• Sonuç bulunamadı

Bireylerin, içinde bulundukları zaman dilimi iletişim çağı olarak isimlendirilmektedir. İletişim kavramına verilecek en uygun ve kısa yanıt ise; 'mesajın her türlü araç ile aktarılmasıdır' olarak ifade edilebilir. İletişim kurulan her yerde ve her zaman ahlaki olarak bireylere düşen sorumluluklar bulunmaktadır. Yaşanılan zaman diliminde, iletişim araç sayısı oldukça fazla ve kalite olarak kapsamlıdır. Bilgisayar ise bu durumun en belirgin örneğini teşkil etmektedir. Bu yüzden bulunulan zaman dilimi için 'bilişim çağı' denilmektedir. 1990’lı yıllar

itibariyle, dijital alanda çok fazla gelişmeler yaşanmaya başlamış ve geleneksel medyayla, yeni medya arasında bulunan farklar ortadan kalkmaya başlamıştır. Geleneksel medya ile yeni medyanın birbiriyle bütünleşmesi yani yöndeşmesiyle teknoloji, kültürel formlar ve iletişim sistemleri mülkiyeti de bulunmaktadır. Ayrıca farklı içeriklere sahip türler, farklı ortamlar aracılığıyla çok farklı kitlelere ulaşmaktadır (Erol, 2009: 33). İnternetin hızla gelişmesi, sosyal medyayı da büyük ölçüde etkilemiştir. Bu durumunda geleneksel medya ile yeni medya arasında ki farklılıklar ortaya çıkmaya başlamıştır. Geleneksel medya ve yeni medya arasında ki farklar reklam veren ve hedef kitleye belirgin bir şekilde etki etmiştir.

Yeni iletişim teknolojisi içinde yer alan, internet alanında olan gelişmeler, bireylerin internet kullanım alışkanlıkları başta olmak üzere, kullanıcının profilini ve en önemlisi internet kullanıcılarının sanal yaşamdaki konumlarını değiştirmiştir. Ortaya çıkan bu gelişmelere hız veren süreç ise Web 2.0, ağı kullanan bireylerin etkinliğini arttırmış ayrıca ağ vasıtasıyla bireylerin etkileşim içinde olmasına imkân sağlamıştır. Böylece Web 2.0, kullanıcı konumunda bulunan herkesin içerik üretmesine imkân sunmuş ve kullanıcılar ağ üzerinde içerik tüketen konumdan, içeriğe katkıda bulunan konuma geçmiştir. Ayrıca bireylerin içerik üreten konumda bulunmasıyla, ilerleyen zamanda dijital dünyanın çoğunluğu kullanıcılar tarafından yaratılması öngörülmektedir (Manavcıoğlu, 2009: 63). Yeni iletişim teknolojisi ile, internet kullanımı ve kullanma sıklıkları göz önüne alındığında değişim kaçınılmaz bir hal almış ve üreticinin de, hedef kitlenin de yeni iletişim teknolojisine kayıtsız kalması mümkün olmamıştır.

Facebook ve Instagram’ın tüketicilere sağladığı alışveriş kolaylığı, en uygun fiyat imkânı, çaba sarf etmeden ulaşılması, zamandan tasarruf sağlaması ve kişiselleşmiş olarak bireylerle buluşmasından dolayı bilgiye kolay şekilde ulaşım sağlaması tüketiciler tarafından tercih edilmesine sebep olmuştur (Odabaşı ve Oyman, 2002: 309). Facebook ve Instagram sosyal paylaşım sitelerinin milyonları bulan kullanıcıları ile hedef kitleye ulaşmak daha çok kolaylamıştır. Ayrıca daha da ucuzlamıştır. Böylece global anlamda tüm Dünya’da sınırları kaldıran bir konuma sahip olmuştur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

FACEBOOK VE INSTAGRAM KULLANICILARI ÜZERİNE BİR UYGULAMA

3.1. Araştırmanın Problemi

Teknolojinin hızla ilerlemesi ve bireylerin teknolojiye olan bağımlılığının artması, teknolojinin bireylere sağladığı kolaylıklardan kaynaklanmaktadır. Yapılan bu çalışmada, bireylerin sosyal paylaşım sitesi olan Facebook ve Instagram üzerinden satın alma işlemini gerçekleştirip, gerçekleştirmediğinin ölçülmesi ayrıca satın alma işleminde reklam etkisinin bulunup bulunmadığını ölçmek amacıyla çalışılmıştır. Bu yüzden araştırmada "Reklam, Facebook ve Instagram üzerinden satın alma konusunda hedef kitle üzerinde etkili midir?" ana problemi üzerinden araştırılmaya ve açıklanmaya çalışılmıştır.

