• Sonuç bulunamadı

Fonetik Etkiler

Belgede III. CİLT / VOLUME III / TOM III (sayfa 191-196)

Volume I: Fundamentals of CSLI Lecture Notes. Stanford: CSLI

TÜRKÇEDEKİ YABANCI UNSURLARI TASNİF DENEMESİ ÖZKAN, Nevzat

1. Fonetik Etkiler

Türkçe, ünlü ve ünsüz sesleri ve ses birleşmeleri bakımından dünyanın belki de en sistemli dilidir. Ancak zaman içinde doğu ve batı dillerinden giren kelimelerle Türkçenin telaffuz sistemine bazı yeni sesler de girmiştir.

1.1. Arapçadan Giren Sesler

1.1.1. Ayın (&, ع) harfi: Bugün söyleyişte büyük ölçüde kaybolmakla birlikte an&ane, kıt&a, vüs&at gibi kelimelerde korunmaktadır.

1.1.2. Hemze (<, ء): Bu ses de aynı şekilde söyleyişte büyük ölçüde kaybolmakla birlikte cürʿet, mes>ul gibi kelimelerde varlığını sürdürmektedir.

(Tekin, 2005: 83-88)

1.1.3. Uzun Ünlüler: Türkiye Türkçesinde uzun ünlü bulunmamasına rağmen Arapçadan dilimize girmiş olan gâyet, mâvi, kâtil, şâir gibi kelimelerde a ünlüsü, millî, dînî gibi kelimelerde î ünlüsü, usûlen, şûra gibi kelimelerde û ünlüsü uzun söylenmektedir.

1.1.4. İnce a Ünlüsü: Türkçede ince a ünlüsü bulunmamasına rağmen, Arapçadan dilimize giren dikkat, şefkat, hakikat gibi kelimelerde son hecede bulunan a ünlüleri ince söylenmektedir. Bu söyleyişte son sesteki t’nin ince okunmasının etkisi bulunmaktadır. Alp adındaki a da bu söyleyişlerin etkisiyle bazen ince okunmaktadır.

1.2. Batı dillerinden Geçen Sesler

1.2.1. İnce o Ünlüsü: Batı dillerinden giren rol, gol gibi kelimelerdeki ince l ünsüzünün yanındaki o ünlüleri de ince söylenmektedir.

1.2.2. İnce l Ünsüzü: Birkaç Arapça, Farsça kelimede ve Batı dillerinden giren bazı kelimelerde görülmektedir. Batı kaynaklı rol, gol, lâtin, normal gibi kelimelerde ve Arapçadan giren istikbâl, istiklâl, hâl gibi kelimelerde ve Farsça bâl “kanat, boy” kelimelerinde ince l ünsüzü görülür. Batı kaynaklı Eroll adının etkisiyle Türkçe Erol adındaki l ünsüzü de bazılarınca ince söylenmektedir.

Morfolojik Etkiler

Türkçe sondan eklemeli ve ek-kök birleşmesi gayet berrak ve net olan bir dildir. Ancak özellikle eğitim ve kültür hayatımıza Arapça ve Farsçanın hâkim olduğu 16. yüzyıl sonrasında bu dillerin, yakın dönemlerde de Fransızca ve İngilizcenin morfemik unsurları Türkçenin yapısına girmeye başlamıştır.

2.1. Yabancı Ekler: Yabancı kelimeler sadece kelime olarak girmekle kalmıyor. Bazen olumsuzunu veya ait olduğu dilin eklerini de beraberinde getiriyor.

Far. bî+ olumsuzluk ön eki: haber/bî-haber, bî-namaz > beynamaz Far. nâ+ olumsuzluk ön eki: çare/nâ-çar,

Far. pür+ bulunma ön eki: telaş/pür-telaş, Far. +şen yer eki: gül/gülşen,

Far. +zar yer eki: gül/gülzar, Far. +keş ilgi eki: cefa/cefakeş,

Fr. a+ olumsuzluk ön eki: normal/anormal,

Fr. anti+ karşı olma ön eki: tez/antitez, demokratik / antidemoknatik, Fr. de+ yoksunluk ön eki: şarj/deşarj, politize (olmak)/depolitize (olmak) Fr. +eur (+ör) / +euse (+öz) ve +sse (+es) cinsiyet ekleri: aktör/aktris, dansör/dansöz, masör/masöz, prens/prenses (Sarı, 2001: 316)

İng: il+ olumsuzluk ön eki: legal/illegal,

İng. +k ilgi eki; psikoloji/psikolojik, biyoloji/biyolojik, 2.1.1. Türkçe Kelimelere Gelen Yabancı Ekler

Türkçe kelimelere başta Arapça, Farsça ve Fransızca olmak üzere, doğu ve batı dillerinden ekler getirilerek yeni kelimeler türetilmiştir. Türkçe kelimelere getirilen bu eklerin en belirginleri çokluk, ilgi, yer, sıfat-fiil anlamı katan eklerdir.

