• Sonuç bulunamadı

ASTLARIN İSTEKLİLİK SEVİYELERİ

2.2. ÖRGÜTLERDE ÇATIŞMA VE ÇATIŞMA YÖNETİMİ

2.2.5. Çatışma Yönetimi ve Süreci

Çatışma yönetimi ile çatışma süreci farklı kavramlardır. Çatışmalar üzerine çeşitli çalışmalar yapmış olan Rahim, bu iki terimin birbirinden farklı olduğunu ileri sürer ve bu farklılığı üç temele dayandırır (Gümüşeli, 2001; aktaran: Konak ve Erdem, 2015). Birincisi, çatışma çözümünde amaç, çatışmanın yok edilmesi ve en aza indirgenmesi iken çatışma yönetiminde amaç, farklı çatışma yönetim stratejileri ile çatışmaları bireysel ve örgütsel düzeyde yararlı hale getirmektir. İkincisi çatışma miktarına yöneliktir. Çatışma çözümünde çatışmayı yok etme veya çatışmayı en az

85

seviyeye indirme hedeflenirken, çatışma yönetiminde örgütsel ve bireysel şartların gerektirdiği ölçüde çatışmanın var olmasını ve sürdürülmesini amaçlanmaktadır. Üçüncüsü ve önemlisi ise çatışmaya bakış açılarıdır. Çatışma çözümü, çatışmayı örgüte zarar verebilecek ve en kısa sürede çözülmesi, yok edilmesi gereken bir sorun olarak algılarken, çatışma yönetimi çatışmayı, örgütsel ve bireysel yaşama katkı sağlayacak fırsatlar olarak görmektedir .

Çatışma yönetimi, örgütte her seviyede oluşan çatışmaların, gruba zarar verebilecek düzeye gelmesini engellemek amacıyla, sorunlara yaratıcı çözümler sunulabilmesi doğrultunda yapılandırılması ve yönlendirilmesidir (Bumin, 1990). Çatışma yönetimi anlaşmazlığı belirli bir yönde çözüme yönetebilmek için çatışmaya taraf olanların ya da üçüncü tarafın karşılıklı olarak bazı eylemlerde bulunmasıdır. Bu eylemler çatışmanın tamamen sona erdirilmesine ya da çatışma sürecinin etkilenmesi doğrultusunda olaiblir. Çatışma yönetiminin amacı işbirlikçi, barışçıl, uzlaşmacı bir biçimde çatışmaları sona erdirmek olabileceği gibi karşı tarafa üstünlük kurmaya yönelik de olabilir (Karip, 2003). Örgütsel çatışmalar iyi bir şekilde yönetilirse, probleme farklı çözümleri getirebilir, örgüt içindeki güç ilişkilerini açıkça belirleyebilir, yaratıcılığın gelişmesini teşvik edebiilr, örgüt içindeki bireylerin katkılarının daha iyi anlaşılabilmesini sağlayabilir ve zaman zaman rasyonel olmayan duygusal alternatifleri de gündeme getirerek zenginlik oluşturabilir (Torrington ve Weightman, 1989).

Çatışma örgütlerde kaçınılmaz bir olgu olarak görülmektedir. Çatışmalar; iletişim yeterziliği, anlaşmazlık, uyuşmazlık, örgüt içi rekabet gibi anlamlar içerdiği gibi yeni fırsatların öncüsü ve başlatıcısı olarak da değerlendirilebilir (Özgan, 2007). Çatışmaları örgüt için bir tehdit olmaktan çıkarıp fırsata dönüştürmek ancak çatışmaların etkili bir şekilde yönetilmesinden geçer (Arslantaş ve Özkan, 2012). Ancak çatışma yönetimi sürecinde her zaman çatışmanın çözümlenmesi ve bir şekilde taraflar arasında uzlaşma sağlanarak çatışmanın ortadan kaldırılması gerekmez. Çatışma yönetimi örgütsel etkililik için belirli düzeyde çatışmanın varlığını ve bu çatışmaların farklı durumlada farklı uygun stratejilerle yönetilmesini gerektirebillir. Çatışma yönetim süreci çatışmanın tanımlanması ve çatışmaya müdahale sürecini içerir (Karip, 2013). Çatışma yönetimi ile ilgili çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Şekil 10’da çatışma yönetim süreci görülmektedir.

