyeleriyle ilişkisi kötü olsa bile, yüksek verim elde etmektedir.

 Konum gücünü kullanma ve üyeleriyle ilişki kurma konusunda zayıf olan lider, etkililiği en düşük olan liderdir.

 Liderin elverişli liderlik biçimi göstermesi bir grubun etkililiğini etkilemektedir.

 Herhangi bir grubun üyesi, uygun şartlar oluştuğunda liderlik davranışını gösterebilmektedir.

 Her ortam için geçerli olan, evrensel ve en iyi liderlik biçimi bulunmamaktadır.

40

Fiedler’in geliştirdiği durumsallık kuramına yönelik çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bu kurama ilişkin üç önemli öneri ortaya konulmuştur (Hoy ve Miskel, 1991):

1. Yüksek kontrol durumunda görev yönelimli liderler ilişki yönelimli liderlere nazaran daha etkili olmaktadırlar.

2. Orta derecedeki kontrol ortamlarında ilişki yönelimli liderler görev yönelimli liderlere göre daha etkili olmaktadır.

3. Düşüm kontrol ortamlarında görev yönelimli liderler ilişki yönelimli liderlere göre daha etkili olmaktadırlar.