• Sonuç bulunamadı

FİKRET MUAİLÂ'DA MEKTUP SEVGİSİ

Belgede Fikret Mualla: 1903-1967 (sayfa 46-59)

Kimden mektup a lır s a a ls ın - i k i e l i kanda o ls a - h<men k a r ş ı l ı ğ ı n ı verm eyi âdet e d in m işti. F ik r e t Muallfi, s a t a r la r ı arasına daima o günkü yaşantısın da önemli olan ne varsa, s ık ış ­ t ı r ı r d ı # K r i z l i an ların daki mektuplarından mâna çıkarmak mümkün olm azdı. Fakat saktı an ların daki y a z ıla r ın ın çoğu düşündürücü, ara s ır a güldürücü olurdu. Çoklukla va ta n ın ı ö z le r , eski h a tır a ­ l a r ı n ı d ile g e t ir e r k, büyük b ir özlem le hüznünü a n la t ır d ı . Aşa,ga. da» tinJ fji tı ı ı— hrtyn i şiml d , ıh mat -ikfiiı ve iydylftn y«v.dı. > u n -k tu p la rd "b a n 1 -1*9»-1 . 1 . i o l a c , ..s a n ı*. u. ■ fa z la mektup y a z m ış tır, ^unların b ir kısm ını y ı l la r c a muhafaza edebilm iş

olmamdan b a h tiy a r lık duyuyorum. Ölümünden sonra evindeki dolabında çıkan y ü zle rc e mektubu, k e n d is in i himaye eden Bayan Angles,Paris 't e bulunan ressam Abidin D ino'ya t a s n if e t t ir m iş . F ik r e t M uallS'ya en

çok mektup yazan ların başında ha« i i ;; -

doplısey gelmek t eymiş^Öl^Miıin fi rm > s onma» P a r is 'e g it t iğ im zaman Bayan Angles» i z iy a r e t ettim ve b i r h a tıra o la ra k ,F ik r e t M u allâ'ya yazmış olduğum mektupları g e r i isted im . Elinde bulunanların b i r k ıs mini memnuniyetle v e rd i.B u n la rı,M u a llâ 'n ın c e va p la rı i l e b i r l i k t e yayınlamak a y n b ir k ita p konu udur. Şim dilik M uallâ'nın mektup­ larından birkaç örnek vermekle yetineceğim . Bunlardan müstehcen o la n la r la , b a zı tananmış k i ş i l e r e in s a fs ız c a y a p t ığ ı kötülem eler ve h i c i v l e r l e dolu ol-anları yayınlamayacağım. Ancak a k ıl hastahane-

8indeyken ve hastaheneden ç ık tık ta n sonra k r i z l i anlarında, ipe sapa gelm ez, b a ğ la n tıs ız cümlelerden oluşan mektuplarından da pa­ s a jla r aktaracağım.

ÇÎLKLİ SANAT KABIN KADKRl

Paris ’ ten a y r ı l ı p , Alp d a ğ la rı eteğin d ek i R eillan n e köytine y e r le ş t ik t e n sonra, F ik r e t M uallfi*nm ç i l e l i hayat g e rç e ğ in i yansıtan mektubundan, p ı r ı l p ır ıl. b ir pasaj t

"...Büyük ş e h ir le r d e , insan kanını emen, s k ı n t ı l ı b i r hayat v a r . Oralarda insan g i b i yaşanmıyor a r t ık ! Ancak bfljhem h ayatı yaşayacaklar iç in , büyük ş e h ir le r in kahrı ç e k i l e b i l i r ve ona k a t l a n ı l ı r . Jüsasen h iç b ir sanatkâr ve a rtis t;, bundan kurtulamaz da*..Bence her sanatkâr s ı k ın t ı çekm eli, ıAîtırap duymalı,aç k a lm a lı. . . Ondan sonradır k i , yaşamının ta d ın ı a lm a lı!

