• Sonuç bulunamadı

5. GEOMETRİK FORMA DAYALI BİÇİMLEMELER ORTAYA KOYAN AKIMLAR VE KURAMLAR

5.2. Fütürizmde Geometrik Formların Kavranışı 1 Fütürizmin Ortaya Çıkışı Ve Koşulları

5.2.4. Fütürizmde Geometrik Biçimleme

Daha önce söylem düzeyinde başlatılan fütürist hareket daha sonraları bu eğilimi benimseyen Giocomo Balla, Umberto Boccioni, Calo Carra, Luigi Russolo, Gino Severini gibi sanatçılar bu bildirgesel özelliği gerek bireysel olarak gerekse grup olarak devam ettirmişlerdir. Daha öncede belirttiğimiz gibi onların manifestoları kendi resimlerinden çok daha fazla bağırıyordu. Vaat ettikleri birçok şeye karşın en çok ön plana çıkan hız, süreklilik ve ilerleme olgularıdır.

1910’da Umberto Boccioni tarafından yayımlanan teknik manifesto özetle şöyle diyordu: Gerçek olana gereksinimimiz artık geleneksel form ve renkle karşılanamaz. Yapılacak resimler artık evrensel dinamizmde sabit bir an olarak betimlenmeyecektir. Her şeyin hareket halinde olduğu ve hızla değiştiği kabul edilmelidir. Hareket eden nesneler sürekli kendini çoğaltır; biçimleri hızla titreşimler gibi değişir. Bu yüzden koşan bir atın dört değil, yirmi ayağı vardır. Bir insan figürünün resmedilmesi onu çerçeveleyen tüm atmosferin verilmesini gerektirir. Vücutlarımız oturduğumuz koltukların içine girer ve içine girdiği gibi, koltuklarda vücudumuzun içine girer. Otobüs geçtiği evlerin içine doğru hızla gider, geri dönerken de evler kendilerini otobüsün üstüne atar, evler, otobüsler birbirine karışır. Şu ana kadar ressamlar nesne ve insanları bizim önümüzde sabit bir şekilde betimlemişlerdir. Bizler artık izleyiciyi resmin merkezine koyacağız. Bugün artık resim, bölme (divisionism) olmadan varlığını gerçekleştiremez (Harrison & Wood 1992:149,150,151). Fütürist resim biçimlemesinde geometrik parçalanmaya yol açan bir diğer nokta; hareket ve ışığın varlıkların maddeselliğini değiştirdiği ve bozduğu yargısıdır.çünkü hareket eden varlık sabit an noktalarının ardıllığı olmayıp sürekliliğidir. Aynı şekilde ışık akışkan süre içinde zamana bağlı olarak biçim üzerine yansırken görünümünü bir süreklilik içersinde etkiler ve kesintisiz bir ardıl değişimi meydana getirir. Resimde bunun betimlenmesi ise nesne karakterini oluşturan elemanların çoğalmış ve ardıl tekrarının verilmesi zorunlu bir geometrik yapılanmayı doğuruyordu.

Temelde fütürist ardıl geometrik yapı kendi başına salt form olarak önemsenmeyip, yöntemden doğan bir geometriydi. Ancak gelişen endüstriyel

çevrenin mekanik ürünleri de bazı sanatçıların geometrik biçimlemesine form düzeyinde etki ettiği söylenebilir. Örneğin; bir dönem fütürist anlayışta çalışmalar ortaya koyan Fernand Leger’in bazı çalışmaları bu niteliktedir. Hatta o dönemde bir

Resim 4. Fernand LEGER: “Şehirdeki Diskler”, 1920-1. Tual üzerine yağlı boya, 97 x 130 cm. Paris, Louise Leiris Galerisi. Lynton (1991: 102)’dan alınmıştır.

tür “makine estetiği” ile ilgilendiği bilinmektedir. Leger için modern insan giderek daha fazla oranda geometrik bir düzen içinde yaşamaktadır. Mekanik ya da endüstriyel tüm insan yaratımı geometrik amaçlara dayanmaktadır (Chipp, 1968: 277). Bu bağlamda endüstriyel araçların ya da ürünlerin kendi geometrik formlarının da bizzat resimsel bir anlatım elemanı olarak Leger gibi bazı fütürist sanatçıların çalışmalarında yer aldığını görmekteyiz.

