• Sonuç bulunamadı

Örnek firma ABC Makina Sanayi Limited Şirketi için yapılan mali analiz ve istihbarat çalışması bir dönem halinde ele alınmaktadır. Yapılan mali analiz, firmanın 2015-2016 yıllarına ait vergi dairesi onaylı yılsonu bilanço ve gelir tabloları ile 2017-9 bilanço ve gelir tabloları üzerinden yapılmaktadır.

Likidite Yapısı: Firmanın 31.12.2015-31.12.2016-30.09.2017 tarihli vergi

dairesi onaylı bilanço ve gelir tablolarına göre; aktif yapısının ilk 2 yılda duran varlıkların kısmen yüksek oranda olması ile birlikte son dönemde dönen varlıklar ve duran varlıklar arasında eşit ağırlıklı bir yapıda olduğu görülmektedir. Firmanın 2015 yılındaki aktif dağılımı incelendiğinde; senetsiz alacaklar (%17), senetli alacaklar (%19) ve stoklar (%12) ağırlıklı bir yapıda olduğu görülmektedir.

157

Firmanın 2016 yılındaki aktif dağılımı incelendiğinde; senetsiz alacaklar (%26), senetli alacaklar (11) ve stoklar (%12) ağırlıklı bir yapıda olduğu görülmektedir.

Firmanın 2017 / 9. ay aktif dağılımı incelendiğinde; senetsiz alacaklar (%22), senetli alacaklar (%29) ve stoklar (%8) ağırlıklı bir yapıda olduğu görülmektedir. Yıllar itibariyle yılsonu mali verileri aktif yapısı incelendiğinde ağırlıklı olarak senetli ve senetsiz alacaklardan oluşan aktif dağılımında senetsiz alacakların aktif içindeki payının arttığı gözlenmektedir. Genel olarak senetsiz alacakların senetli alacaklara göre payının artması olumlu olarak değerlendirilmemekle birlikte 2016 yılında ülkemizde yaşanan olumsuzlukların firma bilançosuna etkileri göz önünde bulundurulmuştur.

İlgili dönemlerde aktif dağılımında yüzde olarak ikinci sırada yer alan stoklar hesabı incelendiğinde 2015-2017 yılları arasında artışlar görünmektedir. İmalatçı firma olması sebebiyle aktifin %10-30 arasında stok miktarı kabul edilebilir sınırlar içinde olması nedeniyle banka tarafından olumlu karşılanmaktadır.

Duran varlıkları 2017 yılında maddi duran varlıklar %32 ve yapılmakta olan yatırımlar %1 şeklinde dağılım göstermiştir. Firma bilançosunun ağırlıklı olarak dönen varlıklara dönük büyümesi sonucunda duran varlıkların sabit kalması nedeniyle yıllar içinde duran varlık payının azaldığı görünmektedir. Bu kapsamda firmanın dengeli büyümeye yönelik olarak duran varlık yatırımı yapacak olması Bankalarca olumlu karşılanmaktadır. Firmanın aktif büyüklüğü 2016 yılında yaklaşık olarak %19, 2017 yılında ise bir önceki yıla göre yaklaşık %32 büyüme göstermiştir. Ülkemizde ve dünyadaki ekonomik göstergeler neticesinde herhangi bir kriz ortamının oluşmamış olması ve ülkemizin büyüme rakamları göz önünde bulundurulduğunda aktif gelişimi olumlu karşılanmıştır.

Bilançonun pasif yapısı incelendiğinde; 2015 yılında %65 Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar, %2 Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar, %33 Öz kaynaklardan oluştuğu görünmektedir.

2017 yılında %65 Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar, %10 Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar, %25 Öz kaynaklardan oluştuğu görünmektedir.

Yıllar itibariyle pasif yapısı incelendiğinde; firmanın Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklarının pasif içindeki payı sabit kalmış Uzun Vadeli Yabancı Kaynakların artığı ve Öz kaynakların payının düştüğü görülmüştür. Bu durum firmanın uzun vadeli kaynak ile büyümesi açısından bankaca olumlu karşılanmıştır.