insan e llis in d e n sonradıi: k i , r a h a t ın ı,s a ğ lığ ın ı arar ve düşünür olu yor. Benim aLınyazıtt böyle im iş !. . Ha­ yatım , s e f a l e t le , mücadele iç in d e g e ç t i. Şimdi bu sâ- kin köyde, huzurlu, tek başına yaşayışa boyun e ğ iy o r ve T a n rı'n ın kaderime v e r d iğ i son mühleti b ek liyoru m ... Bundan başka h iç b ir projem yok! id d ia s ız ım .. . B iz le r , cihanın her tü rlü a h v a lin i gördük. Hqatın ç e ş i t l i zevk­ lerin d en , pek a z ın ı t a t t ı k . Bugün d ilim izd e m fîziyi

en

m şiar :

hafif kiraat

"••••L ü tfe n gön d erd iğin iz s ig a r a la r ı ve f ı s t ı k l a r ı s e v in ç le aldım. F ıs t ık la r ta z e . B in lerce teşekkü rlerim in kabu­ lünü istirham ederim. Fakat ağzımda on ların hakkından gelecek tek diş y o k .. .Köyümüzün gü zel havası berdevamdır. Sabahları e r ­ kende n , z ih in a ç ı k l ı ğ ı i l e , ça la f ı r ç a dayanıyorum.Fakat yarım sa a t, en fa z la b ir saat. E h ,., z in d e lik elden g i t t i . Arşen Lopen ve ^arlok H olm es*leri tekraren okuyorum! Galiba h a tm ış e rif yapa­

cağım. 1 5 yaşındaki gen çliğim in h a t ır a s ıd ır bunlar. 45 sene ev­ v e lk i zam n la r g ib i ve yen i roman okuyormuş g ib i oluyorum. Esasen pek c id d i kitaplardan hoşlanmam. Benim prensibim, v a k it geçirmek iç in en i y i şey * h a f i f k ı r a a t * t i r . "

PARİS*E NEFRİT

"...Köyümden son derece memnunum• Havalar portakal ş e rb e ti g ib i n e f is . Bol b ol da güneş var* P a r is * te hükümet v a r , şu v a r, bu var ama, güneş yokl K ele h e r g e le lik t e envai m azarratı dokunmuş Pa­ r i s o t e l c i l e r i , gangster g ib i mahalle b e k ç ile r i, a zgın p o lis komiser­

l e r i , burada y o k ... Burada b e lk i f a k ir , fa k a t temiz havada, toprakta, ta rla d a ç a lışa n namuslu 700 kadar s e vim li köylü v a r. Ses yok, p a t ı r t ı yok. B ir sanatkâr iç in , s e ç ile c e k en i y i yolu bulduğumdan memnunum,

bahtiyarım . P aris aklıma g e ld ik ç e , orada ç e k tik le r im i ;n lıyor,K a k tea - la ya n iy a z la r ediyorum, Beniny bundan sonra derûnl sulha ih tiya cım v a A lla h 'ta n g e lir s e ne â l â . . . "

(Köy nden gönderdiği 14 kayış 1964 t a r i h l i mektuptan)

TEKEL IPARESİNE SİTEM !

"...G ö n d e rd iğ in iz Samsun s ig a r a la r ı en fesi Tek kusuru, f i l t r e l i olm asıi Tütünün bütün n efa s e tin e mani oluyor# BMbeHrek

'drıhrı t t 'r tınnnb nlınm r. Bizim Tekel İd a re s i de zü ppeliğe vurmuş i ş i . . . Her ttudlti h a s ta lığ a mani olan o mübarek n ik o tin yolda k a lıy o r nefes çekerkenî. . . "

( R e i l l nne 14.5.1964 t a r i h l i mektup)e

YAĞMA KASAN*IN BÖREĞİ

" . . . B i r ta ra fta n m aişet iç in olsun, sanat iç in olsun daima çalışıyoru m . E skisi g ib i d e ft e r le r dolduramıyorum. Kü ü r l e r i de çoktai b e rta ra f ettim . Keskin s ir k e , kendi kabına zarar v e r iy o r . Küfürlerim ­ den kâinat kös d in le m iş tir 2 Sükût ve sessizce ça lışm a la r daha fa y d a lı olu yor, tama inandım ...