3.2. Araştırmanın Konusu

Sosyal Medya'nın bu kadar fazla bireylerin hayatlarına dahil olduğu noktada, sosyal platformlar amacından farklı bir yöne doğru gitmeye başlamıştır. Artık sosyalleşmeden ziyade, bir ticaret aracı olarak da kullanılmaya başlayan sosyal platformlar, sanal alışverişe imkân sunmakta ve bu imkanı sunarken takipçi sayısı milyonları bulan sayfalarda, reklamlar yapılarak o bölgedeki binlerce kullanıcıya aynı zamanda ulaşmayı ve satın alma işlemini gerçekleştirmeyi hedeflenmektedir. Ayrıca sosyal medya üzerinden verilen reklamlar çeşitlenerek gezici reklam videoları ortaya çıkmıştır. Bireyler gittikleri şehirlerin, restoranların videolarını çekerek binlerce hatta milyonlarca kişiyle paylaşıp bu şehir ve mekanların reklamını yapmaktadır. Yani yaşanılan zamanda reklam artık sosyal medyayla bütünleşmeye başlamıştır. Bunun sonucunda ise yalnızca giyim sektöründe değil, giyimden gıdaya, gıdadan turizme, turizmden ticarete kadar birçok alanda sosyal medyada da aktif olarak kullanılmaya başlamıştır. Bu çalışmada, bulunulan zaman diliminde hayatın çok önemli bir parçası haline gelmiş olan Facebook ve Instagram isimli sosyal paylaşım siteleri üzerinden yapılan reklamların, bireylerin satın alma davranışlarını gerçekleştirirken yapılan reklamlara ne kadar dikkat ettikleri ve reklamların,

bireylerin satın alma davranışları üzerindeki etkisi bu araştırmanın konusunu oluşturmaktadır.

3.3. Amaç

Hayatın bir parçası haline gelen sosyal medya, gün geçtikçe kendini yenilemekte ve her yenilik beraberinde bireylerin sosyal medyaya olan bağımlılığını giderek arttırmaktadır. Bu çalışmanın asıl amacı; Facebook ve Instagram sitesi üzerinden yapılan reklamların bireylerin satın alma davranışı üzerinde etkisini araştırmak ve incelemek, reklamların bireylerin satın alma davranışı üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Alt amaçları ise;

• Sosyal medya reklamcılığını tanımlamak ve önemini belirtmek,

• Sosyal medya reklamcılığında, yoğun olarak reklamı yapılan ve gün geçtikçe hızlı bir şekilde büyüyen giyim, gıda, turizm, ticaret vb. alanlarda yapılan reklamların bireylerin satın alma davranışı üzerindeki etkisini açıklamak, • Reklam ve sosyal medya kavramları göz önüne alarak; bulunulan zaman

diliminle bu iki kavramın nasıl iç içe geçtiğini ve tüketiciyle buluştuğunu açıklamak,

• Facebook ve Instagram isimli sosyal paylaşım sitelerini kullanan bireyler üzerinde yapılacak araştırma sonucunda, reklamın bireyler üzerindeki etkisini tespit etmek ve satın alma konusundaki geri bildirimini ölçmek bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır.