Bir de Türkçede bulunmayan cinsiyet kategorisine ait ekler var ki bunlar sadece

yapım unsuru olarak kalmıyor, aynı zamanda Türkçeye yeni bir ifade özelliği de katıyor.

Ar. +at çokluk eki: erat, gelirat, gidişat, Ar. +e dişilik eki: Dursune,

Ar. +î nispet eki: türkî

Ar. +iye yer adı eki: otlakiye, yaylakiye, türkiye Ar. +iyet mastar eki: variyet, kutsaliyet,

Ar. +iyet ve +en zarf eki: ayriyeten, Ar. +iyat ilgi eki: türkiyat,

Far. +tar ilgi eki: sancaktar, bayraktar, emektar,

Far. +baz sıfat-fiil eki: devrimbaz, dilbaz, düzenbaz, kuşbaz, oyunbaz, Far. +çe küçültme eki: Ayça, tuğçe, bürçe (< Börüçe),

Far. +den yer adı eki: çaydanlık, iğneden, sürmeden(lik), Far. +gâh yer adı eki: ordugâh,

Far. +güzâr sıfat-fiil eki: işgüzâr, Far. +istan yer adı eki: türkistan, Far. +kâri sıfat-fiil eki: telkâri, Far. +keş sıfat-fiil eki: sırmakeş, Far. +pâze sıfat-fiil eki: yelpâze, Far. +zede ilgi eki: depremzede,

Far. +zen sıfat-fiil eki: boruzen, (Toparlı, 1985: 169-174)

Fr. +Al +sAl ilgi eki: evrensel, kutsal, görsel vb. (Eren, 2000: 291-305) Fr. +ist meslek eki: Kemalist,

Fr. +izm mensubiyet eki: Kemalizm, Fr. tele+ uzaklık ön eki: telekız Rus. +ça dişilik eki: tanrıça,

Lat. +ia yer adı eki: Turcia > türkiye,

Yun. pan+ taraftarlık ön eki: Pantürkizm, Panislamizm, panturanizm, 2.1.2. Türkçe Köklerden Yabancı Dillerin Kurallarına Göre Türetme:

Bazı Türkçe kelimeler Arapçanın dönüşüm kurallarına göre türetmeye sokulmuştur.

2.1.2.1 Arapça Kurallara Göre Türk/Etrak “Türkler”

Danış-/müdaneşe “Fikir alış verişi” (Sarı, 2001: 18)

2.2. Yabancı Köklerden Türetme

Türkçeyle çok eski ve köklü bir ilişkisi bulunan Arapça, Farsça ve Fransızca köklerden, bazen kendi ek sistemiyle bazen de başka bir yabancı dilin ekleriyle yeni kelimeler türetilmiştir.

2.2.1. Arapça Köklerden

Türk aydınları tarafından Arapça köklerden ve Arapçanın kurallarına göre çok sayıda kelime türetilmiştir. Ancak bu kelimeler hiçbir zaman Arapçada kullanılmamış, Türkçeyle sınırlı kalmıştır. Bu kelimelerin büyük bir bölümü Tanzimat döneminde Fransızcadan giren Batı kaynaklı kelimelere karşılık olarak düşünülmüştür: ahşap, bâkir, bâkire, buhran, ceriha, davetiye, edebiyat, ehemmiyet, enaniyet, felaket, hars, hürriyet, içtimaiyat, idrar, ihracat, istihsal, kat’iyen, kemmiyet, mağduriyet, mefkûre, muvaffakiyet, nûrâniyet, râhibe, ruhiyat, refah, salâhiyet, şe’niyet (realite, gerçeklik), tenkit, teşrik, tahkim, tatmin, tayyare, teessüs. (Toparlı, 1996: 607-618)

2.2.2. Farsça Köklerden

Farsça, Arapça ile Türkçe arasında bulunan ve ikisiyle de yakın ilişkide bulunan bir dil olarak özellikle Arapça eklerle Türkçeye çok sayıda kelime kazandırmıştır: baharat (Far. bahar, Ar. +at çokluk eki), bahariye (Far. bahar, Ar. +iye eki), nezaket > (Far. nâzik Arapça türetme kurallarıyla), peşinat > (Far.

peşin, Ar. +at çokluk eki), peşinen > (Far. peşin, Ar. +en zarf eki), serbestiyet >

(Far. serbest, Ar. +iyet mastar eki), hırdavat > (Far. ḫurde +v+ Ar. +at çokluk eki), matruş > (Far. traş, Ar. mef’ûl veznine göre türetme) “traşlı”.

