• Sonuç bulunamadı

1.4. FİNASAL BİLGİ MANİPÜLASYONU

1.4.2. Finansal Bilgi Manipülasyonunun Türleri

Finansal bilgi manipülasyonun türleri, aşağıdaki gibi sıralanabilir.

a) Kar yönetimi: Yöneticilerin muhasebe politikalarını, bir muhasebe standartları setinden seçme imkanları olduğu dikkate alındığında, onların kendileri için en yararlı olan ve/veya şirketlerinin piyasa değerini maksimize eden politikaları seçmelerini beklemek doğaldır. Bu uygulama, kar yönetimi olarak adlandırılmaktadır (Scott akt. Küçüksözen, 2004: 50).

Bu yöntemden SEC’in (Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu-Securities and Exchange Commission) 1999 yılı raporunda da bahsedilmiştir. Buna göre kar yönetimi, bir şirketin gerçek finansal performansını çarpıtarak, istenen ekonomik sonucu elde etmek için değişik hileli yöntemlerin kullanılmasını kapsamaktadır (SEC Report akt. Yücel, 2012: 379).

Diğer bir şekilde kar yönetimi, ekonomik kaynak sahiplerinin, alacakları kararları etkileyecek nitelikte olan finansal bilgilerin veya karar vericiler için önemli olabilecek finansal olmayan durumların, işletme için en fazla faydayı sağlayacak şekilde açıklanması olarak ifade edilebilir.

24

b) Karın istikrarlı hale getirilmesi: Karın istikrarlı hale getirilmesi, istikrarlı bir kar dağıtımı sağlayarak daha az riskli bir şirket izlenimi yaratmak üzere, karın yüksek olduğu dönemlerde düşürülmesi, düşük olduğu dönemlerde ise yükseltilmesine yönelik uygulamalar şeklinde ortaya çıkmaktadır (Mulford, Comiskey akt. Küçüksözen, 2004: 67).

Açıklanan karın, bir firma için normal olarak düşünülen kar seviyesi etrafında dalgalanma boyutunun kasıtlı olarak azaltılması, karın istikrarlı hale getirilmesidir. Yetersiz finansal tablo açıklamasının özel bir durumu olup, kar akımının değişkenliğinin azaltıldığına ilişkin bir finansal bilgi açıklanmasına yönelik, suni olarak gerçekleştirilen bilinçli bir çabadır (Canbulut, 2008: 77).

İşletme yöneticileri, işletmelerin performanslarında oluşabilecek dalgalanmaların piyasanın güvenini zedeleyebileceklerini düşündükleri için, işletmenin kar oranlarının istikrarlı olmasını sağlamak amacıyla finansal raporlar ile oynamaktadırlar. Bu şekilde karın istikrarlı hale getirilmesi, yatırımcılar açısından riskin ortadan kalktığı algısını vereceğinden, işletmeye yönelik nakit akışını sağlayacaktır. Böylece, işletmeler ucuz kaynak elde edebileceklerdir. Bu durum, dolaylı olarak işletmenin kapasitesinin artmasına neden olacaktır.

c) Yaratıcı muhasebe uygulamaları: Muhasebe kurallarında bazen birden fazla seçenek sunulur, farklı yöntemler öngörülür, geniş esneklikler tanınır. İşte yaratıcı muhasebe uygulamaları bu yöntem, seçenek ve esneklikleri yalnızca belli kişi veya grupların lehine sonuçlar doğuracak şekilde kullanma anlamına gelir (Saltoğlu, 2003: 108).

Yaratıcı muhasebe uygulamaları, yasal çerçeve sınırları içerisinde yapılmaktadır, ancak sonuç itibariyle yaratıcı muhasebe uygulamaları finansal bilgi kullanıcılarının kararlarını etkileyebilecek bir takım bilgileri gizlemesi veya yok etmesi nedeniyle yasaların ve muhasebe standartlarının amaçlarına aykırılık teşkil etmektedir. Örneğin, doğası gereği karşılık ayırma işlemi, işletmelerin şüpheli alacakları ile ilgili tahminlerine dayanmaktadır. İşletmelerin bilinçli bir şekilde

25

gereğinden fazla karşılık ayırması, cari dönem giderlerini artırarak, dönem karını düşürecektir. Bu durum işletmelerin olduğundan farklı algılanmasına neden olacaktır.

ç) Agresif muhasebe: Yürürlükteki muhasebe standartlarına uygun veya uygun olmayan yöntemler kullanılarak, hedeflenen bir sonuca ulaşmak üzere, örneğin tipik olarak yüksek dönem karı göstermek amacıyla, muhasebe standartlarının bilinçli ve zorlayıcı bir şekilde seçilmesi ve uygulanmasıdır (Mulford, Comiskey akt. Küçüksözen, 2004: 91). Muhasebe politikaları büyük ölçüde yönetim kararı ve yönetimin bir fonksiyonudur. Bu kararların finansal sonuçları, kutuplaşmaya neden olmakta ve bir yönde veya başka bir yönde pozisyon almalarına neden olmaktadır. Bu uygulama, agresif muhasebeyi ifade etmektedir. Eğer yapılanlar GKGMİ sınırları içerisinde gerçekleşirse, hileli finansal raporlama olarak kabul edilmez (Mulford, Comiskey akt. Binici, 2011: 49).