3.4. Önem Bu çalışma;

• Facebook veya Instagram ya da her iki sosyal paylaşım sitesini de kullanan bireylerin, bu sosyal paylaşım platformlarında yayınlanan reklamların ne derece etkisinde kaldıklarını ortaya çıkarmak açısından,

• Facebook veya Instagram ya da her ikisini de kullananlar için bu sosyal paylaşım sitelerin üzerinden yapılan reklamların, bireyleri satın alma davranışına yöneltmesi açısından,

• Facebook veya Instagram ya da her ikisini de kullananlar için bu sosyal paylaşım siteleri üzerinden yapılan reklamların, bireylerin satın alma davranışını arttırıp arttırmaması açısından,

• Facebook veya Instagram ya da her ikisini de kullananlar için yapılan reklamların, mevcut satış ağını ne derece etkilediğinin farkına varılması açısından,

• Facebook veya Instagram ya da her ikisini de kullananlar için yapılan reklamların, reklamları yapılan ürün veya hizmetlerin ait olduğu alanların farkındalığının ölçülmesi açısından,

• Facebook veya Instagram ya da her ikisini de kullananların, bu sosyal paylaşım platformlarında yapılan reklamlardan etkilenip ürün-hizmet alımı gerçekleştirdikten sonra ki olumlu veya olumsuz düşüncelerinin ölçülmesi açısından,

Önemlidir.

3.5. Varsayımlar (Sayıtlılar)

Araştırma Sorusu 1: Reklamın tüketici kitle üzerindeki etkisi nedir?

Araştırma Sorusu 2: Reklam, Facebook ve Instagram üzerinden satın almada

ne derece etkilidir?

Hipotez 1: Reklam, Facebook ve Instagram üzerinden satın almalarda

ihtiyaçlarını belirleme konusunda tüketici üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.

Hipotez 2: Reklam, Facebook ve Instagram üzerinden satın almalarda, farklı

seçeneklere ulaşabilme konusunda tüketici üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.

Hipotez 3: Reklam, Facebook ve Instagram üzerinden satın almada, karar

verme konularında tüketici üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.

Hipotez 4: Reklam, Facebook ve Instagram üzerinden satın almada, satış

sonrası geri bildirim aşamasında tüketici üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.

Araştırma Sorusu 3: Tüketicinin zamandan tasarruf ediyor olması, Facebook

Hipotez5: Tüketicinin, Facebook ve Instagram üzerinden satın alma

işleminde zamanda tasarruf ediyor olması, satın alma konusunda tüketiciler üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.

Araştırma Sorusu4: Facebook ve Instagram üzerinden yapılan reklamların

bireyleri, belirli bir zaman dilimi içinde alışverişe zorlamıyor olması tüketici kitle üzerinde nasıl bir etkiye sahiptir?

Hipotez 6: Tüketiciye belli bir zaman dilimine bağlı kalmadan, dilediği vakit

alışveriş yapabilme imkânı sunması açısından tercih edilme konusunda tüketici kitle üzerinde pozitif etkiye sahiptir.

Araştırma Sorusu 5: Facebook ve Instagram üzerinden yapılan reklamların

bireylerin satın alma davranışları üzerinde, cinsiyete göre farklılık gösterir mi?

Hipotez 7: Facebook ve Instagram üzerinden yapılan reklamların, kadın

kullanıcılar üzerinde satın alma konusunda pozitif bir etkiye sahiptir.

Hipotez 8: Facebook ve Instagram üzerinden yapılan reklamların, erkek

kullanıcılar üzerinde satın alma konusunda pozitif bir etkiye sahiptir.

Hipotez 9: Facebook ve Instagram üzerinden yapılan reklamlar, bireylerin

satın alma davranışları üzerinde her iki cinsiyette de pozitif etkiye sahiptir fakat kadın kullanıcılar erkek kullanıcılara oranla daha çok satın alma işlemi gerçekleştirmektedir.

3.6. Sınırlılıklar

Her araştırmada olduğu gibi bu araştırmada da bazı sınırlılıklar vardır. Bu sınırlılıklar şöyledir;

• Bu çalışma; Konya Selçuk Üniversitesi, Alâeddin Keykubat Merkez Kampüsü'nde okuyan Lisans öğrencileri üzerinde yapılan anket çalışmasındaki, deneklerin verdiği yanıtların doğruluğu ile sınırlıdır.

