• Sonuç bulunamadı

2. Kıyıdaş Devletlerin Doğu Akdeniz Politikaları

2.4. Filistin’in Doğu Akdeniz Politikası

Doğu Akdeniz deniz alanları paylaşımındaki bir diğer kronik sorun Filistin-İsrail meselesidir. İki devlet arasında süren çatışmalar deniz alanlarından bağımsızken

320 Michael Ratner, “Natural Gas Discoveries in the Eastern Mediterranean”, Congressional Research Service, 2016, s. 1-3

321 Büşra Zeynep Özdemir, “2020’de Dış Politika: Doğu Akdeniz Gelişmeleri” 2020’de Türkiye, ed. Nebi Miş, vd., İstanbul: Seta Yayınları, 1. Baskı, 2021, s. 138

96

günümüzde sorun alanı açısından denizlerin paylaşım mücadelesi eklenmiştir. Her iki devletin kıta sahanlığı ve MEB bitişik olması nedeniyle yaşanan uyuşmazlık konusunda deniz alanlarının kime ait olduğu konusunda sorun yaşanmaktadır.

Bu doğrultuda 2015 yılında BMGS’ye gönderilen notayla Filistin devletinin deniz sınırlarına ilişkin bildirge yayınlanmıştır. Uluslararası hukukun ihlal edilmesini önlemek amacıyla 1982 BMDHS’ye taraf olduğunu belirten Filistin devleti deniz alanlarına ilişkin karasularında 12 deniz mili kuralını benimsediğini belirtmiştir.

Egemenlik haklarını kullanacağı deniz alanlarına ilişkin ilgili notada yer veren Filistin, diğer devletlerin deniz sınırlandırmasına saygılı olmasını hatırlatırken ilgili uyuşmazlıkların uluslararası deniz hukuku ilkelerince çözümlenmesini hatırlatmıştır.322 2019 yılında bildirgeye ek olarak BMGS’ye iletilen mektup çerçevesinde323 teknik açıdan deniz alanlarını detaylandıran Filistin, MEB, Kıta sahanlığı alanlarına ilişkin koordinatları ve haritasını yayınlamıştır.324

Özellikle Gazze şeridinde yaşanan uyuşmazlık, Filistin yönetimi tarafından 1999’da bölgede doğal gaz arama çalışmalarını başlatmak amacıyla İngiliz enerji şirketine ruhsat vermesi sonrasında yaşanmıştır. 2000 yılında Gazze şeridinin deniz alanlarında keşfedilen gaz rezervinin işletilmesi amacıyla Filistin enerji şirketleri ile ortak bir yatırım fonu oluşturmasına rağmen, İsrail tarafından bu çabalar engellenmeye çalışılmıştır. İsrail, Gazze kıyısında yasadışı güvenlik önlemlerini artırırken, Filistin’in enerji kaynaklarını kullanımını ve potansiyel kaynaklara ulaşımını engellemek amacıyla ablukasını artırmaktadır.325 Ekonomik ve jeopolitik olarak ayrıştırılan Gazze bölgesinin ülke unsurlarıyla abluka altına alınarak, bölge İsrail tarafından denetim altında tutulmak istenmektedir.326 Gazze bölgesi deniz alanında keşfedilen doğalgaz sahaları sebebiyle Gazze, İsrail tarafından açık hedef olmuştur. İsrail sahalarıyla bitişik olan Gazze Marine bölgesi sebebiyle işgale uğramıştır. Uluslararası hukuka aykırı olan işgal sonrası İsrail, Gazze deniz alanları ve doğal gaz sahaları üzerinde fiilini kontrol alanı elde etmiştir.327

322 United Nations, Law of the Sea Bulletin, Sayı 89, 2017, s. 18-19

323 United Nations, Law of the Sea Bulletin, Sayı 101, 2020, s. 46-48

324 İlgili koordinatlar ve harita için bkz.:

https://www.un.org/Depts/los/LEGISLATIONANDTREATIES/PDFFILES/PSE_Deposit_09-2019.pdf

325 Muhammed Kürşad Öztekin, “Doğu Akdeniz’de Değişen Enerji Jeopolitiği ve Türkiye”, Güvenlik Stratejileri, Cilt 16 Sayı 33, 2020, s. 18-19

326 Barış Esen, Bölünmüşlük Gölgesinde Çatışma Çözümü Asimetrik Güç Filistin Ve İsrail, 1. Baskı, İstanbul: Der Yayınları, 2019, s. 104-105

327 Mete Göknel, “Enerji Güvenliği ve Ortadoğu” Ortadoğu Analiz, Cilt 2, Sayı 22, 2010, s. 39

97

Filistin’in itirazlarına rağmen çözülemeyen sorun enerji şirketleri ve İsrail arasında bir soruna dönüşmüştür.328 Sonuç olarak Gazze Marine 1 ve 2 olmak üzere Filistin deniz alanlarında keşfedilen hidrokarbon kaynaklarının işletilmesi yakın zamanda İsrail ablukası nedeniyle mümkün görülmemektedir.329