4 . . .S ergilerim d e b irçok m n e v i z f e r kazandım. Fakat tü c- /V

carlar,biam an h ır s ız la r yüzünden on para kazanamadığıma yeminıil b i l - lah ederim. Böylece yağma Hasaı *ın b öreği oldum. Son senelerde P a r is ’­ te b ir haydut tanıdım. î ş t e ^ e l ’ an ona h ır s lıy ım . B elk i T ic a re t Odası

bu o Î ^ e v l a d ı n a b ir dava açarsa, beni k u r t a r a b ilir . 5 - 1 0 p a ra lık ş e r e f olu r benim^ i ç i n . • .Tablolarım yüzünden k ırk haram ilerin e lin e düştüm! Beni A£i Baha’ nın h â zin esi g ib i s oy dia ar i ç kam ına ç a lış ­ t ı r d ı l a r . Boğaz tokluğuna ta b lo y a p t ır d ıla r . H estel .nmamak imkânsız d ı. Bu namussuzca muamelelere i k i y ı l , üst üste dayandım.. .E s e r le r i mi çalan haydutlardın davacıyım. Fakat kim okur, kim d in le r,m lh ri v e fa y ı.». .J h t iy a r lık da g e ld i çöktü. Kaplumbağa adım ları i l e y rüye- b iliyoru m . A r tık bütün bacaklarım muattal oldu. Eh i h t i y a r l ı k . 60* ı aşmak demek beyle oluyormuş.1’

SUSUZ YAZ

"•..Üşenmeden zahmet buyurup gön d erd iğin iz Türk g a zete­ l e r i n i okurken beni sevin d iren b ir habere rastlad ım . 0 da "ÎSusuz Yaz^ namında naçizane, fak at her halde sanat bakımından yüksek b i r Türk film in in , B e r lin g ib i, bu iş in kurdu olan b ir diyarda b i r i n c i ­ l i ğ i kazanmasını haber veren birkaç s a t ır d x • Doğrusu i f t i h a r ettim . İn şa lla h gelecek y ı l , buradaki Cannes Film F e s tiv a lin d e b ir Türk e s e r i daha b i r i n c i l i k mükafatı k azan ır. Böyle ş e y le r insanın k o l­ tuğunu k a b a rtır. Canı gönülden i f t i h a r ettim . Az olsun, mükemmel olsun , bu, ne ö ğ r e n ilir ne de ö ğ r e t i l i r b ir ilim d ir . İ ş t e buna sanat d e r le r . San t ın t a v s i f i hemen hemen im kânsızdır. O kudretin b ir c e m ile s i, b ir tesadüfüdür. Sanatı başka tü rlü n a s ıl ifa d e ede­ b ilir im . .n id e hoşa giden b irş e y , ruha zevk veren b i r şey, herhalde s a n a ttır .

Bugünlerde iç k i f i l a n içmiyorum çok şükür. Mübarek imamsu- yunun l a f ı n ı b i l e ağzıma alm ıyoru n.Artık tö vb e liy im . Ü stat F ah rettin Kerim duymasın! Bana d erh al, Y e ş ila y 'ın a l t ı n madalyasını gön d erir­

d i! (llih a yet F ik re t adam olmaya b a ş la d ı) d e r d i." (R e illa n n e , 24.7.1964 t a r i h l i mel tüpten)

ESKİ İSTANBUL 'A HASRET

"Ah İstan b u l, ne güzel y e r d ir . Hele insanın kendi e v i o ld u k ça ... Ev yem ekleri, k ış mevsiminde ne kadar güzel olurdu . Tatar b ö re k le ri ve t u r ş u la r ... Mangalda te p s i b ö r e k le r i. Peynir - l i s j ( b i r tü rlü gü zel, k ıy m a lıs ı b ir başka tü rlü n e fis ş e y le r d ir . Ah b i r evim o ls a y d ı. .. D evri saadet aklımdan h iç çıkm az!"

(R e illa n n e , 11.12.1964 t a r i h l i mektuptan) PARİS'E YİNE NEFRET

"...Yeknesak köy hayatı fena d e ğ il. P a r is ' i hiç aramıyorum. E rzel ş e h ir . . . P o l i s l e r i i l e , p is o t e l c i l e r i i l e marttf b ir k e rh a n e ..."

