• Sonuç bulunamadı

2.3. Finansal Risk Kavramı ve Finansal Risk Türleri

2.3.2. Finansal Risk Türleri

Finansal risklerin sınıflandırılmasında farklı farklı yaklaşımlar bulunmaktadır (Şekil 1). Farklı kaynaklar incelediğinde bu yaklaşımlar artabildiği gibi, zaman zaman birbirlerinin yerine de kullanılabilmektedir. Genellikle finansal riskler, altı ana grupta incelenir.

Şekil 6. İşletmelerin Maruz Kaldığı Riskler

Kaynak: Ahmet Yarız, Bankacılıkta Risk Yönetimi, Risk Matris Uygulaması, Ankara, 2012, s.17.

2.3.2.1. Piyasa Riski

İşletmelerde kazanma dürtüsü, başarılı olma arzusu, yarışma ihtiyacı, güç ve liderlik gibi rekabeti tetikleyen birçok faktör vardır. İşletmeler, faaliyet gösterdikleri ortamlarda yaşamlarını sürdürebilmek ve diğer işletmelerle rekabet edebilmek için iyi bir piyasa risk yönetimi yapmalıdırlar. İşletmelerin bulundukları sektörlerde, finans piyasasındaki dalgalanmalara bağlı oluşan faiz, kur ve hisse senedi fiyat değişmeleri nedeniyle meydana gelen riskler sebebiyle karşılaştıkları zararda olma olasılığı piyasa riskidir.46

Piyasa riskleri; döviz kuru riski, faiz riski ve hisse senedi fiyat riski olmak üzere üç başlıkta toplanmaktadır. Bunları ayrıntılı olarak aşağıda anlatılacaktır.

2.3.2.2. Döviz Kuru Riski

Yabancı ülkelerin paralarına döviz denmektedir. Döviz kurları ise bir birim dövize karşılık gelen veya bununla değiştirilebilen milli para miktarı olarak tanımlanır. Kısaca, döviz kuru bir ülkenin ulusal parasının, farklı bir ülkenin parası karşısındaki değerini anlatmaktadır.

46 Ataman, Göksel. İşletme yönetimi: temel kavramlar-yeni yaklaşımlar. Türkmen Kitabevi, 2009.

Dolaylı ve dolaysız kotasyon yöntemi kullanılarak döviz kuru tayin edilir.

Yabancı para birimi esas alınarak yapılan yönteme dolaysız kotasyon (Avrupa usulü) yöntemi denir. Bu yöntemde 1 birim dövizin ulusal para karşılığı fiyatı belirlenir.

Örneğin, 1$=2.300 Türk Lirası (TL) gibi. Ulusal para birimi esas alınarak yapılan yönteme de dolaylı kotasyon (Amerikan usulü) yöntemi denir. Bu yöntemde ise bir birim ulusal paranın değiştirilen döviz karşılığı fiyatı belirlenir. Örnek verecek olursak, 1TL=0.4336$ gibi.1 kur, dolaylı kur ve çapraz kur adı altında döviz kurları, üç grupta toplanmaktadır. Bir birim yabancı paranın ulusal para karşılığına direkt kur denir. Örneğin, 1$=2.3000 TL gibi. Farklı bir yabancı ülke parasının ne kadar birim bir diğer bir yabancı ülke parası edebileceğine ise dolaylı kur denir. Örneğin, 1€=1.070 $ gibi. Dolar dışında kalan iki başka döviz arasındaki değişime ise çapraz kur ise denir. Örnek verecek olursak, İstanbul piyasasında kur 1$=2.300 TL olduğunda İsviçre piyasasında kur 1$=0.9142 İsviçre Frangı olsun. Bunlardan yararlanarak dolar vasıtasıyla 1 İsviçre Frangı ’nın ne kadar TL’ye denk geldiğini hesaplayabiliriz. Yani 1 İsviçre Frangı=2.5227 TL olarak hesaplanır.47

Döviz piyasalarında kurlar alış kuru ve satış kuru olmak üzere iki şekilde belirlenir. Satış kuru, işlemlerin giderleriyle banka veya aracı olan kurumu ait olan karı oluşturduğu için her zaman alış kurundan daha yüksektir.48

2.3.2.2.1. Sabit Kur Sistemi

Ulusal paranın, başka ülkelerin paraları karşısında değerinin değiştirilmemesine sabit kur denilmektedir.49 Sabit kur sisteminde, merkez bankası döviz piyasasına alıcı ve satıcı olarak müdahale eder. Diğer bir ifadeyle döviz kurlarının kontrolü merkez bankasındadır. Bunu yapabilmek amacıyla merkez bankası bünyesinde yeterli oranda altın ve döviz stoku bulundurmak zorundadır.