2.2.3. Batı Dillerine Ait Köklerden

Neredeyse tamamı Fransızca olan veya Fransızca üzerinden Türkçeye giren kelimelere Fransızca, Arapça ve Rusça ekler getirilerek yeni kelimeler türetilmiştir.

gramaj > (Fr. gramme +age) “ekmek ve kâğıt için ağırlık ölçüsü” (Fransızcada kullanılmıyor), patroniçe > (Fr. patron + Rus. +içe) “kadın patron”, kraliyet >

(Slav. kral + Ar. +iyet), normalen > (Fr. normal + Ar. +en), kültüren > (Fr.

culture+ Ar. en), (Levis, 2004: 139)

2.3. Yabancı Köklerden Türkçe Eklerle Türetme

Batı ve doğu dillerinden Türkçeye girmiş pek çok kelimeye Türkçenin isimden isim yapan +CI, +lI, +lIk, +sIz, +Ca, +giller ekleri ile isimden fiil yapan +la(-ş, -t, -n) ekleri getirilerek çok sayıda kelime türetilmiştir.

almancı, haçlı, garsonluk, formalitesiz, anarşistçe, ananasgiller, argolaşmak, listeletmek, pudralanmak vb. (Sarı, 2001: 254-301)

2.4. Yabancı Kelimelerle Birleştirme

Bazı birleşik isimlerin bir bölümü Türkçe bir bölümü yabancı bir kelime olabilmektedir: akşam>(Ak + Far. şâm), balıkhane, batakhane, boyahane, demirhane vb.> (balık, batak, boya, demir vb. + Far. hâne), hâlbuki>(Ar. hâl +bu + Far. ki) mankafa > (mañka “bir çeşit hayvan hastalığı” + Ar. kafâ). (Toparlı, 1985: 170-172), mega kent (Fr. méga + T. kent), türkolog (Türk + Fr. ologue), türkoloji (Türk + Fr. ologie).

Yabancı isimler fiilleştirilmek istendiğinde de etmek, eylemek, olmak, yapmak yardımcı fiilleriyle birleştirilmektedir: dans etmek, rica etmek, hapsolmak, affolmak, arz-ı endam eylemek, blöf yapmak, spor yapmak vb.

2.5. Benzeterek Türetme

Önceleri Arapça ve Farsça kelimelere benzetilerek yeni kelimeler türetilmişken, günümüzde daha çok İngilizce ve Fransızca kelimelere benzetilerek yeni kelimeler türetilmektedir. (Karaağaç, 2002: 44) Benzetme bazen fonetik düzeyde bazen morfolojik düzeyde bazen de yakıştırma şeklinde olmaktadır.

Ar. yakînen “kesinlikle”/T. yakınen ”yakın olarak”, Ar. hakikaten/ T. gerçekten (Özkan, 2001: 162) Far. dânişment/danışman,

Far. destivan’dan dest yerine el getirilerek eldiven,

Far. vefakâr “vefalı” ve fedakâr “feda edebilen”’den örneksenerek cefakâr

“cefa eden”, “cefa çeken” anlamı kazanmıştır. (Erenoğlu, 2007: 547)

Moğ. kuriltay>kurultay’dan Yargıtay, danıştay, sayıştay, (Tuna, 1986: 50) Lat. term/terim,

Lat. agendum/gündem, İng. dialect/diyelek, İng. universal/evrensel, Fr. ecolé/okul,

Fr. général/genel, Fr. démarche/demeç,

Fr. sonbassement/su basmanı,

Fr. gardre + robe>gardrop / gardolap,

Fr. alcoolique>alkolik’ten, işkolik, çaykolik, sukolik, ilaçkolik,

Fr. automatique >otomatik’ten paramatik, çaymatik, dokunmatik, taharetmatik,

Fr. automation>otomasyon’dan atmasyon, uydurmasyon,

Fr. document/doküman ve soutien/sütyen kelimeleri de halk arasında döküm ve süt kelimelerine benzeştirilerek Türkçe sanılmaktadır.

Fonetik bakımdan Fransızca direct kelimesi Türkçe direk kelimesine benzetilerek Türkçedeki direk kelimesine Fransızcadaki direct sözünün anlamı aktarılmıştır: Sözü direk söylemek, direk gitmek gibi kullanımlarda direk sözü Fransızca direct sözünün “dolaysız” anlamıyla kullanılmaktadır.

Güvercin sözünden örnekseme yoluyla Cemal Süreya Üvercin sözünü yakıştırır ve Slav dillerindeki +ka dişilik ekini bu kelimenin sonuna getirerek Üvercinka adını türeterek bir eserine isim olarak verir (Aksan, 1995: 105).

2.6. Yardımcı Fiili Değiştirme park etmek/park yapmak

telefon etmek/telefon yapmak (Boeschoten, 1992: 14) 2.7. Niteleyiciyi Değiştirme

Çok güzel/korkunç güzel

Yerimiz çok dar/yerimiz çok kötü Az zamanım var/kötü zamanım var Bol zamanım var/iyi zamanım var Sıcak tutan bir palto/sıcak bir palto

Böğürtlen türleri ormanda yabani olarak yetiştiriliyor/böğürtlen türleri ormanda vahşi olarak yetiştiriliyor. (Brendemon, 1992: 19-24)

Belgede III. CİLT / VOLUME III / TOM III (sayfa 191-196)