• Bu çalışmanın örneklemi olan Selçuk Üniversitesi Merkez Kampüsü'nde okuyan Lisans ve Lisansüstü öğrencileri ile sınırlıdır.

• Ayrıca "Sosyal Medya Reklamcığı" ve "Sosyal Medya Araçları" ile ilgili basılı kaynaklar oldukça az ve yetersiz olması bu çalışmanın diğer önemli bir sınırlılığını oluşturmaktadır.

3.7. Evren ve Örneklem

Bu çalışmada örneklem seçilirken çalışmanın konusu esas alınmış ve 18-30 yaş aralığındaki bireylerin daha çok aktif olarak sosyal medya kullanıcısı oldukları düşünülmüş ve bu bağlamda üniversite öğrencilerinin çalışmaya denek olarak uygun olduğu tespit edilerek; çalışmanın evreni Konya ilinde bulunan Selçuk Üniversitesi, örneklemi ise Alâeddin Keykubat Merkez Kampüsünde okuyan, Facebook veya Instagram ya da her ikisini de kullanan lisans ve lisansüstü öğrencileri olarak belirlenmiştir. Araştırma kapsamında araştırmanın tutarlı sonuçlar verebilmesi göz önüne alınarak; eşit olarak 200 kadın ve 200 erkek olmak üzere toplamda 400 anket çalışması, Merkez Kampüs'te eğitim gören aynı zamanda Facebook veya Instagram ya da her ikisini de kullanan lisans ve lisansüstü öğrencilerine uygulanmıştır.

3.8. Yöntem

Araştırmalarda kullanılan yöntemleri, nitel araştırmalarda ve nicel araştırmalar olarak ikiye ayrılır. Nitel araştırmalarda kullanılan yöntemlerin bazıları; etnografik araştırma, özel durum (örnek olay) araştırması, temellendirilmiş kuram araştırması, tarihsel araştırma ve eylem araştırmalarıdır. Nicel araştırmalarda kullanılan yöntemlerin bazıları ise; deneysel yöntem, survey (tarama) yöntemi ve içerik çözümlemesidir. Nitel araştırmalarda kullanılan veri toplama teknikleri; görüşme, gözlem, doküman incelemesi, örnek olaydır. Nicel araştırmalarda kullanılan veri toplama teknikleri ise; anket, deney, simülasyonlar olarak belirtilebilir.

Bu araştırmada veri toplama tekniği olarak, nicel araştırma veri toplama tekniklerinden anket kullanılmıştır. Çalışmanın anket soruları SPSS istatistik ve araştırma programı ile analiz edilmiştir

Güvenirlilik analizi, belirlenen ölçek türüne göre hazırlanan anket sorularına verilen cevapların tutarlılığını ölçmektedir. Tutarlılık ise, seçilen ölçeğe uygun olarak

verilen yanıtlar doğrultusunda, sorulara verilen yanıtların tutarlılığını ifade etmektedir. Örnek vermek gerekirse; evet/hayır, cinsiyet, gelir gibi cevapları verilen sorulara güvenirlilik analizi uygulanmamaktadır. Güvenirliğini ölçülebilen sorular ve cevaplar; 5'li likert ölçeğinde hiçbir zaman' dan her zaman' a kadar sıralanan yanıtlar doğrultusunda güvenirlilik analizine tabii tutulabilir. Güvenilirlik analizi yapılırken temel kural Cronbach Alpha (α) değerinin bulunmasıdır. Her değer tek şekilde α değeri alabileceği gibi, bütün soruların ortalaması da α değeri olabilmektedir. Bütün sorular için elde edilen α değeri sonucu, o çalışmanın toplam güvenilirliğini vermektedir ve doğru sonucu elde edebilmek için, çıkan sonucun 0.7'den büyük olması beklenir fakat bu değerden daha düşük bir sonuç çıkar ise çalışmanın yani anketin güvenirliliğinin zayıf olduğu sonucuna varılır, Alpha değeri 0.8'den büyük olması durumunda ise, çalışmanın yani anketin yüksek güvenirliliğe sahip olduğu sonucuna varılmaktadır (Akt: ekonomianaliz.com, 2013: 1).