Mesela, Merkez Bankası döviz kurlarında yükselme olmaya başladığında piyasaya döviz çıkarır, döviz kurları düşme olmaya başladığında da düzenleme alımları yoluyla döviz kurlarını sabitler. Merkez bankasının elindeki rezervleri

47 Erdoğan, Niyazı. Uluslararası işletmelerde mali risk ve yönetimi & çağdaş finansman teknikleri.

publisher not identified, 1995.

48 Halil Seyidoğlu, Uluslararası Finans, İstanbul, 1997, s.82.

49 Emin Ertürk, Döviz Ekonomisi, İstanbul, 1994, s.22.

tüketmemesi ve döviz kurlarını belli bir sınırda tutabilmesi için ödemeler bilançosunda devamlı bir şekilde açık vermemesi gerekmektedir. Eğer merkez bankası elindeki rezervleri tüketip ödemeler bilançosunda açık verir ise mevcut kurları aynı şekilde korumak için döviz alım ve satımındaki liberasyonu kaldırıp döviz kontrol sistemine geçmek mecburiyetindedir.50

2.3.2.2.2. Esnek (Dalgalı) Kur Sistemi

Esnek kur sistemi, serbest değişken kur sistemi ya da dalgalı kur sistemi olarak da bilinmektedir. Dalgalı kur sisteminde döviz kurları piyasadaki dövize olan arz ve talebe göre değişir. Döviz kurlarının belirlenmesinde devletin hiçbir müdahalesi söz konusu değildir. Esnek kur sistemi, dışarıya olan ödemelerle alakalı prosedürleri kolaylaştırmaktadır ve basitleştirmektedir. Döviz kurları, büsbütün piyasadaki dövize olan sunum ve isteme göre şekillendiğinden dolayı rastgele bir dövizin az ya da fazla olması kur değişmeleri vasıtasıyla sağlanabilmektedir. Sistem, döviz arzı ve talebinde oluşan istikrarsızlıkların kur dengesindeki meydana gelen değişimlerle karşılanmasını, sonuç olarak dış ödemeler bilançosunun azlık veya fazlalıklarının giderilmesini ve kaynakların düşük maliyetlerle etkin kullanımını sağlar. Esnek kur sistemi, serbest piyasa ekonomisi şartlarına uygundur, piyasa şartlarına çabuk uyum gösterebilmesi açısından gerçekçidir ve uygulanabilir olma özelliğini her zaman koruyabilmektedir.51

Döviz riski, belirli faktörlerle (siyasal olaylar, ödemeler dengesi açığı vb.) yerel para biriminin değerinde diğer ülkelerin paraları karşısında oluşabilecek pozitif ya da negatif değişmeler şeklinde tanımlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle döviz kuru riski, yerel parayla ya da ulusal menşelerle döviz alınması ya da döviz satılmasına bağlı olarak yerel para ve menşeleri elinde bulundurma işlemleri sebebiyle zararda olma olasılığı olarak da açıklanmaktadır.52

Döviz kurunda yaşanan hareketlilik özellikle döviz ile çalışan işletmeleri olumsuz yönde etkileyebileceği gibi ülke ekonomisinde de önemli rol oynamaktadır.

50 Parasız, M. İlker. Para banka ve finansal piyasalar teori ve politika. Ezgi Kitabevi Yayınları, 1994.

51 Dilek Özbek, Uluslararası Para Sistemi Teori ve Politika, Ankara, 1999, s.19.

52 Yılmaz, Songül. "Ticari Bankalarda Kredi Portföyü Ve Kredi Riski Yönetimi–Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama." (2010).

2.3.2.3. Kredi riski

Kişi veya kuruluşun vadesinde borcunu ödememesi ve ya ödeyememesidir.