Resim 5. Giacomo BALLA: “Bir Otomobilin Hızı +Işıklar”. 1913. Karton üzerine kağıt ve yağlı boya, 50 x 70 cm. Chicago Mr. Ve Mrs. Morton Neumann koleksiyonu. Lynton (1991: 95)’den alınmıştır

Marinetti’nin 1909’da yaptığı çağrıya cevap veren sanatçılar belirtilen önerileri uygulamada güçlük çekiyorlardı. Her şeyden önce onların önerilerine denk düşen konular endüstriyel çevreye aitti. Ayrıca yükselen bir değer olarak hız kavramının sabit bir düzlemden oluşan yüzeyinde gerçekleştirilmesi ayrı bir problemdi. Diğer yandan Bergson’un benimsenen görüşlerine uygun olarak; yaşantının çoğaltılmış ve parçalanmış bir biçimde betimlenmesi; yani üst üste ve saydam, uzak-yakın hareket eden, duran, görünen ve anımsanan nesnelerin birbirine karışmış olarak betimlenmesini gerektiriyordu (Lynton, 1991: 89).bütün bunların resim düzleminde uygulanması fütüristlerin büyük bir biçim sorunu ile karşı karşıya kalmalarına neden oluyordu. Geleneksel resim yöntemlerini reddediyorlardı ama, ilk başlarda tam anlamıyla bir çözüm getirdikleri de söylenemez. Bu nedenle Neo-empresyonistlerden miras kalan bölme (divisionism) yöntemini kendi amaçları doğrultusunda denediler. Daha sonra Kübist geometrik parçalama yöntemini, hareket halindeki nesnelerin süre içindeki konumlarını eşzamanlı olarak betimleme de çoğu zaman amaçlarına ve savundukları değerlere uygun çalışmalar ortaya koymuşlarsa da tam anlamıyla özgün bir dil oluşturdukları söylenemez. Öte yandan yaşamsal ilgilerden kopma, bireysel deneyimleri yadsıma yoluna girmedikleri gibi salt sanatsal ilgiler üzerine kurulur bir biçimleme; bu anlamda resmin kendi yapısal elemanlarına dönük ilgilere dayalı saf geometrik bir biçimleme aracı da söz konusu değildir. Fütürist biçimlemedeki geometrik yapı –daha önce belirttiğimiz gibi- önceden ortaya atılmış söylemsel durumun görselleştirilmesinden doğan bir yöntem sorunundan ve yücelttikleri mekanik ve endüstriyel nesne ve değerlerin kendi öz niteliklerinden doğan zorunlu bir geometrik biçimlendirmedir denilebilir. Hatta kimi zaman dile getirdikleri geometrik unsurlar; örneğin; “sarmal”ı değil, düz çizgiyi yücelttiklerinde, buradaki düz çizgi savundukları belli bir değere anlamsal ya da sembolik olarak denk düşer. Şöyle ki; fütürizmde hız, yükselen bir değerdir. Düz çizgiyi eğer geometrik dile çevirirsek, bir “düz çizgi” geometride “bir doğru” anlamındadır. Doğru ise kaba bir tanımlamayla iki nokta arasındaki en kısa mesafedir. Buna göre düz olan, hızın sürekli artışını engelleyen değil, destekleyen bir unsur olarak fütürist biçimlemede sembolik bir değer taşır. Yani geometrik öğe, kendi başına bir değer ve anlatım aracı olarak değil, hız ve betimlenmek istenen varlıkların bütünsel atmosferinin yansıtılmasını koşullu bir sonucudur denilebilir.

Resim 6. G. BALLA: “Merkür Güneşin Önünden Geçiyor”, 1914. Özel koleksiyon. İpşiroğlu ve İpşiroğlu (1991:45)’dan alınmıştır.

5.3. Neo-Plastisizm Biçimleme Anlayışında Geometrik Formların