Güvenirlilik analizi su şekilde sınıflandırılmaktadır (Akt: ekonomianaliz.com, 2013: 1);

Cronbach’s Alpha Güvenilirlik

α ≥ .9 Mükemmel .9 > α ≥ .8 İyi .8 > α ≥ .7 Kabul edilebilir .7 > α ≥ .6 Şüpheli .6 > α ≥ .5 Kötü .5 > α Güvenilmez

Çalışmanın Güvenilirlik İstatistikleri Cronbach's Alpha Standartlaştırılmış Öğelere Göre Cronbach's Alpha Öğe Sayısı ,951 ,951 38

Tablo-8: Araştırmanın Güvenilirlik İstatistikleri

Betimleyici / Tanımlayıcı İstatistik çalışması kullanılan bu araştırma da, 38 anket sorusunda 5'li likert ölçeği kullanılmıştır. Bu çalışma sonucunda yapılan Cronbach's Alpha güvenirlilik testi sonuçlarına bakıldığında tutarlılığının 0,951 olduğu sonucuna varılmıştır. Çalışmanın tutarlı sayılabilmesi için 0.70 değerinin üzerinde bir değer alması gerektiği bilinmektedir. Bu bağlamda, çalışmanın tutarlılığının 0.951 olduğu sonucuna varılmıştır. Çalışmanın mükemmel düzeyde güvenilir olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

3.9. Tanımlar

Sosyal Medya, yeni iş biçimlerini oluşturan, sosyal yapı ve teknolojik sunumları teşvik etmek amacıyla insanların, içerik ve bilgi arasında verimli etkileşim oluşturmalarını sağlayan teknolojik uygulamalar düzenidir (Adıgüzel, 2012: 7). Facebook, bireylerin başka bireylerle iletişim kurup, bilgi alışverişi yapmasını sağlayan sosyal bir ağdır.

Instagram, bireylerin kendi profilleri üzerinden çektikleri fotoğraflara çeşitli efektler ekleyerek, paylaşımda bulunduğu sosyal bir ağdır.

Reklam, Bir mal veya hizmete talep oluşturmak, oluşan talebi devam ettirmek ve de talebi en üst düzeyde tutmaktır (Erkan, 1998: 11).

Satın Alma, herhangi bir araç ile herhangi bir şeyi temin etmek olarak tanımlayabiliriz (Akyıldız, 2001: 4).

4. DEĞERLENDİRME VE YORUM

4.1. Erkek Katılımcı Analizleri

Tablo-9: Erkek Katılımcı Sayısı

Grafik-12: Erkek Katılımcı Sayısı

Çalışmanın bu aşamasında 400 katılımcı üzerinde yapılan çalışmada 200 erkek katılımcının sorulara verdiği yanıtlar doğrultusunda ortaya çıkan sonuçlar yorumlanacaktır. Çalışmanın bu bölümünde yalnızca erkek kullanıcıların analizleri yapılacaktır.

Tablo-10: Tanımlayıcı İstatistikler- Erkek Yaş Tablosu

Grafik-13: Tanımlayıcı İstatistikler- Erkek Yaş Grafiği

Yapılan çalışmada 200 erkek katılımcı kullanılmış araştırmanın sonucuna göre ise; minimum 18 yaş grubu, maksimum ise 30 yaş grubu araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma verilerine göre ise; 200 erkek katılımcının yaş ortalaması 22,13 olarak saptanmıştır. Ayrıca bu ortalama bütün katılımcıların % 2,52'sini kapsamaktadır. En çok 21 ve 22 yaş grubunda sosyal medya kullanımında reklam etkisi fazla gözlemlenmiş daha sonra ise 23 ve 20 yaş grubu sosyal medya kullanımında reklamı önemsediği ortaya çıkmıştır. En az ise 29 yaş grubundaki erkek katılımcıların, sosyal medya reklamlarına dikkat ettiği saptanmıştır.

