• Sonuç bulunamadı

1.4. JENERİKLERİN FİLM İÇİNDE KONUMLANDIRILMASI

3.1.1. Film Analizi

Komedi/Aksiyon/Suç türündeki film, hırsızlık suçundan tutuklanıp şartlı salıverilen Danny Ocean ve ekibindeki on profesyonel dolandırıcının, Las Vegas’ın en büyük üç kumarhanesi üzerine yaptıkları soygun operasyonunu konu almaktadır.

İlk sahne mahkum Danny Ocean’ın (George Clooney) suçlu sandalyesinde, görevlilere şartlı salıverilmesi halinde yapacakları konusunda verdiği ifadeyle başlamaktadır. Tahliyesi durumunda benzer bir suçu tekrarlayıp tekrarlamayacağı

konusunda teminat istenen Ocean soruyu cevapsız bırakır ve ilk sahne sonlanır. Bu çekim aslında film boyunca sürecek soygun planlarının başlangıcını oluşturmaktadır. Eski eş Tess, kumarhane işletmecisi Terry Bennedict (Andy Garcia) ile beraberdir ve profesyonel soyguncu Ocean intikam almak için Benedict’in yüksek güvenlikli üç kumarhanesini bir gecede bloke edecek büyük bir soygun planı kurgulamaktadır (IMDb).

Planladığı büyüklükte bir soygunu gerçekleştirebilmek için Ocean’ın sağlam bir ekibe ihtiyacı vardır. Blackjack krupiyesi Frank Catton’a (Bernie Mac) plana dahil olan ilk isimdir. Ardından Danny’nin yakın arkadaşı ve sağ kolu Rusty Ryan (Brad Pitt), hayatında heyecan olmadığı, cezp edici soygun planı ve risk faktörünün davet ettiği eğlence için ekibe dahil olmayı kabul eder (IMDb). Sonrasında planlarının finansörü olabilecek, gösterişli zengin Reuben Tishkoff’a (Elliott Gould) yönelirler. Devamında plana dahil edilecek diğer elemanlar sırasıyla ekrana gelir: uzman araba teknisyenleri, sürücüleri ve rol kesiciler olan Malloy kardeşler Virgil (Casey Affleck) ve Turk (Scott Caan), dolandırıcılık işinin en iyilerinden iken yaşlılığın ve işindeki stres faktörünün getirdiği hastalıklar yüzünden kendini emekli eden Saul Bloom (Carl Reiner), en gelişmiş güvenlik sistemine dahi sızabilecek teknolojik denetim uzmanı Livingston Dell (Eddie Jemison), kıvrak parmakları ile becerikli yan kesici Linus Caldwell (Matt Damon), bir silah uzmanı olan İngiliz Basher Tarr (Don Cheadle) ve işinin en iyilerinden Çinli akrobat Yen (Shaobo Qin) “Ocean’ın Onbiri”ni oluşturmaktadır (http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/135672.asp).

Danny Ocean, ekibi toplayarak Reuben’in evinde planı açıklar. Görülmektedir ki yüksek güvenlikli bu kasayı soymak zaten imkansıza yakındır; on iki saatte bir değişen geçit şifreleri, taklit edilemeyecek parmak izi parolaları, sesli onay sistemi, hareket algılayıcılı asansör boşluğu, silahlı korumalar ve insan üretimi en karmaşık kasa kapısı… Hepsi kazanacakları ve kaybedeceklerini masaya yatırır, kaybetme olasılığı çok yüksektir ama kazanacakları paranın büyüklüğü ve iddanın egosal tatminine kayıtsız kalamazlar, hepsi ellerinde ne varsa masaya koyarak bu kumarı oynamayı kabul ederler.