Köyde KONUŞACAK KÎMSE YOK. ÎK Î CAN YOLDAŞI i FIRÇA VE ŞARAP

" . . . K ı ş ş id d e tle devam e d iy o r. Çok şükür sobam v a r. Kümürle odın da v a r. Çorba da v e r i B ir ş ik S y e tiiı y o k .. .Tavuklar g i b i akşamın yedisinde^yorganın a ltın a d a lıp uykuyu bekliyorum! Sabahleyin iş saatim 6 . Cin g ib i g özlerim i aşıp b ir sütlü kahve ve gevrekten sonra^ gön d erd iğin iz Türk sigarasından h ele Sipahiocağı ndan , s iz e dualar ederek b ir tane te lle n d iriy o ru m . Mübarekleri

i k t i s a t l ı iç m e lii Daha i k i paketim v a r ama.. .Sigaradan sonra,elim e f ı r ç a y ı a lıp saat 7'de başlıyorum çalışmaya. Burada saat 7.5 da şafak söküyor. Gün b a ş lıy o r . F ır ç a y ı atıyoru m ;sıra şaraba g e liy o r . B ira z sonra, yani b ir çeyrek kadar v a k it g e ç ire re k , fır ç a y a d a lı­ yorum* onu a tıp şarabı içiyorum . Günlerim b eyle g e ç iy o r bu sakin k ö y d e ... Konuşacak kim seler yok.Aniadiğima göre, ramazan ayında­ y ı z ! Şimdiden bayram ınızı te b r ik e d e r im ..."

(R e illa n n e , 8*1.1965 t a r i h l i mektuptan) HAYAT ÇOK ZOR

BİRAN EVVEL ÖLMEK İSTİYORUM

" ...B u defa gön d erd iğin iz p stırm la n ,s u c u k la r ı,p e y n ir ­ l e r i fa r e le r e ve k e d ile r e kaptırmadım çok şükür. Bu mahluklar sanki meşveret edip i t t i f a k e y le m iş le r, benim sucuklarımdan öşür almak

i ç i n ! Mübarekler, bereket v e rs in gön d erd iğin iz siga ra i l e rakıya dokunmuyorlar! .Allara da dadansalar, halim o zaman harap olu r.

. . . K ı ş mevsimi olduğundan, sıhhatim ih t iy a r adam s ıh h a ti. xek i y i d e ğ il t a b i i . Uykusuzluk a r ız oldu. 20 gündür hasta yattım . Sol mememin a ltın d a b ir çıban ç ı k t ı . Ameliyat oldun ufaktan. A lt ta ra fta n da, hanen hemen hemgün, ish a l ve amel beni mahcup e d iy o r. Önünü alamıyorum... Ç alışıyorum ,fakat kafam yerinde d e g i l . Hayat pek zormuş*biran ev v e l ölmek i s t i yorum, ih t iy a r lık t a hayat büsbütün p a h a lıla ş ıy o r , köyde b i l e , , . i ç i m s ı k ı l ı y o r fena halde...G örüşecek kimse yok. Sol bacağım da kötürüm. Ancak kulübenin için d e yürüye­ biliyoru m . Köyde fakiran e b i r hayat sürüyorum. Gönderdiğiniz gaze­ telerd en okuduğuma göre^ İstanbul da son derece pahalı b ir şehir olmuş

Yeni b ir fır k a re 's ik & re geçmişi H a y ır lıs ı...P o lit ik a d a n beş p a ra lık b i r b ilg im olm a d ı..*

. . .G e c e le r i ancak ve ancak saat 2,5 a kadar yatakta k; l .biliyorum . Sonra k a lk ıp topa l k ek lik g ib i, odada dolaşmaya başlıyorum . Ara s ır a çalışıyoru m . Sıhhî b ir h a y;t d e ğ il t a b i i . K aran lık ta e le k t r ik lambası a ltın d a , ren k lerim i göremiyorum . Uykusunu almamış b i r sersem halindeyim . Uyku i l a ç l a r ı dokunuyor. Bu y zden almıyorum.. .Beni sevin d iren ve mütehassis eden b ir hadise oldu. Koskoca Türkiye S e f i r i Namık Y olga, beni hassaten a ra d ıj köyümde z iy a r e t e t t i . • .Maddeten de i l t i f a t t a bulundu* se­ vindim. Beni eskidenberi s e v e rd i. Mühim yardım ları da olmuştu . . . B fîk i,"

Haşiye t Köyde sakil ve içmeden ömür sürüyorum. Esasen varida tım P a r is ’ te yaşamaya müsait d e ğ il. Pekfilfi b ir köy hay .tim v a r. Burada t ır a ş olmaktan da kurtuldum. Nedir o, i k i günde b ir sabahları v a k it ziyan etmekl Fayrap ettim b ıy ık ve s a k a lı...B e n i g ö ren ler ya l e b le b ic i r e is veya bektaşi dedesi d iy e c e k le r ."