Kredi riski yalnızca vadesi geldiğinde ödenmesi gereken miktarın tam olarak ödenmemesi değil, aynı zamanda bir kısmının bile ödenememesi veya gecikmeli olarak ödeme yapılması kredi riskine dahildir. Zira zamanında ve öncesinde belirlenmiş olan tutarın nakit girişi olarak yapılmaması işletmenin nakit akışını etkiler ve belirsizlik doğurur. Kredi riski, borçlu kişi veya kuruluşun, borç veren ile yaptığı sözleşme dahilinde taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirememe olasılığıdır.

Kredi riskinin ölçülmesinde en önemli nokta kredi riskinin kaynağının belirlenmesidir. Risk kaynağı, borcun zamanında ödenmemesi olasılığı, zamanında ödenmeyen borç nedeniyle oluşacak finansal kayıp olmak üzere iki kategoriden oluşmaktadır.

2.3.2.4. Likidite Riski

Likidite, zamanı gelen borçları tam olarak ve zamanında ödenebilme yeteneği olarak ifade edilmektedir. Daha geniş anlamda işletmelerin aktif taraflarının daha fazla akışkan, kısa vadeli ve kolay paraya dönüştürülebilecek tarzda ayarlanarak, pasiflerle vade uyumlu hale getiren ve dengede olacak Şekilde finansman yönetimi yapılması şeklinde ifade edilebilir. Likidite riski, işletmelerin alacakları ile borçları arasında vade uyumsuzluğu, kuşkulu alacakların fazlalaşması, stokların fazlalaşması, kârlılığın azalması, kullanılmış kredilerde yüksek düşüş, ulusal ya da uluslararası krizler sebebiyle nakit isteminin hızla artması gibi faktörlerle aktiflerini fonlamaya ihtiyaç duyulması ve bunun sonucunda teminatlarını vaktinde yerine getirememe tehlikesidir. Kısaca likidite riski, işletmelerin nakit giriş ve çıkışlarında çeşitli nedenlere bağlı olarak oluşan dengesizlik sonucu işletmelerin yükümlülüklerini yerine getirememeleri riskidir.

2.3.2.5. Operasyonel Risk

Geniş anlamda bakıldığında operasyonel risk, kurumun faaliyet sürecinde yaşanabilecek hemen hemen tüm aksaklıkları kapsamaktadır. Bu aksaklıklar sistem yetersizlikleri, sistem hataları, personelin hatalı işlemleri, personel yolsuzlukları, hatalı muhasebe kayıtları gibi kurum içi faktörlerin yanı sıra; terörist saldırılar, doğal afetler, yasal düzenleme değişiklikleri ve düzenleyici otoritelerin değişen uygulamaları gibi çok sayıda kurum dışı faktörden de kaynaklanabilmektedir. Kısaca operasyonel risk, bilgi sistemlerindeki ya da iç denetimdeki eksiklikler nedeniyle Şirketin zarar etme riskidir. Bu risk insan hatalarından, kural ve kontrollerin eksik olduğu durumlardan kaynaklanmaktadır.53

2.3.2.6. Yasal Risk

Yasal risk, belgelerle ispatın mümkün olmadığı ve karşı tarafın yetkisinin yetersiz olduğu veya mevzuatın yeterince açık ve yönlendirici olmadığı durumlarda bir sözleşmenin yasal olarak uygulanamamasından kaynaklanan zarar riskidir. Yasal risk, yanlış ya da eksik yasal bilgi veya belgeye dayanılarak işlem yapılması sonucu bir kayba uğrama olasılığını ifade etmektedir. Bir kuruluş, anlaşmaya dayalı herhangi bir işlemi tamamlanmadan önce, yapılan anlaşmanın yasal açıdan uygulanabilir olduğundan emin olmalıdır. Öyle ki, büyük kayıpların söz konusu olduğu durumlar genellikle büyük dava maliyetleri ile sonuçlanmaktadır, çünkü ilgili anlaşmalardaki yatırımlar çok büyüktür. Mevcut mevzuat ve diğer yasal düzenlemelere uygun olarak oluşturulmuş banka portföyleri ve mali dengeler, yasal düzenlemelerin değiştirilmesi ile bozularak bankaları risklere ve zararlara maruz bırakabilir.54

.

Benzer Belgeler