İsrail, Filistin Gazze şeridi bölgesinde izin almaksızın araştırma faaliyetlerine devam etmektedir. Oslo antlaşmalarında ilgili madde uyarınca bölgede yapılacak araştırma ve işletme faaliyetlerinde Filistin ve İsrail arasında işbirliği esası öngörülmesine rağmen özellikle 2004 ve 2013 yılları arasında hız kazanan İsrail faaliyetleri sonucunda Filistin’in iç talebini karşılayabilecek aynı zamanda ihraç edilme kapasitesi yüksek hidrokarbon kaynaklarının işletilmesi konusunda işbirliği sağlanamamıştır.330 İsrail’in Oslo Antlaşması kapsamında gaz arama çalışmalarında Filistin haklarına saygı duyduğunu belirtilse de331 2017 yılında Filistin’in rızası olmaksızın bölgede başlayan faaliyetler sonucunda üretime geçilmiştir. Filistin’in siyasi açıdan dezavantajlı bir konuma sahip olması ve devam eden ambargo kararları keşfedilen enerji kaynaklarının Filistin ekonomisine katkı sağlamasının önündeki önemli engellerdendir. Siyasi açıdan yaşanan güçlükler nedeniyle uluslararası kamuoyundan yeterli destek alamayan Filistin halkının enerji kaynakları gasp edilmektedir.332 Filistin enerji sistemindeki ana sorun enerji üretiminde İsrail’e olan bağımlılıktır. Özellikle İsrail hava saldırıları sonrasında Batı Şeria’da günde on iki saati bulan elektrik kesintileri yaşanmaktadır.333 Doğu Akdeniz’de bulunan kaynaklar İsrail’i ihracat devleti haline dönüştürürken, Filistin ambargoların etkisiyle kaynakları kullanamamaktadır. İsrail’e olan enerji bağımlılığı %90’ın üzerine çıkan Filistin, uluslararası hukukta yaşanan tanınmama sorunu nedeniyle bölgede bulunan enerji kaynaklarından istifade edememekte aynı zamanda iki başlı yönetime sahip olan devlet

328 Sonay Şahin, Küresel Enerji Politikalarının Kıskacında Ortadoğu, 1. Baskı, Ankara: Astana Yayınları, 2019, s. 119-120

329 Zekiye Nazlı Kansu, “Doğu Akdeniz Hidrokarbon Keşiflerinin Bölgesel Ve Küresel Açıdan Ekonomi- Politiği”, 3. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Kongresi, Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Cilt 1, Sayı, 1, 2019 s. 417

330 İstiklal, a.g.e., s. 213-214

331 Ariel Ezrahi, “Cooperation Prospects and Conflict Potential around Hydrocarbons in the Middle East:

Israel–Egypt–Palestinian Territories–Jordan”, Energy Cooperation and Security in the Eastern Mediterranean: A Seismic Shift towards Peace or Conflict?, ed. Angelos Giannakopoulos, Tel Aviv: The S. Daniel Abraham Center for International and Regional Studies, Sayı 8, 2016, s. 77-78

332 Karagöl, Özdemir, a.g.m., s. 31-32

333 Tim Boersma Natan Sachs, “Gaza Marine: Natural Gas Extraction İn Tumultuous Times?”, Polıcy Paper At Brookings, Sayı 36, 2015, ss 4-5

98

temsil sorunu da yaşamaktadır.334 Bu nedenle Batı Şeria yönetimi, Gazze Şeridine ait deniz alanları konusunu aktif olarak gündeme getiremeyebilir. Bölgede yaşanan güç dengesizliği nedeniyle söz konusu uyuşmazlığın çözülmesinin zor olduğu düşünülmektedir.335 Gazze bölgesinde, Oslo antlaşmaları gereğince 20 deniz mili olarak belirlenen Filistin balıkçılık bölgesi, yapılan ablukalara paralel olarak İsrail tarafından 3 ile 6 deniz mili arasında değiştirilmektedir.336 Ancak bölgede keşfedilen enerji kaynakları Filistin karasuları içinde yer almaktadır. Uluslararası hukuka göre Filistin kaynakların kullanımında tam egemenlik hakkı doğmaktadır. Ancak bunun yerine Filistin’in ithalat kapasitesi kısıtlanarak, İsrail enerjisine bağımlı bırakılmıştır.337 Gazze tarafından bakıldığında rezervlerin kapasitesinden çok gaz tedarikinde kesintiler yaşanması ve İsrail’den tedarik edilen kaynaklarda sürekli fiyat artışı yaşanması açısından enerji kaynağı hayati önem taşımaktadır. Müzakereler sürdürülse, balıkçılık alanları konusunda düzenlemeler yapılsa dahi Filistin’in ekonomik gelişimi önünde İsrail engeli sürmektedir.338