NEYZEN TEVPÎK'Î ANIŞ VE PARÎS ZİNDANINI HATIRLAYIŞ

. .H ecca vlık mühimdir. Bülbül d ilin in c e z a s ın ı çeker d e r l e r . . . B i r ta n esi is e s e v g i l i Neyzen T e v fik b e y 'd i. K endisi i l e Bakırköy Emrazı A k liy e Hastahanesi'nde 6 aydan fa z la beraber bulun­ duk. O, d ili n i n c e z a s ın ı b ir tü rlü , ra k ın n s e fa s ı i l e c e fa s ın ı b ir başka tü rlü çekerek ölmüştür. K en d isin i çok severdim.

...Benim i ç l i , İsta n b u l’ da samimi b ir yuva, başımı soka­ cak b i r dam a l t ı bulunamadı ! Fransa'da da 25 sene g i b i , çeyrek a s ır m ik ta rı, b i r zamanda mahrumiyet iç e r is in d e im rarı hayat e t ­ m işim dir. Bu müddet za rfın d a hayatım d e rb e d erlik le gamlar ve hü­

zü n ler iç e r is in d e g e ç m iş tir. Bunda, b irçok (köpoğlu zevat k i ş i l e r ) i n d a h li v a r d ır l Bu köpoğlu k im seler, k im le rd ir diye sual olundukta, b ir d e ğ il, b in d e ğ i l d i r le r ! Mesela P a r is 't e Fransız p o lis t e ş k i l a t ı , ahlfiksız kom iserler v e s a ir e le r . Onlar bilfigunah beni zindanlarda y a ş a t t ıla r . Onların yüzünden p ir aşkına zindanlarda, tımarhanelerde ya ttım . Y a ln ız F ik re t Euallfi b i l i r İ a r i s 't e ç e k t i k l e r i n i . . . . "

KTlNDÎSÎirî HİKAYE EDİK KADINDAN ŞİKAYETİ

" . . .İhtiyarlam aktayım . .H a sta lık la rım da artmakta berde­ vamdır. C esa retsiz old u m .(İsh a l) benibombok e d iy o r! Bizim madam da a k s ile ş tik ç e a y n a s ız la ş t ı. Şu kadına b i r , i k i s a t ı r lehimde y a z ı yazm aklığın ı r ic a ederim. Beni bu k ış kömürsüz bırakmasından kor­ kuyorum. .h avala r b e r b a tla ş t ı. .'{x )

(1 7 . 1 0 .1 9 6 6 t a r i h l i mektuptan)

EKKEN (İL K KOEKUSU (5 Kasım 1966 t a r i h l i mektuptan)

" . . . izim madama y a z d ığ ın ız güzel mektubun kopyasını okudum. Gönderdiğiniz g a z e t e le r i de aldım. Sonsuz m in n etta rlığım ı arzederim . Fakat bizim madamın domuzluğu ü stü n de,.. Beni bu k ış o r t a s ı, dağlar iç in d e , kömürsüz bırakacak,Yani Ö ld ü recek ..."

"İmdat, imdat" diye bağıracağım g e liy o r ! Dokuz senedenberi bütün e s erle rim k en d isin d ed ir. A r tık k fifi be. Galiba a r t ık beni Öldürmesi lAzım ! Korkuyorum. Sıhhatin zaten yerinde d e ğ il. İştahım yok. Boğa­ zımdan b ir lokma geçmiyor. İshalden imanım gevrem ektedir. Hergün y a ta ğ ı k irle tiy o ru m . Hizm etçi kadına da yüzüm kalmadı! Başka ne yazEyım bilmem k i ? Doğrusu mühletten e v ve l ölmekten korkuyorum. Sıhhat ve a f i y e t l e r d ile y e rek hatmi kelim ederim ."

(x ) Madame A n g le s 'e , F ik r e t fcluallfi’ y ı g e re ğ i g ib i himaye etmesi ve bunu sürdürmesi iç in -in sa n i duygu larla- b ir mektup yazdım. K o p y e le rin i, kendisine, P a ris Büyükelçi­ liğ im iz e ve P a r is 't e k i sanat sever d o stla rın a gönderdim.

