• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM : KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.5. Fen Eğitiminde Öğretmenin Rolü

Okul öncesi dönemde, çocuklarda bilimsel düşüncenin gelişmesi ve ilköğretim yıllarında, fen derslerine karşı çocukların olumlu tutumlar sergilemelerinde öğretmen önemli rol oynamaktadır. Öğretmenlerin fen etkinlikleri sırasındaki davranışları ve kullandığı yöntemler çocukları bilimsel düşünmenin temelleri olan araştırmaya, incelemeye, sorgulamaya yönlendirmektedir. Okul öncesi dönemde fen etkinlikleri hem çocukların hem de öğretmenin aynı zamanda öğrendiği ve yeni deneyimler kazandığı etkinliklerdir (Alisinanoğlu vd., 2011: 35).

Çocukların fen etkinlikleriyle ilgili deneyimi arttıkça fene olan ilgisi artar. Çocuklar çevrelerindeki küçük şeylere merak duyarlar ve doğal olaylardan zevk alırlar. Günlük hayattın yoğunluğundan yetişkinlerin farkına varmadığı şeyler onlar için fenin başlangıç noktasıdır (Campbell ve Jobling, 2012: 3). Örneğin yetişkinler farkında olmasa bile çocuğun oyuncağı aşağı atıp ona bakmak için aşağı eğilmesi yerçekimi kuvveti etkisinin farkına vardığını gösterir. Çocuklar çok erken yaşlarda fenle ilgili deneyimler kazanmaya başlarlar ve denemeleri sonucunda elde ettikleri deneyimlerle doğru ya da yanlışları öğrenirler (Johnston, 2005: 64).

Çocukların oyunları kavramsal bağlantılar üzerine kuruldukça çocuklar karmaşık olan bilimsel anlayışa sahip olabilirler. Öğretmenlerin çocukların etkili öğrenmesi için en önemli noktanın çocukların ilgisi olduğunu unutmaması gerekir. Öğretmenlerin feni öğretirken çocukların bu konuyu nasıl öğrendiği hakkında ne bildiğini gözden geçirmesi önemlidir. Çocukların kendi bilgilerini yapılandırdığı ve aktif bir şekilde katıldığı fen etkinlikleri çocuklar için daha etkilidir (Skamp, 2011: 1).

Çocukların fene karşı olumlu bir tutum geliştirmesini sağlamak için öncelikle bilimle ilgili olan görüşlerini bilmek önemlidir. Çocuklar genellikle bilimin her zaman zor olduğunu ve sadece keşfetmekten ibaret olduğunu düşünürler. Bu olguyu yıkmak için öncelikle çocuklara bilim ve bilim insanının ne olduğuyla ilgili doğru bilgiler vermek gerekir.

Çocukların bilim insanına yönelik düşüncelerini almak çocuklardan bilim insanı resmi çizmeleri istenmiş; 20 yıl öncesi ve sonrasında yapılan araştırmalarda çıkan sonuçların çok benzer olduğunu görülmüştür (Feasey, 2011: 60). Jane, Fleer ve Gipps’in (2007) yaptığı araştırmada çocukların bilim insanlarını erkek, beyaz laboratuar önlüklü, agresif, beyaz saçlı, komik bir ses tonuyla konuşan kişiler olarak tanımladıkları görülmüştür. Sonrasında çocuklara bilimle ilgili yaşantılar sağlanmış ve çocukların bilime dair bakış açılarının farklılaştığı görülmüştür. Güler ve Akman’ın (2006) 6 yaş çocuklarının bilim ve bilim insanı hakkındaki görüşlerini incelemek amacıyla yaptığı çalışmada da çocuklar bilim insanının kim olduğunu açıklarken yaygın olarak kullanılan imaj özelliklerini kullanarak laboratuar önlüğü, gözlük, sakal ve dağınık saç, kitaplar, laboratuar araç-gereçleri vb. ifadelerle bilim insanını açıklamaya çalışmışlardır. Bu araştırmalar çocukların yanlış bilgilere sahip olduğunu ve belli insanların bilim yapabilecekleri görüşünde olduklarını göstermiştir. Çocukların bilimi, bilim insanlarını ve onların gerçekte ne yaptıklarını öğrenmeleri, bilime karşı olumlu tutum geliştirmelerini sağlayacaktır. Bu konuda en büyük görev öğretmenlere düşmektedir.

Fen etkinliklerinin etkin biçimde yürütebilmesi için öğretmenin de fen bilimine karşı olumlu tutum geliştirmiş olması ve temel fen bilgisine sahip olması gerekmektedir. Ayrıca fen etkinlikleri sırasında öğretmen, gerektiğinde öğretiyi sunan, çocuğu gözlemleyen, sorgulayan, katalizörlük eden, danışman, öğrenmeyi kolaylaştıran, rehber ve kuram geliştiren gibi farklı rolleri üstlenebilmelidir (Genç Kumtepe, 2011a: 150).

Okul öncesi dönemde verilecek fen eğitimi için öğretmenlerin sahip olması gereken yeterlilikler:

 Bilimsel araştırmanın doğasını anlamak ve bilimsel araştırma süreç ve becerilerini nasıl kullanacağını bilmek,

 Fen disiplinleri (fizik, kimya, biyoloji) arasındaki kavramsal ilişki sağlandığı gibi matematik, teknoloji ve diğer alanlardaki kavramlarla da fen kavramları arasında ilişki kurabilmek,

 Kişisel ve toplumsal sorunlara yaklaşımda bilimsel araştırma ve becerileri kullanabilmek şeklinde belirlenmiştir (Martin, 2001).

