• Sonuç bulunamadı

3.1. Faizsiz Bankacılığın Enstrümanları

3.1.2. Fon Kullandırma Enstrümanları

Katılım bankaları, topladıkları fonları müşterilerine İslami usullere uygun olarak çeşitli şekillerde kullandırırlar. Fon kullandırma enstrümanları; murabaha, müşaraka, mutanakısa, mudaraba, icara (leasing), icara ve iktina, selem satışı, müzaraa, musakat, mugase, istisna, joala, karz-ı hasen, puan sistemi, teverruk/tavarruk, komadite, tekafül, kıymetli madenlere dayalı işlemler, sukuk, uluslararası bankacılık ve kambiyo işlemleri ve vadeli döviz

işlemleri (forward) şeklindedir. Burada ülkemizde çokça kullanılan yöntemler; murabaha, ve icara (kiralama, leasing) dır. Bunların dışındaki yöntemlerin pastadaki toplam payı 5% ten daha küçüktür.

3.1.2.1. Murabaha Yöntemi

Özellikle ülkemizde katılım bankalarının en yaygın fon kullandırma yöntemi murabahadır. Murabaha; sermaye sahibinin satın aldığı malı, üzerine belli bir kâr payı ekleyerek müşterisine vadeli olarak satmasıdır. Ticaretle uğraşan kişi veya kurumlar malı satın almak için katılım bankasından finansman desteği istediklerinde, katılım bankası finansmanı nakit olarak sağlamayıp müşterinin yazılı talebi üzerine malı satın alır ve üzerinde anlaşılan kâr payını ekleyerek bu kişiye satar. Bu işlemde malın fiziki olarak mevcut olması, katılım bankasının mevcut olan bu malı satın aldıktan sonra alıcıya satması şarttır. Vadeli olarak satılan malın bedelinin tahsili bir defada ya da taksitler halinde olmaktadır (Kaçmaz, 2009).

Özellikle ülkemizde katılım bankalarının en yaygın fon kullandırma yöntemi budur. Murabaha işleminin genel olarak uygulama safhaları şöyle açıklanabilir (Dağ, 2011:);

 Müşterinin katılım bankasına kredi başvurusu yapması ve banka tarafından kredi tahsis sürecinin uygun tahsis birimince (bireysel, işletme bankacılığı veya kurumsal kredi tahsis birimi) yürütülmesi, (Bu süreç tüm bankalarda genel olarak benzer aşama, kural ve kontrollere sahiptir).

 Kredi limiti bulunan müşterinin katılım bankasına satın alacağı ürünle ilgili talebini iletmesi. Bu talebe bağlı olarak bir ödeme planında anlaşma sağlanması, (Bu ödeme planı işlemin vadesine bağlı olarak anaparaya ilave bir kâr payını da içerecektir).  Bankanın müşterisi ile anlaştığı ürünü satın almak üzere satıcıya sipariş vermesi,

satıcıya “malı aldım”, müşteriye ise “malı sattım” demesi (Banka bizzat sipariş verebileceği gibi sipariş ve mal teslimi hususunda müşterisini vekil de tayin edebilir. Vekâlet bankanın sipariş vermeye yetkili birimince verilebilmekte, işleme özgü olabileceği gibi genel vekâlet de verilebilmektedir).

 Siparişi alan satıcının, malı alıcı deposu veya alıcının belirteceği yere sevk ederek, fatura ve sevk evraklarını düzenlemesi. İlgili evrakların bankaya ulaştırılmasına (faks, e-mail veya asıl olarak) müteakip ödemenin satıcı hesabına transfer edilmesi ve işlemin kesinleştirilmesi.

Murabaha işlemi genel hatları ile yukarda anlatıldığı gibi gerçekleştirilmekle birlikte işlemin niteliğine bağlı olarak operasyonel süreçler farklılık gösterebilmektedir. Örneğin malın alındığı satıcı, kamu kuruluşu veya az sayıda satıcı arasında yer alıyorsa; (Petkim, Çaykur gibi) satışa bağlı tutar hesaplarına intikal etmeden malı sevk etmeyeceğinden, banka siparişin ardından ödemeyi yaparak sevk evrakları ve faturaları daha sonra alarak işlemi sonuçlandırmaktadır.

Malın çok sayıda satıcıdan bir zaman dilimi içerisinde küçük bakiyelerle satın alındığı durumlarda, müşterinin ve bankanın vekil tayin ettiği bir şahıs hesabına kredi tutarı aktarılmakta ve satın almalar bu hesaptaki bakiyeden gerçekleştirilerek işlem sonunda evraklar bankaya ibraz edilmektedir. Bu tür işlemler genellikle tarımsal ürünlerin toptancı ya da sanayici tarafından ve müstahsillerden (üreticilerden) belirli sezonlarda satın alındığı durumlarda kullanılmaktadır.