BEKLENİLENDEN GEÇ BÎR ÖLÜM

M uallfi, t ıp k ı Neyzen Tevf i k g i b i , tıb b ın t e ş h is le r in i y a n ılta ra k yaşayanlardandı# Damarlarında dolaşan albİEel değdi,

sanki alkoldü# JLkoliin dim ağını ta h rip e t t i ğ i , zaman zaman şuurunu a lıp götürdüğü, b ilin e n olaylardandı# Hayatında içkiden başka b ir arzusu olmadı# P a r is ’ te ik a ı i k i defa kanı d e ğ iş tir ilm e k is te n d i. Onu ara s ır a içk iden u za k la ştıra n karar mühletten evvel ölmek korku­ suydu# Son y ılla r ın d a , i ç k i s i ölçü lü i d i . Esasen kendisine i s t e d i ğ i kadar iç k i^ erilm iy o rd u tama kaçamak iç k i bulduğuma ş iş e y i tepesine d ik e r d i. İ ç k i iç in h e rş e y in i v e r i r , c e k e tin i s a ta r d ı. Nitekim ressam Selim Turan* m 1941 y ılın d a P a r is ’ e götürdüğü ve F ik r e t Muallft’ ya hediye e t t i ğ i c e k e ti daha g^meden şarap ş i ş e l e r i i l e d e ğ iş t ir d iğ i bilinm ektedir •

1938 y ı l ı n ı n son gününü 1939*a bağlayan gece, S irk e c i Garından a y r ıla n ressamamız, 29 y ı l ı n ı g e ç ir d iğ i Fransa’ da, 19

Temmuz 1967 günü öldü# K a s ır g a lı, f ı r t ı n a l ı geçen b ir ömrün sükunete kavuşm s ı i d i bu# -İp d a ğ la rın ın eteğin d e, rü zg a rla rın ı s l ı k ç a ld ığ ı küçük, ı s s ı z b ir köy m ezarlığın a gömüldü. 7 y ı l sonra kem ikleri yurda g e t i r i l e r e k , Karacaahmet*te y a p t ı r ı l n mezarına bırakıldı#

Nevar k i , kötü k e d e r li ressamımızın en k ıy m e tli t a b lo la r ı ya b a n cıla r e lin d e , ş ö h re ti is e Par is kahvelerinde k a ld ı.

F ik r e t Lıuallfi’ y ı ö z e t le şu i k i cümle i l e tanımlamak mümkün* B ir d e li ressam olarak yaşadı# b i r san t y ı l d ı z ı olarak öldü###

Mii/JJiJt’ NBT AŞKLARI

HuallS, B e r lin ’ de iken aynı akademide b i r Türk k ı z ı da resim öğrenimi yapıyordu. 32 yaşında P a r i s 't e ölen ünlv Kadın Ressamlarımızdan Hale As a f , Muallfi'dan i k i yaş küçüktü • Aym profesörün ö ğ r e n c is iy d ile r •

F ik r e t Muallfi, Hâle A s a f'a gönül v e rm iş ti . K endisinlı de ifa d e e t t i ğ i g ib i , H ale'den b e k le d iğ i k a r ş ı l ı ğ ı görmedi.

Ona gere H a le 'n in ^enatkâr g ö z le r i, daima, F ik r e t M u allfi'nın to p a l ay ığına t kılm aktaydı® 1 Filere t Muallfi, ömrü boyunca sakat­ lı ğ ın ı n ve i ç k i l i s ıra la rd a k i ç i r k i n l i ğ i m üzüntüsü için d e y ş n m ış tı«••

Hâle A s a f tan k a r ş ılık görmeyen F ik re t MuaLJ.fi, s ı n ı l ark daşlarından b ir Alman k ı z ı n ı s e v d i. Hatta k en d isi desinatör kısmındayken, s ı r f onunla £ynı s ı n ı f t a olmak arzusu i l e , a tö lye d e ğ iş t ir d i.

Sözlü g ib i g e z iy o r la r d ı. İsta n b u l'a döner dö mez , babasına bu gönül i ş i n i açacak ve Alman s e v g i l i s i i l e evlen e­ c e k t i.

