• Sonuç bulunamadı

6. FİNANSAL OKURYAZARLIK VE MAKRO EKONOMİ İLİŞKİSİ

6.3. Finansal Okuryazarlığın Enflasyon Açısından Önemi

Enflasyon bir ülkedeki vatandaşların ellerindeki paralarının alım güçlerinin düşmesi olarak tanımlanabilir. Enflasyonun birçok sebebi vardır. Fakat bunlardan en önemlisi bireylerin irrasyonel davranışlarıdır. Bireyler bulundukları ekonomilerde bilinçli hareket ederlerse enflasyonun önüne geçmeye yardımcı olurlar. Çünkü devletlerin yapacakları çalışmalar ancak sağlıklı ekonomik kararlar alabilen vatandaşlarla desteklenirse başarılı olabilir. Bu bağlamda finansal okuryazarlığın önemi ortaya çıkmaktadır.

38

Finansal okuryazar bireyler, yapacakları alışverişlerde gerekli piyasa araştırması yapacakları için kendilerine maksimum faydayı sağlayacak ürün ve hizmetleri en uygun fiyata bulacaklardır. Bu sayede yüksek fiyata satmak isteyen üreticiler ellerindeki malları satamayacaklar ve neticede fiyatı düşürmek zorunda kalacaklardır.

Ayrıca finansal okuryazar bireyler kendilerine fayda sağlayacak ürünleri alırken yerli olmasına dikkat edecek ve bunun sonucunda ülke içerisindeki satıcıların karlarını arttırarak yapacakları geliştirme faaliyetleri ile maliyetleri düşürme imkanına sahip olacaklardır. Bu kapsamda da finansal okuryazar bireylerin yapacağı ürün tercihleri ön plana çıkmaktadır.

Finansal okuryazar birey, enflasyonun oluşumunu önlemeye yardımcı olabileceği gibi enflasyonla mücadelede de aktif rol almaktadır. Enflasyonun arttığı dönemlerde finansal okuryazar bireyler mevcut piyasayı takip ederek bireysel önlemler almaktadırlar. Zorunlu harcamalar dışında gereksiz harcamalarını kısarak ekonominin daralmasını ve fiyatlarda yaşanan artışın önüne geçilmesine yardımcı olacaktır. Bu saydıklarımızın aynısı deflasyon ve hatta stagflasyon için de geçerlidir.

Bireylerin, finansal ürünlerin ve hizmetlerin değerlendirebilmesi ve karşılaştırabilmesi için belli bir düzeyde finans bilgi sahibi olması gereksinimdir. Eğer finansal ürünleri satanların bilgi düzeyi alıcıdan çok fazla olursa finansal piyasalar bu durumdan olumsuz yönde etkilenebilir. Ayrıca finansal tüketiciler bu durumda zarara uğrayabilirler. Finansal okuryazar tüketiciler piyasada rekabet ortamının oluşmasını muhafaza edilmesini sağlarlar. Bu kişiler yapacakları pazarlıkla ürünlerin piyasa fiyatından işlem görmesini sağlarlar. Bununla birlikte mevcut bilgileri sayesinde devleti standartları koruma ve piyasaları denetleme hususunda teşvik ederler (World Bank, 2009a: 3). Daha iyi müzakere yani pazarlık ve detaylı piyasa araştırması yapan finansal okuryazar birey, ürün ve hizmetleri piyasa fiyatından alacaktır. Yani olması gereken fiyattan alacaktır. Bu sayede bilinçli alışverişle piyasadaki gereksiz fiyat artışlarının önüne geçilecektir. Satıcılarda bu fiyatı kabullenmek durumunda kalacak ve enflasyonun ortaya çımasının ya da artmasının önüne geçilecektir.

Finansal okuryazar tüketiciler, daha fazla tasarruf edecek ve kaynakları daha etkin kullanacakları için ekonomik büyümeye destek olurlar. Bilgi sahibi olmayanlar ise hatalı finansal davranışlarının yıkıcı sonuçlarından kaçınmak için sisteme katılmaktan çekinerek, olumsuz yönde etkilemektedir. Mandell (Mandell, 2006)’e göre; bir yandan

39

finansal sıkıntıları öngöremeyerek zora düşen bireyler diğer yandan finansal piyasalar içerisinde irrasyonel davranışların çoğalması piyasada oluşan dengenin tehdit altında olmasına sebep olmaktadırlar.

Finansal okuryazarlık bir ekonomide istikrar açısından çok önemlidir. Bilgi sahibi tüketiciler, finansal ürünleri satın alma aşamasından önce iyi derecede piyasa araştırması yapacak ve piyasa etkinliğini arttıracaktır. Eğitim ve bilinç sahibi tüketiciler sayesinde kalitesiz, çok pahalı veya uygun olmayan finansal ürünler piyasayı terk etmek zorunda kalır (Bernanke, 2011: 1).