Müşteri, kredi limiti bulunan ve bu limite uygun teminatını da sağladığı katılım bankasının çeklerini keşide ederek bu çekler karşılığında mal alabilir ve bu çekleri keşide/ödeme gününde bankasına ödetmek suretiyle fon sağlayabilir. Ancak diğer murabaha işlemlerinde olduğu gibi malları sevk ettirmeden önce bankasına başvurusunu yapmalı ve satıcıya siparişin verilmesini sağlamalıdır. Çekleri bu başvurunun ve sipariş sürecinin ardından keşide etmeli ve satıcıya teslim etmelidir.

İşlemin süreci nasıl olursa olsun katılım bankalarının dikkat ettikleri en önemli hususlar;  Alışverişin İslami şartlara uygun olması (ticarete konu malın kullanılması dinen

caiz olan bir mal olması, malın özelliklerinin belli olması varsa kusurlarının açıklanmış olması, satılan malın hazır bulunması, malın cins ve bedelinin belli olması, malın teslim alınması vb.).

 İşlemin gerçek bir ticari işlem olması, fiktif olmaması,

 Banka veya vekili tarafından sipariş verilmeden malın alıcıya sevk edilmemiş olması.

 Bankanın ticaret fiilen sonuçlanmadan önce işleme dahil olması.

Tüm bu hassasiyetlerin sebebi, işlemlerin faizsiz bankacılık esaslarına uygun olarak gerçekleştirilmesinin sağlanmasıdır. Aksi halde katılım bankalarının kuruluş amacına aykırı olarak gerçekleştirilecek işlemler, sadece sermayedarların değil; faizsiz getiri amacıyla bankaya fon sağlayan mevduat sahiplerinin de suiistimali ve sorumluluklarının üstlenilmesi anlamına gelmektedir.

3.1.2.2. İcara (Kiralama, Leasing) Yöntemi

İcara, belirli bir süre için kiralayan ve kiracı arasında düzenlenen ve üreticiden kiracı tarafından seçilip kiralayan tarafından satın alınan bir malın mülkiyetinin kiralayanda, kullanımının ise kiracıda olduğu bir akit şeklidir (Aktepe, 2010, s. 100). Sözleşmede kiranın bedeli ve süresi belirtilmelidir. Kiralanan malın mülkiyeti malın sahibi katılım bankasıdır. Kiralayan müşteri maldan faydalanmakta ve buna karşılık bir kira bedeli ödemektedir. 3226 Sayılı Mülga Kanun'un 7. Maddesi’nde sözleşmelerin en az dört yıl süre ile feshedilemeyeceğine ilişkin hüküm yer almaktaydı. Ancak, 13.12.2012 tarihinde çıkartılan Kanun'da böyle bir süre sınırlamasına yer verilmemektedir. Menkul ve gayrimenkul finansmanında kullanılabilen kiralama yöntemi, günümüz ekonomilerinde daha çok modern teknolojiye daha kolay yollarla sahip olabilmek için kullanılmaktadır. Örneğin faizsiz banka bir gayrimenkulü ya da bir tezgahı müşterisine kiraya verebilir (Küçükkocaoğlu, 2005).

Konvansiyonel bankalar finansal kiralama yetkisine sahip değildir. Leasing işlemi yapabilmek için banka bünyesinde bir leasing şirketi kurarlar ve bu şirket aracılığıyla leasing hizmeti verirler. Oysa katılım bankaları rakiplerinin aksine bizzat leasing işlemi yapma yetkisine sahiptirler. Kira süreci sonunda mal sembolik bir tutarla kiralayana devredilmektedir (Dağ, 2011).

13.12.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6361 sayılı "Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu" ile yapılan düzenlemeler çerçevesinde "sat ve geri kirala" (sale and lease back) işlemlerinin yapılması mümkün hale gelmiştir. Söz konusu Kanun'un 18'inci maddesinde yapılan düzenleme çerçevesinde, finansal kiralama şirketleri, yatırım bankaları ve katılım bankalarının, kiracıların bizzat kendisinden satın aldıkları taşınır ve taşınmaz malları, yine kiracılara finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kiralamaları mümkündür. Böylece işletmeler alternatif bir finansman olanağına kavuşmuşlardır. Söz konusu hüküm 13.12.2012 tarihli Resmi Gazete’de şu şekilde yer almaktadır;

“Finansal kiralama sözleşmesi; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir” (Resmi Gazete, 2012).

Leasing, yatırım mallarının satın alınması yerine, kiralanarak kullanılmasını sağlayarak, firmaların işletme sermayelerini diğer ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılması ile

verimliliğin ve karlılığın artmasında önemli rol üstlenir (KTKB, 2015). “Sat ve geri kirala” işlemlerinin mümkün hale gelmesiyle, işletmeler için alternatif bir finansman kaynağı ortaya çıkmıştır. Mevzuattaki vergilendirme istisnaları da bu ürünü daha rekabetçi bir pozisyona getirmektedir. Katılım Bankaları açısından da, fon kullandırma alanı biraz daha genişlemiştir.

Benzer Belgeler