Mua l l f i 'n m h a y a li gerçekleşem edi. B erlin *d ek i t a h s ilin i b i t i r i p ÎstanbüL'a dönünce, babasının maddi yardımına muhtaçtı. He olsa babasının e v i , g e l i r i , yüksekçe b ir maaşı v a rd ı • Muallfi Avrupadan döndükten birkaç gün sonra, babasına, B e r lin 'd e k i^ s e v g ilis in d e n söz a ç t ı . Ekrem £ eyr o zam n k i gelen ek lere b a ğ lı,— çevresin in görüşüne boyun eğen b ir y a t a r ı l ı ş t a i d i • Oğlunun b ir İman k ı z ı i l e evlenmesine, h ele kendi evine bir yabancının g e lin gelm esine, k a rşı ç ı k t ı . Mu a llf i'nın d a y ısı Hikmet bey ,

a r a c ılık yap tıysa da , Mahmut Ekrem bey , "Nuh" dedi , "Peygamber" demedi '•

H a y a lle rin i gerçekleştirm eden yenik çıkan Muallfi, t e s e l l i y i iç k id e buldu • İstanbul meyhanelerinin b e l l i b a ş lı müdavimlerinden oldu . K a lb i, B e r lin 'd e k i s e v g ilis in d e k a lm ıştı

s i n i r l e r i bozulmuştu. Ekrem bey , oğlunun bu anormal halinden t e d ir g in d i. M uallfi,hayatı boyunca bu Alman k ı z ı unutamamış,

y a p t ığ ı personaj re s im lerin e zaman zaman (C e c ile ) diye a d la n d ırd ığ ı bu k ı z ı da k a tm ış tır .

M u a ll^ m n bundan sonraki aşkı , 1940-41 y ılla r ın d a Pa­ r i s ’ te kendisinden h a y li ta b lo sa tın alan zengin b ir İ n g i l i z k a d ın ı i l e olmış tu r. Bu kadın , Mu a llâ ’ ya acımakta, onun i y i

b ir sm a tk â r ola ra k z ir v e y e çıkm asını arzulamaktaydı. îlevar k i , MuaUjŞ, bu s e fe r de zengin dulun , Londra’ dan P a r is ’ e gelen genç k ız m a , aşık o lu v e rd i! Bunu hisseden kadın , M uallfi’ ya yüz çe­ v i r d i . T a b lo la r ın ı almaz ve kendisine yardım etmez oldu • MuaL lâ bu o la y ı a n la tırk en şu atasözünü e k le rd i* " ... -Anasına bak,

k ı z ı n ı a l dedik, ama Dimyat’ a p irin c e giderken , evdeki bulgurdan oldu k."

-ili kre t -

¿\ rr. ç-p r r y j #

w r r rrraş ı ı x ?'-ihb as

C'"Yv Muallâ »nm k a d ın la rla pek az i l i ş k i s i olmuş , onlardaı daima kaçm ıştır!. Yine kendisinin r iv a y e tin e gö re, P a r is ’ te ünlü resim e l e ş t i r i c i s i Japon a s ı l l ı b ir kadın , Muailf.’ ya a şık olmuş g e c e le r i s ık s ık odasına g e lm iş t ir . MuallS bu kadın iç in " ç e k ic i t a r a f ı bulunmadığı iç in , h iç yüz vermedim" d erd i.

görüş

/

İT ever k i , I/.uallâ’ nın gençl k y ılla r ın d a k i bohesı h a ya tı, a ş ı r ı derecede lk o le düşkünlüğü, c in s e l gücünü erken ç ö k e rtm iş ti.

F ik r e t M uallâ’ nm c in s e l konudaki h a s ta lığ ın ın adı

(Mas turba t i on) d ı. Bu c in s e l güçsüzlük, d e lik a n lılık çağına g ire n b a z ıla r ın ın b şvurduğu, kendi kendine tatmin ve boşalmadan i l e r i gelmektedir . MuallS bu a ç ı d m , kadınlardan korkar olmuş, ç ıp la k r e s ­ mini y a p t ığ ı b ir Fransız k ız m a yanaştığında b a ş a rıs ız k a ld ığın a s in ir le n e re k her t a r a f ın ı ıs ırm ış ve bu yüzden başına büyük b e lâ la r u çm ıştııjA na k en d isi bu harekete i z l i s i n e z ı t o la ra k , hep belden aşa ı l a f ederyj<£ ç a p k ın lık la rın a d a ir h a y a lı, güldürücü h ik â y e le r anlatmak­ tan g e r i durmazdıo

Belgede Fikret Mualla: 1903-1967 (sayfa 46-59)

Benzer Belgeler