86

Çatışma Öncesi Durumların Teşhisi ve Analizi

Algılanan Çatışma Hissedilen çat.

Beliren Çatışma

Çatışma Yönetimi

Çatışma Sonrası

Şekil 10. Çatışma Yönetim Süreci (Schermerhorn, 2000)

Çatışma öncesi durumların teşhisi ve analizi seviyesi, çatışmaya neden olan kaynakları meydana çıkarmayı ve bu nedenlere yönelik olarak önlemler almayı amaçlamaktadır. Uyuşmazlıkların, anlaşmazlıkların tespit edilmesi, çatışmaya yapılacak müdahalelerin temelini oluşturmaktadır. Anlaşmazlıkların doğru bir şekilde tespit edilememesi ve gerçek nedenlerin ortaya konulamaması, çatışmaya yanlış müdahale yapılmasına dolayısıyla istenmeyen durumlarla karşı karşıya kalınmasına neden olacaktır (Rahim, 1986:234). Bu nedenle örgütsel çatışmaların tespiti ve teşhisinin ölçüm ve analizlere dayalı olarak yapılması, çatışmada kullanılacak stratejilerin tasarlanmasından önce gelmektedir. Çatışmanın analizi,

Rol belirsizliği Kıt kaynaklar

Görevler arası bağlılıklar İletişim engelleri

Bireysel farklılıklar Çözülemeyen çatışmalar Kişiler arası ilişkiler

87

çatışmaya neden olan yüzeysel nedenleri incelemekle birlikte, çatışmaların altında yer alan çıkarları, değerleri ve ihtiyaçları da hesaba katmaktadır. Bu analizlerin tarafsız, güvenilir, uzman kişiler tarafından yapılması gerekir (Sığrı ve Gürbüz, 2014).

Çatışmanın teşhisi ve analizi doğru bir şekilde yapıldıktan, çatışmanın ortaya çıkmasından yani “beliren çatışma” yaşanmasından itibaren ve müdahaleye gerek olduğuna karar verildikten sonra “çatışma yönetimi” safhasına geçilir. Çatışmaların yönetiminde genel olarak davranışsa (süreç) yaklaşımı ve yapısal yaklaşım olmak üzere iki yaklaşım bulunmaktadır. Süreç yaklaşımı, örgütün iç ve dış çevre şartları ile bunlar arasındaki etkileşim sonucu şekillenen süreçler, iletişim, resmi-gayri resmi gruplar, birey değer normları, örgüt değer normları, liderlik, karar verme, denetim gibi konuları içerir. Bunun yanında örgüt bireylerinin çatışma yönetimi stratejilerinde yapılacak olan olumlu değişiklikler ile örgütsel etkililiğin artırılması hedeflenir. Yapısal yaklaşım ise, örgüt üyelerinin etkin bir biçimde görevlerini yerine getirebilmelerini sağlamak amacıyla, görev, teknoloji vb. etkenlere yönelik düzenlemeleri ifade eder (Rahim, 1986).

Çatışma yönetimi sürecinden sonra çatışma sonrası safha yaşanmaktadır. Bu safhada, çatışmanın sonucu izlenir, çatışmanın ve çatışma nedenlerinin gerçekten ortadan kalkıp kalkmadığı gözlemlenir. Bu safhada istenilen sonucun elde edilip edilmediği değerlendirilir. Bu safha, gelecekte benzer çatışmaların yaşanmaması ya da yaşandığı taktirde çatışmaların daha iyi bir şekilde yönetilebilmesi açısından geri gönür sağlar (Sığrı ve Gürbüz, 2014).