158

Yatırım yapan firmaların bilançoda kısa vadeli yabancı kaynaklarının artış göstermesi bankalar tarafından olumlu karşılanmamaktadır. Bununla birlikte firmanın son mali yıl içinde yatırımını tamamlamış olması, mali kurumlardan kredi kullanımındaki artışın bankalar nezdinde firma kredibilitesinin yüksek olduğunu göstermektedir. Yabancı kaynaklar içindeki senetli ve senetsiz borç artışı firmanın aynı zamanda piyasa itibarı olduğunun da göstergesi olarak yorumlanmaktadır. Bunun yanında firmalarda daha yüksek piyasa itibarı olarak kabul edilen senetsiz borçların artış göstermesi ve bilanço içindeki payının artmış olması olumlu karşılanmıştır.

İmalat sektöründe faaliyet gösteren firmanın yabancı kaynaklar içindeki öz kaynak payının tüm yıllar itibariyle kademeli azalmasına rağmen %25 in altına düşmemesi de bankalarca olumlu karşılanmaktadır.

Firmanın yıllar itibariyle cirosu incelendiğinde; 2016 yılında bir önceki yıla göre %16, 2017-9 döneminde ise 2016 yılsonu cirosu tutarında ciro oluşturulması olumlu karşılanmıştır. Ciro içindeki dağılıma bakıldığında ise yurt dışı satışların yıllar itibariyle artış göstermesi firmanın döviz girdisi sağlaması ve yurtiçindeki kırılganlıklara karşı daha güçlü durabileceği kanaati oluşturmaktadır. Bu kapsamda ciro gelişiminin ağırlıklı olarak yurtdışı satışların artışından kaynaklandığı görülmektedir.

Firmanın bankadan talep ettiği 1.500.000 Euro, 2 yıl ödemesiz dönemli toplam 7 yıl vadeli 6 ayda bir ödemeli kredinin 6 ayda bir ödemesinin 170.000 Euro olduğu göz önünde bulundurulduğunda yurtdışı satışlardaki artışın kredi taksitlerinin ödenmesi açısından oldukça önemlidir.

Yıllar itibariyle net satışlar içinde satışların maliyetinin oranında dalgalanmaların olduğu gözlenmiştir. (2015 %87, 2016 %83, 2017 %87) Satışların maliyetindeki dalgalanmalar olumsuz olarak karşılanmakla birlikte firmanın faaliyet konusu gereği hammadde girdilerinin büyük kısmının dövize dayalı olması ve hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalardan kaynaklı olduğu gözlenmektedir. Bu kapsamda satılan malın maliyetindeki dalgalanmalar makul karşılanabilir.

Bunun yanında firmanın faaliyet giderleri yıllar itibariyle hemen hemen aynı oranda kalmıştır. Ancak yıllar itibariyle kredi faiz oranlarındaki artış ve firmanın kredi kullanımının artış göstermesi nedeniyle finansman giderlerinin yıllar itibariyle dalgalanması nedeniyle faaliyet karında da dalgalanmalar görülmektedir. Bu durumun faaliyet giderlerindeki dalgalanmayı açıkladığı söylenebilir.

159

Firmanın toplam satışlar içindeki yurtdışı satış oranının artışlarla birlikte son mali yıl içinde diğer yıllara oranla daha düşük kambiyo zararı oluştuğu ve nihayetinde tüm yıllar itibariyle karlılığının arttığı görülmektedir.

Banka tarafından yatırım sonrası oluşturulan proforma gelir tablosunda da görüleceği üzere yıllar itibariyle borç ödeme gücü oranının 1’in üzerinde olması ve firmanın net kâr marjının düşüşüne rağmen yine de yüksek kârlılıklı faaliyeti nedeniyle banka tarafından göz ardı edilebilecek düzeyde olduğu görülmüştür.

Firma ile ilgili likidite oranları şu şekilde hesaplanmıştır.