Tablo-11: Erkek Eğitim Durumu

Grafik-14: Erkek Eğitim Durumu

200 Erkek deneğin eğitim düzeylerine bakıldığında ise; toplam katılımın % 94,5’i yani 189 lisans öğrencisi, % 5,1’i yani 10 yüksek lisans öğrencisi, 0,5’i yani 1 doktora öğrencisi katıldığı sonucuna varılmıştır. Yani Lisans düzeyinde daha fazla öğrencinin sosyal medya reklamları ile ilgilendiği gözlemlenmektedir.

Tablo-12: Erkek kullanıcı çalışma durumu

Grafik-15: Erkek kullanıcı çalışma durumu

Araştırmada ayrıca 200 katılımcıdan 96'sı yani % 48'i öğrenci, 45'nin yani % 22,5'i çalışan, 59'u yani % 29,5'i ise bu soruya yanıt vermemiştir. Yani toplam katılımcının %7 0,5'i soruyu yanıtlamıştır. Çoğunluğa bakıldığında ise yapılan araştırmasının sınırlığı olarak katılımcıların, % 100'ü öğrenci olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda soruyu cevaplayan 59 kişinin öğrenci oldukları fakat çalışıp çalışmadıkları bilinmemektedir.

Tablo-13: Erkek Katılımcı Aylık Geliri

Grafik-16: Erkek Katılımcı Aylık Geliri

200 erkek katılımcıdan, 37'si yani % 18,5'i 0-500 TL arasında, 31'i yani % 15,5'i 500-750 TL arasında, 90'ı yani % 45'i 750-Üstü gelirinin bulunduğu saptanmış fakat katılımcıların 42'si yani, % 21'i gelir sorusunu yanıtlamadıkları görülmektedir. Fakat yanıt verenlerin tamamı yani 158 kişinin % 23,4'ü 0-500 TL, % 19,6'sı 500- 750 TL, % 57'si ise 750 TL'nin üstünde gelire sahip olduklarına ulaşılmıştır.

Tablo-14: Erkek Katılımcıların Gün İçerisinde İnternet Kullanımı

Grafik-17: Erkek Katılımcıların Gün İçerisinde İnternet Kullanımı

Katılımcıların, 36'sı yani %18'i günde 0-2 saat, 85'nin yani %42,5'i 2-5 saat, 78'nin yani %39'u toplamda 99 yani % 99,5'i internet kullandığı saptanmış 1 kişinin yani %0,5'i ise soruya cevap vermediği saptanmıştır. Yani kullanıcıların büyük çoğunluğunun uzun saatler internet kullandığı görülmektedir.

Tablo-15: Erkek Katılımcıların Facebook İnternet Sitesini Kullanma Oranları

Grafik-18: Erkek Katılımcıların Facebook İnternet Sitesini Kullanma Oranları 200 kullanıcından, 124'nün yani % 62'si Facebook kullandığı, 72'si yani % 36'sı Facebook kullanıcı olmadığı, 4'ü yani % 2'si ise soruya yanıt vermediği saptanmıştır. Bu bağlamda erkek kullanıcıların çoğunluğunun Facebook kullanıcısı olduğu saptanmıştır.

Tablo-16: Erkek Kullanıcıların Facebook’a Girme Sıklıkları

Grafik-19: Erkek Kullanıcıların Facebook’a Girme Sıklıkları

Erkek kullanıcıların 75'i yani % 37,5'i 1-3 saat, 17'si yani % 8,5'i 3-5 saat, 28'i yani % 14'ü 5 saat ve üstü Facebook kullandığı, 51'i yani %25,5'i ise Facebook kullanmadığı saptanmıştır. 29 kişinin yani % 14,5'i ise bu soruyu yanıtlamadıkları görülmektedir. Araştırma verilerine bakıldığında erkek katılımcıların çoğunluğunun günde 1-3 saat kadar Facebook kullanıcısı oldukları saptanmıştır.