On birli iş bölümü yaparak Bellagio kumarhanesinde “kamp” kurarlar. İlk olarak, hırsızlık planını kusursuz oluşturmak için kumarhaneyi gözetim altına alırlar; tüm mimariyi, giriş çıkış kapılarını, teknik kontrol odasının sistemini, her çalışanı ve

güvenlik görevlilerini, görev değişim sürelerini, her şeyin nasıl işlediğini kayıt altına alırlar. Ayrıca bu planda mükemmeliyetçi Benedict karakterinin izleyiciye tanıtıldığı görülmektedir. Benedict Obsesyon derecesinde planlı, garantici, zeki ve titiz bir yöneticidir; aynı zamanda güçlü, acımasız, ukala ve soğukkanlı bir karakter çizer. Benedict’in kısa sürede çözülebilen kontrollü bir günlük rutini vardır: Profesyonel işlerini dakikası dakikasına her gün aynı rutinde gerçekleştirdikten sonra akşamları Tess ile buluşur. Ancak izleyici tarafından anlaşılmaktadır ki Tess ile de kontrollü bir beraberlikleri vardır.

Ekip üzerinde pratik yapmak için Bellagio kumarhanelerinin ortak kasasının mimari planı üzerinden gerçeğiyle birebir uyuşan sahte bir kasa inşa etmişlerdir. Yen, zemini lazer güvenlikli kasada, neredeyse havada yürüyerek gerekli hamleleri yapmakla görevlendirilir. Bunun için kasanın tam olarak eş kopyası üzerinde çalışmaları gerekmektedir.

Her aşamasını titizlikle kurguladıkları plan, soygun gecesi mükemmel şekilde işler. Filme aksiyon ve heyecan katmak için yönetmen tarafından zekice kurgulanmış aksaklıkların aslında plan dahilinde hamleler olduğu, finalde anlaşılmaktadır. Soygun gerçekleştiği aşamada Benedict’in emirleri doğrultusunda kasaya giden özel tim, aslında “Ocean’ın Onbiri”dir ve çantalar dolusu parayla kumarhaneden çıkarlar.

Benedict çok güvendiği, her saniyesini titizlikle kontrol ettiği kasasının kırılmasıyla yıkılmıştır. Soygun için Danny’yi suçlar. Bulundukları mekanda kaydeden güvenlik kamerasındaki görüntülerin Tess tarafından izlendiğini bilen Danny, Benedict’i Tess’in gözünden düşürecek bir planın daha içindedir. Tess Terry’nin kolayca kendinden vazgeçebileceğini görüp hayal kırıklığıyla otelden ayrılır. Danny, sonuçtan çok memnundur; hem parayı hem de Tess’i geri almıştır. Tess, şartlı tahliyesinin kurallarını ihlal ettiği için polisler tarafından tutuklandığını gördüğünde Danny’nin yanına koşar ve hapisten çıkana kadar kendisini bekleyeceğini belirtir.

Ekibin geri kalanı soygundan sonra zengin ve mutlu halde Las Vegas’ın “huzur dolu” manzarasını izleyerek konuşmadan anı paylaşırlar. Sonrasında herkes farklı yönlere dağılır. Bu büyük vurgunun ardından Vegas’ta hayat değişmemiştir, gece “sükunet” içinde akar ve film biter.

Analiz

1990’ların bağımsız Amerikan sinemasının önemli yönetmenlerinden Steven Soderbergh, zaman zaman Sex Lies and Videotape(1989), Traffic(2000), Solaris(2002) gibi entelektüel beğeniye hitabeden filmler çekse de; “Hollywood filmi” denilen, kadrosu dönemin en parlak oyuncularıyla doldurulmuş fakat içerikten yoksun gişe filmleri türünün en iyi örneklerinden bir kaçını filmografisinde barındırmaktadır. Soderbergh’in sinema dili, dönemin en öne çıkan oyuncularıyla çalışmayı seçtiği projelerinde dahi özellikle yaratılan karakterler üzerine filmi ve sorunsalı kurgulamak yönündedir.

2002 – 2004 – 2007 yıllarında gerçekleştirdiği Ocean’s Eleven / Twelve / Thirteen projelerinde de benzer bir söylem yakalamak mümkündür. Lakin serinin tüm filmleri, eleştirmenler tarafından “eğlencelik film” (entertainment movie) olarak değerlendirilen türden olduğu için, yaratılan karakterlerin üzerine ağırlıklı olarak çalışılmamış, eğlencenin dozu Hollywood’un sıklıkla başvurduğu kurgu olan “akıllı soygun planı” odağında ayarlanmıştır (Özer, 2003).