Cari Oran: Toplam Dönen Varlıklar / Toplam Kısa Vadeli Borçlar

Tablo 6. 20: Cari Oran

Dönem

Toplam Dönen Varlıklar

Toplam Kısa Vadeli

Borçlar Cari Oran

2015 14.036.906 17.987.667 0,78

2016 17.004.478 21.233.936 0,80

2017 28.074.417 28.436.589 0,99

Genelde cari oranın 2’nin üzerinde olması istenir ama bu oran sektörden sektöre farklılıklar göstermektedir (Akgüç, 2014:274). Firmanın yıllara göre cari orandaki iyileşme banka ve finans kurumları tarafından kısmen olumlu algılanabilir.

Likidite Oranı: Toplam Dönen Varlıklar-Stoklar/Toplam Kısa Vadeli Borçlar Tablo 6. 21: Likidite Oranı

Dönem Toplam Dönen Varlıklar Stoklar Toplam Kısa Vadeli Borçlar Likidite Oranı 2015 14.036.906 3.393.540 17.987.667 0,59 2016 17.004.478 3.833.513 21.233.936 0,62 2017 28.074.417 3.549.777 28.436.589 0,86

160

Genelde likidite oranın 1’in üzerinde olması istenir ama bu oran sektörden sektöre farklılıklar göstermektedir (Akgüç, 2014:282). Firmanın likidite oranın yıllar itibariyle iyileşme görülmesi banka ve finans kurumlarınca kısmen olumlu algılanabilir.

Net İşletme Sermayesi: Dönen Varlıklar-Kısa Vadeli Borçlar

Net İşletme Sermayesinin negatif olması, firmanın kısa vadeli borçlarının dönen varlıklarından daha yüksek olduğunu ifade eder. Böyle bir durum, firmanın duran varlıklarını kısa vadeli borçlarla finanse ettiğini gösterir. Dolayısıyla net işletme sermayesinin negatif olması firmaların likidite problemini gündeme getirir.

Tablo 6. 22: Net İşletme Sermayesi

Dönem

Toplam Dönen Varlıklar

Toplam Kısa Vadeli Borçlar Net İşletme Sermayesi 2015 14.036.906 17.987.667 -3.950.761 2016 17.004.478 21.233.936 -4.229.458 2017 28.074.417 28.436.589 -362.172

Firmanın net işletme sermayesinin negatif olması duran varlıkların kısa vadeli borçlarla karşılaması banka ve finans kurumlarınca olumlu karşılanmamaktadır. Fakat firmanın net işletme sermayesinin giderek iyileşmesi dikkat çekmektedir.

Yatırım kredisinin uzun vadeli yabancı kaynaklarda yer alacak olması net işletme sermayesini olumsuz etkilemeyecek olması nedeniyle olumlu karşılanmaktadır.

Değerleme: Firmanın yıllar itibariyle cari oran, likidite oranı, net işletme

sermayesinin düştüğü ve cari oran 2’nin, likidite oranının 1‘in altında kaldığı görülmektedir. Banka ve finans kurumları için olumsuz sayılabilecek sonuçlar çıkmış olmakla birlikte banka kredi tahsis sürecinde ilgili veriler haricinde yatırımın; yatırım sonrası firmaya katacak katma değer, ciro artışı ve karlılığı; ayrıca piyasa istihbaratı, teminat yapısı vb. değişkenleri de göz önünde bulundurulabilir. Örneğimizde firmanın borç ödeme gücü oranı tüm yıllar itibariyle 1’in üzerinde oluşmuştur. İlgili oranın kredi

161

vadesi süresi boyunca 1’in üzerinde olması en önemli değişken olup, diğer değişken ve oranlar kısmen göz ardı edilebilir.

Talep edilen kredinin 2 yıl anapara ödemesiz dönemli olması ve yatırımdan sonra firmanın 2 yıl boyunca anapara ödememesi, ilgili kredinin firma bilançosunda Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar kısmında yer alacak olması da firmanın kredilendirme sürecine olumlu yaklaşılmasını sağlar.