Böylelikle haksız kazancın önüne geçilmekle sistemdeki adalet sağlanmış olur.

Ayrıca finansal kurumların daha etkili, açık ve rekabetçi uygulamalar yapmasını, ürünler sunmasını teşvik ederek, müşteri memnuniyetinin sağlanmasına yardımcı olur.

Finansal tüketiciler, birçok değişik finansal ürün hakkında çok büyük ve karmaşık bilgilerin değerlendirilmesi ve karşılaştırılması konusunda belirli bir seviyede finansal okuryazarlığa her zamankinden daha çok ihtiyaç duymaktadır. Belirli bir seviyede finansal okuryazarlık olmadan, tüketiciler ihtiyaçları olan finansal ürünü satın alamayabilir veya ihtiyaç olmadan ya da uygunsuz olanı satın alabilir. Finansal okuryazarlık tüketici refahına finansal ürün ve hizmetler hakkında daha iyi bilgi sahibi olarak yardımcı olabilir. Finansal okuryazarlık programları, tüketicilere yatırım ürün ve hizmetleri hakkında daha çok bilgi sağlayarak maliyetleri düşürebilir. Böylelikle bilginin daha kolay elde edilmesinin sağlanması ve bu bilginin kullanılmasına yardım edilmesi ile daha bilinçli kararlar verilebilir (OECD, 2005: 36).

Finansal tüketiciyi koruma adına düzenlenen hakların, tüketiciyi korumasının yanı sıra tüketicinin de kendisini koruması ya da nasıl yardım alacağını bilmesi gerekmektedir. Finansal tüketicinin korunması finansal okuryazarlıkla birleştiğinde etkinliğini kazanabilir. Çünkü bilinçli bireyler karşılaşacağı olumsuz durumlarda, devletin ve sistemin kendisine sağladığı hakların bilincinde olur ve kendisini korumasını ya da nasıl yardım alacağının farkındadır. Bilinçli bireylerin artmasıyla birlikte ekonomi piyasasında var olan olumsuzluklar azalacak, haksız kazancın önüne geçilecektir (Tosun, 2015).

Parayı etkin bir şekilde yönetmek için öncelikle para hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir (Braunstein ve Welch, 2002); (Vitt vd., 2000). Paraya ilişkin temel bilgi, temel matematiksel hesaplamaların yapılması, ihtiyaca uygun mal ve

40

hizmetlerin seçilmesi ve satın alınması, faturaların ödenmesi, paranın zaman değerinin kavranması (Rooij vd., 2007); (Huston, 2010), finansal ürünlerin değerinin kıyaslanması ve seçilmesi, enflasyonun etkisinin kavranması (FINRA IEF, 2009), faiz ve indirim oranlarının hesaplanması (World Bank, 2008) konularındaki bilgiyi içerir.

Temel para bilgisi kapsamında bilinmesi gereken kavramlardan biri, paranın zaman değeridir. Gelecekte elde edilecek paranın şimdiki değeri daha azdır. Fiyatlar genel seviyesine göre, herhangi bir para biriminin zaman içinde değerindeki değişim, o para biriminin geçmişteki satın aldığı, bugün ve gelecekte satın alabileceği mal ve hizmet miktarıyla ifade edilebilmektedir (Bayrı, 2006). Enflasyon paranın değeri ve alım gücünün düşmesi anlamına geldiği için finansal kararlarda önemli bir rolü vardır.

Diğer bir ifade ile enflasyon mal ve hizmetlerin fiyatlar genel seviyesinin artmasına neden olmaktadır (Gökmen, 2014: 30).

Bilinmesi gereken diğer konu basit ve bileşik faiz hesaplamasıdır. Belirli anapara miktarı esas alınarak, belirli zaman süresi içinde, belirli bir faiz oranı ile hesaplanan faize basit faiz denir. Basit faiz, ilgili dönem sonunda elde edilen faizdir.

Dönem sonunda, o dönemde elde edilen faiz miktarının anaparaya eklenerek yeniden yatırılması durumunda bir sonraki dönemde elde edilen faiz bileşik faiz oranı olarak tanımlanmaktadır (Neveu, 1989: 197). Faiz, paranın zaman değeri ve enflasyonun etkileri konusundaki doğru bilgi, mal ve hizmetlerin satın alma zamanının doğru belirlenmesi, doğru borçlanma, paranın satın alma gücündeki değişmelerin doğru fırsatlara dönüştürebilmesi ve eldeki belli miktar paranın günün şartları içerisinde getirisinin ne olacağının tahmin edilebilmesi, doğru finansal kararlar alınarak finansal refahın artırabilmesi açısından önemli ve gereklidir.