Okul öncesi dönemde çocukların yeni denemeler yapması için cesaretlendirilmesi farklı deneyimler yapmalarını ve yeni bilgiler edinmelerini, var olanla yeni olan bilgilerin karşılaştırılıp yeni bilgiler elde etmesini sağlayacaktır. Çocuklar hatalar yaparak öğrenecektir bu konuda öğretmenlerin çocuklara şans tanıması ve sabırlı davranması gerekmektedir (Johnston, 2005: 4). Öğretmenin her çocuğun etkinlikte yer almasını sağlaması, etkinlikleri düzenli bir şekilde planlaması, güvenli bir ortamda etkinliğin uygulanmasını sağlaması, çocuklara açık ve anlaşılır yönergeler kullanması dikkat edilmesi gereken önemli noktalardır (Şahin, 2000: 12). Ayrıca öğretmenin sorduğu soruların cevabını düşünmeleri için çocuklara yeterli zamanı tanıması, çocukların verdikleri cevapları tartışmaları için onlara imkan sağlaması, yeni fikirler sunmaları konusunda çocukları konuşmak için cesaretlendirmesi, çocukların gelişim özelliklerini dikkate alarak etkinlikleri planlaması da dikkat edilmesi gereken noktalardır (Alisinanoğlu vd.,2011: 36).

Öğretmenin çocuklara cevabı “evet” ya da “hayır” olan sorulardan çok onlara düşünme ve tartışma olanağı sağlayacak ve merak uyandıracak açık uçlu sorular sorması ve farklı cevaplar konusunda onları cesaretlendirmesi gerekir (MEGEP, 2013: 8). Örneğin ‘T-

shirt’ün ne renk?’ sorusunun tek bir cevabı varken ‘Çalışmalar hakkında ne düşünüyorsun?’ açık uçlu bir sorudur ve tek bir cevabı yoktur. Öğretmen de bu soruya

verilecek cevabı bilmemektedir. Açık uçlu sorular çocukları düşündüren sorulardır. Bu sorular çocukları doğru-yanlış hakkında cevap verme durumuna sokmaktansa; onları soruşturmaya, olasılıkları düşündürmeye yönlendirir ve çocukların olaylara farklı yönlerden bakmalarını yardımcı olur, yeni bilginin şekillenmesini sağlar (Mooney, 2000).

Mevcut bir konu ya da kavramla ilgili çocukların ne bildiğini anlayabilmek için çocukların sorularına ‘‘Sen ne düşünüyorsun?’’ ya da ‘‘Sen ne biliyorsun?’’ gibi sorularla cevap verilebilir. Daha sonra çocuklara ipuçlarıyla cevapları bulması için rehberlik yapılması gerekir (McNair, 2006: 4). Piaget’e göre çocuk hazır cevabı almak yerine gerekli yönlendirmelerle ve rehberlik yapılarak, cevabı kendisi bulup keşfederse öğrenme etkili olmaktadır ve ‘‘Etkin bir okul ancak öğrencilerin gerektiği için değil kendileri istediği için

çaba göstermelerini ve başkaları tarafından hazırlanan bilgiyi kabul etmek yerine kendi akıllarını kullanarak özgün çalışmalar yapmalarını sağlayabilirse zeka yasalarının tümüne saygı göstermiş olur.’’ (Akt Yavuzer, 2011: 211). Fen çalışmaları da bu şekilde amacına

ulaşabilir.

Öğretmenin fen eğitimini diğer etkinlik ve eğitim programlarıyla bütünleştirebilmesi (Erdoğan, 2011: 168) ve çocukların grup içi etkileşimine önem vermesi de önemli noktalardan biridir (Alisinanoğlu vd.,2011: 36). Ayrıca öğretmenin eğitici filmler, videolar, bilgisayar ortamında fen etkinlikleri, resim ve farklı ders materyallerini kullanarak çocukların ilgilerini çekmesi ve farklı kaynak materyaller seçerek fen etkinliklerini zenginleştirmesi gerekir (Taş, 2010).

Okul öncesi dönemde fen eğitimiyle birlikte bilimsel süreç becerileri de gelişmektedir. Okul öncesi eğitimi öğretmenlerinin fen etkinliklerini bilimsel süreç becerilerini kapsayacak şekilde planlayıp uygulayabilmeleri için aşağıdaki konulara dikkate etmeleri gerekmektedir;

1. Öğretmenler araştırmalar için bir odak noktası belirlemelidirler.

2. Öğretmenler çocukların araştırmalarını destekleyecek eğitim ortamları hazırlamalıdırlar. 3. Öğretmenler çocukların bilimsel süreç becerilerini geliştirmelerine imkan tanıyan araştırmaları yapmaları için planlamada yeterli zamanı ayırmalıdırlar.

5. Öğretmenler çocukları, çalışmalarını ve öğrendiklerini derinleştirme konusunda cesaretlendirmelidirler (Büyüktaşkapu, 2010: 48-51).

Benzer Belgeler