Tablo-17: Erkek Kullanıcıların Çalışırken ya da Tatil Günlerinde Facebook Kullanmaları

Grafik-20: Erkek Kullanıcıların Çalışırken ya da Tatil Günlerinde Facebook Kullanmaları

Elde edilen veriler incelendiğinde; çalışan erkek kullanıcıların çoğunluğunun çalışırken Facebook kullandıkları bilgisine ulaşılmıştır. Yani 200 erkek katılımcıdan 93'ü yani % 46,5 'i evet, 82'si yani % 41'i hayır, 25 katılımcı yani % 12,5'i ise soruyu yanıtlamamıştır.

Tablo-18: Erkek Katılımcı Instagram Sosyal Paylaşım Sitesini Kullanma

Grafik-21: Erkek Katılımcı Instagram Sosyal Paylaşım Sitesini Kullanma

Yapılan araştırma sonucunda, 200 erkek katılımcıdan 187’ü yani % 93,5 ‘i Instagram kullanıcısı olduğu, 5 katılımcının yani % 2,5'i ise Instagram kullanmadığı, 1 kişi yani % 0,5'i ise soruyu yanıtlamadığı sonucuna varılmıştır.

Tablo-19: Erkek Katılımcıların Instagrama Girme Sıklıkları

Grafik-22: Erkek Katılımcıların Instagrama Girme Sıklıkları

Yapılan anket sonucunda erkek katılımcıların, 122'si yani % 61'i 5 saat ve üstü Instagram sosyal paylaşım sitesine girdikleri, 32'si yani % 16'sı 3 ile 5 saat arasında, 31'i yani % 15,5'i 1 ile 3 saat girdikleri, 6'sı yani % 3'ü Instagram kullanıcısı olmadığı sonucuna varılmıştır. 9 kullanıcı yani % 4,5'i ise bu soruyu yanıtlamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda 200 erkek katılımcının çoğunluğunun 5 saat ve üstünde Instagram kullandığı tespit edilmiştir.

Tablo-20: Erkek Katılımcıların Çalışırken ya da Tatil Günlerinde Instagram Kullanmaları

Grafik-23: Erkek Katılımcıların Çalışırken ya da Tatil Günlerinde Instagram Kullanmaları

Elde edilen katılımcı sonuçlarına göre 200 katılımcıdan 167'sı yani % 83,5’i çalışırken veya tatil günlerinde de Instagram sosyal paylaşım sitesini kullandıkları sonucuna varılmıştır. Ayrıca 26 kişi yani % 13'ü kesimin çalışırken veya tatil günlerinde kullanmadığı geri kalan 7 kişinin yani % 3,5'i kesimin ise bu soruya cevap vermediği sonucuna varılmıştır.

Tablo-21: Facebook’tan ürün hizmet satın alırım.

Grafik-24: Facebook’tan ürün hizmet satın alırım.

Elde edilen sonuçlara göre; 200 erkek katılımcının 65’i yani % 32,5'iFacebook üzerinden ürün/ hizmet satın alıp almadığını ölçen soruya verdikleri yanıtın hiçbir zaman olduğu ölçülmüştür. Ayrıca 75 katılımcı yani % 37'si ise bu soruyu yanıtlamadıkları sonucuna varılmıştır. Ayrıca 26 kişinin nadiren, 21 kişinin bazen, 12 kişinin sıklıkla 2 kişinin ise her zaman yanıtları verdiği sonucuna varılmıştır. Bu sonuçlar bağlamında 200 erkek katılımcının bir çoğunluğunun soruyu

yanıtlamadığı, geri kalan çoğunluğun ise hiçbir zaman Facebook üzerinden ürün/hizmet satın almadığı tespit edilmiştir. Genel sonuç olarak ise bu verilere dayanarak erkek Facebook kullanıcılarının Facebook üzerinden ürün/hizmet satın almadığı sonucuna varılmıştır.

Tablo-22: Facebookta ki satış grupların üye olurum.

Grafik-25: Facebookta ki satış grupların üye olurum.

Yapılan araştırma sonuçlarında 200 erkek katılımcıdan 35’iyani % 17,5'i hiçbir zaman, 35'i yani % 17,5'i ise nadiren ,35'i yani %15,5'i bazen, 20'si yani % 10'u sıklıkla ,4 kişinin yani % 2'si ise her zaman Facebook’taki satış gruplarına üye

Benzer Belgeler