Film, ideal bir film senaryosuna olmazsa olmazları, “sağlam olay örgüsü, yaşayan karakterler ve onların hissedilen psikolojisi ile karakterlerin ağzına yakışan dinlenilebilir diyaloglar” unsurlarını dozunda karşılayan kurgusuyla, izleyiciler için keyifli bir 116 dakika sunmaktadır (Keçeci, t.y.).

Eleştirmen Murat Özer, Ocean’s Eleven filminin Milestones ve Soderbergh tarafından çekilen iki farklı versiyonunu karşılaştırmak adına, 2003 yılında bir dergiye şu şekilde kritik vermiştir:

“…Öncelikle ilk filmde oyuncuların elinde ‘vasıfsız’ pozisyonuna düşen yönetmen Lewis Milestone’un yerinde, oyuncuları birer ‘kukla’ gibi kullanmayı yeğleyen Steven Soderbergh gibi bir yönetmen var. Bu durum, her ne kadar ikinci versiyonun da bir ‘oyuncular filmi’ gibi görünmesine neden oluyorsa da, Soderbergh’in oyuncuya ‘rol çalma’ özgürlüğü tanımamasının etkisiyle dozunda kalıyor.” (2003)

Eleştirmenin saptadığı bu bakış açısı, film öyküsüne yaklaşım aşamasında yönetmen farklılığını direkt ortaya koyar niteliktedir. Bu belirgin tempo kontrolü, söz sahibi olma durumu, film izlendiğinde kolaylıkla dikkat çekebilecek seviyededir. Her

karakter film boyunca paralel tonda, ancak gerektiği kadar varlığını ortaya koymakta ve ancak yeri geldiği zaman solo performansını sergileyebilmektedir.

Film ayrıca mekan ve karakter planlarında hissedilen farklı kamera kullanımıyla da dikkat çekmektedir. Oyuncuların göğüs plan çekimleri, karakter sineması uzmanı Soderbergh’in gişe filmlerinde bile vazgeçmediği bir tekniktir. Aslında yönetmenin bu yaklaşımının, karakteri yaratan oyuncu ve izleyici açısından oldukça verimli bir platform sağladığı söylenebilir. Böylece oyuncu yarattığı karakterin duygu değişimlerine dahi hakim olabildiğini göstermek adına ustalıklı bir performans ortaya koyabilir, izleyici ise merakla takip ettiği oyuncu performansını daha yakından inceleyebilir. Soderbergh aynı yaklaşımı filmin merkezine konumlandırdığı mekan üzerine de yansıtmıştır. Murat Özer bu duruma şu şekilde değinmektedir:

“…Peter Andrews ismini kullanarak görüntü yönetmenliğini de üstlenen Soderbergh, ışıltılı Las Vegas alemini belki de şimdiye kadar olmadığı kadar çarpıcı kılıyor. Kumarhane içinde gezinen kamera, yüreklerin her bir köşesinde farklı attığı bu mekânı adeta yaşayan bir mekanizma haline getiriyor. İnsanları istediği zaman vezir, istediği zaman rezil eden kumarhane platosu, “serinkanlı” karakterlerin derin psikolojik mücadeleye giriştiği bir arena özelliğinde kendini gösteriyor.”(2003)

1960 yapımı filmin jenerikleri, Saul Bass tarafından, Las Vegas’ın kumar cenneti olması sebebiyle, rengarenk ışıklı tabelalar ve eğlence konseptiyle tasarlanmıştır. Ancak 2001 versiyonu açılış jeneriğinden yoksundur. Sebebinin bütçe kaygısı ve tanınmış oyuncuların varlığına dayandırılan yoğun tanıtım kampanyaları olduğu varsayılabilir. Zira izleyiciyi çok zorlamadan filmin dünyasına girmesini sağlayacak, yavaş tempoda gelişen ve başkarakter Danny’nin dünyasına dair kısa bilgi veren bir açılış sahnesi bulunmaktadır. Danny hapishanededir ve ifade vermektedir; suçu neden işlediğine, Tess karakterinin varlığına ve konumuna dair ifade edilen bilgiler, aynı zamanda soygun planının da başlangıcını izleyiciye iletmektedir.

Benzer Belgeler