Örneğin, esnekliklerden faydalanılarak, faturası kesilmiş ancak henüz müşteriye sevk edilmemiş mal tutarlarının satış geliri olarak kaydedilmesi, ayrıca gelir olarak kaydedilen faaliyetlere ilişkin bazı harcama ve giderlerin sonraki dönemlere ertelenmesi gibi uygulamalardır.

d) Büyük temizlik muhasebesi: Büyük temizlik muhasebesi, bir şirketin üst yönetimi ve genel müdürü değiştiğinde, yeni yönetimin gelecekte karın istikrarlı hale getirilmesi veya yükseltilmesi için kullanılabilecek kalemleri finansal tablolardan temizlemesi ve geçmiş yönetimin aslında kamuya açıklanandan daha kötü sonuçlar devrettiği izlenimini vermesidir. Ayrıca, bu şekilde bir uygulama ile yeni yönetim, kendileri için karı ileriki dönemlerde artırma imkanı sağlamaya çalışmaktadır (Stolowy, Breton akt. Küçüksözen, 2004: 95).

Healy’e göre büyük temizlik muhasebesi; bazı gelirleri ertelemek suretiyle cari dönem gelirini azaltmak veya bazı kalemleri zarar yazmak suretiyle finansal tablolardan çıkarmak, bir nefes almak olarak bilinen bir stratejidir. Healy, bu durumu gelir artırıcı ya da gelir azaltıcı muhasebe politikaları olarak tanımlamakta ve bunun mantığını, yöneticiler bir prim almak için gerekli kar düzeyine efektif olarak

26

ulaşmanın mümkün olmadığı durumlarda, karı daha da düşürerek gelecekte daha karlı bir finansal tablo açıklamak (gelecek için yıldızları daha da netleştirmek) için kullanmaktadırlar (Healy akt. Küçüksözen, 2004: 95).

e) Aldatıcı finansal raporlama: Agresif muhasebe uygulamaları, aldatma kastıyla veya yeterli bilgi ve deneyime sahip olunmadığı için yanıltıcı bir yolla idari, hukuki veya cezai işlem gerektirecek nitelikte gerçekleştirilirse, bu durum aldatıcı finansal raporlama olarak nitelendirilmektedir. Aldatıcı finansal raporlama, yaratıcı muhasebe uygulamalarına göre, kasıt unsuru açısından olmasa bile, sonuçları itibariyle daha tehlikeli olarak değerlendirilmektedir (Mulford, Comiskey akt. Küçüksözen, 2004: 99).

Aldatıcı finansal raporlama, bilinçli olarak uygulanması ve bu kapsamda gerçeğe aykırı fatura veya sevk irsaliyesi vb. belgeler düzenlenmesi gibi konusu ceza kanunlarına göre ayrı bir suç oluşturan uygulamalar nedeniyle ve sonuçları itibariyle çok tehlikelidir.

f) Muhasebe hata ve usulsüzlükleri: Muhasebe usulsüzlükleri kavramı; bağımsız denetçinin tespit ederek raporlamak zorunda olduğu hata ve usulsüzlükleri belirleyen ABD’deki bağımsız denetim standartlarında finansal tablo kullanıcılarını yanıltmak üzere, hesapların finansal tablolara bilinçli olarak yanlış yansıtılması veya finansal tablolardan çıkarılması veya açıklanmaması şeklinde tanımlanmaktadır. Kamuya açıklanan finansal bilgilerdeki gerçeğe aykırı durumlar, kamuyu yanlış bilgilendirme amacında kasıt olmaması durumunda, yapılan bu gerçeğe aykırı açıklamaların muhasebe hatalarından kaynaklandığı kabul edilmektedir. Muhasebe hatalarının tespiti durumunda, finansal tablolar geçmişe yönelik olarak düzeltilmektedir (Mulford, Comiskey akt. Canbulut, 2008: 96).

Manipülasyon kavramı genel bir tanıma sahip olup işletmelerin menfaatlerine uygun, yatırımcıların menfaatlerine aykırı her türlü finansal veya finansal olmayan işlemlerin, gerçeğe aykırı veya gerçeği gizleyici şekilde etkilenmesidir. Literatürde karışıklık olmaması adına, yukarıdaki bölümde de açıklandığı gibi, tanımları birbirine

27

yakın ama küçük ayrıntılarla farklılaşan manipülasyon türleri belirlenmeye çalışılmıştır. Doğal olarak birbirine bu kadar yakın olan kavramlar bazen karıştırılabilmektedir. Ancak, bütün finansal manipülasyon uygulamaları yatırımcıları işletme menfaatlerine uygun olarak etkilemeye yöneliktir.